Adil Aktay İl Başkanlığından İstifa Ederek Milletvekili A.Adayı oldu

Adil Aktay , il başkanlığından istifasını ve milletvekili aday adaylığını düzenlediği basın toplantısında coşkulu bir kalabalığa seslendi.  Adil Aktay yaptığı konuşmada duygusal anlar yaşadı. Aktay konuşmasında şunları söyledi:  2018 yılının başlarında, Cumhuriyet Halk Partisi Mersin İl Başkanlığı görevine başladığım dönemde,  hedefimizi şu sözlerle tanımlamıştım:  “31 Mart yerel seçimlerinde AK Parti ve MHP'ye hak ettikleri mağlubiyeti yaşatırsak, mümkün değil, bir daha bellerini doğrultamazlar."  Bunu başarabilmek için Mersin’de izleyeceğimiz stratejiyi de “Ortak aklın zaferi” sloganıyla ifade etmiştim. O günden bugüne kadar, Mersin’de ortak aklın zaferi için siyaset yaptık, halkın ortak talep ve çıkarlarını bütünleştiren bir anlayışla hareket ettik. Bu ülkeyi tek adama mahkûm eden zihniyete karşı, siyasetin zeminini olabildiğince genişletmeye dayalı bu anlayış, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Adalet Yürüyüşü’yle birlikte çizdiği yeni siyasi rotanın güçlü bir yansımasıydı. Sonrasında Millet İttifakı ve Altılı Masa’nın şekillenmesini sağlayan bu yeni siyaset bugün Türkiye’nin önündeki en güçlü seçenek, en büyük umuttur.  Kişisel ya da partiye dair çıkarları geri planda tutup, ülke için en doğru adımlar etrafında toplumu buluşturmayı hedefleyen bir siyasettir bu. Ve Mersin, Sayın Kılıçdaroğlu’nun liderlik ettiği bu bütünleştirici, dönüştürücü siyasetin başarısının en önemli dayanaklarından, en değerli örneklerinden biridir.   Mersin’in başka hiçbir şehirde olmadığı kadar renkli ve çeşitli toplumsal dokusu içerisinde son derece hassas ve özenli bir süreç yönettik ve 2019 yerel seçim zaferine hep birlikte imza attık. O günden bugüne Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin sergilediği şeffaf, katılımcı, sosyal belediyecilik örneği partimiz ve şehrimiz adına çok önemli bir kazanımdır. Biz de Cumhuriyet Halk Partisi il örgütü olarak, her zaman değerli Büyükşehir Belediye Başkanımız Vahap Seçer’in yanında olduk.  Son derece uyumlu ve üretken bir işbirliği gerçekleştirerek, Mersinlilerle Büyükşehir Belediyesi arasındaki en sağlam köprülerden birini oluşturduk. Tam anlamıyla bir “baskın seçim” olan 2018 seçimlerinde, arzu ettiğimiz başarıyı elde edemediğimiz bir gerçektir. Türkiye genelinde de Mersin'de de,  sahip olduğumuz güç ve dinamizmi seçim sonuçlarına yeterince yansıtamadık. Aslında o gün bir başarısızlık gibi görünen şey, uzun vadeli bir hedefe doğru yürürken ödenmesi gereken bir bedelden ibaretti. İlk kez ittifak olarak seçime giriyorduk...  Seçmenlerin önemli bir bölümü,  adaletsiz seçim barajına karşı tepkisel oy kullanma eğilimindeydi… Bütün bu koşullar altında, demokrasi adına partimizin üstlenmesi gereken bir bedel vardı ve biz Mersin'de bunu üstlendik.  Belki çıkarabileceğimizden daha az milletvekili çıkardık ama Mersin’de ittifak anlayışının, demokrasi etrafında buluşma pratiğinin güçlenmesini sağladık. Kentin tüm dinamikleriyle demokratik siyaset çerçevesinde bir güven ilişkisi kurmayı başardık.  O nedenle, bugün, Türkiye için hayati bir seçime doğru giderken, kimsenin Mersin’e dair bir endişesi yok. Herkes biliyor ki Mersin’de Cumhuriyet Halk Partisi’nin öncülüğünde Cumhur İttifakı’na büyük bir hezimeti yaşatacağız. Yeni Cumhurbaşkanımızın ve yeni Meclisin belirlenmesine çok önemli bir katkı sunacağız. Mersin, Cumhuriyet Halk Partisi’nin en diri, en güçlü örgütlerinden birine sahiptir. Yalnız bugün değil, tarihsel olarak da öyledir. Biz de bu gücü, bu enerjiyi  2018’den bugüne daha da pekiştirdik. Partimizin insan gücünü, fiziki ve lojistik imkânlarını artırdık, geliştirdik.  Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun katıldığı bir törenle açtığımız yeni il binamız bu yolda attığımız adımların bir simgesi niteliğindedir.  Akıllı, çevreci ve şeffaf bir yapı olan bu bina uzun yıllar hizmet verecek ve parti çalışmalarımıza değer katacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi Mersin İl Başkanı olarak görev yaptığım yıllar, gerek partimiz, gerek ülkemiz için, siyasi açıdan son derece yoğun bir dönem oldu.  Bir genel, bir yerel, iki seçim… İki olağan, bir tüzük kurultayı olmak üzere üç kurultay geçirdik. Olağanüstü hal koşullarını, Mersin’in doğal kaynaklarına yönelik talan girişimlerini, insan hakları ihlallerini yaşadık.   Siyasette yepyeni bir döneme, ittifaklar dönemine adım attık. Bütün bu süreçlerde Mersin il örgütü olarak bu şehirde hak ve özgürlük mücadelesi veren herkesin yanında olduk, birlikte mücadele ettik. Pandemide, afetlerde örgütümüz her zaman halkın yanında, hizmetinde oldu. Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminin, her zaman aklına ve sağduyusuna güvendiği,  gücünden destek aldığı bir il örgütü olduk.  Mersin’de düzenlediğimiz tüm etkinlikler ve özellikle de büyük mitinglerle ülke çapında bir etki yarattık. Partimizin genel ve yerel seçimlerdeki mitinglerinin yanı sıra Milletin Sesi mitinglerinde de olduğu gibi, organizasyon başarısıyla Mersin, öncelikle tercih edilen bir şehir oldu.   Özellikle, Mersin’de gerçekleştirdiğimiz tarihi “Milletin Sesi” mitinginin öncesinde tüm şehri Genel Başkanımızın görsellerini içeren afişlerle, bayraklarla, pankartlarla donatan ve varlıklarıyla mitingin coşkusuna coşku katan Gençlik Kollarımıza ve gençlerimize; Mersin’de adeta çalınmadık kapı, girilmedik sokak bırakmayan, Kadın Kollarımıza ve kadınlarımıza bugün, buradan bir kez daha çok çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız! Değerli Dostlar, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına adım atacağımız 2023 yılı, yeni bir dönemin başlangıcı olacaktır.  Tarihsel kimliği ve birikimi, ortaya koyduğu yeni siyaset anlayışıyla Cumhuriyet Halk Partisi yeni dönemin kurucusu ve taşıyıcı gücü olma sorumluluğuyla karşı karşıyadır. Ben de kişisel olarak bu sorumluluğu paylaşmayı, bir neferi olmaktan gurur duyduğum Cumhuriyet Halk Partisi’ne bu süreçte daha fazla katkı sunabilmeyi hedefliyorum.   Ülkemizin adalet, özgürlük, kalkınma ve demokratikleşme mücadelesine bilgi ve deneyimlerimle omuz vermeyi bir borç olarak görüyorum. Mersinli hemşerilerimizin, Mersin’in demokratik kitle örgütlerinin istek ve taleplerinin Ankara’ya daha da etkili bir biçimde yansıtılmasını sağlamayı amaçlıyorum.   Başta Büyükşehir Belediye Başkanlığımız olmak üzere, Mersin’de çok uyumlu, verimli bir örgüt - yerel yönetim ilişkisi sergiledik. Bunu daha da pekiştirerek, belediyelerimizin Mersin’e değer katan hizmet ve icraatlarının, plan ve projelerinin Meclis ve yeni hükümetimiz nezdinde kararlı bir takipçisi ve destekçisi olmayı hedefliyorum. Bu hedef ve amaçlarla, Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili aday adayı olmak üzere, Parti MYK’mızın kararı doğrultusunda,   ediyorum. Görev yaptığım dönemde birlikte çalıştığımız, mücadele ettiğimiz, partimizin tüm değerli üyelerine… Değerli Genel Başkanım Kemal Kılıçdaroğlu ve her kademedeki genel merkez yöneticilerimize…  Tüm ilçe başkanlarımıza, il ve ilçe yöneticilerimize… Kadın Kollarımıza… Gençlik Kollarımıza… Halkçı Liselilere… Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Vahap Seçer’e ve Belediye başkanlarımıza…  İl yönetimindeki çalışma arkadaşlarıma, Milletvekillerimize ve Belediye Meclisi Üyelerimize ve tüm Mersin halkına teşekkür ediyorum. Ayrıca, bu süreçte en büyük fedakârlığı yaparak beni her aşamada desteklemeye devam eden değerli eşime, mecburen ihmal ettiğim çocuklarıma ve kızıma da çok teşekkür ediyorum. Oynamak, şefkat göstermek için yeterli zamanı ayıramadığım torunlarımın ise gelecekte Türkiye’nin bugünkü durumuna bakıp dedelerini anlayacağını umuyorum. Geleceğimiz bizim ellerimizdedir. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını hep birlikte, sağduyuyla ve cesaretle inşa edeceğiz. Bu mücadelenin en ön saflarında yine Mersin yer alacak.  Mersin’in çok renkli kültürel coğrafyasında ektiğimiz barış ve kardeşlik tohumları bütün Türkiye için umut ve örnek olacak. Mersin halkına sesleniyorum:   Özgürlük için, Adalet için, Demokrasi için, Ortak aklın zaferi için, ayağa kalk Mersin! Ayağa kalk Mersin! Ayağa kalk!