Abdullah Ayan
Köşe Yazarı
Abdullah Ayan
 

Pandemi sonrası yeni normal.. Yerel dağıtım zincirlerinin önemi..

Önceki makalede hızla yayılıp tüm dünyayı eve kapanmak zorunda bırakan koronavirüs salgınının üretimle tüketim arasındaki zinciri nasıl kopardığını ve kopmayla birlikte üreticinin emeği heba olurken, tüketicinin de hayatını sürdürmesi için gerekli gıdaya erişiminin dahi nasıl güçleştiğini örneklerle anlatmaya çalışmıştım. Kaldığımız yerden devam edeyim.. Yılda 12 milyon ton sığır, 11,6 milyon ton domuz, 19,2 milyon ton tavuk eti* tüketen ABD' de çalışma ortamındaki yoğun bulaşıklık nedeniyle hastalık ve ölümler artınca önce devasa mezbahalar kapandı, mezbahalarda kesim yapılmayınca çiftliklerdeki hayvanlar topluca ölüme terk edildi ve sonuçta bir süre sonra da bu kez tüketici ete ulaşamaz oldu. Marketler açıktı ancak ülkedeki et kesim ve dağıtımını tekelleri altında tutan holdingler raflara koyacak eti kesip paketleyecek tesislerin kapılarına kilit vurmak zorunda kalmışlardı. Holdingler tabirini seçtim ancak vereceğim rakamlar ışığında karteller olarak ta tanımlamak mümkün.. Mümkün çünkü, 2017 verilerine ülke genelinde tüketilen 45,4 milyon ton etin (21,8 milyon ton kümes ve 23,6 milyon ton sığır/domuz/vb)* yüzde seksenini 4 şirket işleyip dağıtıyor.. İşte o grupların en büyüğü Tyson Foods** Mayıs ayında, New York Times, Washington Post ve önde gelen diğer gazetelere verdiği tam sayfa ilanlarla sıkıntının kendilerinden kaynaklanmadığını krize 'tedarik zincirinin kırılmasının' yol açtığını anlatmaya çalışacak, sorumluluğu başka yerlerde aramamızı tavsiye edecekti.*** Evet, sorumluluk bir yanıyla tedarik zincirinin kırılmasındaydı ama sorunun temelinde tüm küçük kesimhanelerin kapatılmasıyla yaşanan süreç sonucu doğan dev yapının pandemiyle kapanması ve böylece halkası kopan zincire karşı alternatif üretilememesiydi. Tyson, Cargill, JBS, Sysco, Smithfield gibi devlerin acımasız rekabetine dayanamayan küçük kesimhaneler kapanınca onlardan beslenen semt kasapları da tarihe karışmasının yarattığı riskleri görmek için böylesi bir salgın yeterliydi.. Gerçekten de ülkede tüketilen tüm etin üretim, kesim işleme ve dağıtımı 4-5 büyüğün tekeline geçmişti zaten ve büyüklerin yetişen hayvanların kesilememesi milyarlarca hayvanın telef olmasına yol açtı.. (ABD' de yılda 9 milyar tavuk, 121 milyon domuz, 241 milyon hindi ve 32,2 milyon sığır kesiliyor) 2020' de sadece hayvanlar telef olmadı, zincirin öbür ucunda gıdaya erişemeyen yoksul ve dar gelirliler de açlık riskiyle karşı karşıya.. Ve üretimle tüketim arasındaki halkanın kopması tüm dünyada benzer beslenme sorunları doğurdu.. Krizden önce 55 ülkede 135 milyon insan açlıkla boğuşurken pandemi sonrasında küresel açlığın ikiye katlanarak 265 milyon insanı ölümle karşı karşıya bıraktığını BM' ler Dünya Gıda teşkilatı FAO imdat çığlığı niyetine haber vermekte..**** Üstelik bu kez açlık sadece Suriye, Yemen veya Somali, Sudan' la sınırlı değil, gelişmiş olarak tanımladığımız ve küresel zincirin mucidi ABD' nin de sorunu.. Time dergisinin son sayısında yer alan 29 Ocak 2021 tarihli makalelerinde Tom Colicchio ve Pierre Ferrari pandemi sonrası artık gizlenecek yanı kalmayan tabloyu; "Amerika'nın trilyon dolarlık endüstriyel gıda endüstrisinin ironisi, milyonlarca insanın hala her gün aç kalmasına yol açan sistem" olarak tanımlıyor.. Gerçekten de  Brookings Enstitüsü'nün Temmuz 2020'de yayınladığı analize göre , “2020 Haziran ayının üçüncü haftasında ABD' de yeterince beslenemeyen çocuk sayısı  13,9 milyona ulaşmıştı. Bu 2018'de aynı durumda olan 2,5 milyon çocuğun 5,6 katı, 2008'deki Büyük Durgunluğun zirvesinde görülen 5,1 milyonun 2,7 katı" ***** Bir yanda telef edilen hayvanlar, tarlada çürümeye terk edilen ürünler.. Bir yandan gıdaya erişemediği için yoksul ülkelerde açlıktan kırılan, bununla da kalmayıp zenginliğiyle övünen ABD' de yeterince beslenemeyen çocukları vuran yetersiz beslenme gerçeği.. Tablo trajik olsa da bu kaostan kurtulabilir insanlık.. Kırılan küresel zincirin yerine daha küçük, birbiriyle ilişkili yerel dayanışma zincirleri, üreticiyle tüketiciyi doğrudan buluşturacak yerel platformlar, endüstrileşen ve yarardan çok hastalık yayan fabrikasyon tarzı üretim yerine doğal ürünlere ulaşmamızı sağlayacak küçük ama sağlıklı yapılanmalar.. Ve tüm bu oluşumlara öncülük edebilecek özelliklere sahip yerel yönetimler, yerel yönetimlerin küçük dokunuşlarla yeni bir üretim/tüketim buluşmasını, dengesini sağlayacağı yeni bir anlayış.. Yaşadığımız süreç ve süreçten çıkarılacak derslerden beslenen yeni bir yaşam mümkün.. Küreselden yerele uzanan yeni trendi irdelemeye, yapılabilecekleri ele almaya başka makalede devam edeceğim.. * www.meatinstitute.org (2017 verileri) ** Tyson Food İnc bilançosuna göre 111 farklı tesiste 122 bin çalışana sahip ve yıllık cirosu 40 milyar dolar *** https://www.washingtonpost.com/nation/2020/04/27/tyson-food-supply-coronavirus/ **** https://www.wfp.org/stories/risk-hunger-pandemic-coronavirus-set-almost-double-acute-hunger-end-2020 ***** https://www.brookings.edu/blog/up-front/2020/07/09/about-14-million-children-in-the-us-are-not-getting-enough-to-eat/
Ekleme Tarihi: 04 Şubat 2021 - Perşembe

Pandemi sonrası yeni normal.. Yerel dağıtım zincirlerinin önemi..

Önceki makalede hızla yayılıp tüm dünyayı eve kapanmak zorunda bırakan koronavirüs salgınının üretimle tüketim arasındaki zinciri nasıl kopardığını ve kopmayla birlikte üreticinin emeği heba olurken, tüketicinin de hayatını sürdürmesi için gerekli gıdaya erişiminin dahi nasıl güçleştiğini örneklerle anlatmaya çalışmıştım.

Kaldığımız yerden devam edeyim..

Yılda 12 milyon ton sığır, 11,6 milyon ton domuz, 19,2 milyon ton tavuk eti* tüketen ABD' de çalışma ortamındaki yoğun bulaşıklık nedeniyle hastalık ve ölümler artınca önce devasa mezbahalar kapandı, mezbahalarda kesim yapılmayınca çiftliklerdeki hayvanlar topluca ölüme terk edildi ve sonuçta bir süre sonra da bu kez tüketici ete ulaşamaz oldu.

Marketler açıktı ancak ülkedeki et kesim ve dağıtımını tekelleri altında tutan holdingler raflara koyacak eti kesip paketleyecek tesislerin kapılarına kilit vurmak zorunda kalmışlardı.

Holdingler tabirini seçtim ancak vereceğim rakamlar ışığında karteller olarak ta tanımlamak mümkün..

Mümkün çünkü, 2017 verilerine ülke genelinde tüketilen 45,4 milyon ton etin (21,8 milyon ton kümes ve 23,6 milyon ton sığır/domuz/vb)* yüzde seksenini 4 şirket işleyip dağıtıyor..

İşte o grupların en büyüğü Tyson Foods** Mayıs ayında, New York Times, Washington Post ve önde gelen diğer gazetelere verdiği tam sayfa ilanlarla sıkıntının kendilerinden kaynaklanmadığını krize 'tedarik zincirinin kırılmasının' yol açtığını anlatmaya çalışacak, sorumluluğu başka yerlerde aramamızı tavsiye edecekti.***

Evet, sorumluluk bir yanıyla tedarik zincirinin kırılmasındaydı ama sorunun temelinde tüm küçük kesimhanelerin kapatılmasıyla yaşanan süreç sonucu doğan dev yapının pandemiyle kapanması ve böylece halkası kopan zincire karşı alternatif üretilememesiydi.

Tyson, Cargill, JBS, Sysco, Smithfield gibi devlerin acımasız rekabetine dayanamayan küçük kesimhaneler kapanınca onlardan beslenen semt kasapları da tarihe karışmasının yarattığı riskleri görmek için böylesi bir salgın yeterliydi..

Gerçekten de ülkede tüketilen tüm etin üretim, kesim işleme ve dağıtımı 4-5 büyüğün tekeline geçmişti zaten ve büyüklerin yetişen hayvanların kesilememesi milyarlarca hayvanın telef olmasına yol açtı.. (ABD' de yılda 9 milyar tavuk, 121 milyon domuz, 241 milyon hindi ve 32,2 milyon sığır kesiliyor)

2020' de sadece hayvanlar telef olmadı, zincirin öbür ucunda gıdaya erişemeyen yoksul ve dar gelirliler de açlık riskiyle karşı karşıya..

Ve üretimle tüketim arasındaki halkanın kopması tüm dünyada benzer beslenme sorunları doğurdu..

Krizden önce 55 ülkede 135 milyon insan açlıkla boğuşurken pandemi sonrasında küresel açlığın ikiye katlanarak 265 milyon insanı ölümle karşı karşıya bıraktığını BM' ler Dünya Gıda teşkilatı FAO imdat çığlığı niyetine haber vermekte..****

Üstelik bu kez açlık sadece Suriye, Yemen veya Somali, Sudan' la sınırlı değil, gelişmiş olarak tanımladığımız ve küresel zincirin mucidi ABD' nin de sorunu..

Time dergisinin son sayısında yer alan 29 Ocak 2021 tarihli makalelerinde Tom Colicchio ve Pierre Ferrari pandemi sonrası artık gizlenecek yanı kalmayan tabloyu; "Amerika'nın trilyon dolarlık endüstriyel gıda endüstrisinin ironisi, milyonlarca insanın hala her gün aç kalmasına yol açan sistem" olarak tanımlıyor..

Gerçekten de  Brookings Enstitüsü'nün Temmuz 2020'de yayınladığı analize göre , “2020 Haziran ayının üçüncü haftasında ABD' de yeterince beslenemeyen çocuk sayısı  13,9 milyona ulaşmıştı. Bu 2018'de aynı durumda olan 2,5 milyon çocuğun 5,6 katı, 2008'deki Büyük Durgunluğun zirvesinde görülen 5,1 milyonun 2,7 katı" *****

Bir yanda telef edilen hayvanlar, tarlada çürümeye terk edilen ürünler.. Bir yandan gıdaya erişemediği için yoksul ülkelerde açlıktan kırılan, bununla da kalmayıp zenginliğiyle övünen ABD' de yeterince beslenemeyen çocukları vuran yetersiz beslenme gerçeği..

Tablo trajik olsa da bu kaostan kurtulabilir insanlık..

Kırılan küresel zincirin yerine daha küçük, birbiriyle ilişkili yerel dayanışma zincirleri, üreticiyle tüketiciyi doğrudan buluşturacak yerel platformlar, endüstrileşen ve yarardan çok hastalık yayan fabrikasyon tarzı üretim yerine doğal ürünlere ulaşmamızı sağlayacak küçük ama sağlıklı yapılanmalar..

Ve tüm bu oluşumlara öncülük edebilecek özelliklere sahip yerel yönetimler, yerel yönetimlerin küçük dokunuşlarla yeni bir üretim/tüketim buluşmasını, dengesini sağlayacağı yeni bir anlayış..

Yaşadığımız süreç ve süreçten çıkarılacak derslerden beslenen yeni bir yaşam mümkün..

Küreselden yerele uzanan yeni trendi irdelemeye, yapılabilecekleri ele almaya başka makalede devam edeceğim..

* www.meatinstitute.org (2017 verileri)

** Tyson Food İnc bilançosuna göre 111 farklı tesiste 122 bin çalışana sahip ve yıllık cirosu 40 milyar dolar

*** https://www.washingtonpost.com/nation/2020/04/27/tyson-food-supply-coronavirus/

**** https://www.wfp.org/stories/risk-hunger-pandemic-coronavirus-set-almost-double-acute-hunger-end-2020

***** https://www.brookings.edu/blog/up-front/2020/07/09/about-14-million-children-in-the-us-are-not-getting-enough-to-eat/

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.