Özdemir, ' Bakliyatta hem iç piyasaya yetecek hem de ihraç edebilecek miktarda üretim şart'

10.02.2021 - 13:18, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:41
 

Özdemir, ' Bakliyatta hem iç piyasaya yetecek hem de ihraç edebilecek miktarda üretim şart'

Ulusal Baklagil Konseyi Başkanı ve Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, 10 Şubat Dünya Bakliyat Günü'nde sağlıklı beslenme ve sağlıklı yaşam için bakliyatın çok önemli olduğunu söyledi.

Ulusal Baklagil Konseyi Başkanı ve Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, 10 Şubat Dünya Bakliyat Gününde Agro Tv'de "Agro Tv ile Günaydın" programında Merve Ekinci'nin konuğu oldu. Programda Özdemir, bakliyatın insan sağlığına olan katkısına, pandemi sürecinde bakliyata olan talebe, dünyadaki ve Türkiye'deki bakliyat üretimine, yaşanan sıkıntılara yapılan ve yapılması gereken çalışmalara değindi.   Tüm dünya için önemli olan bakliyatın yeteri kadar anlaşılmadığına dikkat çeken Özdemir, " 2016 yılını Birleşmiş milletler Dünya Bakliyat Günü olarak ilan etti. 2019 yılında da 10 Şubat olarak deklare edince her yıl bu tarihte 'Dünya Bakliyat Günü' olarak  dünya ülkelerinin büyük bir kısmı tarafından  kutlanmaktadır. Bu durum bizler için farkındalık yarattı. Her yıl Mersin Ticaret Borsası olarak Dünya Bakliyat Günü'nü kutluyorduk. Bu etkinlikte Türkiye'nin değişik yerlerinden aşçıları Mersin'e davet ediyor ve bakliyattan oluşan 120 çeşit  yemeği sergiliyorduk. Bu yıl pandemi dolayısıyla gerçekleştiremedik. "dedi   "Pandemi sürecinde bakliyatın önemi ortaya çıktı"   Pandemi sürecinde temizlik ve hijyen maddeleri ile bakliyatın çok önem kazandığını vurgulayan Özdemir, "Özellikle bakliyat sağlıklı, ekonomikve bilhassa kolay muhafaza edilebilen ürünler olduğu için çok rağbet gördü. Bakliyatın proteini etle aynı değerdedir.  Bunun dışında kolesterol ihtiva etmeyen ve bir çok mineral ve lifleri kendisinde barındıran, hem diyabete hem de obeziteye hatta  kanser ve damar hastalıkları için  şifa kaynağı bir ürün olması bakliyatın önemini arttırmaktadır. Ayrıca diyet listelerinde yer alan bakliyat ucuz ve ekonomik olması nedeni ile de zengin fakir her kesimin ilgisini çekmektedir.Daha da önemlisi virüslere karşı antiviral özelliği olması ve bağışıklık sistemini güçlendirici probiyotik özelliği de mevcuttur. Bu salgın döneminde insanlar takviye edici vitaminler  alırken, bakliyatlar bunu doğal olarak insanlara vermektedir. Bakliyat hem sağlık açısından yararlı hem de çevre dostudur Bakliyatı özellikle gençlere ve çocuklara yedirmemiz ve tüketime daha fazla alıştırmamız lazım. " dedi   "Bakliyat ihracatını yapacak alt yapımız var"   Mercimek ve nohut genleri  Anadolu'dan çıkan ürünler olduğunu belirten Özdemir, "Türkiye'de 1980 ile1990 yılları arasında 2 milyon ton bakliyat üretildi. Daha sonra bu 1milyon tona düştü.Bu rakam Tarım Bakanlığının son zamanlarda yaptığı olumlu çalışmalarla 1.3milyon tona çıktı.İstiyoruz ki Türkiye üretebildiği kadar bakliyat üretsin. 80'lerle 90'lar arasında iki milyon ton üreten Türkiye 2021de neden bu rakamlara ulaşamasın. Çünkü hem içerde ciddi bir tüketim var, hem de iyi bir ihracat potansiyelimiz var.Bakliyatın hem iç piyasa için olsun hem de ihracat için olsun yüzde 80-85'i Mersin'den yapılmaktadır. Mersin'de bakliyat için eleme ve kırma tesisleri, bulgur işleyen fabrikalar mevcut. Ayrıca bunları saklayacak antrepolarımız var. Yani alt yapımız ihracatı çok rahat yapmamıza yetecek düzeydedir."dedi   "Sertifikalı tohumları üretip çiftçilere vermemiz lazım"   Konuşmasında sertifikalı tohumların önemine dikkat çeken Özdemir, "Ülkemizde 34 milyon dekar nadasta alanımız var. Bakliyat toprağı da insanları da besleyen bir gıda türü. 3 dönem buğday ekiminden sonra 4. dönem mutlaka bakliyat ekilmeli ki toprak kuvvetlensin. Fiyatlarından dolayı ve zaman içerisinde buğdayın mercimeğe ve nohuta göre daha fazla para ettiğinden dolayı çiftçiler bundan uzaklaşmış ve yetkililer tarafından gereken ilgi gösterilmemiştir. Ama şimdi pilot bölgeler oluşturuldu. Bakanlık yüzde 75'i hibe olacak şekilde sertifikalı tohum dağıtıyor. Burada önemli olan konu tohum. Tohumları üretip çiftçiye vermemiz lazım. Yeni tohumlarla verim ve kalite de arttırılmış olur. Mersin Ticaret Borsası olarak fasulye, barbunya, yeşil ve kırmızı mercimek, nohut tohumları yetiştiriyoruz.. Bu sertifikalı tohumları Anadoluda'ki çiftçilere satıyoruz. Sonra da ürünleri alma garantisi veriyoruz. Biz ufak da olsa kendi çapımızda bir seferberlik başlattık. Bunu daha büyük çapta Tarım Bakanlığına yöneldiği anda çok verimli ve iyi sonuçlar alabiliriz. Biz bunu tüm Türkiye'ye  yaydığımız gibi tüm dünyaya yaymak istiyoruz. Dünyada 14 milyon nohut, 5.7 milyon ton kırmızı mercimek, 21 milyon ton fasulye üretiliyor. Kanada 2.5-3 milyonton kırmızı mercimek üretirken bizim üretimimiz 325 bin ton. Kanada mercimeği tüketmiyor ihraç ediyor. "dedi   "Hem iç piyasaya yetecek hem de ihraç edebilecek miktarda  üretim şart"   Her şeyin tohum üretimine dayandığını belirten Ulusal Baklagil Konseyi Başkanı ve Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir,  "Türkiye'de yedi bölgede Tarım Bakanlığı'nın tohum ıslah istasyonları var. Hepsi çalışıyor ve üretiyorlar. Tohum yedi senede yetişiyor. Sorun bunun ticari hale getirilmesinde. Yetiştirilmesi ve ticari hale getirilmesinde yapılan çalışmaların boşa gitmemesi için  Tarım Bakanlığının Tarım Kredi kooperatifler vasıtasıyla bu tohumların üretilip çiftçilere dağıtması lazım. Yani öncelik tohumların oluşturulması ve sonra da ekim alanların çoğaltılarak hem iç piyasaya yetecek hem de ihraç edebilecek miktarda  üretimleri gerçekleştirmemiz lazım."dedi Özdemir, özellikle, Nohut, mercimek gibi genleri Anadoluʹya dayanan bakliyat ürünlerini normal birer ürün gibi değil de, Kanadaʹda olduğu gibi ˮspecial cropˮ yani ˮözel ürünˮ statüsünde değerlendirmesinin önemine dikkat çekti. Katma değer yaratmak dünyada en önemli nitelik olduğunu belirten Özdemir, " Biz Ticaret Borsası olarak Mersin Üniversitesi ile bir humus çalışmamız var. Onun dışında nohuttan cips yaptık. Ayrıca yemeklerde kullanılabilecek katkı maddeleri çalışmamız devam ediyor. Tüm bu çalışmaları yapabilmek için üretim şart. Kendi üretimlerimizle bunları yapmak gerekmektedir."dedi    
Ulusal Baklagil Konseyi Başkanı ve Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, 10 Şubat Dünya Bakliyat Günü'nde sağlıklı beslenme ve sağlıklı yaşam için bakliyatın çok önemli olduğunu söyledi.

Ulusal Baklagil Konseyi Başkanı ve Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, 10 Şubat Dünya Bakliyat Gününde Agro Tv'de "Agro Tv ile Günaydın" programında Merve Ekinci'nin konuğu oldu.

Programda Özdemir, bakliyatın insan sağlığına olan katkısına, pandemi sürecinde bakliyata olan talebe, dünyadaki ve Türkiye'deki bakliyat üretimine, yaşanan sıkıntılara yapılan ve yapılması gereken çalışmalara değindi.  

Tüm dünya için önemli olan bakliyatın yeteri kadar anlaşılmadığına dikkat çeken Özdemir, " 2016 yılını Birleşmiş milletler Dünya Bakliyat Günü olarak ilan etti. 2019 yılında da 10 Şubat olarak deklare edince her yıl bu tarihte 'Dünya Bakliyat Günü' olarak  dünya ülkelerinin büyük bir kısmı tarafından  kutlanmaktadır. Bu durum bizler için farkındalık yarattı. Her yıl Mersin Ticaret Borsası olarak Dünya Bakliyat Günü'nü kutluyorduk. Bu etkinlikte Türkiye'nin değişik yerlerinden aşçıları Mersin'e davet ediyor ve bakliyattan oluşan 120 çeşit  yemeği sergiliyorduk. Bu yıl pandemi dolayısıyla gerçekleştiremedik. "dedi

 

"Pandemi sürecinde bakliyatın önemi ortaya çıktı"

 

Pandemi sürecinde temizlik ve hijyen maddeleri ile bakliyatın çok önem kazandığını vurgulayan Özdemir, "Özellikle bakliyat sağlıklı, ekonomikve bilhassa kolay muhafaza edilebilen ürünler olduğu için çok rağbet gördü. Bakliyatın proteini etle aynı değerdedir.  Bunun dışında kolesterol ihtiva etmeyen ve bir çok mineral ve lifleri kendisinde barındıran, hem diyabete hem de obeziteye hatta  kanser ve damar hastalıkları için  şifa kaynağı bir ürün olması bakliyatın önemini arttırmaktadır. Ayrıca diyet listelerinde yer alan bakliyat ucuz ve ekonomik olması nedeni ile de zengin fakir her kesimin ilgisini çekmektedir.Daha da önemlisi virüslere karşı antiviral özelliği olması ve bağışıklık sistemini güçlendirici probiyotik özelliği de mevcuttur. Bu salgın döneminde insanlar takviye edici vitaminler  alırken, bakliyatlar bunu doğal olarak insanlara vermektedir. Bakliyat hem sağlık açısından yararlı hem de çevre dostudur Bakliyatı özellikle gençlere ve çocuklara yedirmemiz ve tüketime daha fazla alıştırmamız lazım. " dedi

 

"Bakliyat ihracatını yapacak alt yapımız var"

 

Mercimek ve nohut genleri  Anadolu'dan çıkan ürünler olduğunu belirten Özdemir, "Türkiye'de 1980 ile1990 yılları arasında 2 milyon ton bakliyat üretildi. Daha sonra bu 1milyon tona düştü.Bu rakam Tarım Bakanlığının son zamanlarda yaptığı olumlu çalışmalarla 1.3milyon tona çıktı.İstiyoruz ki Türkiye üretebildiği kadar bakliyat üretsin. 80'lerle 90'lar arasında iki milyon ton üreten Türkiye 2021de neden bu rakamlara ulaşamasın. Çünkü hem içerde ciddi bir tüketim var, hem de iyi bir ihracat potansiyelimiz var.Bakliyatın hem iç piyasa için olsun hem de ihracat için olsun yüzde 80-85'i Mersin'den yapılmaktadır. Mersin'de bakliyat için eleme ve kırma tesisleri, bulgur işleyen fabrikalar mevcut. Ayrıca bunları saklayacak antrepolarımız var. Yani alt yapımız ihracatı çok rahat yapmamıza yetecek düzeydedir."dedi

 

"Sertifikalı tohumları üretip çiftçilere vermemiz lazım"

 

Konuşmasında sertifikalı tohumların önemine dikkat çeken Özdemir, "Ülkemizde 34 milyon dekar nadasta alanımız var. Bakliyat toprağı da insanları da besleyen bir gıda türü. 3 dönem buğday ekiminden sonra 4. dönem mutlaka bakliyat ekilmeli ki toprak kuvvetlensin. Fiyatlarından dolayı ve zaman içerisinde buğdayın mercimeğe ve nohuta göre daha fazla para ettiğinden dolayı çiftçiler bundan uzaklaşmış ve yetkililer tarafından gereken ilgi gösterilmemiştir. Ama şimdi pilot bölgeler oluşturuldu. Bakanlık yüzde 75'i hibe olacak şekilde sertifikalı tohum dağıtıyor. Burada önemli olan konu tohum. Tohumları üretip çiftçiye vermemiz lazım. Yeni tohumlarla verim ve kalite de arttırılmış olur.

Mersin Ticaret Borsası olarak fasulye, barbunya, yeşil ve kırmızı mercimek, nohut tohumları yetiştiriyoruz.. Bu sertifikalı tohumları Anadoluda'ki çiftçilere satıyoruz. Sonra da ürünleri alma garantisi veriyoruz. Biz ufak da olsa kendi çapımızda bir seferberlik başlattık. Bunu daha büyük çapta Tarım Bakanlığına yöneldiği anda çok verimli ve iyi sonuçlar alabiliriz. Biz bunu tüm Türkiye'ye  yaydığımız gibi tüm dünyaya yaymak istiyoruz. Dünyada 14 milyon nohut, 5.7 milyon ton kırmızı mercimek, 21 milyon ton fasulye üretiliyor. Kanada 2.5-3 milyonton kırmızı mercimek üretirken bizim üretimimiz 325 bin ton. Kanada mercimeği tüketmiyor ihraç ediyor. "dedi

 

"Hem iç piyasaya yetecek hem de ihraç edebilecek miktarda  üretim şart"

 

Her şeyin tohum üretimine dayandığını belirten Ulusal Baklagil Konseyi Başkanı ve Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir,  "Türkiye'de yedi bölgede Tarım Bakanlığı'nın tohum ıslah istasyonları var. Hepsi çalışıyor ve üretiyorlar. Tohum yedi senede yetişiyor. Sorun bunun ticari hale getirilmesinde. Yetiştirilmesi ve ticari hale getirilmesinde yapılan çalışmaların boşa gitmemesi için  Tarım Bakanlığının Tarım Kredi kooperatifler vasıtasıyla bu tohumların üretilip çiftçilere dağıtması lazım. Yani öncelik tohumların oluşturulması ve sonra da ekim alanların çoğaltılarak hem iç piyasaya yetecek hem de ihraç edebilecek miktarda  üretimleri gerçekleştirmemiz lazım."dedi

Özdemir, özellikle, Nohut, mercimek gibi genleri Anadoluʹya dayanan bakliyat ürünlerini normal birer ürün gibi değil de, Kanadaʹda olduğu gibi ˮspecial cropˮ yani ˮözel ürünˮ statüsünde değerlendirmesinin önemine dikkat çekti.

Katma değer yaratmak dünyada en önemli nitelik olduğunu belirten Özdemir, " Biz Ticaret Borsası olarak Mersin Üniversitesi ile bir humus çalışmamız var. Onun dışında nohuttan cips yaptık. Ayrıca yemeklerde kullanılabilecek katkı maddeleri çalışmamız devam ediyor. Tüm bu çalışmaları yapabilmek için üretim şart. Kendi üretimlerimizle bunları yapmak gerekmektedir."dedi

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.