Özdemir; 'Sertifikalı Tohum Üretimi Artırılmalı ve Kullanımı Yaygınlaştırılmalı'

Ekonomi 08.07.2020 - 22:40, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:41
 

Özdemir; 'Sertifikalı Tohum Üretimi Artırılmalı ve Kullanımı Yaygınlaştırılmalı'

Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir, Bakliyat ürünlerine özellikle Covid 19 sürecinde dünya genelinde bir talep yaşandığına dikkat çekerek, " Öncelikli hedefimizin tüm bakliyat ürünlerinde ilk etapta kendi kendine yeten ve ardından net ihracatçı olmamızı sağlayacak üretim hacmine en kısa zamanda ulaşılması olduğu kanısındayım." dedi.

Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir,  bakliyat ürünlerin tüm dünya için ve özellikle Türkiye için önemine dikkat çektiği değerlendirmede verimlilik artışının sertifikalı tohumdan geçtiğini ve bu yüzden sertifikalı tohum üretiminin artırılması ve kullanımının yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi.   Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir'in konu ile ilgili değerlendirmesi şöyle:   Dünya genelinde yaşanan Koronavirüs salgını tarım ve gıda sektörünün stratejik önemini açık bir şekilde ortaya koymuştur. Bu sürecin en fazla ön plana çıkardığı ürün gruplarından biri ise anavatanı Anadolu olan bakliyattır. Sağlıklı, besin değeri yüksek, ekonomik ve bozulmadan uzun süre muhafaza edilebilme özellikleri ile son aylarda bakliyat ürünlerine olan talep dünya genelinde önemli ölçüde artış göstermiştir.   Ülkemiz ise önemli derecede artan iç talebi karşıladığı gibi, AKİB verilerine göre 2020 yılının ilk beş aylık döneminde bakliyat ihracatını bir önceki yıla kıyasla yüzde 38 (173 milyon dolar) artırmıştır. Fakat bu ihracatın önemli bir bölümünü Dahilde İşleme Rejimi kapsamında yurtdışından getirilerek ihraç edilen kırmızı mercimek oluşturmaktadır.   Türkiye içerisinden geçmekte olduğumuz bu süreçte bakliyat açısından sadece nohutta kendine yeterli konumdadır. Kuru fasulye ve mercimek gibi ürünlerde ise açığımızı ithalat yolu ile telafi etmekteyiz.   Bu doğrultuda öncelikli hedefimizin tüm bakliyat ürünlerinde ilk etapta kendi kendine yeten ve ardından net ihracatçı olmamızı sağlayacak üretim hacmine en kısa zamanda ulaşılması olduğu kanısındayım. Üretimi artırmak ise ya ekim alanlarını ya da birim alan verimini artırmaktan geçmektedir. Oysa son 20 yılda ülkemizde toplam ekili alanlarda yüzde 15’lik bir azalma söz konusudur. Dolayısıyla mevcut durumda ekim alanlarının artırılması için nadas alanlarının devreye alınması gerekmektedir. Bu nedenle, odaklanılması gereken öncelikli alanın birim alan verimliliğinin artırılması olduğunu düşünüyorum. Örneğin, şu an nohut dış ticaretinde rekabet içerisinde olduğumuz ülkelerden Kanada nohudu ülkemize kıyasla yüzde 45 ve Amerika yüzde 40 daha yüksek verimde üretmektedir. Diğer yandan, son 30 yılda ülkemiz mercimekte üretim verimliliğini 1.2 kat seviyesinde artırırken, bu oran Kanada için 3.2 ve Avustralya için 2.2 kat düzeyindedir. Verimlilik Artışı Sertifikalı Tohumdan Geçmektedir Bu ülkeler karşısında rekabetçi gücümüzün artırılmasının yolunun sertifikalı tohum üretiminin artırılması ve kullanımının yaygınlaştırılması olduğu kanaatindeyim. Oysa ülkemizde sertifikalı tohum üretim desteği son 10 yıldır ve kullanım desteği ise son 4 yıldır aynı seviyede bulunmaktadır. Bakanlığımızdan beklentimiz bu desteklerin yeniden ele alınarak arzu edilen seviyelere ulaşılana kadar artarak devam etmesi ve özel sektörün bu konuda daha fazla teşvik edilmesidir.   Ayrıca bu sorunun çözümünde Bakanlığımıza bağlı TİGEM ve Tarım Kredi Kooperatifleri önemli bir rol oynayabilir. Tohum üretimi konusunda TİGEM özel tohumculuk şirketleri ile iş birliği içerisinde sözleşmeli tohum üretimi yapabilir. Tohum dağıtımı konusunda ise, geniş bir satış ağına sahip olan Tarım Kredi Kooperatifleri devrede olabilir. Sertifikalı tohum üretiminin hedeflenen seviyelere ulaşmasının ardından, sertifikalı tohum kullanmayanlara devlet desteği verilmemesinin yararlı olacağını düşünüyorum. Bakanlığımız 2016 yılında böyle bir uygulamayı 2018 yılında başlayacak şekilde öngörmüş, ancak sertifikalı tohum miktarı yeterli seviyelerde bulunmadığından bu uygulama rafa kaldırılmıştı. Dolayısıyla, bu temele dayanan bir destekleme politikasının doğru bir şekilde kurgulandığı taktirde faydalı olacağı kanısındayım.   Tohumculuk Şirketimiz Faaliyetlerini Genişleterek Sürdürüyor Tüm bu sorunların çözümüne katkı sunmak, bakliyat sektörüne ve üyelerimize hizmet amacıyla herhangi bir getiri kaygısı olmadan Mersin Ticaret Borsası olarak 2015 yılında tohumculuk şirketi kurduk. Şirketimiz Türkiye'nin farklı bölgelerinde kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek ve barbunyada ıslah, geliştirme ve üretim hizmetlerini her yıl daha da genişleterek tüm hızıyla sürdürmektedir.   Ülkemizde baklagilde özel sektör tohumculuk şirketlerince üretilen toplam 21 çeşit tohumun 8 tanesi şirketimize aittir. Ayrıca yapılan yeni çeşit geliştirme ve ıslah çalışmaları sonucunda 2 yeni çeşit daha geliştirilerek tescili için Bakanlığa başvurulmuştur. 2015 yılında 4 ton/yıl ile başlayan sertifikalı tohum üretimi 2019 sezonunda 45 kat artarak 180 ton/yıl düzeyine ulaşmıştır. Sertifikalı tohum üretimi ve ıslah çalışmalarında lokasyon sayısı da yıldan yıla artmaktadır. Üretim ile ilgili olarak Konya, Karaman, Niğde, Gaziantep, Diyarbakır, Şanlıurfa, Batman, Bitlis, Yozgat ve Ankara illerinde çalışmalarımız sürmektedir. Yeni çeşit geliştirmek amacıyla gerçekleştirilen ıslah faaliyetlerimiz ise Eskişehir, Konya ve Karaman illerinde devam etmektedir.   Belirlenen Yol Haritası İstikrarlı Bir Şekilde Uygulanmalı Bakanlığımız özellikle son 5 yılda bakliyata verdiği önemi oldukça artırdı. 2019 yılının aralık ayında ise bakliyatı özel ürün olarak ilan ederek önümüzdeki yıllar için uygulanması planlanan yol haritasını belirledi. Belirlenen bu yol haritası içerisinde sertifikalı tohum üretiminin artması ve kullanımın yaygınlaştırılması hedefinin daha güçlü bir şekilde yer alması gerektiğini düşünüyorum. 80’li yıllarda olduğu gibi sektörümüzün yeniden altın çağını yaşaması, belirlenen bu politikaların başarılı, istikrarlı ve dirayetli bir şekilde uygulanmasına bağlıdır. Böylece ülkemiz gelecekte hem üretim hem de ihracat yönüyle sektörün hâkimi ülkeler arasında yeniden yer alabilecektir.
Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir, Bakliyat ürünlerine özellikle Covid 19 sürecinde dünya genelinde bir talep yaşandığına dikkat çekerek, " Öncelikli hedefimizin tüm bakliyat ürünlerinde ilk etapta kendi kendine yeten ve ardından net ihracatçı olmamızı sağlayacak üretim hacmine en kısa zamanda ulaşılması olduğu kanısındayım." dedi.

Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir,  bakliyat ürünlerin tüm dünya için ve özellikle Türkiye için önemine dikkat çektiği değerlendirmede verimlilik artışının sertifikalı tohumdan geçtiğini ve bu yüzden sertifikalı tohum üretiminin artırılması ve kullanımının yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi.

 

Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir'in konu ile ilgili değerlendirmesi şöyle:

 

Dünya genelinde yaşanan Koronavirüs salgını tarım ve gıda sektörünün stratejik önemini açık bir şekilde ortaya koymuştur. Bu sürecin en fazla ön plana çıkardığı ürün gruplarından biri ise anavatanı Anadolu olan bakliyattır. Sağlıklı, besin değeri yüksek, ekonomik ve bozulmadan uzun süre muhafaza edilebilme özellikleri ile son aylarda bakliyat ürünlerine olan talep dünya genelinde önemli ölçüde artış göstermiştir.

 

Ülkemiz ise önemli derecede artan iç talebi karşıladığı gibi, AKİB verilerine göre 2020 yılının ilk beş aylık döneminde bakliyat ihracatını bir önceki yıla kıyasla yüzde 38 (173 milyon dolar) artırmıştır. Fakat bu ihracatın önemli bir bölümünü Dahilde İşleme Rejimi kapsamında yurtdışından getirilerek ihraç edilen kırmızı mercimek oluşturmaktadır.

 

Türkiye içerisinden geçmekte olduğumuz bu süreçte bakliyat açısından sadece nohutta kendine yeterli konumdadır. Kuru fasulye ve mercimek gibi ürünlerde ise açığımızı ithalat yolu ile telafi etmekteyiz.

 

Bu doğrultuda öncelikli hedefimizin tüm bakliyat ürünlerinde ilk etapta kendi kendine yeten ve ardından net ihracatçı olmamızı sağlayacak üretim hacmine en kısa zamanda ulaşılması olduğu kanısındayım.

Üretimi artırmak ise ya ekim alanlarını ya da birim alan verimini artırmaktan geçmektedir. Oysa son 20 yılda ülkemizde toplam ekili alanlarda yüzde 15’lik bir azalma söz konusudur. Dolayısıyla mevcut durumda ekim alanlarının artırılması için nadas alanlarının devreye alınması gerekmektedir. Bu nedenle, odaklanılması gereken öncelikli alanın birim alan verimliliğinin artırılması olduğunu düşünüyorum.

Örneğin, şu an nohut dış ticaretinde rekabet içerisinde olduğumuz ülkelerden Kanada nohudu ülkemize kıyasla yüzde 45 ve Amerika yüzde 40 daha yüksek verimde üretmektedir. Diğer yandan, son 30 yılda ülkemiz mercimekte üretim verimliliğini 1.2 kat seviyesinde artırırken, bu oran Kanada için 3.2 ve Avustralya için 2.2 kat düzeyindedir.

Verimlilik Artışı Sertifikalı Tohumdan Geçmektedir

Bu ülkeler karşısında rekabetçi gücümüzün artırılmasının yolunun sertifikalı tohum üretiminin artırılması ve kullanımının yaygınlaştırılması olduğu kanaatindeyim. Oysa ülkemizde sertifikalı tohum üretim desteği son 10 yıldır ve kullanım desteği ise son 4 yıldır aynı seviyede bulunmaktadır. Bakanlığımızdan beklentimiz bu desteklerin yeniden ele alınarak arzu edilen seviyelere ulaşılana kadar artarak devam etmesi ve özel sektörün bu konuda daha fazla teşvik edilmesidir.

 

Ayrıca bu sorunun çözümünde Bakanlığımıza bağlı TİGEM ve Tarım Kredi Kooperatifleri önemli bir rol oynayabilir. Tohum üretimi konusunda TİGEM özel tohumculuk şirketleri ile iş birliği içerisinde sözleşmeli tohum üretimi yapabilir. Tohum dağıtımı konusunda ise, geniş bir satış ağına sahip olan Tarım Kredi Kooperatifleri devrede olabilir. Sertifikalı tohum üretiminin hedeflenen seviyelere ulaşmasının ardından, sertifikalı tohum kullanmayanlara devlet desteği verilmemesinin yararlı olacağını düşünüyorum.

Bakanlığımız 2016 yılında böyle bir uygulamayı 2018 yılında başlayacak şekilde öngörmüş, ancak sertifikalı tohum miktarı yeterli seviyelerde bulunmadığından bu uygulama rafa kaldırılmıştı. Dolayısıyla, bu temele dayanan bir destekleme politikasının doğru bir şekilde kurgulandığı taktirde faydalı olacağı kanısındayım.

 

Tohumculuk Şirketimiz Faaliyetlerini Genişleterek Sürdürüyor

Tüm bu sorunların çözümüne katkı sunmak, bakliyat sektörüne ve üyelerimize hizmet amacıyla herhangi bir getiri kaygısı olmadan Mersin Ticaret Borsası olarak 2015 yılında tohumculuk şirketi kurduk.

Şirketimiz Türkiye'nin farklı bölgelerinde kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek ve barbunyada ıslah, geliştirme ve üretim hizmetlerini her yıl daha da genişleterek tüm hızıyla sürdürmektedir.

 

Ülkemizde baklagilde özel sektör tohumculuk şirketlerince üretilen toplam 21 çeşit tohumun 8 tanesi şirketimize aittir. Ayrıca yapılan yeni çeşit geliştirme ve ıslah çalışmaları sonucunda 2 yeni çeşit daha geliştirilerek tescili için Bakanlığa başvurulmuştur. 2015 yılında 4 ton/yıl ile başlayan sertifikalı tohum üretimi 2019 sezonunda 45 kat artarak 180 ton/yıl düzeyine ulaşmıştır.

Sertifikalı tohum üretimi ve ıslah çalışmalarında lokasyon sayısı da yıldan yıla artmaktadır. Üretim ile ilgili olarak Konya, Karaman, Niğde, Gaziantep, Diyarbakır, Şanlıurfa, Batman, Bitlis, Yozgat ve Ankara illerinde çalışmalarımız sürmektedir. Yeni çeşit geliştirmek amacıyla gerçekleştirilen ıslah faaliyetlerimiz ise Eskişehir, Konya ve Karaman illerinde devam etmektedir.

 

Belirlenen Yol Haritası İstikrarlı Bir Şekilde Uygulanmalı

Bakanlığımız özellikle son 5 yılda bakliyata verdiği önemi oldukça artırdı. 2019 yılının aralık ayında ise bakliyatı özel ürün olarak ilan ederek önümüzdeki yıllar için uygulanması planlanan yol haritasını belirledi. Belirlenen bu yol haritası içerisinde sertifikalı tohum üretiminin artması ve kullanımın yaygınlaştırılması hedefinin daha güçlü bir şekilde yer alması gerektiğini düşünüyorum.

80’li yıllarda olduğu gibi sektörümüzün yeniden altın çağını yaşaması, belirlenen bu politikaların başarılı, istikrarlı ve dirayetli bir şekilde uygulanmasına bağlıdır. Böylece ülkemiz gelecekte hem üretim hem de ihracat yönüyle sektörün hâkimi ülkeler arasında yeniden yer alabilecektir.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.