Özdemir 'İklim değişikliğini kabul edeceğiz ve bununla yaşamaya alışacağız'

25.08.2021 - 20:30, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:42
 

Özdemir 'İklim değişikliğini kabul edeceğiz ve bununla yaşamaya alışacağız'

Ulusal Baklagil Konseyi Başkanı ve Mersin Ticaret Borsası Başkanı Ö.Abdullah Özdemir, BloombergTV'de yayınlanan "Akıllı Tarım" programında yükselen hububat ve bakliyat fiyatları ile rekoltelerin azalması konularında son durumu anlattı ve çözüm önerileri sundu

"İklim değişikliğini kabul edeceğiz ve bununla yaşamaya alışacağız"   Ulusal Baklagil Konseyi Başkanı ve Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir rekolte kaybının nedenleri konusunda yaptığı açıklamada "Türkiye hububat fiyatları dünya fiyatlarının altında seyretmekte. Daha önce üzerindeydi.Dünyadaki sert buğdaydaki (makarnalık buğday) fiyat hareketini göz ardı edemeyiz. Biz makarna ihracatında dünyada ikinciyiz. Dolayısıyla hem ekmeklik buğday hem de makarnalık buğday bizim için olmazsa olmaz ama sert buğdayda anormal bir artış var.   TMO Kırmızı mercimekte destekleme alımı yapıyor. Geçen sene ile bu sene arasında alımlarda yüzde 43 artış yaptı ve kg fiyatı 5 TLye tekabül etti.Şu anda yerli kabuklu kırmızı mercimek Mersin'de 9.50 TL. Bu fark mercimeğin üretiminde ve veriminde problem olduğunu gösteriyor.TMO yine nohutu 4.50 TL'den alacağını belirtti ama bugün Mersin piyasasında naturel nohut 8 TL. Biz belli bir süre bu iklim değişikliğini kabul edeceğiz ve bununla yaşamaya alışacağız. Su kıtlığı, susuzluğa dayanıklı olacak tohumların üretimi, su kullanımı gibi ve suya az ihtiyaç duyan bitkilerin ekimini tercih etmek gibi faktörleri düşünme zamanımız geldi. Kalkıp da suyu çok fazla tüketen mısır ekersek ülke zarar görür. Ama suya fazla ihtiyacı olmayan  nohut ve mercimek gibi ürünleri ekersek bu ülkemize büyük avantajlar sağlar. "dedi   "Nohut ve mercimek gibi ürünleri 'special ürünler' sınıfına almamız lazım"   Nohut ve mercimek genlerinin Türkiye'den doğan ürünler olduğunu belirten Özdemir, "Bunların Kanada'da olduğu gibi special ürünler sınıfına almamız lazım. Kırımızı mercimeği Kanada ve Kazakistan'dan ithalat yapıyoruz. Bu ihracatın yüzde 95'ide Kanada'dan gelen mercimeği kırmak ve ihraç etmek.Yani kendi mercimeğimizi ihraç etmiyoruz." dedi   Bu sorunlar için çözüm önerileri sunan Özdemir, " Örneğin kızımızı mercimekte geçici bir dönem 19.3 olan  ithalat vergisini tüketicinin daha çok tüketebilmesi ve ucuzlaması için sıfırlayın. Aynı sıkıntıyı yeşil mercimekte de yaşayacağız. O yüzden onda da aynı uygulamayı yapmak lazım.TMO 35 bin tonluk kırmızı mercimek ihalesi açıyor. Bunun gelmesi kasımı bulur. Oysaki elinde ihracat için stok bekletilen ürünler için vergi indirimi yapılarak bunu vatandaşa sunma imkanı var."dedi   Türkiye'nin ne ürettiğini ne de tükettiğini bilmeyen bir ülke konumuna geldiğini belirten Özdemir, "Örneğin TÜİK'ın rakamlarına bakıldığında 630 bin ton nohut görünüyor.Kırımızın mercimekte de durum aynı. Bu kuraklıktan ve sıcaklığın verdiği tahribattan değil, tahminler de bana göre yanlış. Bu gerçekler görülüp ona göre tedbirler alınmalı. Türkiye'deki açmaz şurada: üretici enflasyonu yüzde 42 deniliyor, tüketici enflasyonu da yüzde 19 deniliyor. Tüketici enflasyonu yukarıya doğu çıkacak ve üretici enflasyonu ile kesişecek.Bu kaçınılmaz. Bugün yerli mercimeğin toptan fiyatı 13.5 TL. Biz diyorduk ki bakliyat zenginin ve fakirin yemeğidir diye. Zengin besleyici olduğu içini fakir de ucuz olduğu için tercih ediyor.Bakliyat bir nimet. Protein yönünden et ile eşit bir ürün. Ama görün şu anda 13.5 lira. Olacak şey değil" diye konuştu.      
Ulusal Baklagil Konseyi Başkanı ve Mersin Ticaret Borsası Başkanı Ö.Abdullah Özdemir, BloombergTV'de yayınlanan "Akıllı Tarım" programında yükselen hububat ve bakliyat fiyatları ile rekoltelerin azalması konularında son durumu anlattı ve çözüm önerileri sundu

"İklim değişikliğini kabul edeceğiz ve bununla yaşamaya alışacağız"

 

Ulusal Baklagil Konseyi Başkanı ve Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir rekolte kaybının nedenleri konusunda yaptığı açıklamada "Türkiye hububat fiyatları dünya fiyatlarının altında seyretmekte. Daha önce üzerindeydi.Dünyadaki sert buğdaydaki (makarnalık buğday) fiyat hareketini göz ardı edemeyiz. Biz makarna ihracatında dünyada ikinciyiz. Dolayısıyla hem ekmeklik buğday hem de makarnalık buğday bizim için olmazsa olmaz ama sert buğdayda anormal bir artış var.

 

TMO Kırmızı mercimekte destekleme alımı yapıyor. Geçen sene ile bu sene arasında alımlarda yüzde 43 artış yaptı ve kg fiyatı 5 TLye tekabül etti.Şu anda yerli kabuklu kırmızı mercimek Mersin'de 9.50 TL. Bu fark mercimeğin üretiminde ve veriminde problem olduğunu gösteriyor.TMO yine nohutu 4.50 TL'den alacağını belirtti ama bugün Mersin piyasasında naturel nohut 8 TL.

Biz belli bir süre bu iklim değişikliğini kabul edeceğiz ve bununla yaşamaya alışacağız. Su kıtlığı, susuzluğa dayanıklı olacak tohumların üretimi, su kullanımı gibi ve suya az ihtiyaç duyan bitkilerin ekimini tercih etmek gibi faktörleri düşünme zamanımız geldi. Kalkıp da suyu çok fazla tüketen mısır ekersek ülke zarar görür. Ama suya fazla ihtiyacı olmayan  nohut ve mercimek gibi ürünleri ekersek bu ülkemize büyük avantajlar sağlar. "dedi

 

"Nohut ve mercimek gibi ürünleri 'special ürünler' sınıfına almamız lazım"

 

Nohut ve mercimek genlerinin Türkiye'den doğan ürünler olduğunu belirten Özdemir, "Bunların Kanada'da olduğu gibi special ürünler sınıfına almamız lazım. Kırımızı mercimeği Kanada ve Kazakistan'dan ithalat yapıyoruz. Bu ihracatın yüzde 95'ide Kanada'dan gelen mercimeği kırmak ve ihraç etmek.Yani kendi mercimeğimizi ihraç etmiyoruz." dedi

 

Bu sorunlar için çözüm önerileri sunan Özdemir, " Örneğin kızımızı mercimekte geçici bir dönem 19.3 olan  ithalat vergisini tüketicinin daha çok tüketebilmesi ve ucuzlaması için sıfırlayın. Aynı sıkıntıyı yeşil mercimekte de yaşayacağız. O yüzden onda da aynı uygulamayı yapmak lazım.TMO 35 bin tonluk kırmızı mercimek ihalesi açıyor. Bunun gelmesi kasımı bulur. Oysaki elinde ihracat için stok bekletilen ürünler için vergi indirimi yapılarak bunu vatandaşa sunma imkanı var."dedi

 

Türkiye'nin ne ürettiğini ne de tükettiğini bilmeyen bir ülke konumuna geldiğini belirten Özdemir, "Örneğin TÜİK'ın rakamlarına bakıldığında 630 bin ton nohut görünüyor.Kırımızın mercimekte de durum aynı. Bu kuraklıktan ve sıcaklığın verdiği tahribattan değil, tahminler de bana göre yanlış. Bu gerçekler görülüp ona göre tedbirler alınmalı.

Türkiye'deki açmaz şurada: üretici enflasyonu yüzde 42 deniliyor, tüketici enflasyonu da yüzde 19 deniliyor. Tüketici enflasyonu yukarıya doğu çıkacak ve üretici enflasyonu ile kesişecek.Bu kaçınılmaz. Bugün yerli mercimeğin toptan fiyatı 13.5 TL. Biz diyorduk ki bakliyat zenginin ve fakirin yemeğidir diye. Zengin besleyici olduğu içini fakir de ucuz olduğu için tercih ediyor.Bakliyat bir nimet. Protein yönünden et ile eşit bir ürün. Ama görün şu anda 13.5 lira. Olacak şey değil" diye konuştu.

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.