Kiracının liman genişletme projesi ve istihdam yalanları...Abdullah Ayan yazdı

25.03.2021 - 08:24, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:41
 

Kiracının liman genişletme projesi ve istihdam yalanları...Abdullah Ayan yazdı

40 kişilik istihdam derken, Mersini var eden limana dayalı hizmetlerle ayakta duran 40 bin kişilik istihdamın ne olacağı akıbeti meçhul..

Önceki makaleyi Mersin liman işletmecisinin yapmaya hazırlandığı genişleme projesinin getirecekleri yanında kayıp anlamında nelere yol açacağı sorularıyla noktalamıştım.. Kaldığımız yerden devam edeyim.. Örneğin istihdam konusunda parlatılan cilalı vaatlerle gerçekler.. İstihdam alanında ortaya koyulan pembe tabloyu anlatma işini projenin sahibi kiracıdan çok iktidar mensupları üstlenmiş bulunuyor.. Pandemiye ve tüm Mersine inat liman genişleme projesi için temel atmaya gelen Ulaştırma Bakanı daha kente ulaşmadan basın açıklaması düşüyor önümüze: " Mersin Limanı Genişletme Projesi, 500 kişiye doğrudan, 5000 kişiye de dolaylı istihdam imkânı sağlanmış olacak." Dolaylı istihdam denilen ve her yere çekilmeye müsait afaki masalı bir yana bırakıp şu 500 kişiye doğrudan istihdam müjdesinin gerçekleşme olasılığına bir bakalım: Bu konuda yatırımı gerçekleştirecek şirketin hazırlattığı 'şişirilme olasılığı eşyanın tabiatına uygun' ÇED dosyasına yansıyan veriler var.. 2200 sayfalık dosyanın dört ayrı bölümünde projenin istihdam beklentileri değişmez biçimde kesin ve net ifadelerle yer almakta.. Oradan olduğu gibi alıntılıyorum: " Projenin inşaat aşamasında 40,işletme aşamasında ilave 150 personel çalışacaktır" Vaadin çok parlak olmadığının onlar da farkında olmalı ki, dosyanın bir başka bölümünde hedefi küçültüp Mersine ve Mersin' de yaşayan sade vatandaşa  yoğunlaştırmışlar; " bu personelin büyük bölümü mersin merkez ve ilçelerdeki halktan seçilecektir."        En iyi ihtimalle, işler yolunda giderse 48 ay alacak yapım sürecinde 40 kişilik istihdam için kentin başına örülecek ve 150 yıllık Mersin siluetini boydan boya değiştirecek bir cinayete göz yummamızı istiyorlar.. Atatürk Parkı önündeki denizi kayalarla doldurup oluşturacakları 176 bin metrekare platform üzerinde 3 milyon 600 bin konteynerin elleçleme operasyonunu liman içinde gerçekleştirerek liman dışında bu işlemlerden ekmek yiyen, yatırım yapmış hiç kimseye artık hayat hakkı tanımayacaklar.. 40 kişilik istihdam derken, Mersini var eden limana dayalı hizmetlerle ayakta duran 40 bin kişilik istihdamın ne olacağı akıbeti meçhul.. Oysa dünyanın hiçbir büyük limanında elleçleme rıhtımlarda ve Mersin örneğinde olduğu gibi rıhtımlara dayalı platformlar üzerinde yapılmaz.. Limanların arka sahalarında depolama alanları, fiktif antrepolar, konteyner elleçleme sahaları oluşturulmuştur ve tüm işlemler buralarda yapılır.. Liman kiracısı şirket bugün dışarıda 200-250 dolara mal olan elleçleme işini, Atatürk parkı karşısındaki platformda yaparak 89 dolara gerçekleştireceği bilgisine ÇED dosyasında yer verirken aslında süreç içinde kendileri dışında hiçbir oluşuma hayat hakkı tanımayacaklarını da itiraf etmiş oluyorlar.. Bu kadar da değil.. Yine ÇED dosyasının bir başka yerinde gerçekleşecek yatırımla neyin hedeflendiğini açıkça dile getiriyorlar.. Mersin liman işletmecisi Atatürk parkı önüne doğru genişlemeyle kazanılacak alanın ne işe yarayacağını ÇED dosyasında samimiyetle ve övünerek şöyle dile getiriyor: "sözü edilen yatırımların gerçekleştirilmesi neticesinde artacak elleçleme ve depolama kapasitesiyle birlikte kısa sürede Türkiye’nin ve bölgenin en iyi limanı olacaktır." (sayfa 25) Elleçleme ve depolama kapasitesiyle ülkenin en iyi limanı haline gelmek ne demek biliyor musunuz? Bugün liman dışında gerçekleşen elleçleme ve depolamanın artık dışarıda bu işi yapan küçük büyük tüm girişimcilerin elinden alınarak liman tekeline terk edilmesi.. Sayısız işletmenin kapanması, binlerce kişinin işini kaybetmesi.. Aslında bu projeye çevreye duyarlı insanlarımız dışında o işletme sahipleri ve çalışanları da dur demeli.. Projenin hayata geçirilmesi halinde başlarına gelecekleri bugünden görmeleri gerek.. İş işten geçtikten sonra ağlamanın kimseye yararı olmayacağının umarım farkındadırlar..   Abdullah Ayan  
40 kişilik istihdam derken, Mersini var eden limana dayalı hizmetlerle ayakta duran 40 bin kişilik istihdamın ne olacağı akıbeti meçhul..

Önceki makaleyi Mersin liman işletmecisinin yapmaya hazırlandığı genişleme projesinin getirecekleri yanında kayıp anlamında nelere yol açacağı sorularıyla noktalamıştım..

Kaldığımız yerden devam edeyim..

Örneğin istihdam konusunda parlatılan cilalı vaatlerle gerçekler..

İstihdam alanında ortaya koyulan pembe tabloyu anlatma işini projenin sahibi kiracıdan çok iktidar mensupları üstlenmiş bulunuyor..

Pandemiye ve tüm Mersine inat liman genişleme projesi için temel atmaya gelen Ulaştırma Bakanı daha kente ulaşmadan basın açıklaması düşüyor önümüze:

" Mersin Limanı Genişletme Projesi, 500 kişiye doğrudan, 5000 kişiye de dolaylı istihdam imkânı sağlanmış olacak."

Dolaylı istihdam denilen ve her yere çekilmeye müsait afaki masalı bir yana bırakıp şu 500 kişiye doğrudan istihdam müjdesinin gerçekleşme olasılığına bir bakalım:

Bu konuda yatırımı gerçekleştirecek şirketin hazırlattığı 'şişirilme olasılığı eşyanın tabiatına uygun' ÇED dosyasına yansıyan veriler var..

2200 sayfalık dosyanın dört ayrı bölümünde projenin istihdam beklentileri değişmez biçimde kesin ve net ifadelerle yer almakta..

Oradan olduğu gibi alıntılıyorum:

" Projenin inşaat aşamasında 40,işletme aşamasında ilave 150 personel çalışacaktır"

Vaadin çok parlak olmadığının onlar da farkında olmalı ki, dosyanın bir başka bölümünde hedefi küçültüp Mersine ve Mersin' de yaşayan sade vatandaşa  yoğunlaştırmışlar;

" bu personelin büyük bölümü mersin merkez ve ilçelerdeki halktan seçilecektir."       

En iyi ihtimalle, işler yolunda giderse 48 ay alacak yapım sürecinde 40 kişilik istihdam için kentin başına örülecek ve 150 yıllık Mersin siluetini boydan boya değiştirecek bir cinayete göz yummamızı istiyorlar..

Atatürk Parkı önündeki denizi kayalarla doldurup oluşturacakları 176 bin metrekare platform üzerinde 3 milyon 600 bin konteynerin elleçleme operasyonunu liman içinde gerçekleştirerek liman dışında bu işlemlerden ekmek yiyen, yatırım yapmış hiç kimseye artık hayat hakkı tanımayacaklar..

40 kişilik istihdam derken, Mersini var eden limana dayalı hizmetlerle ayakta duran 40 bin kişilik istihdamın ne olacağı akıbeti meçhul..

Oysa dünyanın hiçbir büyük limanında elleçleme rıhtımlarda ve Mersin örneğinde olduğu gibi rıhtımlara dayalı platformlar üzerinde yapılmaz..

Limanların arka sahalarında depolama alanları, fiktif antrepolar, konteyner elleçleme sahaları oluşturulmuştur ve tüm işlemler buralarda yapılır..

Liman kiracısı şirket bugün dışarıda 200-250 dolara mal olan elleçleme işini, Atatürk parkı karşısındaki platformda yaparak 89 dolara gerçekleştireceği bilgisine ÇED dosyasında yer verirken aslında süreç içinde kendileri dışında hiçbir oluşuma hayat hakkı tanımayacaklarını da itiraf etmiş oluyorlar..

Bu kadar da değil..

Yine ÇED dosyasının bir başka yerinde gerçekleşecek yatırımla neyin hedeflendiğini açıkça dile getiriyorlar..

Mersin liman işletmecisi Atatürk parkı önüne doğru genişlemeyle kazanılacak alanın ne işe yarayacağını ÇED dosyasında samimiyetle ve övünerek şöyle dile getiriyor:

"sözü edilen yatırımların gerçekleştirilmesi neticesinde artacak elleçleme ve depolama kapasitesiyle birlikte kısa sürede Türkiye’nin ve bölgenin en iyi limanı olacaktır." (sayfa 25)

Elleçleme ve depolama kapasitesiyle ülkenin en iyi limanı haline gelmek ne demek biliyor musunuz?

Bugün liman dışında gerçekleşen elleçleme ve depolamanın artık dışarıda bu işi yapan küçük büyük tüm girişimcilerin elinden alınarak liman tekeline terk edilmesi..

Sayısız işletmenin kapanması, binlerce kişinin işini kaybetmesi..

Aslında bu projeye çevreye duyarlı insanlarımız dışında o işletme sahipleri ve çalışanları da dur demeli..

Projenin hayata geçirilmesi halinde başlarına gelecekleri bugünden görmeleri gerek..

İş işten geçtikten sonra ağlamanın kimseye yararı olmayacağının umarım farkındadırlar..

 

Abdullah Ayan

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.