Arsa stoku bulunmaması nedeniyle arsa maliyetlerinin de yükseldiğini dile getiren Engin, Kentimizde 1/100.000lik Çevre Düzeni Planları onaylandı ancak 1/5.000lik imar planları eksik. Bu planların da Mersin Büyükşehir Belediyesi Meclisinden onaylanıp bir an önce kentimize sunulmasını bekliyoruz dedi. MTSO 14 Nolu Komite Başkanı Hasan Engin, sektöre ilişkin değerlendirmeler yaptı. İlk olarak kentteki imarlı arsa sorununa dikkat çeken Engin şunları söyledi:1/5.000lik planların onaylanmaması nedeniyle Mersinde herhangi bir yere çivi dahi çakamıyoruz. Bu da sektörün hareketlenmesinin olduğu kadar yatırımların da önünde ciddi bir engel oluşturuyor. 5 binlik planların olmaması nedeniyle OSB yatırımları, lojistik yatırımlar, turizm yatırımları hayata geçemiyor. Plansızlık nedeniyle yalnızca yatırımlarda değil ulaşımda da sıkıntılar yaşadığını dile getiren Engin, Mersin, coğrafyasıyla kozmopolit yapısıyla bir kardeşlik kenti, bu nedenle yoğun göç alıyor. Hem dışarıdan gelen yatırımlara hem de göçlere açık olmalıyız. Bir il eğer göç almıyorsa cazibesini yitirmiş demektir. Biz de limanımız, denizimiz, doğamız, tarihimizle göç almaya devam etmeliyiz. Bu, kentin gelişimi açısından da önem taşıyor dedi.Ancak imarlı arsa stoku olmaması nedeniyle yeni yatırımların yapılmasında çeşitli problemlerle karşılaşıldığını, aynı zamanda mevcut arsa sahiplerinin de sözleşmeleri yüzde 50nin üzerine çıkarmasıyla sorunların arttığını dile getiren Engin, Artık yapılan inşaatlarda dairelerin yüzde 50sinden fazlasını arsa sahibi istiyor. Bu da maliyetleri artıran bir diğer unsur olarak karşımıza çıkıyor. Buna bir de belediye harçları, yol harçları, hafriyat harçları gibi giderler eklenince maliyet artıyor. Bilindiği gibi sektörümüz emek yoğun bir sektör. Sorun yaşanınca inşaat yapımı azalıyor paralelinde istihdam da azalıyor diye konuştu.
Çimento ve demirde KDV yüzde 10a inmeliGirdi maliyetlerinde de özellikle son 3 4 ayda ciddi fiyat artışları yaşandığını kaydeden Hasan Engin, maliyetlerin biraz olsun aşağı çekilebilmesi adına özellikle demir ve çimentoda KDVlerin yüzde 18den yüzde 10a düşürülmesini beklediklerini söyledi.Tüm bu gelişmeler ışığında gerek Türkiye genelinde gerekse Mersinde inşaat sektörünün çok parlak olmasa da iyi bir yılı geride bıraktığını kaydeden Engin, İnşaat sektörü ülke ekonomisini ayakta tutan sektörlerin başında geliyor. 200e yakın yan sektörü hareketlendirmesi nedeniyle sahip çıkılması gerektiğine inanıyorum. Geçen yıl devlet inşaat yatırımlarının yanında özel sektörde konut yatırımlarını ön planda tutarak ayakta durmayı sürdürdü. Yeni yılda da kentimiz özelinde imar planları başta olmak üzere sektörün önünü açacak çalışmalara öncelik verilmeli ifadelerini kullandı. Vergisini düzenli ödeyene yüzde 10 indirim yapılsınPiyasada yaşanan her türlü ekonomik istikrarsızlığın konut piyasalarında tedirginlik yarattığına dikkat çeken Hasan Engin, sektörün rahatlaması adına yeni yılda devletten bazı talepleri bulunduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: Devletten istediğimiz vergisini her ay düzenli ödeyene yüzde 5 tutarında yapılan indirimin yüzde 10a çıkarılmasıdır. Bu durum sektörü rahatlatacağı gibi vergi verilmesini de daha çok teşvik edecektir. Ayrıca ihracatta nasıl çeşitli sübvanseler yapılıyorsa bu tür destekler Türkiyede inşaat sektöründe de uygulanmalı ve sektör canlı tutulmalıdır.Türkiyedeki müteahhit sayısındaki hızlı artışın önüne geçilmesi gerektiğini de vurgulayan Engin, sözlerini şöyle sürdürdü:Türkiyede Avrupanın 10 katı kadar müteahhit bulunmakta. Avrupada 30-40 bin civarında müteahhit varsa Türkiyede bu rakam 400 bine yakın. Sadece İstanbul Ticaret Odasına kayıtlı 80 bin müteahhidimiz var. Terziden berbere çeşitli mesleklerde faaliyet gösterip belli bir birikimi olan herkes müteahhit olmak istiyor. Bu kişiler, kat karşılığı, sadece ruhsat harçlarını ödeyerek binaları yapmadan satmaya başlıyorlar. Son dönemlerde maketten satışın yasaklanmasıyla birlikte biraz olsun bu problemin önüne geçildiğini söyleyebilirim. Böylece yapı kullanma izni alanlara daha çok talep oluyorDemir karaborsaTürkiye Hazır Beton Birliğinin aylık verilerine göre sektörün halen canlı olduğunu gördüklerini, hem güven hem de satış endekslerinde düşüş yaşanmadığını anlatan Hasan Engin, bunu fiyatları çok yüksek olmasına rağmen demirin halen karaborsa olmasından da anladıklarını söyledi. Demirin daha çok ihraç edilmesi nedeniyle iç piyasada bulunamadığını ve fiyatların da ciddi ölçüde yükseldiğini belirten Engin, devletten demir çelik üretimini artırmasını beklediklerini söyledi.Çimento fiyatlarının da son 3 ayda dövize endeksli olarak yükseldiğini ifade eden Engin, bu artan maliyetleri satışlara yansıtamadıklarını, fiyatların çok düşük tutulması nedeniyle satış oranlarında ciddi bir azalma yaşanmamasına rağmen kazancın düştüğünü dile getirdi.Bu dönemde bankaların konut kredisi vermeye çok sıcak bakmadığına da değinen Hasan Engin, Faizler yüksek olmasına rağmen bankalar kredi vermeyi çok istemiyor. Ancak tüm bu olumsuzluklara rağmen Mersinde inşaat sektöründe herhangi bir olumsuzluk yaşandığını söyleyemeyiz. Geride bıraktığımız yılda çeklerimiz yazılmadı, sıkıntıya giren bir firmamız olmadı dedi. TOKİler inşaat sektörüne rakip olmasınSon 20 yıldır Türk müteahhitlerin yurtiçinde olduğu kadar yurtdışında da aktif çalışmalar yürüttüğünü hatırlatan Hasan Engin, Afrika, Orta Asya ve Rusyada güzel projeler üretildiğini hatırlattı. Genellikle oto yollar ve büyük inşaat projelerinin Türk müteahhitler tarafından yapıldığını kaydeden Engin, bu müteahhitlerin de gelişimi için desteklenmesini beklediklerini bildirdi. İç piyasada ise 2008 yılında devletin TOKİler aracılığıyla inşaat sektörüne rakip olmamasını istediklerini vurgulayan Engin, özel sektörün önünü açacak çalışmalara öncelik verilmesini beklediklerini söyledi.