Başkan Koca, Dünya İnsan Hakları Günü'nü kutladı

İyi Parti Mersin İl Başkanı Servet Koca 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Koca mesajında şu ifadelere yer verdi: İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 10 Aralık 1948 tarihinde kabulü ile her yıl 10 Aralık gününü Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlamaktayız. Tüm insanlığın ortak değeri, çağdaş dünyanın ortak paydası olan, Beyannamenin tüm insanların doğuştan hür ve eşit olduğu ilkesi doğrultusunda, demokrasimizi bir adım daha ilerletmek ve bu konuda farkındalık yaratmak için bu günü kutluyoruz. Büyük milletimiz binlerce yıldır farklılıklarını birer zenginlik olarak görüp, kardeşlik duygularıyla barış içerisinde yaşamıştır. Türkiye Cumhuriyeti; tüm insanların dil, din, ırk, cinsiyet ve yaş gibi farklılıklarıyla doğuştan ve eşit bir şekilde sahip oldukları hak ve özgürlükleri teminat altına alan beyannameye ilk imza atan devletlerden biri olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanıyla tüm vatandaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerden eşit şekilde yararlanması için önemli reformları hayata geçmiştir. Ülkemiz muasır medeniyet seviyesinin de üstüne çıkma hedefi doğrultusunda demokrasimizin daha ileriye gitmesi için yeni reformları hayata geçirmeye devam etmek zorundadır. Günümüze geldiğimizde, ülkemizin insan hakları karnesine baktığımızda durum hiç iç açıcı görünmemektedir. Adalet Bakanlığı’nın, Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından derlediği verilere göre açıkladığı rakamlar, Türkiye’nin özellikle son yıllarda hak ihlalleri konusunda rekor kırdığını ortaya koymuştur. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından yayımlanan istatistiklere göre, 1 Ocak 2012-31 Aralık 2016 tarihleri arasında AİHM’e Türkiye aleyhine yapılan ve bir karar organına havale edilen başvuru sayısı 24 bin 724 olarak açıklandı. 2017 ise Türkiye açısından daha da kötü geçti. AİHM’e yapılan 63 bin 369 hak ihlali başvurusunun, 25 bin 987’sinde Türkiye’nin mahkum edilmesi istendi. Hak ve özgürlük konusundaki 2017 yılı verileri de kaygı vericiydi. AİHM verilerine göre, 2002 yılında Türkiye aleyhine yapılan başvuru sayısı 3 bin 871 iken bu sayı 2017 yılı sonu itibarıyla 25 bin 987’ye ulaştı. Buna göre Türkiye’de son 13 yılda Türkiye aleyhine AİHM’e yapılan başvuru sayısında yüzde 571 artış yaşandı. Türkiye hak ihlallerinde 47 Avrupa ülkesi arasında ilk sırada yer aldı.  Ülkemiz, 2017 yılında, aleyhine açılan 116 davanın 99’unda, “en azından bir hak ihlalinde bulunulduğu” gerekçesiyle mahkum edildi. AİHM verilerine göre Türkiye 2017 yılında adil yargılanma hakkının ihlali nedeniyle 46 dosyada suçlu bulundu. Kişi güvenliği ve özgürlüğünün ihlal edildiği gerekçesiyle verilen mahkumiyet sayısı 19 olarak açıklanırken, Türkiye 16 dosyada ise düşünce özgürlüğüne yönelik kısıtlamalar nedeniyle mahkum oldu. 2017 verilerine göre Türkiye, 293 kez mahkum edilen Rusya’nın ardından ikinci sırada yer aldı. Diğer taraftan AİHM’in Türkiye’yi suçsuz bulduğu dosya sayısı ise sadece 4 olarak kayıtlara geçti. AİHM verilerine göre Türkiye’nin mahkum edildiği dosyaların sayıca sırası şu şekilde: Adil yargılanma hakkı, kişi dokunulmazlığı ve güvenliği, konut dokunulmazlığı ve mülkiyet hakkı, uzun yargılama süresi, insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele, düşünce ve ifade hakkı. Türkiye 2003 yılında 1 milyon 728 bin 351 avro tazminat ödemeye mahkum edilirken bu rakam 2017 yılında 6 milyon 458 bin 742 avroya çıktı. Görüyoruz ki, Türkiye’nin insan hakları karnesi maalesef çok kötü. Sağlıklı işleyen bir demokrasi ancak özgür bireylerle ve ideal hukuk sistemi ile kurulabilir. Bunun sonucunda da, insanlar yaratıcılık ve üreticilik yanlarını öne çıkararak, ileri ve uygar bir toplum oluşturabilirler. Devlet gücünün tek bir kişide veya grupta toplanması, tarihteki örnekleri gibi, zaman içinde o kişilerde güç zehirlenmesine yol açarak, yanlış kararlar almalarına neden olmakta ve acı sonuçlar doğurmaktadır. Bu veriler bunun en iyi kanıtı. İYİ Parti olarak bizler, Cumhuriyetin kuruluş felsefesini, değerlerini ve üniter yapıyı korumak, çağdaş medeniyeti yakalamak, sevgi ve saygı dilini hakim kılmak, parlamenter sistemi yaşatmak, denge ve kontrol ilkesi üzerine kurulu kuvvetler ayrılığını kurmak, fırsat eşitliği sağlamak, mülkiyet hakkını korumak, inançlara saygı ve ifade özgürlüğünü sağlamak, bağımsız, tarafsız ve adil yargıya kavuşmak ve yolsuzlukla tam ve etkin mücadele etmek için yola çıktık. Bu yolda mücadelemize devam edeceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle, 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nün ve takip eden hafta içerisinde kutlanan İnsan Hakları Haftası’nın tüm insanlığa, milletimize; barış, huzur, mutluluk, eşit hak ve adalet getirmesini temenni ediyor, bu önemli günü kutluyor, saygılar sunuyorum.