Abdullah Ayan
Köşe Yazarı
Abdullah Ayan
 

Mersin' in Barselona' dan çıkaracağı dersler-2

Mersin gibi deniz kıyısında yer almasına rağmen denize dargın Barselona' nın kaderini değiştiren 1992 Yaz Olimpiyatlarını ve o etkinliklere ev sahipliği yapsın diye inşa edilen Olimpiyat Limanının oynadığı role önceki makalede değindim. Marina çevresinde oluşturulan şehir plajlarıyla sürdüreyim Barselona' nın turizm kenti olma hikayesini.. 1990' lara kadar Barceloneta San Sebastia gibi yüz yıllık iki plaja sahip. Biri 1000, diğeri 1100 metre uzunluktaki iki plaj ilk günden beri mendirekle korunaklı ama mendirek boyunca olta sallayan balıkçılar dışında kimselerin ilgisini çekmemiş.. Olimpiyat limanı marinaya dönüştürüldükten sonra yan yana çeşitli büyüklüklerde 5 plaj daha oluşturuluyor. Oluşturuluyor diyorum çünkü, o güne kadar dolgu alanıyla katledilmiş sahil kum toplasın diye kıyıya paralel 4 mendirek yapılıyor. Mendirekler için AB fonlarından Barselona Belediyesi 6 milyon Euro destek sağlıyor. Barselona şehir merkezindeki eskiler yanında oluşturulan yenilerle birlikte toplam 7 plajın yer aldığı tüm sahil 4,5 km uzunluğunda. Plajlar kısa zamanda gelen ziyaretçi profilleriyle birlikte farklı kimliklere bürünüyor. Barceloneta Plajı; limana ve şehir merkezine olan yakınlığıyla herkesin akın ettiği bu nedenle en kirli ama en eğlenceli plaj.. Balık yenebilecek restoranlardan kahvenizi yudumlayacağınız kafelere kadar pek çok mekana ve plaj voleybolu yapılan sahalara sahip.. San Sebastia Plajı: Tıpkı Barceloneta gibi erişimi kolay olduğu için yerel halkın tercih ettiği, özellikle de engellilerin hareket edebileceği ahşap yürüyüş yolları, onlara uygun özel duşlar ve soyunma kabinleriyle modifiye edilen 1100 metre uzunluğa sahip en büyük şehir plajı.. Bogatteli Plajı; Huzur arayan orta yaşlılara hitap eden 600 metre uzunluğunda daha sakin bir plaj.. Burada da 2 voleybol sahası, ping pong masaları yer almakta.. Mar Bella Plajı: Olimpiyatların ardından oluşturulan yeni plajların farklısı.. Özgürlükçü liberal kültüre hitap ediyor, Özellikle LGBT kesimin tercih ettiği mekanlara sahip. Gündüzlerinden çok eğlenceli geceleriyle ünlü.. Llevant plajı: 2006' da düzenlenip halkın hizmetine açılan en genç ve 380 metrelik sahiliyle en küçük plaj.. Bisiklet parkları, ücretsiz internet hizmeti, dondurma kabinleriyle gençlerin gözdesi plaj.. Tüm Barselona kent plajları; cankurtaran hizmeti, duş, şezlong, şemsiye gibi her plajın olmazsa olmazlarına sahipler.. Tümüne otobüs, metro ile bazılarına bu sistemlere ilaveten tramvay ile de ulaşmak mümkün.. Kısaca şehrin neresinde olursanız olun, hangi konaklama tesisinde yer alırsanız alın, dilediğiniz plaja kolaylıkla ulaşmanız mümkün.. Peki, yaratılan bu kent içi plajları ve eğlence kültürü Barselona' ya ne sağlıyor? 2019' da 83 milyon turistin geldiği İspanya' da sadece Barselona bunların 32 milyonunu ağırlıyor. Bu inanılmaz ziyaretçi akınının en önemli etkeni işte bu kent içinde yer alan ve 24 saat yaşayan plajlarla o plajlarda yer alan mekanlar, aktiviteler, herkesin aradığını bulabildiği ortam… Bir zamanlar turist gelsin diye çabalayan kent son yıllarda özellikle kent içi plajların etkisiyle merkezde konaklamak isteyen ziyaretçilerden bunalmış durumda. Artan kira fiyatları halkı canından bezdirince Yerel Yönetim bazı önlem arayışlarına girişti. Örneğin bazı pazar yerlerine ve meydanlara belli gün ve saatlerde sınırlı sayıda ziyaretçi kabulü, günü birlik gelen turistlere ek vergi vb gibi.. ** Peki, Barselona ile pek çok ortak noktaya, neredeyse aynı iklime, benzer yapıya ve dokuya sahip Mersin karşısındaki bu model olacak kentten neden gerekli dersleri çıkarmaz? Barselona' ya oranla, Atatürk Parkından başlayıp Mezitli' ye kadar uzanan (Viranşehir-Müftü Deresi-Çamlıbel balıkçı barınağı) 10 km' lik sahile sahip Mersin' in nesi eksik? Bu yıl açılacağı ön görülen ve Millet Bahçesi kompleksi içinde yer alacak Orduevi-Balıkçı Barınağı arasındaki Çamlıbel plajı bu anlamda ilk kıvılcım olabilir ama yetmez.. Müftü Deresi batısından başlayarak Hilton-Mezitli Deresi arasına Barselona örneğinden yola çıkarak kent içinde yer alan 10 civarında plajı kısa zamanda Mersine kazandırmak mümkün.. Bu sadece sahili değil, çökmüş şehir merkezini de canlandırır, ölmekte olan çarşıya hayat öpücüğü olur.. Barselona örneği gösteriyor ki, dolguyla yok ettiğimiz o güzelim kumsalları mendirekler sayesinde yeniden plajlara döndürmek mümkün.. Bunun için büyük bütçelere, devasa kaynaklara da ihtiyaç yok. Yıllardır yapılıp bozulan, bozuldukça bir daha yapılan kent içindeki kaldırımlara harcanan paraların bir kısmıyla bile böylesi bir projeyi hayata geçirebiliriz. Adnan Menderes Bulvarıyla deniz arasında kalan kreasyon alanı, yürüyüş ve bisiklet yolları ve denize girilecek plajlardan oluşan kumsallar.. Ulaşım sorununu da aynı bulvar üzerinde yer alan metrobus sistemiyle ve çok küçük bütçelerle hizmete aldığımız gün, bambaşka bir Mersin' e uyanırız.. Koronavirüs nedeniyle krize giren çok yataklı büyük otellerin yer aldığı Antalya tarzı turizm can çekişirken, ihmal edilmişlik Mersin' in karşısına altın fırsat çıkarıyor.. Umarım en azından ayağımıza gelen bu şansı değerlendirir zenginlik içinde yoksulluğu kader belleyen talihsiz kentim..  
Ekleme Tarihi: 13 Temmuz 2020 - Pazartesi

Mersin' in Barselona' dan çıkaracağı dersler-2

Mersin gibi deniz kıyısında yer almasına rağmen denize dargın Barselona' nın kaderini değiştiren 1992 Yaz Olimpiyatlarını ve o etkinliklere ev sahipliği yapsın diye inşa edilen Olimpiyat Limanının oynadığı role önceki makalede değindim. Marina çevresinde oluşturulan şehir plajlarıyla sürdüreyim Barselona' nın turizm kenti olma hikayesini..

1990' lara kadar Barceloneta San Sebastia gibi yüz yıllık iki plaja sahip. Biri 1000, diğeri 1100 metre uzunluktaki iki plaj ilk günden beri mendirekle korunaklı ama mendirek boyunca olta sallayan balıkçılar dışında kimselerin ilgisini çekmemiş..

Olimpiyat limanı marinaya dönüştürüldükten sonra yan yana çeşitli büyüklüklerde 5 plaj daha oluşturuluyor.

Oluşturuluyor diyorum çünkü, o güne kadar dolgu alanıyla katledilmiş sahil kum toplasın diye kıyıya paralel 4 mendirek yapılıyor. Mendirekler için AB fonlarından Barselona Belediyesi 6 milyon Euro destek sağlıyor.

Barselona şehir merkezindeki eskiler yanında oluşturulan yenilerle birlikte toplam 7 plajın yer aldığı tüm sahil 4,5 km uzunluğunda.

Plajlar kısa zamanda gelen ziyaretçi profilleriyle birlikte farklı kimliklere bürünüyor.

Barceloneta Plajı; limana ve şehir merkezine olan yakınlığıyla herkesin akın ettiği bu nedenle en kirli ama en eğlenceli plaj.. Balık yenebilecek restoranlardan kahvenizi yudumlayacağınız kafelere kadar pek çok mekana ve plaj voleybolu yapılan sahalara sahip..

San Sebastia Plajı: Tıpkı Barceloneta gibi erişimi kolay olduğu için yerel halkın tercih ettiği, özellikle de engellilerin hareket edebileceği ahşap yürüyüş yolları, onlara uygun özel duşlar ve soyunma kabinleriyle modifiye edilen 1100 metre uzunluğa sahip en büyük şehir plajı..

Bogatteli Plajı; Huzur arayan orta yaşlılara hitap eden 600 metre uzunluğunda daha sakin bir plaj.. Burada da 2 voleybol sahası, ping pong masaları yer almakta..

Mar Bella Plajı: Olimpiyatların ardından oluşturulan yeni plajların farklısı.. Özgürlükçü liberal kültüre hitap ediyor, Özellikle LGBT kesimin tercih ettiği mekanlara sahip. Gündüzlerinden çok eğlenceli geceleriyle ünlü..

Llevant plajı: 2006' da düzenlenip halkın hizmetine açılan en genç ve 380 metrelik sahiliyle en küçük plaj.. Bisiklet parkları, ücretsiz internet hizmeti, dondurma kabinleriyle gençlerin gözdesi plaj..

Tüm Barselona kent plajları; cankurtaran hizmeti, duş, şezlong, şemsiye gibi her plajın olmazsa olmazlarına sahipler..

Tümüne otobüs, metro ile bazılarına bu sistemlere ilaveten tramvay ile de ulaşmak mümkün..

Kısaca şehrin neresinde olursanız olun, hangi konaklama tesisinde yer alırsanız alın, dilediğiniz plaja kolaylıkla ulaşmanız mümkün..

Peki, yaratılan bu kent içi plajları ve eğlence kültürü Barselona' ya ne sağlıyor?

2019' da 83 milyon turistin geldiği İspanya' da sadece Barselona bunların 32 milyonunu ağırlıyor.

Bu inanılmaz ziyaretçi akınının en önemli etkeni işte bu kent içinde yer alan ve 24 saat yaşayan plajlarla o plajlarda yer alan mekanlar, aktiviteler, herkesin aradığını bulabildiği ortam…

Bir zamanlar turist gelsin diye çabalayan kent son yıllarda özellikle kent içi plajların etkisiyle merkezde konaklamak isteyen ziyaretçilerden bunalmış durumda. Artan kira fiyatları halkı canından bezdirince Yerel Yönetim bazı önlem arayışlarına girişti.

Örneğin bazı pazar yerlerine ve meydanlara belli gün ve saatlerde sınırlı sayıda ziyaretçi kabulü, günü birlik gelen turistlere ek vergi vb gibi..

**

Peki, Barselona ile pek çok ortak noktaya, neredeyse aynı iklime, benzer yapıya ve dokuya sahip Mersin karşısındaki bu model olacak kentten neden gerekli dersleri çıkarmaz?

Barselona' ya oranla, Atatürk Parkından başlayıp Mezitli' ye kadar uzanan (Viranşehir-Müftü Deresi-Çamlıbel balıkçı barınağı) 10 km' lik sahile sahip Mersin' in nesi eksik?

Bu yıl açılacağı ön görülen ve Millet Bahçesi kompleksi içinde yer alacak Orduevi-Balıkçı Barınağı arasındaki Çamlıbel plajı bu anlamda ilk kıvılcım olabilir ama yetmez..

Müftü Deresi batısından başlayarak Hilton-Mezitli Deresi arasına Barselona örneğinden yola çıkarak kent içinde yer alan 10 civarında plajı kısa zamanda Mersine kazandırmak mümkün..

Bu sadece sahili değil, çökmüş şehir merkezini de canlandırır, ölmekte olan çarşıya hayat öpücüğü olur..

Barselona örneği gösteriyor ki, dolguyla yok ettiğimiz o güzelim kumsalları mendirekler sayesinde yeniden plajlara döndürmek mümkün..

Bunun için büyük bütçelere, devasa kaynaklara da ihtiyaç yok. Yıllardır yapılıp bozulan, bozuldukça bir daha yapılan kent içindeki kaldırımlara harcanan paraların bir kısmıyla bile böylesi bir projeyi hayata geçirebiliriz.

Adnan Menderes Bulvarıyla deniz arasında kalan kreasyon alanı, yürüyüş ve bisiklet yolları ve denize girilecek plajlardan oluşan kumsallar..

Ulaşım sorununu da aynı bulvar üzerinde yer alan metrobus sistemiyle ve çok küçük bütçelerle hizmete aldığımız gün, bambaşka bir Mersin' e uyanırız..

Koronavirüs nedeniyle krize giren çok yataklı büyük otellerin yer aldığı Antalya tarzı turizm can çekişirken, ihmal edilmişlik Mersin' in karşısına altın fırsat çıkarıyor..

Umarım en azından ayağımıza gelen bu şansı değerlendirir zenginlik içinde yoksulluğu kader belleyen talihsiz kentim..

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.