Abdullah Ayan
Köşe Yazarı
Abdullah Ayan
 

89 gibi başladı, 94 gibi bitmesin… (2)

31 Mart günü yapılan yerel seçimlerin ardından ortaya çıkan tabloya bakıp kaleme aldığım makalelerden birine '89 gibi başladı, 94 gibi bitmesin'  başlığını koymuş ve '89 da İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Gaziantep, Diyarbakır, Mersin, Kayseri  gibi ülkenin önde gelen tüm illeri de dahil tam 39 ilin Belediye Başkanlıklarını ANAP' ın elinden alan SHP' nin beş yıl sonraki 94 seçimlerinde Kocaeli, Gaziantep' i saymazsak başta İstanbul, Ankara, İzmir olmak üzere tüm illeri kaybettiğine dikkat çekmiştim. Makaleyi aşağıdaki soruyla noktalamıştım: "5 yılda köprülerin altından hangi sular aktı, 1989' da ANAP' ın üzerinden silindir gibi geçen seçmen iradesi 5 yılın sonunda ne oldu da SHP' yi bir daha iflah olmayacak biçimde yerle bir etti?  İstanbul ve Ankara gibi ülkenin her anlamda en önemli iki Metropol Belediyesi bir daha değişmemek üzere Refah  (refahın kapatılmasıyla 1999 seçimlerinde Fazilet sürdürecektir misyonu) ve aynı hareketin içinden doğan AK Parti 25 yıl boyunca bir daha SHP/CHP hatta DSP' ye yerel yönetimlerde gün yüzü göstermedi?" Yanıtları doğru biçimde ortaya konabilir ve sağlıklı bir analiz yapılırsa günümüze ve önümüzdeki beş yıllık CHP Belediyeciliğine de ışık tutması bakımından soru oldukça önemli… Elbette her dönemin kendine özgü koşulları var. Ve o koşulları göz önüne aldığımızda ne Türkiye 89' ların Türkiyesi, ne de olanakları, bütçeleri, kapsama ve yetki alanları itibariyle Belediyecilik anlamında yerel yönetimler o yılların koşullarında… Ama onca farklı faktöre rağmen iddia edebilirim ki, kendisi gibi düşünmeyenleri de kapsama alanına alma gibi daha geniş kesimlerden oy alma potansiyeli itibariyle, 2019 CHP' si 1994 CHP' sinden çok 1989 SHP' sine daha yakın… Gelelim 89' dan 94'e uzanan süreçte bayrağı da CHP' ye devredip kendini yok eden SHP' nin o beş yıllık belediyeciliğine ve yerel yönetimlerde kalıcılık anlamında tarihi fırsatı heba etmesine yol açan etmenlere… Önemli önemsiz pek çok neden sıralanabilir ama İSKİ skandalı olarak adlandırılan İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı şirkette ortaya çıkan ve ülkeyi ayağa kaldıran yolsuzluğun yarattığı tahribatın oynadığı rol tartışılmaz… SHP' den önceki ANAP döneminde de yolsuzluklar vardı, sonrasında da sürdü ama bugün de göz önünden kaçırılmaması gereken bir gerçeği vurgulamakta yarar var: Sağ partileri fazla etkilemeyen yolsuzluk, hırsızlık iddiaları kendini solda gören ve kimi değerlere karşı hassas olan partilerde çok daha etkili oluyor. Bir başka faktör SHP ile SHP' nin o günkü lideri Erdal İnönü' nün darbe cuntasınca kapatılan CHP' nin yeniden siyaset sahnesine dönmesine ön ayak olması ve aynı tabanın beslediği iki partinin, özellikle de CHP' nin başına geçen Baykal' ın diğer partileri bırakıp SHP' ye karşı yürüttüğü amansız muhalefet… O yıpratıcı dile sahip muhalif tavır bir süre sonra Erdal İnönü' nün siyaseti terk etmesiyle sonuçlanacak ve yerine geçecek Murat Karayalçın ile birlikte yolsuzlukla yıpranan İstanbul yetmezmiş gibi Ankara' yı da boşlukta bırakacak, o boşluk ve iki partinin çekişmesi yetmezmiş gibi Ecevit' in DSP' sinin yükselişe geçmesiyle taban potansiyeli üçe bölünecektir. Üstelik bölünme ardından diğer kimi Büyükşehir Belediyeleri yeniden 89 öncesi gibi ANAP' a dönerken İstanbul ve Ankara Erbakan' ın Refah partisine geçecek ve isimler, partiler değişse de ülkenin en büyük ve önemli iki metropolü İslamcıların 25 yıl sürecek hakimiyetine geçecektir. Kendini sol diye tanımlayan partilerdeki oy bölünmesinin yarattığı hasar gerçekten inanılır ve anlaşılır gibi değildir. 1994 yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanan Refah adayı Recep Tayyip Erdoğan' ın oyu 974 bin iken SHP 785, DSP 479 ve CHP 54 bin oy almıştır. Aynı tabandan beslenen üç partinin oy toplamı 1 milyon 318 bindir. Başkanlığı alan RP' den oran olarak 35 fazla oy almalarına karşın, sayısal gerçeklerden uzak akıl tutulmasıyla 25 yıllık suskunluğa yol açılmıştır. Ankara' daki tablo daha da dramatiktir. 5 yıllığına seçildiği Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığını 1993' te bırakıp SHP' nin başına geçen Murat Karayalçın' sız girilen 1994 yerel seçimlerinde Refah Parti adayı Melih Gökçek 394 bin oy ile Başkanlık koltuğuna otururken, SHP 387 bin, DSP 112 ve CHP 30 bin oy almıştır. Üç partinin oy toplamının 529 bin olması bir yana SHP tek başına bile 6 bin 471 oy farkla kaybetmiştir Belediyeyi.. Bugün kale olarak görülen İzmir' in bile 1994' te 13 bin oyla kaybedilmesi aynı parçalanmanın eseridir. Ve 295 bin oy alan DYP adayı Burhan Özfatura' ya karşı SHP adayı Yüksel Çakmur' un oyu 282 bindir. Tablodan da anlaşılacağı gibi bölünme en çok merkez sol partileri etkilemiştir. Ve 25 yıl sonra bugün eğer CHP Ankara, İstanbul metropollerini az farklarla kazanıp, İzmir' deki konumunu pekiştirmişse bunda yelpazenin solunda yer alan HDP' nin küçümsenemez payını göz ardı etmemek gerekiyor.   SHP DSP CHP ÜÇ P. TOP REFAH ANAP DYP İstanbul 785 479 54 1.318 974 856 597 Ankara 387 112 30 529 394 269 120 İzmir 282 159 27 468 74 209 295  
Ekleme Tarihi: 29 Nisan 2019 - Pazartesi

89 gibi başladı, 94 gibi bitmesin… (2)

31 Mart günü yapılan yerel seçimlerin ardından ortaya çıkan tabloya bakıp kaleme aldığım makalelerden birine '89 gibi başladı, 94 gibi bitmesin'  başlığını koymuş ve '89 da İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Gaziantep, Diyarbakır, Mersin, Kayseri  gibi ülkenin önde gelen tüm illeri de dahil tam 39 ilin Belediye Başkanlıklarını ANAP' ın elinden alan SHP' nin beş yıl sonraki 94 seçimlerinde Kocaeli, Gaziantep' i saymazsak başta İstanbul, Ankara, İzmir olmak üzere tüm illeri kaybettiğine dikkat çekmiştim.

Makaleyi aşağıdaki soruyla noktalamıştım:

"5 yılda köprülerin altından hangi sular aktı, 1989' da ANAP' ın üzerinden silindir gibi geçen seçmen iradesi 5 yılın sonunda ne oldu da SHP' yi bir daha iflah olmayacak biçimde yerle bir etti?

 İstanbul ve Ankara gibi ülkenin her anlamda en önemli iki Metropol Belediyesi bir daha değişmemek üzere Refah  (refahın kapatılmasıyla 1999 seçimlerinde Fazilet sürdürecektir misyonu) ve aynı hareketin içinden doğan AK Parti 25 yıl boyunca bir daha SHP/CHP hatta DSP' ye yerel yönetimlerde gün yüzü göstermedi?"

Yanıtları doğru biçimde ortaya konabilir ve sağlıklı bir analiz yapılırsa günümüze ve önümüzdeki beş yıllık CHP Belediyeciliğine de ışık tutması bakımından soru oldukça önemli…

Elbette her dönemin kendine özgü koşulları var. Ve o koşulları göz önüne aldığımızda ne Türkiye 89' ların Türkiyesi, ne de olanakları, bütçeleri, kapsama ve yetki alanları itibariyle Belediyecilik anlamında yerel yönetimler o yılların koşullarında…

Ama onca farklı faktöre rağmen iddia edebilirim ki, kendisi gibi düşünmeyenleri de kapsama alanına alma gibi daha geniş kesimlerden oy alma potansiyeli itibariyle, 2019 CHP' si 1994 CHP' sinden çok 1989 SHP' sine daha yakın…

Gelelim 89' dan 94'e uzanan süreçte bayrağı da CHP' ye devredip kendini yok eden SHP' nin o beş yıllık belediyeciliğine ve yerel yönetimlerde kalıcılık anlamında tarihi fırsatı heba etmesine yol açan etmenlere…

Önemli önemsiz pek çok neden sıralanabilir ama İSKİ skandalı olarak adlandırılan İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı şirkette ortaya çıkan ve ülkeyi ayağa kaldıran yolsuzluğun yarattığı tahribatın oynadığı rol tartışılmaz…

SHP' den önceki ANAP döneminde de yolsuzluklar vardı, sonrasında da sürdü ama bugün de göz önünden kaçırılmaması gereken bir gerçeği vurgulamakta yarar var: Sağ partileri fazla etkilemeyen yolsuzluk, hırsızlık iddiaları kendini solda gören ve kimi değerlere karşı hassas olan partilerde çok daha etkili oluyor.

Bir başka faktör SHP ile SHP' nin o günkü lideri Erdal İnönü' nün darbe cuntasınca kapatılan CHP' nin yeniden siyaset sahnesine dönmesine ön ayak olması ve aynı tabanın beslediği iki partinin, özellikle de CHP' nin başına geçen Baykal' ın diğer partileri bırakıp SHP' ye karşı yürüttüğü amansız muhalefet…

O yıpratıcı dile sahip muhalif tavır bir süre sonra Erdal İnönü' nün siyaseti terk etmesiyle sonuçlanacak ve yerine geçecek Murat Karayalçın ile birlikte yolsuzlukla yıpranan İstanbul yetmezmiş gibi Ankara' yı da boşlukta bırakacak, o boşluk ve iki partinin çekişmesi yetmezmiş gibi Ecevit' in DSP' sinin yükselişe geçmesiyle taban potansiyeli üçe bölünecektir.

Üstelik bölünme ardından diğer kimi Büyükşehir Belediyeleri yeniden 89 öncesi gibi ANAP' a dönerken İstanbul ve Ankara Erbakan' ın Refah partisine geçecek ve isimler, partiler değişse de ülkenin en büyük ve önemli iki metropolü İslamcıların 25 yıl sürecek hakimiyetine geçecektir.

Kendini sol diye tanımlayan partilerdeki oy bölünmesinin yarattığı hasar gerçekten inanılır ve anlaşılır gibi değildir.

1994 yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanan Refah adayı Recep Tayyip Erdoğan' ın oyu 974 bin iken SHP 785, DSP 479 ve CHP 54 bin oy almıştır. Aynı tabandan beslenen üç partinin oy toplamı 1 milyon 318 bindir. Başkanlığı alan RP' den oran olarak 35 fazla oy almalarına karşın, sayısal gerçeklerden uzak akıl tutulmasıyla 25 yıllık suskunluğa yol açılmıştır.

Ankara' daki tablo daha da dramatiktir.

5 yıllığına seçildiği Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığını 1993' te bırakıp SHP' nin başına geçen Murat Karayalçın' sız girilen 1994 yerel seçimlerinde Refah Parti adayı Melih Gökçek 394 bin oy ile Başkanlık koltuğuna otururken, SHP 387 bin, DSP 112 ve CHP 30 bin oy almıştır. Üç partinin oy toplamının 529 bin olması bir yana SHP tek başına bile 6 bin 471 oy farkla kaybetmiştir Belediyeyi..

Bugün kale olarak görülen İzmir' in bile 1994' te 13 bin oyla kaybedilmesi aynı parçalanmanın eseridir. Ve 295 bin oy alan DYP adayı Burhan Özfatura' ya karşı SHP adayı Yüksel Çakmur' un oyu 282 bindir.

Tablodan da anlaşılacağı gibi bölünme en çok merkez sol partileri etkilemiştir. Ve 25 yıl sonra bugün eğer CHP Ankara, İstanbul metropollerini az farklarla kazanıp, İzmir' deki konumunu pekiştirmişse bunda yelpazenin solunda yer alan HDP' nin küçümsenemez payını göz ardı etmemek gerekiyor.

 

SHP

DSP

CHP

ÜÇ P. TOP

REFAH

ANAP

DYP

İstanbul

785

479

54

1.318

974

856

597

Ankara

387

112

30

529

394

269

120

İzmir

282

159

27

468

74

209

295

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.