Toros’ta 'Aile Şirketlerinin Kurumsallaşması' Konusu Masaya Yatırıldı

26.02.2019 - 17:10, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:41
 

Toros’ta 'Aile Şirketlerinin Kurumsallaşması' Konusu Masaya Yatırıldı

Toros Üniversitesi ve Diyarbakır Tanıtma Kültür ve Yardımlaşma Vakfı (DİTAV) işbirliğiyle “Aile Şirketlerinin Kurumsallaşması ve Aile Anayasası” konulu panel düzenlendi.

45 Evler Kampüsü Konferans Salonu’nda gerçekleşen panele, Toros Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ali Özveren, DİTAV Mersin Yönetim Kurulu Başkanı Ferudun Gündüz, dekanlar, akademisyenler, daire başkanları, sektör temsilcileri, çok sayıda öğrenci ve basın mensupları katıldı. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan panelde açılış konuşmasında söz alan İİSBF Öğretim Üyesi Doç. Dr. Köksal Hazır, “Eğitimin Ötesinde, Yaşamın İçinde” ilkesiyle her geçen gün daha büyük bir heyecan ve daha büyük bir güçle yoluna devam eden Toros Üniversitesi’nin, yine yaşamın içinde ilkesiyle uyumlu bir etkinliğin içerisinde olduğunu belirtti. Aile işletmelerinin önemini vurgulayan Doç. Dr. Hazır, “Öğrenci arkadaşlarımız iş hayatına atıldığınızda büyük bir ihtimalle aile şirketlerinde çalışacaksınız. Çünkü gerek dünyada gerek ülkemize baktığımızda kurum olan şirketlerin 90’ından fazlası aile işletmesidir. Ülkemizde bu oran büyük şirketlerde 96, kobilerde ise 99’dur. Aile işletmesi hayatın her yerinde, çünkü aileler girişimci, çabuk organize olabiliyor. Bu nedenle ekonominin içerisinde aile şirketleri daha dinamik” dedi. Türkiye’de kurulan işletmelerin  90’ının üzerinde aile işletmesi olduğunun altını çizen DİTAV Mersin Yönetim Kurulu Başkanı Ferudun Gündüz, “Dünyada da durum çok farklı değil, sonuçta müteşebbis bir insan işletmeyi kuruyor, ardından kendi yakınındaki bu işi yapamaya uygun nitelikli kişileri işin içine katıyor. Biz DİTAV olarak Toros Üniversitesi ile yaptığımız protokol gereği ilk olarak bu konuyu ele aldık. Sivil toplum kuruluşları ve vakıflar ile Toros Üniversitesi’nin işbirliği Türkiye’de çok iyi bir örnek oluyor. Bu konuda üniversitemiz çok genç olmasına rağmen kenti kucaklaması, kentin dışında birçok insanı ilgiyle buraya çekebilmesi, Türkiye’nin farklı yerlerinden öğrencilerin bu üniversiteyi cazip görmesi ve tercih etmesi de yapılan bu faaliyetlerin ne kadar doğru olduğunu gösteriyor” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından kurumsallaşma konusunda sunum yapan İİSBF Dekanı Prof. Dr. Süleyman Türkel, “Küçük veya büyük tüm işletmelerin karşılaşacağı bazı kritik konular var. Bunları maddeler halinde söylemek gerekirse birincisi her şirket karlığını ve şirketin değerini arttırmak istiyor, bu temel amaçlardan biri. İkinci önemli konu ise yetenekli kişileri şirkete çekmek ve elde tutmak istiyor, üçüncü marka sadakatı oluşturmak, şirket kültürüne çevre ve etik değerleri yerleştirmek ve sürdürülebilir, krizlere dayanaklı bir şirket oluşturmak istiyor. İster büyük şirket olsun ister küçük şirket olsun bu şartları karşılamak istiyor. Bugünkü şirketlerin karşılaştığı temel problem rekabet. Öyle bir rekabet ki bir anda şirketlerin yok olmasına veya bir anda gelişen teknolojinin verdiği avantajlarla inanılmaz imkanlara kavuşabiliyor şirketler. Dolayısıyla bir şirketin günümüzde birbiriyle iç içe geçen üç aşamada rekabet etmektedir. Bunlar, sektörde öngörü ve fikir liderliği için rekabet, ilerleme yollarının yönetilmesi için rekabet ve pazar konumu, pazar payı için rekabet. Şirketlerin bu rekabete dayanabilmesi için nasıl bir yapı oluşturmamız lazım. Şirketlerin ortaya çıkan tehditleri ve krizlere karşı dayanıklı ve esnek ve dayanıklı yapılar oluşturması gerekiyor, eğer bunu sağlayamazsa fırtına nasıl her şeyi önüne alıp götürüyorsa şirketleri de aynı şekilde götürüyor” dedi. Aile şirketlerinin kurumsallaşabilmesi için bir takım gerekliliklerin olduğunun altını çizen Türkel, “ Aile anayasası oluşturmak, aile-yönetim ilişikleri belirlemek, aile konseyi oluşturarak iletişimi arttırmak, bir çatışma yönetimi sistematiği oluşturmak, bir devir planı yapılmasını ve hissedar sözleşmesini hazırlamak aile şirketlerinin kurumsallaşmasının olmazsa olmazlarıdır” dedi. Prof. Dr. Türkel’in sunumunun ardından MEMOİL Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Işık ve Yörüksüt Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Öz, şirketlerinin kurulduğu günden bu yana işleyişi hakkında bilgiler verdi. Konuşmaların ardından yeni kurulan DİTAV korosu konuklara sürpriz yaparak mini bir müzik dinletisi gerçekleştirdi. Panel plaket takdimi ile sona erdi.  
Toros Üniversitesi ve Diyarbakır Tanıtma Kültür ve Yardımlaşma Vakfı (DİTAV) işbirliğiyle “Aile Şirketlerinin Kurumsallaşması ve Aile Anayasası” konulu panel düzenlendi.

45 Evler Kampüsü Konferans Salonu’nda gerçekleşen panele, Toros Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ali Özveren, DİTAV Mersin Yönetim Kurulu Başkanı Ferudun Gündüz, dekanlar, akademisyenler, daire başkanları, sektör temsilcileri, çok sayıda öğrenci ve basın mensupları katıldı.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan panelde açılış konuşmasında söz alan İİSBF Öğretim Üyesi Doç. Dr. Köksal Hazır, “Eğitimin Ötesinde, Yaşamın İçinde” ilkesiyle her geçen gün daha büyük bir heyecan ve daha büyük bir güçle yoluna devam eden Toros Üniversitesi’nin, yine yaşamın içinde ilkesiyle uyumlu bir etkinliğin içerisinde olduğunu belirtti. Aile işletmelerinin önemini vurgulayan Doç. Dr. Hazır, “Öğrenci arkadaşlarımız iş hayatına atıldığınızda büyük bir ihtimalle aile şirketlerinde çalışacaksınız. Çünkü gerek dünyada gerek ülkemize baktığımızda kurum olan şirketlerin 90’ından fazlası aile işletmesidir. Ülkemizde bu oran büyük şirketlerde 96, kobilerde ise 99’dur. Aile işletmesi hayatın her yerinde, çünkü aileler girişimci, çabuk organize olabiliyor. Bu nedenle ekonominin içerisinde aile şirketleri daha dinamik” dedi.

Türkiye’de kurulan işletmelerin  90’ının üzerinde aile işletmesi olduğunun altını çizen DİTAV Mersin Yönetim Kurulu Başkanı Ferudun Gündüz, “Dünyada da durum çok farklı değil, sonuçta müteşebbis bir insan işletmeyi kuruyor, ardından kendi yakınındaki bu işi yapamaya uygun nitelikli kişileri işin içine katıyor. Biz DİTAV olarak Toros Üniversitesi ile yaptığımız protokol gereği ilk olarak bu konuyu ele aldık. Sivil toplum kuruluşları ve vakıflar ile Toros Üniversitesi’nin işbirliği Türkiye’de çok iyi bir örnek oluyor. Bu konuda üniversitemiz çok genç olmasına rağmen kenti kucaklaması, kentin dışında birçok insanı ilgiyle buraya çekebilmesi, Türkiye’nin farklı yerlerinden öğrencilerin bu üniversiteyi cazip görmesi ve tercih etmesi de yapılan bu faaliyetlerin ne kadar doğru olduğunu gösteriyor” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından kurumsallaşma konusunda sunum yapan İİSBF Dekanı Prof. Dr. Süleyman Türkel, “Küçük veya büyük tüm işletmelerin karşılaşacağı bazı kritik konular var. Bunları maddeler halinde söylemek gerekirse birincisi her şirket karlığını ve şirketin değerini arttırmak istiyor, bu temel amaçlardan biri. İkinci önemli konu ise yetenekli kişileri şirkete çekmek ve elde tutmak istiyor, üçüncü marka sadakatı oluşturmak, şirket kültürüne çevre ve etik değerleri yerleştirmek ve sürdürülebilir, krizlere dayanaklı bir şirket oluşturmak istiyor. İster büyük şirket olsun ister küçük şirket olsun bu şartları karşılamak istiyor. Bugünkü şirketlerin karşılaştığı temel problem rekabet. Öyle bir rekabet ki bir anda şirketlerin yok olmasına veya bir anda gelişen teknolojinin verdiği avantajlarla inanılmaz imkanlara kavuşabiliyor şirketler. Dolayısıyla bir şirketin günümüzde birbiriyle iç içe geçen üç aşamada rekabet etmektedir. Bunlar, sektörde öngörü ve fikir liderliği için rekabet, ilerleme yollarının yönetilmesi için rekabet ve pazar konumu, pazar payı için rekabet. Şirketlerin bu rekabete dayanabilmesi için nasıl bir yapı oluşturmamız lazım. Şirketlerin ortaya çıkan tehditleri ve krizlere karşı dayanıklı ve esnek ve dayanıklı yapılar oluşturması gerekiyor, eğer bunu sağlayamazsa fırtına nasıl her şeyi önüne alıp götürüyorsa şirketleri de aynı şekilde götürüyor” dedi.

Aile şirketlerinin kurumsallaşabilmesi için bir takım gerekliliklerin olduğunun altını çizen Türkel, “ Aile anayasası oluşturmak, aile-yönetim ilişikleri belirlemek, aile konseyi oluşturarak iletişimi arttırmak, bir çatışma yönetimi sistematiği oluşturmak, bir devir planı yapılmasını ve hissedar sözleşmesini hazırlamak aile şirketlerinin kurumsallaşmasının olmazsa olmazlarıdır” dedi.

Prof. Dr. Türkel’in sunumunun ardından MEMOİL Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Işık ve Yörüksüt Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Öz, şirketlerinin kurulduğu günden bu yana işleyişi hakkında bilgiler verdi.

Konuşmaların ardından yeni kurulan DİTAV korosu konuklara sürpriz yaparak mini bir müzik dinletisi gerçekleştirdi.

Panel plaket takdimi ile sona erdi.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.