Narenciye Festivali'nin muhteşem dönüşü... Sedat Yılmaz yazdı

Mersinliler hasretle bekledikleri 6. Uluslararası Narenciye Festivalini  tüm güzellikleriyle  7'den 70'e doyasıya yaşamanın mutluluğunu yaşadı. Nasıl da özlemişiz bu festivali. 300 binin üzerinde insan birlik ve beraberliğin, kardeşliğin, küçük bir Türkiye mozaiğini barındıran Mersin'in her kesimi ne güzel kucakladığını gösteren eşsiz bir festivali daha hep birlikte yaşadık. Tüm kamuoyu nasıl bir festival olacağını merakla beklerken, coşku dolu, alana sığmayan kalabalığı ile Mersin'e yakışan ve dönüşü muhteşem olan renkli bir festivalle Mersin adından söz ettirdi. 30'a yakın ülkeden gelen gösteri grupları ile 2 bin 500 kişinin katılımıyla start alan kortej, Narenciyeli Lezzetler Sergisi ve Gastro Şovlar, Flyboard Gösterisi, Yelken Yarışları, Belediye ve kurum standları, 70 ton kullanılarak hazırlanmış narenciye ile süslenmiş figürler ve narenciye defilesiyle, şovlarıyla dört dörtlük bir festivali yaşadık. Bu festivalin gerçekleşmesinde emeği geçen Valimize, belediye başkanlarımıza ve diğer paydaşlara teşekkür ediyoruz. Mersin Ticaret Borsası ve Festival İcra Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir,  Festivalin bu kadar başarı sağlamasındaki en çok payı olan değerli insan. Bu festivalde Mersin için "bende varım" diyen herkese kapılarını açtı. Gerçek bir Mersin sevdalısı. Yıllardır yazarım Mersin için kafa yoran, Mersin'i çok iyi analiz edenlerden biri de Abdullah Özdemir'dir diye. Hatırlayalım; Büyükşehir meclisinde yer aldığı yıllarda korkmadan, çekinmeden Mersin'deki olumsuzlukları çözüm yolları sunarak tek başına eleştiren yine Abdullah Özdemir'di. Yaşadığı kente karşı aidiyet duygusunu sonuna kadar yaşayan bir Mersin değeri. Geçmiş yıllarda gerçekleştirdiği beş festival deneyimiyle yine en iyisini gerçekleştirdi. Kendisine Mersin'e yakışan bir festival gerçekleştirdiği, Mersin'i, Türkiye'yi ve narenciyeyi dünyaya tanıttığı için çok teşekkürler. Bu işin altından kent adına büyük sorumluluk içinde başarıyla kalktı. Aslına bakarsanız engin birikimi ve deneyimi ile bir kenti çok iyi yönetebileceğini de göstermiş oldu. Ben bir teşekkür de Mersin Ticaret Borsası çalışanlarına göndermek istiyorum. Gecesini gündüzüne katarak çalıştılar.Çok emek verdiler. Bakın festival alanında Mersin Ticaret Borsası'nın tek bir afişi, reklamı, tanıtımı yoktu. İhtiyaç duymadılar. Bunu herkes yapamaz. Çünkü mesele Mersin'di. Mersin için en iyisini yapmaktı. Kimin yaptığı değil. Bu anlayış onlarda hakimdi. Açılışta Eski Kalkınma Bakanı Mersin Milletvekili Sayın Lütfi Elvan'ı gözler çok aradı. Bir şekilde imkan ve zaman yaratıp açılışa gelmesi festivale sahip çıkılması adına çok iyi olacaktı. Olmalıydı da. Dedik ya ne çok özlemiş Narenciye Festivalini. Düşünsenize, 30' a yakın ülkeden gelen gruplar kendi ülkelerine bu güzellikleri, anıları, görüntüleri, festivalin coşkusunu, büyük ilgisini ve her şeyden önemlisi "Narenciye kenti Mersin" kavramını taşıdılar. Biz de tüm dünyaya bunu tanıtmış olmanın gururunu yaşadık. Festivale sadece Mersin halkı değil, çevre illerden de çokça katılım oldu. Bunun güzel bir zenginlik ve festivalin başarısı olarak değerlendiriyorum. Mersin'de yaşayan Suriyeli misafirlerimizin de hayatlarında ilk defa böyle bir festivale tanık olduklarını da kendilerinden duydum. Çok mutlu oldum.Alan o kadar kalabalıktı ki insanların yürümekte zorlandığı anlar bile oldu. Bu festival çeşitli sebeplerle  3 yıl ara verdi ama dönüşü muhteşem oldu. Mersin'in bu festivale her zaman ihtiyacı var. Bu festival çevre illerdeki taklitlerinden çok ama çok ayrı bir güzellikte ve zenginliktedir. Kendine özgü has bir festivaldir. Sayın Özdemir'in dediği gibi, "Ordu, Giresun için fındık, Rize için çay, Malatya için kayısı ne ise Mersin için de narenciye odur.". Mersin bir narenciye kentidir. Hak ettiği yerde midir? Değildir. Ama daha iyi olacaktır. Sedat Yılmaz