Siyaset yazmayacağım diye oturuyorum ama öyle sarmış ki öyle almış ki beynimizi siyaset denen ıslah olmaz canavar yazmadan olmuyor konuşmadan olmuyor…
Dahası ülkenin bütün itilmişleri kakılmışları yazmalı çizmeli konuşmalı eylem belirlemeli ve eylemi sokağa taşımalı kalmadı başka çare...
Yoksa bu nereden geldiği belli olmayan siyesetçimtrak yaratıklar bizim donumuza kadar soymayı kafalarına koymuşlar...
Genç insanlar boşuna demiyor “susma sustukça sıra sana gelecek” diye...
Bazı partiler vardır ki duruşları ve temsil ettikleri yer ve kitle bellidir, yalandan, talandan soygundan yanadır,
Düşmanıdır Alın terinin, Emeğin ve emekten, haktan yana olanın.
Adaletten yana, Allahtan yana görünürler ama ne adalet umurlarındadır nede Allah...
Varsa yoksa soygun, semirme ve yandaş besleme köle misali... Ülkenin geleceğinin yok olması sömürgeleşmesi umurlarında bile değildir.
Bunları bilir anlarsınız yapıları budur Adamsanız, sahiden inançlı yurtseverlerseniz savaşırsınız bunları iktidarlardan uzaklaştırırsınız…
Nasıl yaparsınız siz bulacaksınız büyük iddialarla gelmiş o koltuklara yapışmışsınız madem…
Hadi bu böylesi birde öyle partiler vardır ki bütün okları ülkenin rejimini belirler Anayasada değişmez maddeleri temsil eder.
Emekten yana olduğunu söyler, Din dil mezhep renk, bölge ayırmam der, adam kayırmam der bizde her kes her anlamda eşittir der…
Ama iş uygulamaya gelince birde bakarsınız kim benden demeye başlar ve kendinden olmayanın kafası derhal Giyotine teslim edilir. İşte bunu anlamak mümkün değildir…
Ülkede, Eğitimde, Sağlıkta, Adalette, Ekonomide, Siyasette ne kadar kirlenmişlikler varsa hepsiyle mücadele edeceğini söyler ama kılını bile kıpırdatmazsöylemiş olmak için söyler…
El hâk çok iyi yaptığı bir şeyler vardır, kendine karşı olan düşüncelerini söyleyen partilileriyle savaşıp onları nasıl yok edebileceği derdindedir...
Parti içi demokrasi eğer kendileri içinse kabul eğer kendilerinden yana değilse vurula yok edile…
Yazacak çok şey var söylenecek çok şey var...
Patron Kurultayı değerlendir dedi; Düşündüm çok değerli değil dedim…
Her zaman olduğu gibi Dağımızdan Fare doğdu Sayın Genel Başkan Kılıçdaroğlu, hiç olmadığı kadar öfkeli ve tehditkârdı.
Seçildiğini öğrendiği andan itibaren çok fazla belli olan yapay tevazu içerisinde nasıl yakıp yıkacağını nasıl parti içi muhalefeti sindireceğini bir güzel anlattı…
Şimdilik bu kadar eğer aforoz edilmezsem devamını bir dahaki yazıda vereceğim ve CHP’NİN GERÇEKÇİ BİR TAHLİLİNİ yapacağım çözüm önerileriyle ilgili Aforoz edilmezsem gene yazacağım…
Bir dahaki yazıya kadar şimdilik bu kadar
Ahmet Tekniker
Henüz kimse yorum yapmamış, ilk yorum yapan siz olun.