Projeler iyi de, para nerede?... Abdullah Ayan yazdı

25.03.2019 - 07:45, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:41
 

Projeler iyi de, para nerede?... Abdullah Ayan yazdı

Yerel seçimlere hazırlanan ister ilçe, ister Büyükşehir belediye başkan adayları akıl almaz vaatlerde bulunuyor, projeler havada uçuşuyor.Kimi ilçe belediye adayı 73 projelik dosyayla çıkıyor seçmenin karşısına, kimisi seçilirse başına geçeceği beldeyi Paris' le yarışır hale getirmekten söz ediyor.

2009 yılında yapılan ve 2013 organizasyonun nerede yapılacağını belirleyen oylamayı Mersin ile yarışan Yunanistan’ın Volos kenti Belediyesi kazandı. Ancak Yunanistan, ABD' de başlayan ve Avrupa' ya sıçrayan 2008 büyük krizinin ardından başta ekonomisi olmak üzere tüm kurumlarıyla çökünce, iflas eden ülke gibi Volos' ta sıfırı tüketip organizasyonu yapamayacağını duyurdu. Sonrasını biliyorsunuz, Akdeniz oyunları komitesi tek seçenek olan Mersin' in kapısını çaldı. Bunları niye mi anlattım? Erdoğan ve iktidarı kabul etmese de ülke ciddi bir krizin eşiğinde. Bir yandan eşi görülmemiş işsizlik, öte yandan kurumaya yüz tutan kamu kaynakları ve küçülmeye başlayan ülke… Özel sektörün yatırım yapma mecali yok. Kamu kurumları da yerel seçimlere kadar ellerinde olan, olmayan ne varsa harcayıp, mutfakta başlayan yangının sandığa yansımaması derdindeler. Tüm kaynaklar 31 Mart akşamına endekslenmiş durumda. 1 Nisan günü iyi kötü şimdiye kadar izlediğimiz fragman sona erecek, filmin kendisiyle yüzleşeceğiz. Devlet kurumuş tulumbaya su bulmak zorunda ve bunun için elinde çok fazla da seçenek yok. Vergileri arttırmaya kalksa milletin zaten canı burnunda. Dışarıdan kaynak bulup getireyim dese, değişmiş küresel koşullar nedeniyle paranın maliyeti 3-5 yıl öncesine göre el sürülmeyecek kadar pahalı. (Hazine bir ay önce 7' lerin üzerinde faizle dışarıdan borçlanabildi) Bu durumda geriye tek olasılık kalıyor. Kamu yatırımlarını, yerel yönetimlere bütçeden ayrılan payları, hatta eğitim/sağlık gibi hizmetlere aktarılacak kaynakları kısmak. Zaten bunun işaretlerini hastanelerin ameliyat malzemesi bile bulmakta çektikleri sıkıntı nedeniyle şimdiden görüyoruz. Ama, her ne kadar iktidar 'en kötüsü geride kaldı' dese de, korkarım ki, daha henüz kötüyü görmedik. Tüm bunları niye mi yazıyorum? Yerel seçimlere hazırlanan ister ilçe, ister Büyükşehir belediye başkan adayları akıl almaz vaatlerde bulunuyor, projeler havada uçuşuyor. Kimi ilçe belediye adayı 73 projelik dosyayla çıkıyor seçmenin karşısına, kimisi seçilirse başına geçeceği beldeyi Paris' le yarışır hale getirmekten söz ediyor. Dilin kemiği, vaadin sınırı yok diye düşünebilirsiniz ama "hele bir seçilelim, o güne kadar ya deve ölür, ya deveci" diyecek kadar vakit te kalmadı. Mersin merkezde yer alan 4 ilçenin (ben belde demeyi tercih ediyorum) yıllık bütçeleri belli. Sayıştay denetiminden geçmiş ve ülke genelindeki ekonomik koşulların çok daha olumlu, kaynakların daha bol olduğu 2017 bütçelerine baktığımız vakit Akdeniz, Toroslar, Yenişehir ve Mezitli Belediyelerinin tümünün üç aşağı beş yukarı yüzer milyon liralık gelir/gider bütçelerine sahip olduğunu görürüz.* O günkü kurlarla yaklaşık 30 milyon dolarlık bütçeler söz konusu ve bu bütçelerin yaklaşık üçte biri tasarruf edilmesi neredeyse imkansız olan personel ücretleriyle sosyal güvenlik primlerine gidiyor. Üstelik personel kategorisine,  çöp toplanması, park ve bahçelerin güvenlik elemanları, yeşil alanların bakımı, sulanması gibi işleri yapacak olan hizmetliler dahil değil. O işleri hizmet satın alınması yöntemiyle ihaleye çıkarıyor ve bunun için de kısılması hayli zor bütçe kaynaklarından ödeme yapıyorsunuz. Kısaca bütçenizin neredeyse üçte ikisi kadrolu personel ve hizmet satın alınan taşeronlara gidiyor. Geriye kalan yaklaşık 10 milyon dolarla asfalt yapacak, kaldırım bozup kaldırım döşeyeceksiniz, yine üç beş kuruş kalırsa onunla da bir iki şarkıcı, türkücü getirir günü gün edersiniz, hepsi bu… Mizah yeteneği yüksek halkın bir zamanlar diline pelesenk ettiği deyimle; "üç kişiye bir gazoz, yarısı komiser beyin" halleri olarak özetlenecek bir durum bekliyor adayları ve bizleri… Ülkenin gireceği cenderede 2017 bütçelerini mum ışığında arayacağımız bir dönemde adaylar bu gerçeklerin ışığında vaatlerde bulunmalı… İlçeler böyle de çatıdaki Büyükşehir Belediyesinin durumu farklı mı? Son gelişmeler ve Mersin Büyükşehir Belediyesine gelen hacizlerle, haciz kararlarına karşı kamu mallarının teminat gösterilmesi o cephede durumun çok daha vahim olduğunu göstermekte. Büyükşehir' deki gerçekten akıl almaz tabloyu ortaya koymaya çalışacağım ama bir sonraki makalede... * Mersin merkezde yer alan ilçe belediyelerinin Sayıştay denetiminden geçmiş 2017 gelir, gider tablosu (milyon TL):   Nüfus Gelir Gider Akdeniz 265 109.018 105.860 Toroslar 297   94.884   81.397 Yenişehir 259 104.155 113.213 Mezitli 194   92.355 115.318 BŞ 1,818 1.121.355 1.394.318 Abdullah Ayan  
Yerel seçimlere hazırlanan ister ilçe, ister Büyükşehir belediye başkan adayları akıl almaz vaatlerde bulunuyor, projeler havada uçuşuyor.Kimi ilçe belediye adayı 73 projelik dosyayla çıkıyor seçmenin karşısına, kimisi seçilirse başına geçeceği beldeyi Paris' le yarışır hale getirmekten söz ediyor.

2009 yılında yapılan ve 2013 organizasyonun nerede yapılacağını belirleyen oylamayı Mersin ile yarışan Yunanistan’ın Volos kenti Belediyesi kazandı. Ancak Yunanistan, ABD' de başlayan ve Avrupa' ya sıçrayan 2008 büyük krizinin ardından başta ekonomisi olmak üzere tüm kurumlarıyla çökünce, iflas eden ülke gibi Volos' ta sıfırı tüketip organizasyonu yapamayacağını duyurdu. Sonrasını biliyorsunuz, Akdeniz oyunları komitesi tek seçenek olan Mersin' in kapısını çaldı.

Bunları niye mi anlattım?

Erdoğan ve iktidarı kabul etmese de ülke ciddi bir krizin eşiğinde.

Bir yandan eşi görülmemiş işsizlik, öte yandan kurumaya yüz tutan kamu kaynakları ve küçülmeye başlayan ülke…

Özel sektörün yatırım yapma mecali yok. Kamu kurumları da yerel seçimlere kadar ellerinde olan, olmayan ne varsa harcayıp, mutfakta başlayan yangının sandığa yansımaması derdindeler.

Tüm kaynaklar 31 Mart akşamına endekslenmiş durumda.

1 Nisan günü iyi kötü şimdiye kadar izlediğimiz fragman sona erecek, filmin kendisiyle yüzleşeceğiz.

Devlet kurumuş tulumbaya su bulmak zorunda ve bunun için elinde çok fazla da seçenek yok. Vergileri arttırmaya kalksa milletin zaten canı burnunda. Dışarıdan kaynak bulup getireyim dese, değişmiş küresel koşullar nedeniyle paranın maliyeti 3-5 yıl öncesine göre el sürülmeyecek kadar pahalı. (Hazine bir ay önce 7' lerin üzerinde faizle dışarıdan borçlanabildi)

Bu durumda geriye tek olasılık kalıyor. Kamu yatırımlarını, yerel yönetimlere bütçeden ayrılan payları, hatta eğitim/sağlık gibi hizmetlere aktarılacak kaynakları kısmak.

Zaten bunun işaretlerini hastanelerin ameliyat malzemesi bile bulmakta çektikleri sıkıntı nedeniyle şimdiden görüyoruz. Ama, her ne kadar iktidar 'en kötüsü geride kaldı' dese de, korkarım ki, daha henüz kötüyü görmedik.

Tüm bunları niye mi yazıyorum?

Yerel seçimlere hazırlanan ister ilçe, ister Büyükşehir belediye başkan adayları akıl almaz vaatlerde bulunuyor, projeler havada uçuşuyor.

Kimi ilçe belediye adayı 73 projelik dosyayla çıkıyor seçmenin karşısına, kimisi seçilirse başına geçeceği beldeyi Paris' le yarışır hale getirmekten söz ediyor.

Dilin kemiği, vaadin sınırı yok diye düşünebilirsiniz ama "hele bir seçilelim, o güne kadar ya deve ölür, ya deveci" diyecek kadar vakit te kalmadı.

Mersin merkezde yer alan 4 ilçenin (ben belde demeyi tercih ediyorum) yıllık bütçeleri belli. Sayıştay denetiminden geçmiş ve ülke genelindeki ekonomik koşulların çok daha olumlu, kaynakların daha bol olduğu 2017 bütçelerine baktığımız vakit Akdeniz, Toroslar, Yenişehir ve Mezitli Belediyelerinin tümünün üç aşağı beş yukarı yüzer milyon liralık gelir/gider bütçelerine sahip olduğunu görürüz.*

O günkü kurlarla yaklaşık 30 milyon dolarlık bütçeler söz konusu ve bu bütçelerin yaklaşık üçte biri tasarruf edilmesi neredeyse imkansız olan personel ücretleriyle sosyal güvenlik primlerine gidiyor. Üstelik personel kategorisine,  çöp toplanması, park ve bahçelerin güvenlik elemanları, yeşil alanların bakımı, sulanması gibi işleri yapacak olan hizmetliler dahil değil. O işleri hizmet satın alınması yöntemiyle ihaleye çıkarıyor ve bunun için de kısılması hayli zor bütçe kaynaklarından ödeme yapıyorsunuz.

Kısaca bütçenizin neredeyse üçte ikisi kadrolu personel ve hizmet satın alınan taşeronlara gidiyor. Geriye kalan yaklaşık 10 milyon dolarla asfalt yapacak, kaldırım bozup kaldırım döşeyeceksiniz, yine üç beş kuruş kalırsa onunla da bir iki şarkıcı, türkücü getirir günü gün edersiniz, hepsi bu…

Mizah yeteneği yüksek halkın bir zamanlar diline pelesenk ettiği deyimle; "üç kişiye bir gazoz, yarısı komiser beyin" halleri olarak özetlenecek bir durum bekliyor adayları ve bizleri…

Ülkenin gireceği cenderede 2017 bütçelerini mum ışığında arayacağımız bir dönemde adaylar bu gerçeklerin ışığında vaatlerde bulunmalı…

İlçeler böyle de çatıdaki Büyükşehir Belediyesinin durumu farklı mı?

Son gelişmeler ve Mersin Büyükşehir Belediyesine gelen hacizlerle, haciz kararlarına karşı kamu mallarının teminat gösterilmesi o cephede durumun çok daha vahim olduğunu göstermekte.

Büyükşehir' deki gerçekten akıl almaz tabloyu ortaya koymaya çalışacağım ama bir sonraki makalede...

* Mersin merkezde yer alan ilçe belediyelerinin Sayıştay denetiminden geçmiş 2017 gelir, gider tablosu (milyon TL):

 

Nüfus

Gelir

Gider

Akdeniz

265

109.018

105.860

Toroslar

297

  94.884

  81.397

Yenişehir

259

104.155

113.213

Mezitli

194

  92.355

115.318

1,818

1.121.355

1.394.318


Abdullah Ayan

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.