'10 Şubat Dünya Bakliyat Günü' kutlandı

08.02.2020 - 20:39, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:41
 

'10 Şubat Dünya Bakliyat Günü' kutlandı

“10 Şubat Dünya Bakliyat Günü” dolayısıyla Mersin Ticaret Borsası'nca “Sağlıklı Beslenme ve Sağlıklı Yaşam İçin Bakliyat” temasıyla bu yıl 5.’si düzenlenen etkinlik gerçekleşti.

Bakliyat ürünleriyle hazırlanan yemeklerin sunulduğu etkinliğe  Mersin Valisi Ali İhsan Su, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Ercan Kireçtepe, Toprak Mahsulleri Ofisi Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Ahmet Güldal, Akdeniz Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Hüseyin Arslan, Mersin Ticaret Borsası Başkanı Ömer Abdullah Özdemir, milletvekilleri Hacı Özkan ve Ali Cumhur Taşkın ile  Yenişehir ve Mezitli belediye başkanlarının katıldığı etkinlikte sektör temsilcileri de yer aldı.   Etkinliğin açılış konuşmasını Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir gerçekleştirdi.   Konuşmasında Mersin'in sadece ülkemizin değil, dünyanın sayılı bakliyat ticaret merkezlerinden biri olduğunu ifade eden Özdemir, "Türkiye'nin En Büyük 1000 Sanayi Kuruluşu içinde yer alan 9 Mersinli firmadan 5 tanesi bakliyat sektöründe faaliyet göstermektedir. Ayrıca, Türkiye'nin En Büyük 1000 İhracatçı Firması arasına giren 10 Mersinli firmadan 6 tanesi bakliyat ihracatçısıdır.Mersin Ticaret Borsası olarak, Dünya Bakliyat Günü'nün beşincisini hep birlikte kutlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz."ifadelerini kullandı.   "Bakliyat zengin olsun, fakir olsun, herkesin gıdasıdır"   Konuşmasında bakliyatın faydalarına da değinen Özdemir, "Bakliyat yüksek protein içermesi ve düşük yağ seviyesine sahip olduğu gibi kolesterol de içermemektedir.Üstelik, mineral ve lif açısından zengindir. Başta diyabet ve obezite olmak üzere, kanserden kalp-damar rahatsızlıklarına kadar çok çeşitli hastalıklar ile mücadelede etkindir. Tüm bu özellikleri ile bakliyat, dünyanın önde gelen sağlıklı beslenme rehberlerinin vazgeçilmez bir parçası, zengin olsun, fakir olsun, herkesin gıdasıdır.Bakliyat, yüksek azot tutabilme kapasitesiyle Kanada ve Avustralya gibi şu anda sektörün hakimi ülkelerde dönüşümlü ekim sisteminin en önemli unsurudur.Sonuç olarak, bakliyat hem sağlık açısından yararlı hem de çevre dostudur." dedi   Dünya genelinde bakliyat tüketiminin düşük olduğu ve bu konuda bakliyat üretimi ve tüketiminin özendirilmesi açısından “2016 Uluslararası Bakliyat Yılı” ile bir farkındalık yaratıldığını belirten Özdemir, "Birleşmiş Milletlerin her 10 Şubat'ı “Dünya Bakliyat Günü” ilan etmesi de sektörümüz açısından oldukça önemli bir kazanım oldu. Önümüzdeki dönemde, bakliyat üretimi ve tüketiminin artmasına yönelik çalışmalara öncelik vermemiz gerektiğini düşünüyorum." dedi   "Tohumculuk şirketimiz, altı yıldır faaliyetlerini güçlendirerek sürdürüyor"   Mersin Ticaret Borsası olarak bakliyat konusunda hem üretim hem de tüketim kanadında imkanları çerçevesinde yer almaya gayret ettiklerini belirten Özdemir,  " Hiçbir kar amacı gütmeden sektörümüze hizmet amacıyla kurmuş olduğumuz tohumculuk şirketimiz, Araştırma Enstitüleri ile ortak çalışmalar gerçekleştirerek, altı yıldır faaliyetlerini güçlendirerek sürdürüyor.Diğer yandan, az önce saymış olduğum türev ürünler konusunda ülkemizde çok büyük bir boşluk ve önemli bir potansiyel bulunmaktadır. Biz de bakliyatta lider borsa olarak bu alanda Ar-Ge çalışmalarımızı Üniversitelerimizle iş birliği içerisinde devam ettiriyoruz. Ayrıca, sektörümüze ilişkin yaşanan sıkıntıların tespiti ve çözülmesi hususunda Bakanlığımız, Araştırma Enstitülerimiz ve Sanayicilerimiz ile düzenli olarak bir araya geliyoruz. Bu kapsamda, 10 şubat dolayısıyla BÜGEM, TAGEM ve TAGEM'e bağlı 8 ayrı araştırma enstitüsünden Hocalarımız ile bir araya geldik.   "Üretim artışı için, yol haritasının hayata geçirilmesi gerekiyor"   Özdemir, son beş yıldır dile getirdikleri sorunların aşılmasına yönelik olarak Bakanlığın geçtiğimiz günlerde bir yol haritası belirlediğine değinerek," İlgili "Baklagil Sektör Politika Belgesi"ne göre bundan böyle: Bakliyat "special crop (özel ürün)" olarak tanımlanacak, dönüşümlü ekim programları açısından baklagil ekimi özendirilecek. Baklagil üretiminde ihtisaslaşmış alanlara öncelik verilecek, İhracat pazarlarının kaybedilmemesi için uygun kalite ve miktarda baklagil üretilecek, Ar-Ge hizmetleri artırılacak ve bakliyat tüketimi özendirilecek.Bu politikalar ivedilikle hayata geçirildiği taktirde üretim hacmimizde önemli artış yaşanacağı kanısındayım. Böylece sektörümüz, 80'li yıllarda yaşadığı altın çağını yeniden yakalayabileceği gibi hem iç hem de dış ticaretin merkezi olan kentimiz de konumunu güçlendirecektir" dedi   "Artık dünya "Sürdürülebilir gelecek için bitkisel protein" diyor." Akdeniz Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Hüseyin Arslan konuşmasında dünyada bakliyat ürünlerinde değişimin gerçekleştiğini belirterek " Dünya bakliyat Konfederasyonu başkanlığı olduğum dönemlerde bakliyatın çok önemli bir tarım ürünü olduğunu ve insanlara ve de tüm dünyaya anlatmamız için  Dünya Bakliyat Günü olarak ilan etmemiz gerektiğini söyledik. Bunu gerçekleştirdik.Bunun altında benim imzam olması benim için gurur kaynağıdır.  Mersinlilere ve sektörümüze bana verdikleri destek için teşekkür ederim. 2016'da 10 Şubat Dünya Bakliyat Günü ilanının ardından belirlediğimiz "Sürdürülebilir tarım için bakliyat" sloganının şu anda dünyada değişime uğradığı ve "Sürdürülebilir gelecek için bitkisel protein" şekline dönüştü. "dedi   İnsanın yaşaması için günde 80 gram protein yemesinin yaşam kaynağı olduğunu belirten Arslan, hayvansal kaynak tüketemeyenlerin proteini alabilecekleri tek kaynak da bakliyattır. Ama dünya nereye gidiyor? Dünya yeşil çevre diyor. Bakliyat havadaki azotu alır ve yere verir. Böylece da az gübre kullanmanız gerekiyor. Ayrıca dünyada en az suya ihtiyacı olan ürün bakliyattır. O yüzden artık dünya "Sürdürülebilir gelecek için bitkisel protein" diyor.  Ekosistem, çocuk beslenmesi, yaşlı beslenmesi, hasta beslenmesi gibi konular ve çevreci olması dolayısıyla bakliyatın önemi gittikçe artıyor. İnsanlığın geleceği bir ölçüde bakliyatla ilgili. Bizim gelecekte 40 yılda üretmemiz gereken toplam gıda ürünü, geçmiş on bin yılda üretmiş olduğumuz gıda kadar olacaktır. Bunun için de bizim toprağı faydalı kullanmamız gerekiyor. Dünyada şimdi bakliyatın proteininden 'analog et' denilen, etin faydalarına eş değer besleyici ürünler geliştirilmektedir. " ifadelerini kullandı.   Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Gülcan Kış, Dünya Bakliyat Günü’nün tarihsel sürecine değinerek başladığı konuşmasında, " Birleşmiş Milletler’in 2016 yılını Uluslararası Bakliyat Yılı olarak, izleyen yıllarda Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 2019 yılında da her 10 Şubat’ı Dünya Bakliyat Günü olarak ilan etti. Bakliyat, yüksek besin değeri ve sağlıklı beslenmeye katkısıyla çağımızın en yaygın sağlık sorunlarının başında gelen başta obezite, diyabet, kalp-damar hastalıkları, sindirim sistemi kanserlerine karşı en güvenilir besinlerin başında gelmektedir. İnsanlık bir yandan obezite sorunu ile mücadele ederken, dünyada yaklaşık 1 milyar insan da yetersiz beslenme nedeniyle sağlık sorunları yaşamaktadır. İşte burada yüksek besin değerinin yanında dayanıklı ve kolay muhafaza edilebilir olması nedeniyle bakliyat ürünleri, sunulmuş bir kurtarıcı mucize olarak insanlığın imdadına yetişmektedir.”   "Mersin, ülkemizin bakliyat üssüdür. "   Mersin’in Türkiye’nin bakliyat üssü olduğunu ifade eden  Kış, "Türkiye’de bakliyat ürünlerinin işlenmesine dair sanayinin yaklaşık yüzde 70’inin Mersin’de bulunmaktadır.Üzerinde yaşamaktan onur ve mutluluk duyduğumuz Mersin, sadece Türkiye'nin değil, dünyanın sayılı bakliyat merkezlerinden birisidir. Ülkemizdeki bakliyat ürünlerinin işlenmesine dayalı sanayinin yaklaşık yüzde 70'i Mersin'de bulunmaktadır ve ülkemiz dış ticaretinin yüzde 80’i güzel kentimiz üzerinden yapılmaktadır. Ayrıca kentimizin toplam ihracatının yüzde 10’u sadece bakliyattan gelmektedir. Yani bakliyat, bolluktur ve berekettir. Mersin, ülkemizin bakliyat üssüdür. Anavatanı Anadolu olan ve geçmişi 10 bin yıl öncesine dayanan ürünümüze sahip çıkmak, aynı zamanda ürünümüzün ticaret merkezi konumumuzu sürdürmek için bizler de Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak üzerimize düşen her türlü sorumluluğu almaya hazırız” diye konuştu.   " Bakliyat gen merkezi Türkiye olan çok değerli bir bitkisel ürün "   TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal konuşmasında son yıllarda bakliyat konusunda önemli ilerlemeler kaydettiklerini belirterek, "TMO'nun bakliyat piyasalarının düzenlenmesiyle ilgili olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2018 yılında yeniden görevlendirildik ve son iki yıldır bakliyatın üretiminden ticaretine, pazarına, takibine kadar her şeyiyle yakından ilgileniyoruz. Bu konuda Abdullah Özdemir'e bize fahri danışmanlık yaptığı için çok teşekkür ediyoruz. Bakliyat ticaret bakımından Mersin çok önemli kent. Bu bakımdan Borsa başkanımız bizlere deneyimi ile ışık tutuyor. Kendisinin görüşlerine zaman zaman başvuruyoruz. Değerli görüşlerini bizlerle paylaşıyor.  Bakliyatın, anavatanı Anadolu'dur. Bakliyat gen merkezi Türkiye olan çok değerli bir bitkisel ürün. İnsan sağlığına son derece faydalı. Obeziteden  kronik bir çok hastalığa kadar, insan vücuduna zararlı hastalıkların önleyicisi, çevrenin ve toprağın dostu, dünyamızın geleceği ve topraklarımızın korunması için çok önemli bir bitki.   Bu değerli bitkinin de ilk sahibi Türkiye. Geçmişte bakliyat vardı, kültürümüzde de vardı. Hem insan için hem çevre için hem toprak için gelecekte de olması gerektiğini vurgulamak istiyorum" dedi.   " Çiftçilerimizin dönüm başı aldıkları destekler 800-850 liraya ulaştı."   Tarım Bakanlığımız bakliyatla ilgili 2016'da Dünya Bakliyat Yılının verdiği ivmeyle  bir çok etkinlik gerçekleştirdik. Bakanlığımız bakliyattaki gerilemeyle alakalı 2017'de çok radikal bir adım attı ve 300 lira olan tarımsal desteği bir anda 500 liraya çıkarttı. Mazot, gübre ve diğer desteklerle beraber bakliyat üreten çiftçilerimizin dönüm başı aldıkları destekler 800-850 liraya ulaştı. Böylece 650 bin ton civarında nohut üretimi, 43 bin ton civarında yüzde 43 artan mercimek üretimi ve ciddi manada 1,5 milyon tona ulaşan toplam bakliyat üretimi gerçekleşmiş oldu. Biz bu üretimi Türkiye olarak yapabiliyoruz, yapabiliriz; ancak üreticinin karşılığını, değerini  alması lazım. Bu noktada TMO olarak bakliyatla ilgili özendirici, sürdürülebilir bir fiyat politikasını belirledik, 2018 ve 2019'da ciddi miktarda bakliyatı üreticilerden aldık. Stoklarımızda fazlasıyla bakliyat ürününden nohut ve mercimek var."   "Üretimi arttırmak için kırmızı mercimek ve kuru fasulyeye pozitif ayrımcılık yapacağız"   Nohut ve mercimekte ekimlerin artması ve rekoltenin fazlalığına bağlı olarak stoklarımız  güçlü bir şekilde tutuluyor. Ancak, kırmızı mercimekte ve kuru fasulyede bu ivmenin yeterli olmadığını fark ettik. Bundan sonraki adımlarımız şöyle olacak; Gerek bakanlığımız gerekse TMO olarak nohut ve yeşil mercimekten ziyade dengelemek ve üretimi arttırmak için kırmızı mercimek ve kuru fasulyeye pozitif ayrımcılık yapacağız." diye konuştu.   "Bakliyatın fiyatının arttığı, gerçeklik payı olmayan haberlerdir"   Güldal, 15-20 gün önce bakliyat ürünlerinin fiyatlarının anormal şekilde yükseldiğine dair çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirterek,"Kesinlikle aslı astarı, doğruluk, gerçeklik payı olmayan haberlerdir. Abdullah bey tv'de çıktı konuştu. Kendisine teşekkür ediyorum. Ondan sonra da bu haberler kesildi.   Bakliyat, en ucuz protein kaynağı olduğunun altını çizmemiz lazım. Televizyonda nohudun 11-12-18 lira olduğu söylendi. Biz araştırdık, yok öyle bir şey. TMO olarak biz 3-4 liradan toptan satıyoruz. 4-6,5 lira arasında da kalitesine ve boyuna göre perakende satıyoruz. İsteyen E-PTT'den bile sipariş verebilir. Kargo ile evine getirtebilir.Ulusal zincir marketlere baktık, 6,5-7,5 lira arasında. Ama bu manipülasyon neden yapıldı, bunu anlamak mümkün değil. İnsanların kafasını karıştırmaya, tükettikleri gıda maddeleriyle ilgili spekülasyon yapmaya hiç kimsenin hakkının olmadığının ve bakliyat özelinde de tüketilecek en değerli protein maddesinin Türkiye'de en uygun şartlarda satıldığını ve sofralara ulaştığının altını çizmek istiyorum" dedi   "Nohutta 2018 ve 2019 yıllarında net ihracatçı konumundayız."   Basında bazı bakliyat ürünlerinde ithalatçı olunduğu yönünde çıkan haberlerle ilgili olarak da açıklamada bulunan Güldal, "Nohutta  2018 ve 2019 yıllarında net ihracatçı konuma gelmiş durumdayız. İnşallah kuru fasulyede ve kırmızı mercimekte de yeni yol haritalarıyla bu başarı yakalanacaktır. Elimizde güçlü bir miktarda stok vardır. Bunu ülkenin menfaatine, üreticilerimizin korunması ve piyasa oluşması açısından gayret gösteriyor. Hem iç piyasaya hem de yurt dışına ihracı konusunda önemli çalışmalarımız var. Kasım ayında 22 bin ton TMO menşeli nohut ürününü ihraç ettik. Yine 55-60 bin ton civarında mahsulümüzü iç piyasada değerlendirdik. Son olarak da şubat ayında 180 bin tonluk stokumuzu hem yurt içine hem yurt dışına satış yapacak olan firmalarımızın ticaretlerine açtık" dedi.     " Baklagil üretiminde önemli potansiyele sahibiz. "   Mersin Valisi Ali İhsan Su da bakliyatın hem dünyada hem de ülkemizdeki önemine dikkat çekerek, "Dünya nüfusunun 2 milyardan fazlası proteinini baklagillerden karşılamaktadır. Bu anlamda önemli bir besin kaynağı. İnsan beslenmesinde proteinin yüzde 22'sinin de baklagillerden sağlanıyor. O yüzden baklagiller insan hayatının sağlıklı bir biçimde idame edilebilmesi için vazgeçilmez besin kaynaklarının başında geliyor.   Dünyada bazı ülkelerin baklagil konusunda ihtisaslaşmaya gittiğini belirten Su, "Biz de ülke olarak gerekli çalışmaları yapıyoruz. Dünyada yaklaşık 40 milyar dolarlık yemeklik baklagil üretimi gerçekleşiyor. Dünyada durum böyle. Ülkemiz bu konuda şanslı. Bereketli Hilal denen bölgenin içinde yer alıyoruz ve bu anlamda şanslıyız. Baklagil üretiminde önemli potansiyele sahibiz. Tahıllardan sonra ikinci sırada geliyor. İyiyiz ama daha iyi olabilmek  ve  daha çok üretim için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Baklagillerden yüksek katma değer oluşturacak değişik yeni ürünler de yapmalıyız. Humus gibi. Nohuttan yapılan cips gibi.Bunları yapabilme ve piyasaya sunma seviyesine gelmeliyiz. Bu ve benzeri çalışmalar hem ilimiz  hem de ülkemiz açısından çok daha iyi seviyeye gelecektir." şeklinde konuştu.   Konuşmaların ardından konuklara bakliyat ürünleri ile hazırlanmış  Maş Fasulye salatası, Fava, kuru börülce piyazı, yeşil mercimek piyazı, kuru fasulye pilaki,kuru fasulye piyazı, barbunya pilaki, humus, nohut cipsi, oğmaç çorbası, nohutlu kıymalı çıtır börek, fırında kuzu madalyon,  ve Osmanlı sütlacından oluşan 13 çeşit yemek sunuldu.          
“10 Şubat Dünya Bakliyat Günü” dolayısıyla Mersin Ticaret Borsası'nca “Sağlıklı Beslenme ve Sağlıklı Yaşam İçin Bakliyat” temasıyla bu yıl 5.’si düzenlenen etkinlik gerçekleşti.

Bakliyat ürünleriyle hazırlanan yemeklerin sunulduğu etkinliğe  Mersin Valisi Ali İhsan Su, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Ercan Kireçtepe, Toprak Mahsulleri Ofisi Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Ahmet Güldal, Akdeniz Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Hüseyin Arslan, Mersin Ticaret Borsası Başkanı Ömer Abdullah Özdemir, milletvekilleri Hacı Özkan ve Ali Cumhur Taşkın ile  Yenişehir ve Mezitli belediye başkanlarının katıldığı etkinlikte sektör temsilcileri de yer aldı.

 

Etkinliğin açılış konuşmasını Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir gerçekleştirdi.

 

Konuşmasında Mersin'in sadece ülkemizin değil, dünyanın sayılı bakliyat ticaret merkezlerinden biri olduğunu ifade eden Özdemir, "Türkiye'nin En Büyük 1000 Sanayi Kuruluşu içinde yer alan 9 Mersinli firmadan 5 tanesi bakliyat sektöründe faaliyet göstermektedir. Ayrıca, Türkiye'nin En Büyük 1000 İhracatçı Firması arasına giren 10 Mersinli firmadan 6 tanesi bakliyat ihracatçısıdır.Mersin Ticaret Borsası olarak, Dünya Bakliyat Günü'nün beşincisini hep birlikte kutlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz."ifadelerini kullandı.

 

"Bakliyat zengin olsun, fakir olsun, herkesin gıdasıdır"

 

Konuşmasında bakliyatın faydalarına da değinen Özdemir, "Bakliyat yüksek protein içermesi ve düşük yağ seviyesine sahip olduğu gibi kolesterol de içermemektedir.Üstelik, mineral ve lif açısından zengindir. Başta diyabet ve obezite olmak üzere, kanserden kalp-damar rahatsızlıklarına kadar çok çeşitli hastalıklar ile mücadelede etkindir. Tüm bu özellikleri ile bakliyat, dünyanın önde gelen sağlıklı beslenme rehberlerinin vazgeçilmez bir parçası, zengin olsun, fakir olsun, herkesin gıdasıdır.Bakliyat, yüksek azot tutabilme kapasitesiyle Kanada ve Avustralya gibi şu anda sektörün hakimi ülkelerde dönüşümlü ekim sisteminin en önemli unsurudur.Sonuç olarak, bakliyat hem sağlık açısından yararlı hem de çevre dostudur." dedi

 

Dünya genelinde bakliyat tüketiminin düşük olduğu ve bu konuda bakliyat üretimi ve tüketiminin özendirilmesi açısından “2016 Uluslararası Bakliyat Yılı” ile bir farkındalık yaratıldığını belirten Özdemir, "Birleşmiş Milletlerin her 10 Şubat'ı “Dünya Bakliyat Günü” ilan etmesi de sektörümüz açısından oldukça önemli bir kazanım oldu. Önümüzdeki dönemde, bakliyat üretimi ve tüketiminin artmasına yönelik çalışmalara öncelik vermemiz gerektiğini düşünüyorum." dedi

 

"Tohumculuk şirketimiz, altı yıldır faaliyetlerini güçlendirerek sürdürüyor"

 

Mersin Ticaret Borsası olarak bakliyat konusunda hem üretim hem de tüketim kanadında imkanları çerçevesinde yer almaya gayret ettiklerini belirten Özdemir,  " Hiçbir kar amacı gütmeden sektörümüze hizmet amacıyla kurmuş olduğumuz tohumculuk şirketimiz, Araştırma Enstitüleri ile ortak çalışmalar gerçekleştirerek, altı yıldır faaliyetlerini güçlendirerek sürdürüyor.Diğer yandan, az önce saymış olduğum türev ürünler konusunda ülkemizde çok büyük bir boşluk ve önemli bir potansiyel bulunmaktadır. Biz de bakliyatta lider borsa olarak bu alanda Ar-Ge çalışmalarımızı Üniversitelerimizle iş birliği içerisinde devam ettiriyoruz. Ayrıca, sektörümüze ilişkin yaşanan sıkıntıların tespiti ve çözülmesi hususunda Bakanlığımız, Araştırma Enstitülerimiz ve Sanayicilerimiz ile düzenli olarak bir araya geliyoruz. Bu kapsamda, 10 şubat dolayısıyla BÜGEM, TAGEM ve TAGEM'e bağlı 8 ayrı araştırma enstitüsünden Hocalarımız ile bir araya geldik.

 

"Üretim artışı için, yol haritasının hayata geçirilmesi gerekiyor"

 

Özdemir, son beş yıldır dile getirdikleri sorunların aşılmasına yönelik olarak Bakanlığın geçtiğimiz günlerde bir yol haritası belirlediğine değinerek," İlgili "Baklagil Sektör Politika Belgesi"ne göre bundan böyle: Bakliyat "special crop (özel ürün)" olarak tanımlanacak, dönüşümlü ekim programları açısından baklagil ekimi özendirilecek. Baklagil üretiminde ihtisaslaşmış alanlara öncelik verilecek, İhracat pazarlarının kaybedilmemesi için uygun kalite ve miktarda baklagil üretilecek, Ar-Ge hizmetleri artırılacak ve bakliyat tüketimi özendirilecek.Bu politikalar ivedilikle hayata geçirildiği taktirde üretim hacmimizde önemli artış yaşanacağı kanısındayım. Böylece sektörümüz, 80'li yıllarda yaşadığı altın çağını yeniden yakalayabileceği gibi hem iç hem de dış ticaretin merkezi olan kentimiz de konumunu güçlendirecektir" dedi

 

"Artık dünya "Sürdürülebilir gelecek için bitkisel protein" diyor."

Akdeniz Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Hüseyin Arslan konuşmasında dünyada bakliyat ürünlerinde değişimin gerçekleştiğini belirterek " Dünya bakliyat Konfederasyonu başkanlığı olduğum dönemlerde bakliyatın çok önemli bir tarım ürünü olduğunu ve insanlara ve de tüm dünyaya anlatmamız için  Dünya Bakliyat Günü olarak ilan etmemiz gerektiğini söyledik. Bunu gerçekleştirdik.Bunun altında benim imzam olması benim için gurur kaynağıdır.  Mersinlilere ve sektörümüze bana verdikleri destek için teşekkür ederim. 2016'da 10 Şubat Dünya Bakliyat Günü ilanının ardından belirlediğimiz "Sürdürülebilir tarım için bakliyat" sloganının şu anda dünyada değişime uğradığı ve "Sürdürülebilir gelecek için bitkisel protein" şekline dönüştü. "dedi

 

İnsanın yaşaması için günde 80 gram protein yemesinin yaşam kaynağı olduğunu belirten Arslan, hayvansal kaynak tüketemeyenlerin proteini alabilecekleri tek kaynak da bakliyattır. Ama dünya nereye gidiyor? Dünya yeşil çevre diyor. Bakliyat havadaki azotu alır ve yere verir. Böylece da az gübre kullanmanız gerekiyor. Ayrıca dünyada en az suya ihtiyacı olan ürün bakliyattır. O yüzden artık dünya "Sürdürülebilir gelecek için bitkisel protein" diyor.  Ekosistem, çocuk beslenmesi, yaşlı beslenmesi, hasta beslenmesi gibi konular ve çevreci olması dolayısıyla bakliyatın önemi gittikçe artıyor. İnsanlığın geleceği bir ölçüde bakliyatla ilgili. Bizim gelecekte 40 yılda üretmemiz gereken toplam gıda ürünü, geçmiş on bin yılda üretmiş olduğumuz gıda kadar olacaktır. Bunun için de bizim toprağı faydalı kullanmamız gerekiyor. Dünyada şimdi bakliyatın proteininden 'analog et' denilen, etin faydalarına eş değer besleyici ürünler geliştirilmektedir. " ifadelerini kullandı.

 

Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Gülcan Kış, Dünya Bakliyat Günü’nün tarihsel sürecine değinerek başladığı konuşmasında, " Birleşmiş Milletler’in 2016 yılını Uluslararası Bakliyat Yılı olarak, izleyen yıllarda Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 2019 yılında da her 10 Şubat’ı Dünya Bakliyat Günü olarak ilan etti. Bakliyat, yüksek besin değeri ve sağlıklı beslenmeye katkısıyla çağımızın en yaygın sağlık sorunlarının başında gelen başta obezite, diyabet, kalp-damar hastalıkları, sindirim sistemi kanserlerine karşı en güvenilir besinlerin başında gelmektedir. İnsanlık bir yandan obezite sorunu ile mücadele ederken, dünyada yaklaşık 1 milyar insan da yetersiz beslenme nedeniyle sağlık sorunları yaşamaktadır. İşte burada yüksek besin değerinin yanında dayanıklı ve kolay muhafaza edilebilir olması nedeniyle bakliyat ürünleri, sunulmuş bir kurtarıcı mucize olarak insanlığın imdadına yetişmektedir.”

 

"Mersin, ülkemizin bakliyat üssüdür. "

 

Mersin’in Türkiye’nin bakliyat üssü olduğunu ifade eden  Kış, "Türkiye’de bakliyat ürünlerinin işlenmesine dair sanayinin yaklaşık yüzde 70’inin Mersin’de bulunmaktadır.Üzerinde yaşamaktan onur ve mutluluk duyduğumuz Mersin, sadece Türkiye'nin değil, dünyanın sayılı bakliyat merkezlerinden birisidir. Ülkemizdeki bakliyat ürünlerinin işlenmesine dayalı sanayinin yaklaşık yüzde 70'i Mersin'de bulunmaktadır ve ülkemiz dış ticaretinin yüzde 80’i güzel kentimiz üzerinden yapılmaktadır. Ayrıca kentimizin toplam ihracatının yüzde 10’u sadece bakliyattan gelmektedir. Yani bakliyat, bolluktur ve berekettir. Mersin, ülkemizin bakliyat üssüdür. Anavatanı Anadolu olan ve geçmişi 10 bin yıl öncesine dayanan ürünümüze sahip çıkmak, aynı zamanda ürünümüzün ticaret merkezi konumumuzu sürdürmek için bizler de Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak üzerimize düşen her türlü sorumluluğu almaya hazırız” diye konuştu.

 

" Bakliyat gen merkezi Türkiye olan çok değerli bir bitkisel ürün "

 

TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal konuşmasında son yıllarda bakliyat konusunda önemli ilerlemeler kaydettiklerini belirterek, "TMO'nun bakliyat piyasalarının düzenlenmesiyle ilgili olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2018 yılında yeniden görevlendirildik ve son iki yıldır bakliyatın üretiminden ticaretine, pazarına, takibine kadar her şeyiyle yakından ilgileniyoruz. Bu konuda Abdullah Özdemir'e bize fahri danışmanlık yaptığı için çok teşekkür ediyoruz. Bakliyat ticaret bakımından Mersin çok önemli kent. Bu bakımdan Borsa başkanımız bizlere deneyimi ile ışık tutuyor. Kendisinin görüşlerine zaman zaman başvuruyoruz. Değerli görüşlerini bizlerle paylaşıyor.  Bakliyatın, anavatanı Anadolu'dur. Bakliyat gen merkezi Türkiye olan çok değerli bir bitkisel ürün. İnsan sağlığına son derece faydalı. Obeziteden  kronik bir çok hastalığa kadar, insan vücuduna zararlı hastalıkların önleyicisi, çevrenin ve toprağın dostu, dünyamızın geleceği ve topraklarımızın korunması için çok önemli bir bitki.

 

Bu değerli bitkinin de ilk sahibi Türkiye. Geçmişte bakliyat vardı, kültürümüzde de vardı. Hem insan için hem çevre için hem toprak için gelecekte de olması gerektiğini vurgulamak istiyorum" dedi.

 

" Çiftçilerimizin dönüm başı aldıkları destekler 800-850 liraya ulaştı."

 

Tarım Bakanlığımız bakliyatla ilgili 2016'da Dünya Bakliyat Yılının verdiği ivmeyle  bir çok etkinlik gerçekleştirdik. Bakanlığımız bakliyattaki gerilemeyle alakalı 2017'de çok radikal bir adım attı ve 300 lira olan tarımsal desteği bir anda 500 liraya çıkarttı. Mazot, gübre ve diğer desteklerle beraber bakliyat üreten çiftçilerimizin dönüm başı aldıkları destekler 800-850 liraya ulaştı. Böylece 650 bin ton civarında nohut üretimi, 43 bin ton civarında yüzde 43 artan mercimek üretimi ve ciddi manada 1,5 milyon tona ulaşan toplam bakliyat üretimi gerçekleşmiş oldu. Biz bu üretimi Türkiye olarak yapabiliyoruz, yapabiliriz; ancak üreticinin karşılığını, değerini  alması lazım. Bu noktada TMO olarak bakliyatla ilgili özendirici, sürdürülebilir bir fiyat politikasını belirledik, 2018 ve 2019'da ciddi miktarda bakliyatı üreticilerden aldık. Stoklarımızda fazlasıyla bakliyat ürününden nohut ve mercimek var."

 

"Üretimi arttırmak için kırmızı mercimek ve kuru fasulyeye pozitif ayrımcılık yapacağız"

 

Nohut ve mercimekte ekimlerin artması ve rekoltenin fazlalığına bağlı olarak stoklarımız  güçlü bir şekilde tutuluyor. Ancak, kırmızı mercimekte ve kuru fasulyede bu ivmenin yeterli olmadığını fark ettik. Bundan sonraki adımlarımız şöyle olacak; Gerek bakanlığımız gerekse TMO olarak nohut ve yeşil mercimekten ziyade dengelemek ve üretimi arttırmak için kırmızı mercimek ve kuru fasulyeye pozitif ayrımcılık yapacağız." diye konuştu.

 

"Bakliyatın fiyatının arttığı, gerçeklik payı olmayan haberlerdir"

 

Güldal, 15-20 gün önce bakliyat ürünlerinin fiyatlarının anormal şekilde yükseldiğine dair çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirterek,"Kesinlikle aslı astarı, doğruluk, gerçeklik payı olmayan haberlerdir. Abdullah bey tv'de çıktı konuştu. Kendisine teşekkür ediyorum. Ondan sonra da bu haberler kesildi.

 

Bakliyat, en ucuz protein kaynağı olduğunun altını çizmemiz lazım. Televizyonda nohudun 11-12-18 lira olduğu söylendi. Biz araştırdık, yok öyle bir şey. TMO olarak biz 3-4 liradan toptan satıyoruz. 4-6,5 lira arasında da kalitesine ve boyuna göre perakende satıyoruz. İsteyen E-PTT'den bile sipariş verebilir. Kargo ile evine getirtebilir.Ulusal zincir marketlere baktık, 6,5-7,5 lira arasında. Ama bu manipülasyon neden yapıldı, bunu anlamak mümkün değil. İnsanların kafasını karıştırmaya, tükettikleri gıda maddeleriyle ilgili spekülasyon yapmaya hiç kimsenin hakkının olmadığının ve bakliyat özelinde de tüketilecek en değerli protein maddesinin Türkiye'de en uygun şartlarda satıldığını ve sofralara ulaştığının altını çizmek istiyorum" dedi

 

"Nohutta 2018 ve 2019 yıllarında net ihracatçı konumundayız."

 

Basında bazı bakliyat ürünlerinde ithalatçı olunduğu yönünde çıkan haberlerle ilgili olarak da açıklamada bulunan Güldal, "Nohutta  2018 ve 2019 yıllarında net ihracatçı konuma gelmiş durumdayız. İnşallah kuru fasulyede ve kırmızı mercimekte de yeni yol haritalarıyla bu başarı yakalanacaktır. Elimizde güçlü bir miktarda stok vardır. Bunu ülkenin menfaatine, üreticilerimizin korunması ve piyasa oluşması açısından gayret gösteriyor. Hem iç piyasaya hem de yurt dışına ihracı konusunda önemli çalışmalarımız var. Kasım ayında 22 bin ton TMO menşeli nohut ürününü ihraç ettik. Yine 55-60 bin ton civarında mahsulümüzü iç piyasada değerlendirdik. Son olarak da şubat ayında 180 bin tonluk stokumuzu hem yurt içine hem yurt dışına satış yapacak olan firmalarımızın ticaretlerine açtık" dedi.

 

 

" Baklagil üretiminde önemli potansiyele sahibiz. "

 

Mersin Valisi Ali İhsan Su da bakliyatın hem dünyada hem de ülkemizdeki önemine dikkat çekerek, "Dünya nüfusunun 2 milyardan fazlası proteinini baklagillerden karşılamaktadır. Bu anlamda önemli bir besin kaynağı. İnsan beslenmesinde proteinin yüzde 22'sinin de baklagillerden sağlanıyor. O yüzden baklagiller insan hayatının sağlıklı bir biçimde idame edilebilmesi için vazgeçilmez besin kaynaklarının başında geliyor.

 

Dünyada bazı ülkelerin baklagil konusunda ihtisaslaşmaya gittiğini belirten Su, "Biz de ülke olarak gerekli çalışmaları yapıyoruz. Dünyada yaklaşık 40 milyar dolarlık yemeklik baklagil üretimi gerçekleşiyor. Dünyada durum böyle. Ülkemiz bu konuda şanslı. Bereketli Hilal denen bölgenin içinde yer alıyoruz ve bu anlamda şanslıyız. Baklagil üretiminde önemli potansiyele sahibiz. Tahıllardan sonra ikinci sırada geliyor. İyiyiz ama daha iyi olabilmek  ve  daha çok üretim için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Baklagillerden yüksek katma değer oluşturacak değişik yeni ürünler de yapmalıyız. Humus gibi. Nohuttan yapılan cips gibi.Bunları yapabilme ve piyasaya sunma seviyesine gelmeliyiz. Bu ve benzeri çalışmalar hem ilimiz  hem de ülkemiz açısından çok daha iyi seviyeye gelecektir." şeklinde konuştu.

 

Konuşmaların ardından konuklara bakliyat ürünleri ile hazırlanmış  Maş Fasulye salatası, Fava, kuru börülce piyazı, yeşil mercimek piyazı, kuru fasulye pilaki,kuru fasulye piyazı, barbunya pilaki, humus, nohut cipsi, oğmaç çorbası, nohutlu kıymalı çıtır börek, fırında kuzu madalyon,  ve Osmanlı sütlacından oluşan 13 çeşit yemek sunuldu.

 

 

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.