ʹZenginleşmenin Yolu Kaliteli Marka Sayısından Geçiyorʹ... Abdullah Özdemir yazdı

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 20.07.2018 - 16:47, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:41
 

ʹZenginleşmenin Yolu Kaliteli Marka Sayısından Geçiyorʹ... Abdullah Özdemir yazdı

Bugün dünyanın en değerli beşinci markası olan Amazon şirketinin kurucusu Jeff Bezos marka kavramını şu şekilde tanımlıyor: ˮMarkanız, siz odada yokken, başkalarının sizin hakkınızda ne söylediğidirˮ.Son yıllarda dünya genelinde yapılan araştırmalar ülkelerin zenginleşmesi ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması açısından en önemli unsurlardan birinin markalaşma olduğunu ortaya koyuyor. Markalaşmanın kapsamı ise ürünlerin, şehirlerin ve nihayetinde ülkenin marka haline getirilmesinden oluşuyor.ˮDünyanın En Büyük 10 Markasının Toplam Değeri, Milli Gelirimize EşitˮForbes Dergisi tarafından geçtiğimiz günlerde 2018 yılı için Dünyanın En Değerli 100 Markası açıklandı. Listeye göre şu an dünyanın en büyük 10 markasının toplam marka değeri 824 milyar dolar. Başka bir deyişle ülkemizin milli gelirine neredeyse eşit seviyede.Ayrıca ilk yüzde yer alan markaların 54 tanesi ABDʹye ait ve bugün ABDʹnin ihracatı Türkiyeʹnin tam 10 katı. Listede 12 markası bulunan Almanya ülkemizden 9 ve 7 markaya sahip Japonya ise 5 kat daha fazla ihracat geliri sağlıyorlar. Yani ekonomik anlamda dünyanın en güçlü ülkeleri, aynı zamanda en fazla kaliteli markaya sahipler. Ülkemizden ise ilk 100ʹe girebilen bir marka maalesef bulunmuyor. ˮMarka Tescilinde Komşu İller İle Rekabet EdemiyoruzˮÜlkemiz için olduğu kadar Mersin için de benzer bir tablo söz konusu. Bir şehrin marka olması, sahip olduğu markaların sayısı ve değeri ile yakından ilişkilidir. Türk Patent ve Marka Kurumu verilerine göre; son 5 yılda Mersinʹde 4.635 marka tescili yapıldı. Bu rakam, daha önceki 18 yılda gerçekleştirilen toplam marka tescil sayısından daha fazla. Bu olumlu gelişmeye rağmen, son 5 yılda ülkemizde 372 bin marka tescil edildiğini göz ardı etmemek gerekir. Yani, Mersinʹin payı sadece yüzde 1. Aynı dönemde Gaziantep, Antalya ve Konya gibi rekabet içerisinde olduğumuz çevre iller iki katımızdan daha fazla marka tescili yapmışlar.Kentimiz marka tescil sıralamasında 12. sırada bulunuyor. Bu alanda bizden üstün olan diğer 11 şehrin tamamı, ihracat sıralamasında da Mersinʹi geride bırakmış durumdalar. Eğer markalaşmaya yönelik yeni politikalar oluşturmazsak ve kaliteli marka sayımızı artıramazsak, iller arası bu yarışta daha da gerilememiz kaçınılmaz olacaktır.ˮSadece Üretmek Yeterli Değil, Ürünlere İtibar da AşılamalıyızˮSonuç olarak; şirketler, şehirler ve bunun sonucunda ülkeler sahip oldukları kaliteli markalarla kalkınıp zenginleşiyorlar. Örneğin narenciye hem ülkemizin tarımsal ihracatı hem de Mersin ekonomisi açısından büyük önem taşıyor. Fakat bu alanda bir marka haline gelen İspanya ürünleri ile ihracatta maalesef rekabet edemiyoruz. Ürünlerimizi İspanyaʹnın ancak yarı fiyatına satarak bu pazarda yer bulabiliyoruz. Bu da demek oluyor ki bir ürünü sadece üretmek yeterli değil. O ürünü markalaştırarak ona pazar, katma değer ve itibar aşılamak gerekiyor. Ancak bu bilinci oluşturabildiğimiz zaman Mersinʹli firmalarımız ˮdünyanın en değerli markalarıˮ, kentimiz de ˮmarka şehirlerˮ listesinde kendisine yer bulabilecektir. Ö.Abdullah Ödemir Mersin Ticaret Borsası Başkanı
Bugün dünyanın en değerli beşinci markası olan Amazon şirketinin kurucusu Jeff Bezos marka kavramını şu şekilde tanımlıyor: ˮMarkanız, siz odada yokken, başkalarının sizin hakkınızda ne söylediğidirˮ.Son yıllarda dünya genelinde yapılan araştırmalar ülkelerin zenginleşmesi ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması açısından en önemli unsurlardan birinin markalaşma olduğunu ortaya koyuyor. Markalaşmanın kapsamı ise ürünlerin, şehirlerin ve nihayetinde ülkenin marka haline getirilmesinden oluşuyor.ˮDünyanın En Büyük 10 Markasının Toplam Değeri, Milli Gelirimize EşitˮForbes Dergisi tarafından geçtiğimiz günlerde 2018 yılı için Dünyanın En Değerli 100 Markası açıklandı. Listeye göre şu an dünyanın en büyük 10 markasının toplam marka değeri 824 milyar dolar. Başka bir deyişle ülkemizin milli gelirine neredeyse eşit seviyede.Ayrıca ilk yüzde yer alan markaların 54 tanesi ABDʹye ait ve bugün ABDʹnin ihracatı Türkiyeʹnin tam 10 katı. Listede 12 markası bulunan Almanya ülkemizden 9 ve 7 markaya sahip Japonya ise 5 kat daha fazla ihracat geliri sağlıyorlar. Yani ekonomik anlamda dünyanın en güçlü ülkeleri, aynı zamanda en fazla kaliteli markaya sahipler. Ülkemizden ise ilk 100ʹe girebilen bir marka maalesef bulunmuyor. ˮMarka Tescilinde Komşu İller İle Rekabet EdemiyoruzˮÜlkemiz için olduğu kadar Mersin için de benzer bir tablo söz konusu. Bir şehrin marka olması, sahip olduğu markaların sayısı ve değeri ile yakından ilişkilidir. Türk Patent ve Marka Kurumu verilerine göre; son 5 yılda Mersinʹde 4.635 marka tescili yapıldı. Bu rakam, daha önceki 18 yılda gerçekleştirilen toplam marka tescil sayısından daha fazla. Bu olumlu gelişmeye rağmen, son 5 yılda ülkemizde 372 bin marka tescil edildiğini göz ardı etmemek gerekir. Yani, Mersinʹin payı sadece yüzde 1. Aynı dönemde Gaziantep, Antalya ve Konya gibi rekabet içerisinde olduğumuz çevre iller iki katımızdan daha fazla marka tescili yapmışlar.Kentimiz marka tescil sıralamasında 12. sırada bulunuyor. Bu alanda bizden üstün olan diğer 11 şehrin tamamı, ihracat sıralamasında da Mersinʹi geride bırakmış durumdalar. Eğer markalaşmaya yönelik yeni politikalar oluşturmazsak ve kaliteli marka sayımızı artıramazsak, iller arası bu yarışta daha da gerilememiz kaçınılmaz olacaktır.ˮSadece Üretmek Yeterli Değil, Ürünlere İtibar da AşılamalıyızˮSonuç olarak; şirketler, şehirler ve bunun sonucunda ülkeler sahip oldukları kaliteli markalarla kalkınıp zenginleşiyorlar. Örneğin narenciye hem ülkemizin tarımsal ihracatı hem de Mersin ekonomisi açısından büyük önem taşıyor. Fakat bu alanda bir marka haline gelen İspanya ürünleri ile ihracatta maalesef rekabet edemiyoruz. Ürünlerimizi İspanyaʹnın ancak yarı fiyatına satarak bu pazarda yer bulabiliyoruz. Bu da demek oluyor ki bir ürünü sadece üretmek yeterli değil. O ürünü markalaştırarak ona pazar, katma değer ve itibar aşılamak gerekiyor. Ancak bu bilinci oluşturabildiğimiz zaman Mersinʹli firmalarımız ˮdünyanın en değerli markalarıˮ, kentimiz de ˮmarka şehirlerˮ listesinde kendisine yer bulabilecektir. Ö.Abdullah Ödemir Mersin Ticaret Borsası Başkanı
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.