Yapılan konuşmalarda Mersin Limanı Genişleme Projesi ile yapılması düşünülen genişleme/dolgu yapılarak oluşacak konteyner alanının imar, hukuk, sağlık, çevre, ÇED ve doğaya ait yan etkileri ve yasal prosedürler tamamlanmadan oluşacak oldu bittilerin telafisi olanaklı olmayan sonuçlar doğuracağına dikkat çekildi ve yargı sürecinin beklenilmesi gerektiği ifade edildi.

Baro Başkanı  Bilgin Yeşilboğaz, “Yine tabanın Mersin’in doğasına, çevresine, havasına, suyuna sahip çıktığı bir anın yaşandığını söyleyerek, “Onlar Mersin’i katletmekten vazgeçmiyor, biz de aynı şekilde mücadeleden vazgeçmiyoruz. Nükleerde, polipropilende olduğu gibi, Mersin halkı nasıl dayanışma içerisindeyse, balık çiftliklerine karşı nasıl hep birlikte mücadele ettiysek, bugün da onun için burada toplandık. Bizim de müdahil olduğumuz yargısal bir süreç var. En azından yargı sürecinin beklenmesi gerekiyor. Sivil halka bunun birebir anlatılması gerekiyor. Diğer tarafta zaten kalkınma planı içerisine alınan bir proje var. Onu hayata geçirin. ‘400 kişiye istihdam dağıtacağız’ diyorlar ama orada 10 bin kişiye istihdam sağlayacaksınız. 10 bin kişiyi ve ailelerini düşünün. Kendi çıkarınızı değil, Mersin halkının çıkarını düşünün. Mersin kazansın” dedi.

CHP’li Ali Mahir Başarır, “TBMM Genel Kurulu’nda belirttiğim gibi ben yatırıma, limana karşı değilim. Ben talana ve soyguna karşıyım. Mersin’le ilgili bir tasarruf olacaksa Mersinliye sorun. Biz Mersin’in talan edilmesine, doğasının, çevresinin katledilmesine karşıyız."dedi