Toros Üniversitesi ile Alevi Kültür Derneği Mersin şubesinin birlikte düzenlediği, Yenişehir Kültür Merkezi'nde düzenlenen ve moderatörlüğünü Mimar Sinan Üniversitesi'nden Doç.Dr. Şükrü Aslan'ın yaptığı '500'üncü Yılında Çaldıran Savaşı'nın Alevi Toplumu İçin Anlamı' konulu panele Toros Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Özer, Doç. Dr. Yağmur Say, Doç. Dr. Rıza Yıldırım ve Dr. Dilek Kızıldağ konuşmacı olarak katıldı.
Panelin açılış konuşmasını Alevi Kültür Dernekleri Mersin Şube Başkanı Hasan Kılavuz yaptı. Bu yıl 500’üncü yıldönümü olan Çaldıran Savaşı’nın Aleviler için daima hatırlanması, anlaşılması ve anlatılması gereken dönüm noktası olduğunu belirten Kılavuz, uzun yıllar asimilasyona ve katliamlara maruz kalmış bu toplumun tarihini gelecek kuşaklara doğru aktarmanın önemli bir görev olduğunu söyledi.
Toros Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Özer, açılış konuşmasında "Bir toplum eğer geçmişini doğru bilemezse bugünü doğru anlayamaz.Bugünü doğru anlamayan toplumun da doğru bir gelecek kurması da mümkün değildir. Biz de istedik ki herhangi bir duyguyu işin içine katmadan, objektif bir biçimde tarihte karanlık kalmış yada resmi tarihin çarpıttığı bir takım gerçekleri ortaya serelim. Kendi alanında uzman olan bilim adamlarıyla tespitler yapalım ve sizlerle paylaşalım istedik. "dedi.
Devletin Çaldıran'dan sonra başta Dersim olmak üzere Alevi katliamları ile yüzleşmesi gerektiğini ifade eden Prof.Dr. Özer, panelin sunum konuşmasında " Özür dilemek şu demek değil: 'Ben bakanım, konuşuyorum, gaza geldim. Özür diliyorum ya biz yanlış yapmışız' Böyle özür dilemek olmaz. Özür dilemenin yolu, böyle bir önergeyi meclise verirsiniz. Bu çerçevede bir yasa çıkarılır, yönetmelik çıkarılır, bunun bir yanlış olduğu deklare edilir. Bu şekli ile olduğu takdirde bu insanlarımızın da içinde var olan o yaralar bir nebze iyileşmiş olur. O ateşe su dökülmüş olur. Bunu yapmakla Türkiye Cumhuriyeti bir şey kaybetmez. Bana göre daha da yücelir. Büyük devletler biz bir aile gibiyiz der. Zaman zaman aileler içinde olan kavgalar bizi bizim içimizde de kavgalar olur. Alevilerle, Kürtlerle, diğerleri ile. Ama biz daha sonra çağdaş, özgürlükçü bir demokrasi kurmak adına barıştık, helalleştik, kucaklaştık, yüzleştik ve ileri doğru gidiyoruz. Bana göre akıllı devletin, olgunluk dönemindeki devlet aklının ve iyi devlet adamlarının bunu yapması gerekir. Günümüzde yaşanan acılara daha değinmiyorum.
Kahramanmaraş'a, Sivas'a, diğerlerine. Bu acıların bir daha tekrarlanmadığı özgür, demokratik, herkesin eşit ve adil bir biçimde yaşadığı Türkiye özlemi güdüyorum."
Doç.Dr. Rıza Yıldırım ise, hiç bir büyük meydan savaşının Anadolu'nun tarihinde Çaldıran kadar derin sonuçlara yol açmadığını ifade ederek şunları söyledi: "Çaldıran savaşında Alevilerin başı, başkumandanı Şah İsmail'den bahsedeceğim. Çaldıran savaşı birçok açıdan Kızılbaş tarihinde bir zirveyi ifade eder. Anadolu'nun yazılı 5 bin yıllık tarihi, onun öncesinde bilmediğimiz nice tarih boyunca gördüğü nice büyük meydan savaşları vardır. Bunların hiç biri, Çaldıran savaşı kadar Anadolu'nun kendi tarihinde derin sonuçları olan bir savaş değildir. 500 yıl geçmiş olmasına rağmen hepimiz bütün tazeliği ile bu savaşı, savaşın taraflarını, savaşta yaşananları, öncesini ve sonrasını hissediyor, yaşıyoruz."
Henüz kimse yorum yapmamış, ilk yorum yapan siz olun.