MERBİSTER (Mersin Bisiklet Derneği) geçtiğimiz hafta ilkgenel kurulunu gerçekleştirdi. Başkanlığa Zerin Arslantaş seçildi.
Zerin Arslantaş gerçekten güzel bir amaç için çalışan, mücadele eden kahraman bir kadın.
Onu bisikletli gruplarla toplu yaptığı bisiklet turları ile ve tüm Türkiye genelinde yapılan “Perşembe Akşamı Bisikletçileri” nin etkinliklerinde her Perşembe akşamı kent içinde bir grupla yaptığı bisiklet turları ile tanıyorum.
Kentimizde bazı tabela dernekleri ve kadın başkanlarımız, salon törenleri, spor müsabakaları düzenleyip, kent yönetimine bol fotoğraflı ziyaretler yaparken Zerin Arslantaş bisikletinin üzerinde güneşten yanmış bedeni ile bisiklet dostlarını bir araya getirmeye çalışıyor, bisikletin yaygınlaştırılmasına, bisikletli bir yaşam kültürünün oluşturulmasına uğraşıyor.
Kentimizde yeni faaliyete geçen MERBİSDER aslında çok daha önceleri kurulmasına gerek olan bir dernek.
Mersin için bisikletin önemi ve bisiklet yolları ile ilgili defalarca yazdım.
Mersin’in düz konumunda ve ikliminde dünyanın herhangi bir yerinde başka bir kent olsa sanırım tüm kent bisiklet yolları ile donatılır ve kentin çoğunluğu bisiklet kullanır.
Başka ülkelerdeki bisiklet yaşamını örnek verirken Paris’te kiralık bisikletleri ve jetonlu sistemi anlatmıştım. Şimdi Kayseri ve Alanya Belediyeleri aynı sistemi kurmuş.
Konya’da ise yeni açılan yollarda bisiklet yolu yapma mecburiyeti var. Kentin bir ucundan diğer ucuna 8 km. uzunluğunda bir kesintisiz bisiklet yolu mevcut.
Mersin için bisikletin anlamı trafik ve park sorununun, çevre kirliliğinin azalması ve en önemlisi enerji tasarrufu.
Enerji tasarrufu deyince en başta bisiklet yollarını ve bisiklet kullanımını desteklemesi gereken Çevreci Örgütler ve Nükleer Karşıtları.
Türkiye’nin artan enerji ihtiyacının olduğu bir gerçek ve bunun içinde atılması gereken çok basit bir adım bisiklet kullanımının ve bisiklet yollarının desteklenmesi. Nükleer santrallere karşı çıkarken hep klişeleşmiş teknik imkansızlıkları olan romantik güneş ve rüzgar enerjilerini ortaya atmak yeterli gelmiyor.
Ben kişisel olarak kentimizdeki bir çok yönetici ile görüştüm fakat bir netice alamadım. Bu arada bisiklet yolları ile ilgili karar merciindeki yöneticilerimizle görüşüp bu konuyu destekleyen ve nükleere karşı da bir mücadele veren Mersin Milletvekilimiz Aytuğ Atıcı’nın verdiği katkı ve yardımları unutmuyorum.
Özellikle son dönemde Belediye hizmetlerinde park ve kaldırım yapma dışına çıkamayan ve bunu büyük reklamlarla halka duyuran bir ilçe belediyemiz pekala bisiklet yolları yapabilir.
Tabii bu arada Akkuyu’ya karşı eylemleri destekleyen, Taşucu’nda tersane yapılmasına karşı çıkan, son olarak da iki yıl önceki bir tartışmalı raporu ortaya çıkarıp, Türk gıda ürünlerinin Avrupa’ya ihracını engellemeye çalışan Greenpeace örgütünün bölgemizde ve ülkemizde çevre için ne yaptığını düşünmeden kendimi alamıyorum.
Dünya’daki kaplumbağa, fok ve balinaların korunması ile uğraşan, diğer tarafta Suriye’den gelen 30.000 insana karşı duyarsız ve kentimizde narenciye bahçelerinin yok edilip yerine siteler yapılmasına seyirci kalan, Türkiye’nin enerji ve kalkınma yatırımlarını engellemeye çalışmak dışında bir faaliyet göstermeyen Greenpeace ülkemizde, göstermelikte olsa biraz çevrecilikle ilgilenip en azından bisiklet kullanımını destekle başlayabilir.
Çevrecilik, mantıklı bir öneri getirmeden nükleere karşı çıkmakla olmuyor. Samimi iseniz, bisiklet kullanarak, bisiklet yolları yapılmasını destekleyerek, Perşembe Akşamı Bisikletçilerine ve MERBİSDER e katılarak birlikte çalışıp bir proje geliştirerek başlayabilirsiniz.
Harun Arslan