Dış dinamikler, bölgesel konjonktür ışığında PKK’ nın silah bırakma süreci.. -2-

Önceki makalede masanın devrilmesiyle son bulan 2013 Barış Sürecinden bugüne özellikle bölgede baş döndürücü hızla gelişen olayları, mevcut tüm dengelerin alt üst edildiği ve Birinci Dünya Savaşı ardından Sykes- Picot ikilisinin masa başında cetvelle çizdiği sınırların yeniden belirlenmesiyle sonuçlanacak mevcudu yıkıp yeniden inşa sürecini ele almıştım…

Kaldığımız yerden devam edeyim…

PKK lideri Öcalan ile 1 Ekim 2024 günü Mecliste Bahçeli' nin hamleleriyle başlayan yeni süreci bu nedenle Türkiye özelinde değil Suriye ve Irak üzerinden okumak gerekiyor.

Ekim' den aylar önce ABD' nin stratejik ortağı ve gerçek akıl babası İngiltere' nin yeniden müzakere masasına dönülmesi yönündeki çabaları konuya vakıf pek çok kaynak tarafından yazılıp çizildi.

Yazılanlar komplo kokan teorilerden ziyade sahaya yansıyan göze batacak kadar somut kimi adımlarla çok daha etkin biçimde görülüyor aslında...

Örnek mi?

Kerkük-Musul petrol ve doğal gaz sahalarını işlemek üzere 60 milyar dolarlık anlaşmayla Irak' a yeniden dönen İngiltere..

1930' larda terk ettiği ülkenin en zengin petrol yataklarının yer aldığı Musul, Kerkük ile bölgesel Kürt yönetimi KDP' nin kontrolündeki Erbil üçlüsünün tam ortasına, üç şehire 100 kilometrelik benzer mesafedeki Gayyara'ya İngiliz askeri üssü kurmakla kalmıyor İngilizler.

Aynı zamanda Kerkük petrolleri de İngiliz BP şirketine emanet ediliyor. BP'nin Kerkük'teki doğalgaz ve petrol sahalarını işletmesine ilişkin milyarlarca dolarlık anlaşma da tamam gibi..

İngilizlerin hükümetler devirip kukla hükümetler kurduğu bölgede ABD boş durur mu?

ABD, iki şirketi üzerinden Bağdat merkezi hükümetini devre dışı bırakarak Barzani kontrolündeki Erbil Kürt yönetimiyle tam 110 milyar dolarlık petrol ve doğalgaz çıkarılması amaçlı anlaşmanın imzalanmasına aracılık ediyor..

İsrail İran' daki molla rejimini yıkma hamlelerinde son destekçi Irak' taki Haşdi Şabi milis güçlerini pasifize etmeyi hedeflerken, ABD ve İngiltere yüz milyarlarca dolarlık yatırımla geri döndükleri Irak' ta kontrol dışı kalma olasılığı olan silahlı PKK unsurlarının mevcudiyetine daha ne kadar göz yumabilirdi?

Bu işin jeopolitik, ekopolitik yönü...

Öcalan' ın silaha sarılma gerekçesi olarak gösterdiği 'Kürtleri inkâr' politikaları ortadan kalktığına göre silahlı mücadele ve Ulus devlet inşası gibi gerekçeler de artık yok hükmünde...

Aslında Öcalan' ın silah bırakma gerekçesi gördüğü Kürt realitesi bugün veya son 20 yılda tanınmadı, DYP-SHP ittifakıyla girilen 1991 seçim kampanyasına Demirel 'Kürt realitesini tanıyoruz' diyerek başlamıştı..

Daha da önemlisi tanımak ne kelime 1993' te Özal, 'bırakın bu silahları, gelin siyaset yapın' önerisini yapmış ancak açılımın bedelini canıyla ödemişti...

1990' lara beyaz Torosların faili meçhulleri damgasını vururken, dönemin nöbetleşe başbakanları Çiller ve Mesut Yılmaz 'AB' nin yolu Diyarbakır' dan geçer' teraneleri okuyordu...

o gün tanınan Kürt realitesi barışı getirmeye yetmezken, bugün Öcalan silah bırakma çağrısını fiiliyata taşıyorsa, geçmişten farklı çok güçlü dinamiklerin rolünü yadsımamak, en azından görmek gerekiyor...

MAO, iki dünya savaşıyla ilgili düşüncesi sorulduğunda şu tarihi tespiti yapar:

"İki savaşın da temel amacı kapitalizmin emperyal amaçlarla paylaşım savaşıdır ama unutulmasın; Birinci Dünya Savaşı sosyalist Sovyetler Birliği' ni, ikinci savaş ise Komünist Çin' i doğurdu..."

Bu küresel gelişmelerin Küçük versiyonunu son dönem Irak ve Suriye' ye bölgeyi derinden etkileyen süreçlere adapte etmek mümkün:

11 Eylül 2001 ABD' ye yönelik saldırılar ardından önce Afganistan ardından ABD ve müttefiklerinin Irak işgali o güne kadar yok sayılan Kürtleri özerk yönetimiyle ülkenin en önemli ve güçlü aktörleri haline getirirken Suriye' deki iç savaş ta Baas rejiminde vatandaş bile sayılmayan Kürtleri çok güçlü bir konuma taşıdı...

Cetvelle çizilen ve masada paylaşılan Sykes- Picot haritası çöpe giderken, yeni dinamikler ışığında bölge yeniden kuruluyor..

Uyum sağlayan sahada kalacak, sağlayamayan adayı terk edecek...

Türkiye' yi kuşatan komşu coğrafya Rusya' dan Ermenistan'a, Azerbaycan' dan İran' a, Irak'tan Suriye' ye ve hatta Kıbrıs' a kadar Sürvivorların nefes kesen, zamana karşı yarıştıkları amansız bir arena görünümünde...

Kaotik riskler taşıyan bölge haritasının bundan sonra nasıl şekilleneceğini ve sürecin ne kadar zaman alacağını ön görmek ise hayli güç..

Silah bırakıp siyasetle yola devam edeceğini açıklayan PKK sonrası, vesayetin hafiflemesiyle Kürt mahallesinin nasıl bir değişime maruz kalacağı ise bu makaleye sığmayacak kadar derin bir mevzu..

Devam ederiz analizlere, tüm bölgeyi kapsayan süreç yürüyor nasılsa…

Not: Makaleyi yayına hazırlarken çok önemli haber petrol denizi üzerinde oturan Irak’ tan geldi..

Aylardır petrol gelirlerinin paylaşımında uzlaşamayan Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ve Merkezi hükümet yetkilileri anlaşma için Bağdat’ ta bir araya gelirken, ilk uzlaşmaya Kürdistan bölgesinde doğalgaz ve petrol sahalarında faaliyet gösterecek ABD’ li HKN Enerji, Zagros Enerji ve İngiliz BP şirketleriyle Erbil’ deki IKBY arasında imzalanan anlaşmalar konusunda varıldı.

Bağdat merkezi hükümeti, Kürdistan Bölgesi'nde faaliyet gösteren petrol şirketlerinin mevcut sözleşmelerinin değiştirilmeyeceğine dair güvence verildiğini duyurdu..

Baş döndürücü gelişmeler bununla sınırlı kalmadı.

Bir yandan Kürdistan petrolünden elde edilecek gelirin paylaşımı pazarlıkları IKBY ile merkezi Bağdat yönetimi arasında sürerken, Kürdistan bölgesinde kalan petrol sahalarına 14-15 Temmuz günleri peş peşe ve şimdilik ‘faili meçhul!’ İHA saldırıları gerçekleşti.

ABD yaşananları sert dille eleştirirken, Bağdat’ ı da farklı! bir üslupla uyardı:

“iki gündür devam eden Irak Kürdistan Bölgesindeki petrol sahalarına yönelik İHA saldırıları Irak’ ın egemenliğini ihlal ediyor ve yabancı yatırımcıları çekme çabalarını sekteye uğratıyor..

Irak Hükümeti’ne, bu saldırıların sorumlularını belirlemesi ve hesap sormaları için gerekli adımları atması çağrısında bulunuyor, uyarıyoruz"

Abdullah AYAN