Zeyne’de Bir Arifan ʹŞehy Ali Semerkandiʹ... Mehmet Mazak yazdı

Siyaset (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 11.04.2017 - 14:55, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:41
 

Zeyne’de Bir Arifan ʹŞehy Ali Semerkandiʹ... Mehmet Mazak yazdı

Çocukluğumu geçirdiğim Akdeniz kenarındaki Tırtar Köyü ilkokuluna gidip gelirken Mersin-Antalya –Konya’yı birbirine bağlayan yollarda gidip gelen araçları görür özelliklede otobüslere merak içinde bakardım. İnsanları sevdiklerine, özlemlerine ulaştıran toplum taşıma vasıtası dikkatimi cezb ederdi. Bu yıllarda en çok dikkatimi çeken toplu taşıma vasıtalarından biri ve belki de en önemlisi Zeyne Köyü otobüsü olurdu. Çünkü diğerlerinden daha eski (külüstür) olmasına rağmen beni etkileyen ilgimi çeken bir tarafı vardı bu ulaşım vasıtalarının. Altı yaşında ilkokula başlayan bir çocuk olarak ilkokul yıllarımda asfalt yolda en çok gördüğümde beni heyecanlandıran bu Zeyne otobüsü nereden geliyordu? Sorusunu hep sormuşumdur kendi kendime. Peki, neresidir bu Zeyne? Beni niçin bu kadar etkilemiş ve içine çekmiştir? ZEYNE Günümüzde Mersin İlinin Gülnar İlçesine bağlı Toros Dağlarının üzerinde İç Anadolu’yu Akdeniz’e bağlayan yol üzerinde Gülnar İlçesine 24 km uzaklıkta Gülnar-Mut yolu üzerinde bulunmaktadır. Zeyne, 315 metre rakımı ile Toros Dağlarının Göksu vadisinde kalan bölümünde kurulmuş şirin ve yeşillikler içinde bir yerleşim merkezidir. Toroslardan doğup Silifke ilçesinden denize dökülen Göksu Irmağı Zeyne sınırları içerisinden geçmektedir. Mersin –Konya karayolundan 6 km içeride yer almaktadır. Zeyne’de her çeşit meyve ve sebze yetişmektedir. Zeyne’nin eski ismi Sütlüce’dir. Halk arasında Zeyne ismi daha yaygın olarak kullanıldığı için İçişleri Bakanlığınca 5393 sayılı Kanunun 10. maddesi ile Sütlüce olan Belde ismi 16 Mart 2007 tarihli Resmi Gazete de yayımlanarak ZEYNE olarak değiştirilmiştir. ZEYNE TÜRBESİ Zeyne Türbesi, Zeyne Beldesinde bulunmaktadır. Yapının 15.yy.’da yapıldığı tahmin edilmektedir. Karamanoğulları dönemine ait olduğu düşünülüyor. Osmanlı’nın ilk dönemlerini çağrıştırmaktadır. Özellikle Seydişehir civarındaki Ahşap Cami yapım tekniği ile benzerlik gösterdiği söylenebilir. Geniş bir bahçe içerisinde inşa edilen ahşap çatı örtülü ve ahşap direkli ana geçit kısmına, zaman zaman mezar odaları ilavesi ile meydana gelmiştir. Bahçede ise mezarlar bulunmaktadır. Türbe 2010 yılında Adana Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restore edilmiştir. Türbe içerisinde Şeyh Ali Semerkandi Hazretleri ve oğlu Zeynel Abidin’in Kabri bulunmaktadır. Burada bir hususa dikkat çekmek istiyorum. Yukarıda türbede yattığını belirttiğim Şeyh Ali Semerkandi, bugün İran sınırları içerisinde bulunan İsfehan’da doğan Hz. Ömer’in soyundan gelen Ankara yakınlarında Çamlıdere’ye yerleşenŞeyh Ali Semerkandiile aralarında sadece isim benzerliği mevcuttur. Gülnarʹın Zeyne (Sütlüce) beldesinde bulunan zat, Şeyh Ali Semerkandî’nin namı ile ün yapan “Baba-resül” adındaki halifesidir. Ali Semerkandî Hazretleri Semerkat veya İsfahan’da doğdu. Semerkant’tan başlayan yolculuğu sonunda Zeyne köyüne gelerek bir süre irşatlarına burada devam etti. Daha sonra buradan yola çıkarak Çamlıdere’ye gelerek burada yerleşti. Şeyh Ali Semerkandî muhtelif ülkelere kendi adına iş gören, hareket eden halifeler tayin etmiş, onlara manen direktifler vermiştir. Onlar bu zatın namı ile yaşamışlardır. Yahut aynı isim tahtında başka bir velî ayni hal ile hâllenerek oralardan gelip geçmiştir. Şeyh Ali Semerkandî Hazretleri “Baba-resül” adında bir zatı kendisi adına faaliyet göstermesi için halife tayin edip “Zeyne” bıraktı. Zeyne Osmanlı imparatorluğu döneminde Konyaʹya bağlı idi. Zeyne karyesinde yatan zat, Şeyh Ali Semerkandî’nin kendisi değil, zikri geçen halifesidir, Evliyaullahtan olup mübarek büyük zatlardan biridir. Yanında belirli birtakım yatırlar bulunmaktadır. Zeyne bölgesinde Evliyaullahʹtan Babaresül ile ilgili değişik hayli pek çok zuhur eden kerametler anlatılmakta, öyküsü dillerde dolaşmakta ve manzume halinde hikâyeleri nakledilmektedir. Şeyh Ali Semerkandîʹnin namı ile anılması o kentte Babaresûlʹün, Şeyh Ali Semerkandî’nin manen familyesine dahil olmasından ileri geliyor. Şu net olarak bilinmeli ki; Çamlıdere kazasında medfun Şeyh Alî Semerkandî ile Zeyneʹde medfun Babaresül arasında kesin olarak bir benzerlik bulunmamaktadır. Şeyh Ali Semerkandîʹnin Çamlıdereʹdeki öyküsü başka, Babaresûlʹün Zeyneʹdeki öyküsü başkadır. Babaresül Zeyneʹde evlenmiştir, çocuk sahibi olmuş, annesi yanında yatıyor, Anadoluʹda doğmuştur. Hattâ Anadoluʹdan şarka gitmiş, Mısırʹa kadar seyahat etmiştir. Aksine Şeyh Ali Semerkandî Şarkʹtan Anadoluʹya gelmiş, hiç evlenmemiş, evlâdı yoktur ve daha başka halleri ile Zeyneʹde yatan zata hiç benzememektedir. Fakat bazı menkıbelerin Çamlıdereʹden Zeyneʹye götürülüp getirilmesi, araya fasılaların girmesi ile iki zatın hayat öyküsünün bazı yönleri ihtilâta uğramıştır. Çamlıdereʹde Şeyh Ali Semerkandî Külliyesiʹnde mevcut belgeler Şeyh Ali Semerkandîʹnin Çamlıdereʹde medfun bulunduğunu kesinlikle ilân ediyor. Şunu belirtelim ki Zeyneʹde yatan zatın ismi de Ali olabilir, Semerkantʹa sefer etmiş, orada tahsil görmüş ve birtakım yerlere sefer etmiş ve kerametleri görülmüş olabilir. Hattâ velîler arasındaki hal ve keramet benzerliği de cereyan etmiş bulunabilir. Lâkin Zeyneʹdeki yatan Ali, Çamlıdereʹdeki yatan Ali değildir. Karamanʹda Anadoluʹnun ve Türkiyeʹnin bazı kentlerindeki, İslâm âleminin bazı ülkelerindeki medfun nice nice adı Ali olan velîler arasındaki benzerlik böyle bir yorum, böyle bir izah ve böyle bir hüsnü zandan başka birşey değildir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde devletten (Hazine-i Hassadan) Çamlıdereʹye 45 (kırkbeş) bin kuruş harcırah gönderilirdi. 30 (otuz) bin kuruşu Çamlıdereʹde sarf edilir, 15 (on beş) bin kuruşu Zeyneʹye gönderilirdi. * Buradan da anlıyoruz ki; Şeyh Ali Semerkandî Hazretleri Zeyne’de ilk gelip yerleştiğinde bir külliye ve yapı grupları kurmuş talebe yetiştirmiştir. Günümüzde sadece türbe ayakta kalabilmiştir. Buradan Çamlıdere’ye irşad için ayrıldıktan sonra yerine halife tayin etmiş ancak Külliye eğitim sistemi olarak Ali Semerkandî Hazretlerine bağlı olarak devam ettiği büyük olasılıktır. Manevi ve Kültürel birikim açısından değerlendirdiğimizde Şeyh Ali Semerkandî Hazretleri Ankara’nın Çamlıdere ilçesini bugün ihya etmektedir. Şeyh Ali Semerkandî Hazretleri Vakfı ilçeye çok büyük değerler katmaktadır. Zeyne’yi Gülnar’ı ve dolayısı ile Mersin’i yönetenlerin Zeyne üzerine düşünmesi, Şeyh Ali Semerkandî’nin manevi ikliminden bölgenin istifade edebilmesi için projeler geliştirmesi gerektiğini düşünüyorum. *-http://www.seyhalisemerkandi.com/?pnum=5&pt=%C5%9Eeyh+Ali+Semerkandi+Hazretlerinin+HAYATI   Mehmet Mazak  
Çocukluğumu geçirdiğim Akdeniz kenarındaki Tırtar Köyü ilkokuluna gidip gelirken Mersin-Antalya –Konya’yı birbirine bağlayan yollarda gidip gelen araçları görür özelliklede otobüslere merak içinde bakardım. İnsanları sevdiklerine, özlemlerine ulaştıran toplum taşıma vasıtası dikkatimi cezb ederdi. Bu yıllarda en çok dikkatimi çeken toplu taşıma vasıtalarından biri ve belki de en önemlisi Zeyne Köyü otobüsü olurdu. Çünkü diğerlerinden daha eski (külüstür) olmasına rağmen beni etkileyen ilgimi çeken bir tarafı vardı bu ulaşım vasıtalarının. Altı yaşında ilkokula başlayan bir çocuk olarak ilkokul yıllarımda asfalt yolda en çok gördüğümde beni heyecanlandıran bu Zeyne otobüsü nereden geliyordu? Sorusunu hep sormuşumdur kendi kendime. Peki, neresidir bu Zeyne? Beni niçin bu kadar etkilemiş ve içine çekmiştir? ZEYNE Günümüzde Mersin İlinin Gülnar İlçesine bağlı Toros Dağlarının üzerinde İç Anadolu’yu Akdeniz’e bağlayan yol üzerinde Gülnar İlçesine 24 km uzaklıkta Gülnar-Mut yolu üzerinde bulunmaktadır. Zeyne, 315 metre rakımı ile Toros Dağlarının Göksu vadisinde kalan bölümünde kurulmuş şirin ve yeşillikler içinde bir yerleşim merkezidir. Toroslardan doğup Silifke ilçesinden denize dökülen Göksu Irmağı Zeyne sınırları içerisinden geçmektedir. Mersin –Konya karayolundan 6 km içeride yer almaktadır. Zeyne’de her çeşit meyve ve sebze yetişmektedir. Zeyne’nin eski ismi Sütlüce’dir. Halk arasında Zeyne ismi daha yaygın olarak kullanıldığı için İçişleri Bakanlığınca 5393 sayılı Kanunun 10. maddesi ile Sütlüce olan Belde ismi 16 Mart 2007 tarihli Resmi Gazete de yayımlanarak ZEYNE olarak değiştirilmiştir. ZEYNE TÜRBESİ Zeyne Türbesi, Zeyne Beldesinde bulunmaktadır. Yapının 15.yy.’da yapıldığı tahmin edilmektedir. Karamanoğulları dönemine ait olduğu düşünülüyor. Osmanlı’nın ilk dönemlerini çağrıştırmaktadır. Özellikle Seydişehir civarındaki Ahşap Cami yapım tekniği ile benzerlik gösterdiği söylenebilir. Geniş bir bahçe içerisinde inşa edilen ahşap çatı örtülü ve ahşap direkli ana geçit kısmına, zaman zaman mezar odaları ilavesi ile meydana gelmiştir. Bahçede ise mezarlar bulunmaktadır. Türbe 2010 yılında Adana Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restore edilmiştir. Türbe içerisinde Şeyh Ali Semerkandi Hazretleri ve oğlu Zeynel Abidin’in Kabri bulunmaktadır. Burada bir hususa dikkat çekmek istiyorum. Yukarıda türbede yattığını belirttiğim Şeyh Ali Semerkandi, bugün İran sınırları içerisinde bulunan İsfehan’da doğan Hz. Ömer’in soyundan gelen Ankara yakınlarında Çamlıdere’ye yerleşenŞeyh Ali Semerkandiile aralarında sadece isim benzerliği mevcuttur. Gülnarʹın Zeyne (Sütlüce) beldesinde bulunan zat, Şeyh Ali Semerkandî’nin namı ile ün yapan “Baba-resül” adındaki halifesidir. Ali Semerkandî Hazretleri Semerkat veya İsfahan’da doğdu. Semerkant’tan başlayan yolculuğu sonunda Zeyne köyüne gelerek bir süre irşatlarına burada devam etti. Daha sonra buradan yola çıkarak Çamlıdere’ye gelerek burada yerleşti. Şeyh Ali Semerkandî muhtelif ülkelere kendi adına iş gören, hareket eden halifeler tayin etmiş, onlara manen direktifler vermiştir. Onlar bu zatın namı ile yaşamışlardır. Yahut aynı isim tahtında başka bir velî ayni hal ile hâllenerek oralardan gelip geçmiştir. Şeyh Ali Semerkandî Hazretleri “Baba-resül” adında bir zatı kendisi adına faaliyet göstermesi için halife tayin edip “Zeyne” bıraktı. Zeyne Osmanlı imparatorluğu döneminde Konyaʹya bağlı idi. Zeyne karyesinde yatan zat, Şeyh Ali Semerkandî’nin kendisi değil, zikri geçen halifesidir, Evliyaullahtan olup mübarek büyük zatlardan biridir. Yanında belirli birtakım yatırlar bulunmaktadır. Zeyne bölgesinde Evliyaullahʹtan Babaresül ile ilgili değişik hayli pek çok zuhur eden kerametler anlatılmakta, öyküsü dillerde dolaşmakta ve manzume halinde hikâyeleri nakledilmektedir. Şeyh Ali Semerkandîʹnin namı ile anılması o kentte Babaresûlʹün, Şeyh Ali Semerkandî’nin manen familyesine dahil olmasından ileri geliyor. Şu net olarak bilinmeli ki; Çamlıdere kazasında medfun Şeyh Alî Semerkandî ile Zeyneʹde medfun Babaresül arasında kesin olarak bir benzerlik bulunmamaktadır. Şeyh Ali Semerkandîʹnin Çamlıdereʹdeki öyküsü başka, Babaresûlʹün Zeyneʹdeki öyküsü başkadır. Babaresül Zeyneʹde evlenmiştir, çocuk sahibi olmuş, annesi yanında yatıyor, Anadoluʹda doğmuştur. Hattâ Anadoluʹdan şarka gitmiş, Mısırʹa kadar seyahat etmiştir. Aksine Şeyh Ali Semerkandî Şarkʹtan Anadoluʹya gelmiş, hiç evlenmemiş, evlâdı yoktur ve daha başka halleri ile Zeyneʹde yatan zata hiç benzememektedir. Fakat bazı menkıbelerin Çamlıdereʹden Zeyneʹye götürülüp getirilmesi, araya fasılaların girmesi ile iki zatın hayat öyküsünün bazı yönleri ihtilâta uğramıştır. Çamlıdereʹde Şeyh Ali Semerkandî Külliyesiʹnde mevcut belgeler Şeyh Ali Semerkandîʹnin Çamlıdereʹde medfun bulunduğunu kesinlikle ilân ediyor. Şunu belirtelim ki Zeyneʹde yatan zatın ismi de Ali olabilir, Semerkantʹa sefer etmiş, orada tahsil görmüş ve birtakım yerlere sefer etmiş ve kerametleri görülmüş olabilir. Hattâ velîler arasındaki hal ve keramet benzerliği de cereyan etmiş bulunabilir. Lâkin Zeyneʹdeki yatan Ali, Çamlıdereʹdeki yatan Ali değildir. Karamanʹda Anadoluʹnun ve Türkiyeʹnin bazı kentlerindeki, İslâm âleminin bazı ülkelerindeki medfun nice nice adı Ali olan velîler arasındaki benzerlik böyle bir yorum, böyle bir izah ve böyle bir hüsnü zandan başka birşey değildir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde devletten (Hazine-i Hassadan) Çamlıdereʹye 45 (kırkbeş) bin kuruş harcırah gönderilirdi. 30 (otuz) bin kuruşu Çamlıdereʹde sarf edilir, 15 (on beş) bin kuruşu Zeyneʹye gönderilirdi. * Buradan da anlıyoruz ki; Şeyh Ali Semerkandî Hazretleri Zeyne’de ilk gelip yerleştiğinde bir külliye ve yapı grupları kurmuş talebe yetiştirmiştir. Günümüzde sadece türbe ayakta kalabilmiştir. Buradan Çamlıdere’ye irşad için ayrıldıktan sonra yerine halife tayin etmiş ancak Külliye eğitim sistemi olarak Ali Semerkandî Hazretlerine bağlı olarak devam ettiği büyük olasılıktır. Manevi ve Kültürel birikim açısından değerlendirdiğimizde Şeyh Ali Semerkandî Hazretleri Ankara’nın Çamlıdere ilçesini bugün ihya etmektedir. Şeyh Ali Semerkandî Hazretleri Vakfı ilçeye çok büyük değerler katmaktadır. Zeyne’yi Gülnar’ı ve dolayısı ile Mersin’i yönetenlerin Zeyne üzerine düşünmesi, Şeyh Ali Semerkandî’nin manevi ikliminden bölgenin istifade edebilmesi için projeler geliştirmesi gerektiğini düşünüyorum. *-http://www.seyhalisemerkandi.com/?pnum=5&pt=%C5%9Eeyh+Ali+Semerkandi+Hazretlerinin+HAYATI   Mehmet Mazak  
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.