Adayların İlk Defa Bir Araya Geleceği Konusunda “Doğru” Bilinen Yanlışlar. Prof.Dr. Ahmet Özer yazdı

12.06.2019 - 14:29, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:41
 

Adayların İlk Defa Bir Araya Geleceği Konusunda “Doğru” Bilinen Yanlışlar. Prof.Dr. Ahmet Özer yazdı

Önce bir yanlışı düzeltmek isterim: Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım’ın bir araya gelip konuşmalarının 17 yıldan beri bir ilk olduğunu konuşup duruyor yorumcular. Oysa bu eksik ve yanlış bir bilgi.

Önce bir yanlışı düzeltmek isterim: Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım’ın bir araya gelip konuşmalarının 17 yıldan beri bir ilk olduğunu konuşup duruyor yorumcular. Oysa bu eksik ve yanlış bir bilgi. Çünkü biz Mersin’de bunu 31 Mart öncesi 12 Mart 2019 Tarihinde gerçekleştirdik. Hem de bu programı sadece yerel iki TV olan Kanal 33  ve İçel TV vermedi, aynı zamanda Haber Türk TV, CNN, NTV, Kanal D, Fox TV döne döne verdiler ve arayıp bizi kutladılar.   İşte daha önceki yazımda buna dair bir alıntı: “Bilindiği üzere Mersin adaylık açısından en tartışmalı ilimizdi. Seçim öncesi de hem Mersin hem Türkiyede kutuplaşma ve gerginlik had safhadaydı. Biz Türkiye’de bir ilke imza atarak üç büyükşehir adayını bir masa etrafında bir araya getirdik. Moderatörlüğünü benim yaptığım program 3,5 saat sürdü. Binlerce insanın izlediği tartışma ve konuşmaları yerel ve ulusal tv’ler canlı olarak yayınladı. Sadece bu bir araya gelme bile hem Mersine hem de Türkiye’ye bu kutuplaşma ortamında bir mesaj oldu ve bizim mesajımız Türkiye tarfından da doğru algılanıp taktir edildi. Nitekim Mersin’de kimsenin burnu kanamadan yorucu ama bir okadar da keyifli bir kampanya yapıldı. CHP büyükşehir adayı Vahap Seçer bu tartışma ile iki puan öne geçti. Tek etken bu değil elbet ama bu da katkı yaptı ve sonuçta bir kaç puan farkla Vahap Bey seçimi kazandı.”   Şimdi gelelim İmamoğlu ve Yıldırım tartışmasına. Bir kere Ekrem İmamoğlunun bu programa çıkmasını kendi açımdan doğru bulmadığımı belirtmek isterim. Gerekçelerimi açıklarsam umarım siz de bana katılırsınız.   Bana göre bu saatten sonra bu koşullarda ve böyle yazılı protokolle sorularının sınırları çizilmiş, aynı sorularla sürdürülecek, her şeyi önceden dizayn edilmiş bir programa Ekrem İmamoğlunun katılmasının ona getireceği bir şey yoktur.   Neden mi? İşte size  üç-dört gerekçe...   1-Ekrem İmamoğlu şu anda artıda, Yıldırım ise ekside. Süre az kaldı. İmamoğlunun artıyı artırmaktan ziyade koruması önemli. Çünkü artırayım derken eksiltme riski de var. Oysa seçimi zaten kaybetmiş olan Yıldırım’ın kaybedeceği birşey yok, olsa olsa risk yüklenip bu manevralarla artı sağlamaya çalışacak.   Üstelik de stratejilerini de tam olarak anlamış değiliz. Nitekim 31 Mart öncesi bu tür tartışmalara şiddetlae karşı çıktıkları halde şimdi üstüne atılmaları ve sürüklemmeleri sizce de manidar değil mi?   2- Muhtemelen programda yolsuzluklarla, savurganlıkla ve kötü yönetimle ilgili birşey sorulmayacak. Hal böyle olunca İmamoğlu ne anlayacak. Mesele proje yarıştırmak değil. Kaldı ki iş hizmet olunca seçmen paranın geldiği yere yüzünü döner. Bu da İmamoğlu için tuzaktır.   3- Bazı soruların bir kısmı İmamoğlu’na tuzak sorulara dönüşebilir. OrduValisi meselesi, Topal Osman konusu, HDP desteği hatta PKK  vurgusu gibi evrilebilecek sorulara verilicek cevaplar Kürt seçmenin 0,5’inin bile kafasını karıştırsa bu sonuçta olumsuz etki yapar.   4-Binali Yıldırım genel olarak sakin biridir. TV’de sakinlik her zaman ön alır. Zaten Yıldırım’ın insiyatif alıp Uğur Dündar önerisini yapması,  ardından ismail Küçükkaya moderatörlüğü öz güven gösterisi ile ön almanın başka bir biçimidir. “Vız gelir tırıs gider” demesi de bunun amiyane propogandasıdır.   Dolayısıyla çok basit görünen nüansların büyük sonuçları olabilir. Çünkü aradaki farkın 13 700 olduğu düşünülürse bütün bunların ne kadar önemli olduğu görülür.    Ama ok yaydan çıktı artık. Dikkat çok dikkat gerekir. Bana kalırsa İmamoğlu bu saaten sonra hiç bir şey yapmasa bile seçimi kazanma şansı daha çoktur; hem de çok konuşup çok eylemekten, tv’ye çıkmaktan daha çoktur. Bekleyip göreceğiz.   Prof. Dr. Ahmet ÖZER Siyaset Bilimci ve Sosyolog  
Önce bir yanlışı düzeltmek isterim: Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım’ın bir araya gelip konuşmalarının 17 yıldan beri bir ilk olduğunu konuşup duruyor yorumcular. Oysa bu eksik ve yanlış bir bilgi.

Önce bir yanlışı düzeltmek isterim: Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım’ın bir araya gelip konuşmalarının 17 yıldan beri bir ilk olduğunu konuşup duruyor yorumcular. Oysa bu eksik ve yanlış bir bilgi. Çünkü biz Mersin’de bunu 31 Mart öncesi 12 Mart 2019 Tarihinde gerçekleştirdik. Hem de bu programı sadece yerel iki TV olan Kanal 33  ve İçel TV vermedi, aynı zamanda Haber Türk TV, CNN, NTV, Kanal D, Fox TV döne döne verdiler ve arayıp bizi kutladılar.

 

İşte daha önceki yazımda buna dair bir alıntı:

“Bilindiği üzere Mersin adaylık açısından en tartışmalı ilimizdi. Seçim öncesi de hem Mersin hem Türkiyede kutuplaşma ve gerginlik had safhadaydı. Biz Türkiye’de bir ilke imza atarak üç büyükşehir adayını bir masa etrafında bir araya getirdik. Moderatörlüğünü benim yaptığım program 3,5 saat sürdü. Binlerce insanın izlediği tartışma ve konuşmaları yerel ve ulusal tv’ler canlı olarak yayınladı. Sadece bu bir araya gelme bile hem Mersine hem de Türkiye’ye bu kutuplaşma ortamında bir mesaj oldu ve bizim mesajımız Türkiye tarfından da doğru algılanıp taktir edildi. Nitekim Mersin’de kimsenin burnu kanamadan yorucu ama bir okadar da keyifli bir kampanya yapıldı. CHP büyükşehir adayı Vahap Seçer bu tartışma ile iki puan öne geçti. Tek etken bu değil elbet ama bu da katkı yaptı ve sonuçta bir kaç puan farkla Vahap Bey seçimi kazandı.”

 

Şimdi gelelim İmamoğlu ve Yıldırım tartışmasına.

Bir kere Ekrem İmamoğlunun bu programa çıkmasını kendi açımdan doğru bulmadığımı belirtmek isterim. Gerekçelerimi açıklarsam umarım siz de bana katılırsınız.

 

Bana göre bu saatten sonra bu koşullarda ve böyle yazılı protokolle sorularının sınırları çizilmiş, aynı sorularla sürdürülecek, her şeyi önceden dizayn edilmiş bir programa Ekrem İmamoğlunun katılmasının ona getireceği bir şey yoktur.

 

Neden mi? İşte size  üç-dört gerekçe...

 

1-Ekrem İmamoğlu şu anda artıda, Yıldırım ise ekside. Süre az kaldı. İmamoğlunun artıyı artırmaktan ziyade koruması önemli. Çünkü artırayım derken eksiltme riski de var. Oysa seçimi zaten kaybetmiş olan Yıldırım’ın kaybedeceği birşey yok, olsa olsa risk yüklenip bu manevralarla artı sağlamaya çalışacak.

 

Üstelik de stratejilerini de tam olarak anlamış değiliz. Nitekim 31 Mart öncesi bu tür tartışmalara şiddetlae karşı çıktıkları halde şimdi üstüne atılmaları ve sürüklemmeleri sizce de manidar değil mi?

 

2- Muhtemelen programda yolsuzluklarla, savurganlıkla ve kötü yönetimle ilgili birşey sorulmayacak. Hal böyle olunca İmamoğlu ne anlayacak. Mesele proje yarıştırmak değil. Kaldı ki iş hizmet olunca seçmen paranın geldiği yere yüzünü döner. Bu da İmamoğlu için tuzaktır.

 

3- Bazı soruların bir kısmı İmamoğlu’na tuzak sorulara dönüşebilir. OrduValisi meselesi, Topal Osman konusu, HDP desteği hatta PKK  vurgusu gibi evrilebilecek sorulara verilicek cevaplar Kürt seçmenin 0,5’inin bile kafasını karıştırsa bu sonuçta olumsuz etki yapar.

 

4-Binali Yıldırım genel olarak sakin biridir. TV’de sakinlik her zaman ön alır. Zaten Yıldırım’ın insiyatif alıp Uğur Dündar önerisini yapması,  ardından ismail Küçükkaya moderatörlüğü öz güven gösterisi ile ön almanın başka bir biçimidir.

“Vız gelir tırıs gider” demesi de bunun amiyane propogandasıdır.

 

Dolayısıyla çok basit görünen nüansların büyük sonuçları olabilir. Çünkü aradaki farkın 13 700 olduğu düşünülürse bütün bunların ne kadar önemli olduğu görülür. 

 

Ama ok yaydan çıktı artık. Dikkat çok dikkat gerekir. Bana kalırsa İmamoğlu bu saaten sonra hiç bir şey yapmasa bile seçimi kazanma şansı daha çoktur; hem de çok konuşup çok eylemekten, tv’ye çıkmaktan daha çoktur. Bekleyip göreceğiz.

 

Prof. Dr. Ahmet ÖZER

Siyaset Bilimci ve Sosyolog

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.