Yeni küresel savaş, siber cepheler.. Abdullah Ayan yazdı

29.04.2021 - 09:14, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:42
 

Yeni küresel savaş, siber cepheler.. Abdullah Ayan yazdı

Askeri yönden ortaya çıkan tabloyu besleyen en önemli etken ise Çin' in bilişimde yakaladığı akıl almaz ivme ve başarı..Yola çıkarken teknolojiyi geriden takip eden, ABD' yi izlemeye çalışan Çin, artık bilişimde öne geçen, yeni buluşlarla dünyayı peşinden sürükleyen ülke konumunda…

Evet kapitalizm iki büyük bunalımı iki büyük savaşla aştı. Bugün gelip tıkandığı süreci yeni bir savaşla mı, başka yöntemlerle mi aşacağı şimdilik meçhul..   Ama bir gerçek var; aslında yeni savaş bilişim çağının dinamikleriyle başladı bile..   Birinci dünya savaşında kara ve deniz, ikincisinde hava kuvvetleri belirledi sonucu..   Yeni savaş siber ordularla sürüyor..   2016' da Trump' ın seçilmesinde rol oynadı o ordular..   2020 seçimleri esnasında ülkesinin siber saldırılara maruz kaldığını ABD' nin yeni başkanı Biden açıkladı ve saldırılarla ilgili doğrudan Rusya siber güçlerini sorumlu tuttu. Suçlamayı da doğrudan Putin' e yöneltti..   14 Nisan günü ABD kongresi çok ilginç bir toplantıya ev sahipliği yaptı..   Trump talimatıyla 2019'da askıya alınan Ulusal Güvenlik Toplantısı hem de medyaya açık biçimde ve tüm iç/dış istihbarat kurum başkanlarının katılımıyla Kongrede yapıldı..   Geçmişteki benzer yıllık toplantılarda salgın hastalıklar, zengin ve yoksul arasındaki uçurum, iklim değişikliği, iç ve ülkeler arası çatışmalar gibi tehditler ön plana çıkarken bu yıl siber tehdit ön plana çıkmakla kalmadı, ABD' yi tehdit eden en ciddi tehlike olarak tanımlandı.   ABD istihbarat kurumları tehdit önceliklerini değiştirmekle de kalmadı, eski dönemlerden farklı olarak artık en korkulan ülkeler sıralamasının zirvesine Çin koyulmuş durumda.   Toplantıda bilgi veren Ulusal İstihbarat Dairesi Başkanı Avril Haines, Çin'in oluşturduğu "benzersiz tehdit" konusunda uyarılarda bulunurken, Pekin'in bölgesel saldırganlığı, siber yetkinliği ve ekonomik nüfuzuna dikkat çekti.   Çin rejiminin Çin’in önemli boyutta siber kapasitesine de işaret eden Haines, bu yetkinliğin kullanılması durumunda vereceği asgari zararın bile ABD’nin kritik altyapısına ciddi anlamda hasar verebileceğini kaydetti.   Aslında uzun zamandır Çin' in yeni küresel güç olarak ABD' nin karşısına dikileceği gerçeği öngörülüyor..   Ancak son günlerde ortaya çıkan tablo 2050 olarak beklenen büyük karşılaşma tarihinin çok daha öne çekildiği yönünde…   Asker sayısı bakımından tartışılmaz üstünlüğe sahip olan Çin artık hava ve deniz gücü olarak ta ABD' nin en ciddi rakibi konumuna hızla gelmekte..   Uzay yarışına hızlı giriş yapan, ayın karanlık yüzüne araç indiren, Mars' a ABD ile aynı günlerde ulaşan bir Çin var..   Uzmanlara göre Çin donanması, Hint-Pasifik bölgesinde silah sayısı açısından Amerika'ya üstünlük sağlamak üzere..   ABD İstihbarat yetkilileri ve Kongre üyeleri de Çin'in giderek artan nükleer kapasitesine ilişkin kaygılarını dile getiriyor.   Örneğin ABD Savunma İstihbarat Dairesi, Çin'in önümüzdeki on yıl içinde “nükleer stoklarını en az iki kat arttırma” olasılığına dikkat çekerken ABD Strateji Komutanlığı'ndan üst düzey yetkililer, bu öngörünün oldukça iyimser olduğunu ve Pekin'in aynı süreç içinde nükleer stoklarını dört kat arttıracak duruma geldiğini ifade ediyor..   Askeri yönden ortaya çıkan tabloyu besleyen en önemli etken ise Çin' in bilişimde yakaladığı akıl almaz ivme ve başarı..   Yola çıkarken teknolojiyi geriden takip eden, ABD' yi izlemeye çalışan Çin, artık bilişimde öne geçen, yeni buluşlarla dünyayı peşinden sürükleyen ülke konumunda…   Örneğin 5G teknolojisinde tartışılmaz üstünlüğe sahip konuma gelmekle kalmadı, rakipsiz görüldüğü o teknoloji sayesinde batıyı dinleyecek, izleyecek kapasiteye ulaşması  ABD ve AB başta olmak üzere tüm gelişmiş ülkelerin en korkulu rüyası..   ABD' nin geçtiğimiz aylarda uğradığı SolarWinds siber saldırısının sırrı henüz çözülmüş değil. Bu saldırıyla Pentagon' dan Sağlık Kurumlarına, Adalet ve Dış İşleri Bakanlığına, dünyanın en büyük şirketlerinden banka ve fon kuruluşlarına varıncaya kadar 17 bin civarında kurum hedef alındı..   Çok gizli bilgilerin ne kadarının hangi ülke organizasyonuyla çalındığını belki de hiçbir zaman bilmeyeceğiz..   Ama bilinen bir şey var; ABD serverlere sızan saldırganların elektrik ve su şebekelerinden, askeri ve sivil uçuşlara ileride nasıl büyük zararlar verebileceğinin farkında..   Biden durumu “İyi bir savunma yeterli değildir; Düşmanlarımızı en başta önemli siber saldırılar gerçekleştirmekten alıkoymalı ve caydırmalıyız. ” diye özetledi ama Çin' den duyulan kaygılar çok farklı alanlarda yeni gelişmelerle artıyor..   Örneğin, ABD istihbarat kurumlarına göre Çin elde ettiği gücü çok yakında 'kendisinden çalınmış topraklar' olarak gördüğü Tayvan' a karşı kullanacak..   Tayvan Çin rejimi yanında ABD ve müttefikleri için de çok önemli hatta vazgeçilmez bir ülke..   Bugün tüm dünya otomotiv sektörünü durma noktasına getiren, akıllı telefonlardan bilgisayarlara, oyun konsullarından ev aletlerine yaşamımızı doğrudan etkileyen tüm cihazların olmazsa olmazı çip denilen transistör devreleri..   Ve Tayvan Dünya çip gereksiniminin yarısını tek başına üreten tartışılmaz lideri. . Tayvan' lı TSMC ve Güney Kore' li Samsung küresel üretimin 75' inden fazlasına sahip iki firma..   1990' da dünya çip üretiminin 37' sini üreten ABD bugün 12'ye gerilemiş ve tümüyle Tayvan' a bağlı..   Tayvan tek başına bu özelliğiyle bile yeni küresel siber savaşın sembol ülkelerinden biri konumunda..   Siber alanda başlayan 3. dünya savaşının çip cephesini, sıcak çatışmaya evrilme olasılığı yüksek bu kavganın sebep ve sonuçları başka bir makale konusu olsun..   Abdullah Ayan  
Askeri yönden ortaya çıkan tabloyu besleyen en önemli etken ise Çin' in bilişimde yakaladığı akıl almaz ivme ve başarı..Yola çıkarken teknolojiyi geriden takip eden, ABD' yi izlemeye çalışan Çin, artık bilişimde öne geçen, yeni buluşlarla dünyayı peşinden sürükleyen ülke konumunda…

Evet kapitalizm iki büyük bunalımı iki büyük savaşla aştı. Bugün gelip tıkandığı süreci yeni bir savaşla mı, başka yöntemlerle mi aşacağı şimdilik meçhul..

 

Ama bir gerçek var; aslında yeni savaş bilişim çağının dinamikleriyle başladı bile..

 

Birinci dünya savaşında kara ve deniz, ikincisinde hava kuvvetleri belirledi sonucu..

 

Yeni savaş siber ordularla sürüyor..

 

2016' da Trump' ın seçilmesinde rol oynadı o ordular..

 

2020 seçimleri esnasında ülkesinin siber saldırılara maruz kaldığını ABD' nin yeni başkanı Biden açıkladı ve saldırılarla ilgili doğrudan Rusya siber güçlerini sorumlu tuttu. Suçlamayı da doğrudan Putin' e yöneltti..

 

14 Nisan günü ABD kongresi çok ilginç bir toplantıya ev sahipliği yaptı..

 

Trump talimatıyla 2019'da askıya alınan Ulusal Güvenlik Toplantısı hem de medyaya açık biçimde ve tüm iç/dış istihbarat kurum başkanlarının katılımıyla Kongrede yapıldı..

 

Geçmişteki benzer yıllık toplantılarda salgın hastalıklar, zengin ve yoksul arasındaki uçurum, iklim değişikliği, iç ve ülkeler arası çatışmalar gibi tehditler ön plana çıkarken bu yıl siber tehdit ön plana çıkmakla kalmadı, ABD' yi tehdit eden en ciddi tehlike olarak tanımlandı.

 

ABD istihbarat kurumları tehdit önceliklerini değiştirmekle de kalmadı, eski dönemlerden farklı olarak artık en korkulan ülkeler sıralamasının zirvesine Çin koyulmuş durumda.

 

Toplantıda bilgi veren Ulusal İstihbarat Dairesi Başkanı Avril Haines, Çin'in oluşturduğu "benzersiz tehdit" konusunda uyarılarda bulunurken, Pekin'in bölgesel saldırganlığı, siber yetkinliği ve ekonomik nüfuzuna dikkat çekti.

 

Çin rejiminin Çin’in önemli boyutta siber kapasitesine de işaret eden Haines, bu yetkinliğin kullanılması durumunda vereceği asgari zararın bile ABD’nin kritik altyapısına ciddi anlamda hasar verebileceğini kaydetti.

 

Aslında uzun zamandır Çin' in yeni küresel güç olarak ABD' nin karşısına dikileceği gerçeği öngörülüyor..

 

Ancak son günlerde ortaya çıkan tablo 2050 olarak beklenen büyük karşılaşma tarihinin çok daha öne çekildiği yönünde…

 

Asker sayısı bakımından tartışılmaz üstünlüğe sahip olan Çin artık hava ve deniz gücü olarak ta ABD' nin en ciddi rakibi konumuna hızla gelmekte..

 

Uzay yarışına hızlı giriş yapan, ayın karanlık yüzüne araç indiren, Mars' a ABD ile aynı günlerde ulaşan bir Çin var..

 

Uzmanlara göre Çin donanması, Hint-Pasifik bölgesinde silah sayısı açısından Amerika'ya üstünlük sağlamak üzere..

 

ABD İstihbarat yetkilileri ve Kongre üyeleri de Çin'in giderek artan nükleer kapasitesine ilişkin kaygılarını dile getiriyor.

 

Örneğin ABD Savunma İstihbarat Dairesi, Çin'in önümüzdeki on yıl içinde “nükleer stoklarını en az iki kat arttırma” olasılığına dikkat çekerken ABD Strateji Komutanlığı'ndan üst düzey yetkililer, bu öngörünün oldukça iyimser olduğunu ve Pekin'in aynı süreç içinde nükleer stoklarını dört kat arttıracak duruma geldiğini ifade ediyor..

 

Askeri yönden ortaya çıkan tabloyu besleyen en önemli etken ise Çin' in bilişimde yakaladığı akıl almaz ivme ve başarı..

 

Yola çıkarken teknolojiyi geriden takip eden, ABD' yi izlemeye çalışan Çin, artık bilişimde öne geçen, yeni buluşlarla dünyayı peşinden sürükleyen ülke konumunda…

 

Örneğin 5G teknolojisinde tartışılmaz üstünlüğe sahip konuma gelmekle kalmadı, rakipsiz görüldüğü o teknoloji sayesinde batıyı dinleyecek, izleyecek kapasiteye ulaşması  ABD ve AB başta olmak üzere tüm gelişmiş ülkelerin en korkulu rüyası..

 

ABD' nin geçtiğimiz aylarda uğradığı SolarWinds siber saldırısının sırrı henüz çözülmüş değil. Bu saldırıyla Pentagon' dan Sağlık Kurumlarına, Adalet ve Dış İşleri Bakanlığına, dünyanın en büyük şirketlerinden banka ve fon kuruluşlarına varıncaya kadar 17 bin civarında kurum hedef alındı..

 

Çok gizli bilgilerin ne kadarının hangi ülke organizasyonuyla çalındığını belki de hiçbir zaman bilmeyeceğiz..

 

Ama bilinen bir şey var; ABD serverlere sızan saldırganların elektrik ve su şebekelerinden, askeri ve sivil uçuşlara ileride nasıl büyük zararlar verebileceğinin farkında..

 

Biden durumu “İyi bir savunma yeterli değildir; Düşmanlarımızı en başta önemli siber saldırılar gerçekleştirmekten alıkoymalı ve caydırmalıyız. ” diye özetledi ama Çin' den duyulan kaygılar çok farklı alanlarda yeni gelişmelerle artıyor..

 

Örneğin, ABD istihbarat kurumlarına göre Çin elde ettiği gücü çok yakında 'kendisinden çalınmış topraklar' olarak gördüğü Tayvan' a karşı kullanacak..

 

Tayvan Çin rejimi yanında ABD ve müttefikleri için de çok önemli hatta vazgeçilmez bir ülke..

 

Bugün tüm dünya otomotiv sektörünü durma noktasına getiren, akıllı telefonlardan bilgisayarlara, oyun konsullarından ev aletlerine yaşamımızı doğrudan etkileyen tüm cihazların olmazsa olmazı çip denilen transistör devreleri..

 

Ve Tayvan Dünya çip gereksiniminin yarısını tek başına üreten tartışılmaz lideri.

.

Tayvan' lı TSMC ve Güney Kore' li Samsung küresel üretimin 75' inden fazlasına sahip iki firma..

 

1990' da dünya çip üretiminin 37' sini üreten ABD bugün 12'ye gerilemiş ve tümüyle Tayvan' a bağlı..

 

Tayvan tek başına bu özelliğiyle bile yeni küresel siber savaşın sembol ülkelerinden biri konumunda..

 

Siber alanda başlayan 3. dünya savaşının çip cephesini, sıcak çatışmaya evrilme olasılığı yüksek bu kavganın sebep ve sonuçları başka bir makale konusu olsun..

 


Abdullah Ayan

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.