Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak -3... Abdullah Ayan yazdı

30.03.2020 - 09:43, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:41
 

Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak -3... Abdullah Ayan yazdı

Bugün tüm kurumlarıyla iflasa sürüklenen küreselleşmeyi taşıyamayan yeni bir dünyanın eşiğindeyiz.Birleşmiş Milletler ülkeler arasında çıkacak çatışmaları, dünyanın yeni savaşlara sürüklenmesini engelleyecekti, engel olabildi mi?Varşova paktı dağıldı da, NATO işlevini yerine getirebiliyor mu?Dünya Bankası veya IMF hangi beklentileri karşılayabiliyor?

Gerçekten de 1929' da olduğu gibi Borsalar her gün rekor üstüne rekorlar kırar tüm dünya ekonomik anlamda iyi bir yıla hazırlanırken, Çin' de başlayıp ilk günler ciddiye alınmayan kriz kısa zamanda eşine rastlanmayan bir küresel salgına dönüştü. Ocak ortasında ABD borsalarında işlem gören Alphabet (Google' in yer aldığı çatı şirket) 1 trilyon doları aşan 4. şirket olarak sahnedeki yerini alıyor, Amazon, Microsoft ve Apple ile birlikte dört şirketin değeri 4 trilyon dolara ulaşırken, tüm göstergeler bu devlerin öncülüğünde Borsadaki şirketlerin yılı en az 15-20 gibi değer artışlarıyla kapatacağını rekorlarla dolu saadet zincirinin kopmamak üzere yeni yolculuklara koyulacağını söylüyordu. 12 şubat günü Amerikan borsalarında işlem gören şirketlerin değeri 89 trilyon dolar gibi rekor seviyeye çıkarken hiç kimse soluksuz çıkışın (12.2.2020 günü 29.600'u gördü endeks) kimsenin hayal bile edemeyeceği bir virüs nedeniyle 40 içinde 67 trilyon dolara gerileyeceğini (22.3.2020 günü 18.450' yi gördü)muhteşem rallinin trajik çöküşle sona ereceğini aklından bile geçiremezdi. ** Çin' de başlayıp bir ay gibi kısa sürede tüm Asya'yı ardından Avrupa ve ABD' yi kasıp kavuran Koronavirüs salgını sadece borsa balonlarını patlatmakla, kurulan saadet zincirlerini koparmakla kalmadı. Toplu ölümler, evine kapanan milyarlarca insan, duran küresel üretim ve tedarik ağından tutun da, devletlerin yasaklamasıyla kapanan yüz milyonlarca işletme, işsiz kalan esnaf, duran çarklar.. Küresel salgının sosyal, siyasal, ekonomik açılardan dünyayı, daha da önemlisi hepimizin yaşantısını nasıl değiştireceği, nerede nasıl sona ereceği gibi soruların ne somut ne de tek bir yanıtı var.. Belli ki, Türklerin çok sevdiği tabirle bu kez krizlere en hazırlıklı olan ülkelerde bile kervan yolda dizilecek.. Birinci ve ikinci dünya savaşları üretimin yeniden şekillenmesinden tutun da, sağlıktan teknolojiye, tarımdan sanayiye tüm sektörleri baştan aşağı değiştirdi. Bu kez de öyle olacak.. Bu ve benzeri küresel yıkımlar yepyeni dinamikleri de tetikler. Mevcudu korumayı, çok daha ağır biçimde ve temkinli sürdürülmeye çalışılan buluşlarla ilgili arayışlar birden bire hız kazanır. Birinci Dünya Savaşı, buhar çağının arkasından gelmiş, otomotivin savaş türevleri tankları, zırhlı araçları, çok daha seri ve daha fazla insanı öldüren silahları, sanayide fabrikaların seri üretim modelini, yaralı askerlerin daha sağlıklı ortamda tedavilerini, acıları dindiren uyuşturucuların tıp dünyasına girmesini, savaş uçaklarını, telsizleri, telefonları, radyoların yaygınlaşmasını, hepsini ve daha fazlasını  getirip dünyanın ve bir başka yönüyle de hayatımızın içine boca etti.. ** İkinci Dünya Savaşı, 1929 bunalımıyla başlayan büyük krizin, açlığı tetikleyen o altından kalkılmaz boyutlardaki işsizliğin sona ermesine yol açmakla kalmadı. Pek çok keşfin de önünü açtı. Yıllar sürecek laboratuar deneyleri deyim yerindeyse hızlandırılmış zaman dilimlerinde gerçekleşti. O güne kadar ölüme yol açan yaraların tedavisinde kullanılan penisilin başta olmak üzere antibiyotikler çağının başlamasında 2. dünya savaşındaki yaralı askerlerin iyileştirilme arayışlarının rolü yadsınabilir mi? Birinci dünya savaşının hayatımızı renklendiren icatlarından biri nasıl radyo ise, ikinci dünya savaşı da günlük hayatımıza eğlence kutusu televizyonu soktu.. Büyük gemilerle yapılabilen ve aylar süren okyanuslar ötesi yolculukların saatlere sığan konforlu uçaklarla yapılması, Savaş teknolojisinin çok daha ölümcül olmasını sağlayan güdümlü füzeler, kalaşnikoflar ve hepsinden önemlisi barışçıl amaçlarla tasarlanıp, bugüne kadar dünya barışının en büyük tehdidi kabul edilen atom bombası.. İki savaşın gittikçe körüklediği ve dünyayı gittikçe kendine bağlı hale getiren, uğruna acıların darbelerin, ülkeler arası çatışmaların, lokal savaşların nedeni petrol.. Olağan üstü dönemler, kendi halinde seyreden hayatı birden bire hızlandırır. Tehditler kendi içinde fırsatlar diyeceğimiz yenilikleri, icatları getirir. Her olağanüstü dönemin ardından insanoğlu yeniliklerle, günlük yaşamını etkileyen buluşlarla tanışır. Bugün de koronovirüs salgınıyla öylesi bir dönemin eşiğindeyiz.. Kapitalizm iki dünya savaşından güçlenerek çıkmıştı. Gelin görün ki, bu kez salgınla gelen yeni çalkantılı dönemin nelere gebe olduğunu, yıkılmakta olan eski sistemin yerini neyin alacağını, nasıl bir dünya ile karşılaşacağımızı kesin olarak ön görmek için henüz çok erken.. Evet, birinci dünya savaşı ABD' yi dünya sahnesine çıkardı ama karşısına da Sovyetler Birliği zıt kutupların ikinci ayağı olarak dikti.. İkinci Dünya savaşı, yıkılanların yerine ABD' nin etrafına kümelenen Japonya, Almanya gibi devleri yarattı ama dengeyi sağlayacak Çin gibi bir devi sahneye çıkardı.. Bugün tüm kurumlarıyla iflasa sürüklenen küreselleşmeyi taşıyamayan yeni bir dünyanın eşiğindeyiz. Birleşmiş Milletler ülkeler arasında çıkacak çatışmaları, dünyanın yeni savaşlara sürüklenmesini engelleyecekti, engel olabildi mi? Varşova paktı dağıldı da, NATO işlevini yerine getirebiliyor mu? Dünya Bankası veya IMF hangi beklentileri karşılayabiliyor? Dünya Sağlık Örgütü kuruluş amaçlarına uygun bir yapıya kavuşturulsaydı bugün dünyanın salgınla baş etmesi çok farklı bir seyir izlemez miydi? Ulus devletler çağı yerini küresel şirketlere bıraktı da bu dünyayı daha adaletsiz, gelir dağılımının dayanılmaz boyutlara varmasından öte ne üretti? ** Küresel koronavirüs salgınıyla dünyanın yeni bir döneme, yepyeni bir faza geçme olasılığı yadsınamaz biçimde karşımızda durduğuna göre, iki dünya savaşının onca yıkım yanında dünyayı yeniden şekillendirmesine benzer bir süreçle      
Bugün tüm kurumlarıyla iflasa sürüklenen küreselleşmeyi taşıyamayan yeni bir dünyanın eşiğindeyiz.Birleşmiş Milletler ülkeler arasında çıkacak çatışmaları, dünyanın yeni savaşlara sürüklenmesini engelleyecekti, engel olabildi mi?Varşova paktı dağıldı da, NATO işlevini yerine getirebiliyor mu?Dünya Bankası veya IMF hangi beklentileri karşılayabiliyor?

Gerçekten de 1929' da olduğu gibi Borsalar her gün rekor üstüne rekorlar kırar tüm dünya ekonomik anlamda iyi bir yıla hazırlanırken, Çin' de başlayıp ilk günler ciddiye alınmayan kriz kısa zamanda eşine rastlanmayan bir küresel salgına dönüştü.

Ocak ortasında ABD borsalarında işlem gören Alphabet (Google' in yer aldığı çatı şirket) 1 trilyon doları aşan 4. şirket olarak sahnedeki yerini alıyor, Amazon, Microsoft ve Apple ile birlikte dört şirketin değeri 4 trilyon dolara ulaşırken, tüm göstergeler bu devlerin öncülüğünde Borsadaki şirketlerin yılı en az 15-20 gibi değer artışlarıyla kapatacağını rekorlarla dolu saadet zincirinin kopmamak üzere yeni yolculuklara koyulacağını söylüyordu.

12 şubat günü Amerikan borsalarında işlem gören şirketlerin değeri 89 trilyon dolar gibi rekor seviyeye çıkarken hiç kimse soluksuz çıkışın (12.2.2020 günü 29.600'u gördü endeks) kimsenin hayal bile edemeyeceği bir virüs nedeniyle 40 içinde 67 trilyon dolara gerileyeceğini (22.3.2020 günü 18.450' yi gördü)muhteşem rallinin trajik çöküşle sona ereceğini aklından bile geçiremezdi.

**

Çin' de başlayıp bir ay gibi kısa sürede tüm Asya'yı ardından Avrupa ve ABD' yi kasıp kavuran Koronavirüs salgını sadece borsa balonlarını patlatmakla, kurulan saadet zincirlerini koparmakla kalmadı.

Toplu ölümler, evine kapanan milyarlarca insan, duran küresel üretim ve tedarik ağından tutun da, devletlerin yasaklamasıyla kapanan yüz milyonlarca işletme, işsiz kalan esnaf, duran çarklar..

Küresel salgının sosyal, siyasal, ekonomik açılardan dünyayı, daha da önemlisi hepimizin yaşantısını nasıl değiştireceği, nerede nasıl sona ereceği gibi soruların ne somut ne de tek bir yanıtı var..

Belli ki, Türklerin çok sevdiği tabirle bu kez krizlere en hazırlıklı olan ülkelerde bile kervan yolda dizilecek..

Birinci ve ikinci dünya savaşları üretimin yeniden şekillenmesinden tutun da, sağlıktan teknolojiye, tarımdan sanayiye tüm sektörleri baştan aşağı değiştirdi.

Bu kez de öyle olacak..

Bu ve benzeri küresel yıkımlar yepyeni dinamikleri de tetikler. Mevcudu korumayı, çok daha ağır biçimde ve temkinli sürdürülmeye çalışılan buluşlarla ilgili arayışlar birden bire hız kazanır.

Birinci Dünya Savaşı, buhar çağının arkasından gelmiş, otomotivin savaş türevleri tankları, zırhlı araçları, çok daha seri ve daha fazla insanı öldüren silahları, sanayide fabrikaların seri üretim modelini, yaralı askerlerin daha sağlıklı ortamda tedavilerini, acıları dindiren uyuşturucuların tıp dünyasına girmesini, savaş uçaklarını, telsizleri, telefonları, radyoların yaygınlaşmasını, hepsini ve daha fazlasını  getirip dünyanın ve bir başka yönüyle de hayatımızın içine boca etti..

**

İkinci Dünya Savaşı, 1929 bunalımıyla başlayan büyük krizin, açlığı tetikleyen o altından kalkılmaz boyutlardaki işsizliğin sona ermesine yol açmakla kalmadı.

Pek çok keşfin de önünü açtı.

Yıllar sürecek laboratuar deneyleri deyim yerindeyse hızlandırılmış zaman dilimlerinde gerçekleşti.

O güne kadar ölüme yol açan yaraların tedavisinde kullanılan penisilin başta olmak üzere antibiyotikler çağının başlamasında 2. dünya savaşındaki yaralı askerlerin iyileştirilme arayışlarının rolü yadsınabilir mi?

Birinci dünya savaşının hayatımızı renklendiren icatlarından biri nasıl radyo ise, ikinci dünya savaşı da günlük hayatımıza eğlence kutusu televizyonu soktu..

Büyük gemilerle yapılabilen ve aylar süren okyanuslar ötesi yolculukların saatlere sığan konforlu uçaklarla yapılması,

Savaş teknolojisinin çok daha ölümcül olmasını sağlayan güdümlü füzeler, kalaşnikoflar ve hepsinden önemlisi barışçıl amaçlarla tasarlanıp, bugüne kadar dünya barışının en büyük tehdidi kabul edilen atom bombası..

İki savaşın gittikçe körüklediği ve dünyayı gittikçe kendine bağlı hale getiren, uğruna acıların darbelerin, ülkeler arası çatışmaların, lokal savaşların nedeni petrol..

Olağan üstü dönemler, kendi halinde seyreden hayatı birden bire hızlandırır. Tehditler kendi içinde fırsatlar diyeceğimiz yenilikleri, icatları getirir.

Her olağanüstü dönemin ardından insanoğlu yeniliklerle, günlük yaşamını etkileyen buluşlarla tanışır.

Bugün de koronovirüs salgınıyla öylesi bir dönemin eşiğindeyiz..

Kapitalizm iki dünya savaşından güçlenerek çıkmıştı. Gelin görün ki, bu kez salgınla gelen yeni çalkantılı dönemin nelere gebe olduğunu, yıkılmakta olan eski sistemin yerini neyin alacağını, nasıl bir dünya ile karşılaşacağımızı kesin olarak ön görmek için henüz çok erken..

Evet, birinci dünya savaşı ABD' yi dünya sahnesine çıkardı ama karşısına da Sovyetler Birliği zıt kutupların ikinci ayağı olarak dikti..

İkinci Dünya savaşı, yıkılanların yerine ABD' nin etrafına kümelenen Japonya, Almanya gibi devleri yarattı ama dengeyi sağlayacak Çin gibi bir devi sahneye çıkardı..

Bugün tüm kurumlarıyla iflasa sürüklenen küreselleşmeyi taşıyamayan yeni bir dünyanın eşiğindeyiz.

Birleşmiş Milletler ülkeler arasında çıkacak çatışmaları, dünyanın yeni savaşlara sürüklenmesini engelleyecekti, engel olabildi mi?

Varşova paktı dağıldı da, NATO işlevini yerine getirebiliyor mu?

Dünya Bankası veya IMF hangi beklentileri karşılayabiliyor?

Dünya Sağlık Örgütü kuruluş amaçlarına uygun bir yapıya kavuşturulsaydı bugün dünyanın salgınla baş etmesi çok farklı bir seyir izlemez miydi?

Ulus devletler çağı yerini küresel şirketlere bıraktı da bu dünyayı daha adaletsiz, gelir dağılımının dayanılmaz boyutlara varmasından öte ne üretti?

**

Küresel koronavirüs salgınıyla dünyanın yeni bir döneme, yepyeni bir faza geçme olasılığı yadsınamaz biçimde karşımızda durduğuna göre, iki dünya savaşının onca yıkım yanında dünyayı yeniden şekillendirmesine benzer bir süreçle

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.