6 şubatta meydana gelen ve 10 ilde yıkıcı etkisi hissedilen iki büyük depremin ardından yoğun göç alan Mersin'i zorlu günler bekliyor. Depremzedelere kapılarını açan Mersin'in afet bölgesi kapsamına alınması ya da özel statüye kavuşturulması konusunda oluşan gündeme CHP eski İl Başkanı ve Milletvekili aday adayı Hukukçu  Adil Aktay da katıldı.

Mersin'in uzun yıllardır merkezi hükümetin yatırımlarından faydalanamayan bir kent olduğuna dikkat çeken Aktay, "Mersin, yaşadığımız felaketin ardından deprem bölgesinin sorumluluğunu en fazla hisseden  kent. Depremden sonra önemli bir göç alacağımızı düşünüyorum. Bugüne kadar çeşitli  vesilelerle zorunlu göçten etkilenmiş olan kentimiz, kendi dinamikleriyle ayakta kalarak mücadele verdi. Bu süreçte merkezi hükümetin Mersin'e düşündüğü birçok yatırım hayata geçmedi. Artan nüfusun bizlere yaşatacağı sorunlarla başedebilmemiz için bu felaket  sürecinde üzerine düşen sorumluluğu yerine getiren Mersin'in bir kez daha  görmezden gelinmemesi gerektiğini düşünüyorum" dedi 

Mersin'in kayıtlı ve kayıtdışı göçmenler ile depremzedelerden sonra nüfusunun nerdeyse yüzde 40 seviyelerinde artacağını ifade eden Aktay, "Bu nüfus artışı ile birlikte  merkezi hükümetten ilimize gelecek desteğin revize edilmesi gerekiyor. Kentimizi sosyal, ekonomik ve hatta ekolojik sorunlar bekliyor. Depremden etkilenen illerden misafir edilen yurttaşlarımızın önemli bir kısmı hayatlarını burada sürdürecek. Büyükşehir statüsündeki Mersin'e ayrılacak  payın yeni nüfus yapısı  gözönüne alınarak revize edilmesi gerekiyor. Bu nedenle merkezi hükümet Mersin'i ya afet bölgesi ilan etmeli ya da özel statü ye kavusturmalı" şeklinde konuştu  

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer'in geçtiğimiz günlerde su rezervi ile ilgili yaptığı önemli açıklamaya da değinen Aktay, " Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız kentinin sorunlarına hakim ve rasyonel bakış açısına sahip bir hizmet adamı. Sayın Başkan Ocak ve Şubat aylarındaki kuraklığın şimdiden su rezervlerimizi tehlikeli boyutlara geldiğini söyledi. Bu çok ciddi ve üzerinde durulması gereken bir konu. Bu durum yaz aylarında ciddi su sıkıntısı çekeceğimizi gösteriyor. Merkezi hükümetin vakit geçirmeden Pamukluk barajını devreye alması gerekiyor. İktidar toplumun eleştiri hakkıyla,  eylem hakkıyla uğraşmak yerine, temel ihtiyaçlarıyla uğraşmalı. Binlerce depremzedeye  hem gönlünün hem de evinin  kapılarını açanları da unutmamalı, cezalandırmamalı" dedi