İşsizler Ve Kepenk Kapatanlar… Bedrettin Gündeş yazdı

29.03.2020 - 15:35, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:41
 

İşsizler Ve Kepenk Kapatanlar… Bedrettin Gündeş yazdı

Virüsü yaratanlar herkesi eve kapattı. Olağanüstü, sokağa çıkmama talepleri gibi doğru beklentilerde var. Ama diğer taraftan en aleni gerçeklik ise; yoksulların, işsizlerin ve kepenk kapatanların durumudur.

Bu işin sonunun nereye varacağını kestirmek çok zor. Virüsü yaratanlar herkesi eve kapattı. Olağanüstü, sokağa çıkmama talepleri gibi doğru beklentilerde var. Ama diğer taraftan en aleni gerçeklik ise; yoksulların, işsizlerin ve kepenk kapatanların durumudur. Dışarı çıkma, çalışma, üretme otur evinde… Peki ya bu insanlar çalışmadan nasıl hayatlarını sürdürecekler. Elektrik, su, kira gibi ödemeler ertelense bile, çocuklarının beslenme sorunlarını nasıl giderecekler? Dünya da diğer ülkeler nasıl önlem almaya ve hızlı davranmaya çalışıyorsa, bütçelerini bu alana kaydırma, ayarlama telaşındaysalar, ülkemizde de çok gerçekçi önlemler alınmalıdır. Hem de geç kalmadan. Dayanışma, sahiplenme, empati yapma günü, bugündür! Devlet sosyal düzeni sağlamak, vatandaşın mal ve can güvenliğini korumak için var olduğunu söylemektedir. O zaman devlet;  sağlık, barınma, eğitim ve yaşama hakkını da koruyup sağlamak durumundadır. Devlet; özünde tüm yurttaşların bütününü oluşturur. Bu bütünlük içinde herkesin bir görevi vardır. Yönetenlerde bu görevleri yerine getirmek için vardır. Aldığı maaşın, makamın karşılığı bu gibi durumlarda adaleti, eşitliği, hakkı, hukuku daha da özenli bir şekilde uygulamasıdır. En az virüs kadar önemli olan bir gerçeklikte bu tür olaylar karşısında çaresiz kalan, işsizler ve yoksullardır. Ve üretimini durdurduğunda, kepenk indirdiğinde karşısına çıkacak faturanın ağırlığı altında ezilecek olan işletmecilerdir. Sosyal devlet mantığıyla; işsizlik maaşı ve desteklemeler konumuna, durumuna göre ayarlanarak başlatılmalıdır. Ekonomik paketler bu gibi durumlar gözetilerek yapılmalıdır. Önlemler alınırken olayın her boyutu düşünülmelidir. İşsizlik, yoksulluk, kepenk kapama gibi hayati durumlar, en az virüsten korunma kadar önemlidir. Geç kalmadan, sorunun ciddiyetini kavrayarak hareket etmeliyiz. Geç kalan ülkelerin içine düştüğü durum ortada. TV tartışmalarındaki bilgi kirliliği, gereksiz ve yanlış yönlendirmelerin ötesinde, konu “yaşama hakkı” bağlamında ele alınarak yürütülmelidir. Çok acil olmadıkça sokağa çıkılmamalıdır. Kurallar bütünü içinde hareket etmek, başkasının alanına saygı duymak ta önemlidir. Bu tür salgın hastalıklar karşısında geliştirdiğimiz temizlik kültürünün geçici değil, kalıcı olması için de azami çaba göstermeliyiz. BEDRETTİN GÜNDEŞ  
Virüsü yaratanlar herkesi eve kapattı. Olağanüstü, sokağa çıkmama talepleri gibi doğru beklentilerde var. Ama diğer taraftan en aleni gerçeklik ise; yoksulların, işsizlerin ve kepenk kapatanların durumudur.

Bu işin sonunun nereye varacağını kestirmek çok zor.

Virüsü yaratanlar herkesi eve kapattı. Olağanüstü, sokağa çıkmama talepleri gibi doğru beklentilerde var. Ama diğer taraftan en aleni gerçeklik ise; yoksulların, işsizlerin ve kepenk kapatanların durumudur.

Dışarı çıkma, çalışma, üretme otur evinde…

Peki ya bu insanlar çalışmadan nasıl hayatlarını sürdürecekler. Elektrik, su, kira gibi ödemeler ertelense bile, çocuklarının beslenme sorunlarını nasıl giderecekler?

Dünya da diğer ülkeler nasıl önlem almaya ve hızlı davranmaya çalışıyorsa, bütçelerini bu alana kaydırma, ayarlama telaşındaysalar, ülkemizde de çok gerçekçi önlemler alınmalıdır. Hem de geç kalmadan.

Dayanışma, sahiplenme, empati yapma günü, bugündür!

Devlet sosyal düzeni sağlamak, vatandaşın mal ve can güvenliğini korumak için var olduğunu söylemektedir. O zaman devlet;  sağlık, barınma, eğitim ve yaşama hakkını da koruyup sağlamak durumundadır.

Devlet; özünde tüm yurttaşların bütününü oluşturur. Bu bütünlük içinde herkesin bir görevi vardır. Yönetenlerde bu görevleri yerine getirmek için vardır. Aldığı maaşın, makamın karşılığı bu gibi durumlarda adaleti, eşitliği, hakkı, hukuku daha da özenli bir şekilde uygulamasıdır.

En az virüs kadar önemli olan bir gerçeklikte bu tür olaylar karşısında çaresiz kalan, işsizler ve yoksullardır. Ve üretimini durdurduğunda, kepenk indirdiğinde karşısına çıkacak faturanın ağırlığı altında ezilecek olan işletmecilerdir.

Sosyal devlet mantığıyla; işsizlik maaşı ve desteklemeler konumuna, durumuna göre ayarlanarak başlatılmalıdır. Ekonomik paketler bu gibi durumlar gözetilerek yapılmalıdır.

Önlemler alınırken olayın her boyutu düşünülmelidir. İşsizlik, yoksulluk, kepenk kapama gibi hayati durumlar, en az virüsten korunma kadar önemlidir.

Geç kalmadan, sorunun ciddiyetini kavrayarak hareket etmeliyiz. Geç kalan ülkelerin içine düştüğü durum ortada.

TV tartışmalarındaki bilgi kirliliği, gereksiz ve yanlış yönlendirmelerin ötesinde, konu “yaşama hakkı” bağlamında ele alınarak yürütülmelidir.

Çok acil olmadıkça sokağa çıkılmamalıdır. Kurallar bütünü içinde hareket etmek, başkasının alanına saygı duymak ta önemlidir.

Bu tür salgın hastalıklar karşısında geliştirdiğimiz temizlik kültürünün geçici değil, kalıcı olması için de azami çaba göstermeliyiz.

BEDRETTİN GÜNDEŞ

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.