Çocuk Kalbindeki Sinsi Tehlikeye Dikkat!

Dünyada her yüz çocuktan biri kalp hastası olarak doğuyor. Türkiye’de bilinen ve istatistiğe yansıyan sayının yılda 15-20 bin arasında olduğunu belirten VM Medikal Park Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Doç. Dr. Abdullah Özyurt, “Eskiden bu çocukların yüzde 80’i kaybedilirken, son 10 yılda yüzde 90’ını çok ağır kalp hastası da olsa yaşatabiliyoruz. Bunun nedeni; erken teşhis ile uygun merkezde, uygun teknik ve altyapıda müdahalenin yapılabilmesidir” diyor.

Çocuk kardiyoloji uzmanlarının yeni doğan bebekten 18 yaşını doldurmamış çocuklara kadar olan kesime baktığını belirten Doç. Dr. Özyurt, çocuklardaki doğuştan gelen kalp rahatsızlıklarının yetişkinlerdeki gibi arada bir kendini yoklayan, belirti veren bir seyir izlemediğini vurguluyor. “Çocuklarda kalp rahatsızlıkları yetişkinlerdeki gibi olmuyor” diyen Doç. Dr. Özyurt, şöyle devam ediyor:

ANNE KARNINDA TAKİP

“Çocuklardaki doğuştan gelen kalp rahatsızlıkları çok sinsi ve gizli seyredebiliyor, sonucu da ölümcül olabiliyor. Anne karnında yirminci haftasını doldurmuş olan bebeklere, yüksek çözünürlüklü ultrasonografi aletleriyle yapılan fetal eko dediğimiz yöntemle detaylı kalp taraması yapabiliyoruz. Anne karnında yapılan bu yöntem sayesinde, bebek daha doğmadan pek çok sorunun teşhisini ve çözümünü sunabiliyoruz. Kalp hastalıklarını teşhis ederek bazı organlardaki hastalıkları da erken dönemde fark edebiliyoruz. Örneğin, kalpteki basit bir delik, çocuktaki bir kromozom bozukluğunun ya da genetik bir hastalığın ilk belirtisi  olabiliyor. Biz o kalp deliğini görmesek, çocuğun diğer organlarındaki sorunu teşhis edemeyebiliyoruz.”

DOĞMADAN MÜDAHALE

Anne karnındaki bebeğe detaylı ultrasonografi incelemesinin yapıldığı fetal eko yöntemi sayesinde, annenin doğumunun risklerini de teşhis edip yönlendirme yapabildiklerin söyleyen Doç. Dr. Özyurt, şu bilgileri veriyor:

“Doğumdan hemen sonra ameliyat yapılması gereken bebekler olabiliyor. Ameliyatın yapılacağı merkeze transfer edilmesinde, bu bilgilere doğum öncesinde erişmiş olmak, çocuğun hayatını kurtarabiliyor. Doğduktan sonra ameliyat edileceği merkeze götürülürken kaybettiğimiz bebekler olabiliyor. Bu nedenle en sağlıklı transfer, bebek anne karnındayken yapılan transferlerdir. Eğer bebekte bir kalp hastalığı olduğu teşhis edilmişse, anneyi doğum için çocuk kardiyolojisi olan bir merkeze yönlendiriyoruz. Bebek doğar doğmaz çocuk kardiyoloji ekibi ameliyatı yapıyor ve böylece bebeğin hayatı kurtuluyor.”

FETAL EKO GEREKTİREN

8 RİSKLİ DURUM

Anne karnında fetal eko yapılmasını gerektiren 8 riskli durum olduğunu söyleyen Özyurt, bu riskleri şöyle sıralıyor:

Annede şeker hastalığının olması Anne adayının gebelik sürecinde ateşli döküntülü hastalık geçirmiş olması Kadın doğum uzmanının kontroller sırasında bebekte bir organda problem görmüş olması Bebekte kromozom anomalisinin teşhis edilmiş olması, Anne babanın dışında ayrıca ailede birinci derece akrabalardan birinde doğuştan kalp hastası bebek olması, Anne karnındaki bebekte ritim bozukluğunun olması  Bebekte ciddi gelişim geriliğinin veya ayına göre ağırlığının fazla olması, bebeğin suyunun çok fazla ya da az olması.

 

ÖNCE ÇOCUK

KARDİYOLOĞU

SONRA SPOR

Çocuklarda ani ölümlerin sebebinin yüzde 90’ının kalp krizi değil, doğuştan gelen kalp sorunları olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Özyurt, aileleri uyarıyor: “Oyun oynarken, spor yaparken birden düştü ve öldü diye anlatılır. Ölüm sonrası çocuklara yapılan otopsiler gösteriyor ki doğuştan kalp kası hastalığı, doğuştan ritim bozuklukları, çocuklarda ani ölümün en önemli sebebi. Oysa ki ani kalp durması, krizi yapan kalp hastalıkları, basit bir EKG ve EKO ile teşhis ve tedavi edilebilir. Çocuk özellikle efor sarf edilen bir spor yapıyorsa, mutlaka spora başlamadan önce bir çocuk kardiyoloji uzmanı tarafından detaylı bir kalp taramasından geçirilmeli.”