Abdullah Ayan
Köşe Yazarı
Abdullah Ayan
 

Tehdit Ve Fırsatlarıyla Küresel Dengeleri Sarsan Konteyner Krizi…

Tarihin kırılma anlarından birine, Aralık 2019' da Çin' in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve 3 ay içinde tüm dünyayı esir alan virüsle tanıklık ettik…   Pandemi etkisiyle evlere hapsolan insanlık, kapanan işletmeler, üretimi durduran fabrikalar, hayatın durduğu bir dönem…   Son yüzyılda iki dünya savaşına tanıklık eden insanları bile şaşırtan kaotik bir tabloyla karşı karşıyaydık..   Derken bilim yetişti imdada…   Ölümcül virüsün kodları çözüldü, tüm beklentilerden de hızlı biçimde iyi kötü aşılar geliştirildi.   Bugün düşmanı artık daha yakından tanıyoruz ve yeni kimliklerle karşımıza çıkmadığı sürece en azından nasıl baş edeceğimiz konusunda ilk günlere oranla daha az bilinmezle karşı karşıyayız…   Onca insanın can verdiği, sayısız hanede telafisi imkansız hasarlar bırakan salgının sosyal hayatta, ekonomide yarattığı tahribatın boyutlarına  gelince; hasar tespiti yapmak bugün için olanaksız…   Olanaksız çünkü, geride bıraktıkları bir yana henüz kaos sona ermiş değil ve her gün bir başka alanda kestirilemeyen yeni sorunlar, tüm dünyayı etkileyen yeni krizlerle karşılaşıyoruz..   Bugün dünya birbirine öylesine bağımlı, öylesine karmaşık hale geldi ki, tedarik zincirinde en küçük bir halkanın kopması bile küresel markaları sarsıyor, üretimden tüketime uzanan yapıların çökmesine yol açıyor…   Salgından sonra "hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" iddiası beklenen alanlar dışında öylesine ilginç yeni durumlarla karşımıza çıkıyor ki, ekonomi alanında olası her duruma hazırlıklı olduğu iddiasındaki uzmanlar bile ortaya çıkan 'söndürülmesi hayli güç yangınları' elleri böğürlerinde çaresiz izlemekle yetiniyorlar…   Örneğin çip krizi…   Konuyu aylar önce ele aldığım için* fazlaca değinmeyeceğim ama bir dolar maliyeti olan 2 gramlık bir çipin bile pandemiyle başlayan üretimdeki aksaklıklar sonucu başta otomotiv olmak üzere, bilişimden sağlığa hayatımızın her alanını etkileyen tüm ürünlerin üretimini aksattığını, devasa boyutlardaki tesislere sahip şirketlere diz çöktürdüğünü görüyoruz.   Üstelik tüm çabalara, alternatif çözüm arayışlarına rağmen ABD, Alman ve Japon otomotiv devlerinin salt çip yokluğu nedeniyle üretimlerine ara vermek zorunda kaldıklarını, yakın gelecekte de sıkıntıların süreceğini söyleyelim…   Pandemi ile ortaya çıkan beklenmedik olduğu kadar da karmaşık bir başka sorun ise küresel  ticaretin tüm yükünü çeken konteyner taşımacılığını sarsan kriz…   Toplasanız tüm geçmişi 50 yıla dayanan konteyner taşımacılığı küreselleşme etkisiyle lojistik sektörünü öylesi boyutlara taşıdı, tüm sektörleri kendisine öylesine bağımlı hale geldi ki, pandemi ile başlayan kapanma bu yöntemle sürdürülen taşıma sisteminin aksamasına, o aksaklıkların yarattığı kriz ise aklınıza gelebilecek her türlü ürünün fiyatlarının yükselmesine yol açtı, açıyor..   Tekstilden oyuncağa, kozmetikten spora, gıdadan şekerleme çeşitlerine, dünyanın önde gelen markaları  başta ciddiye almadıkları gibi üretim termin planlarına da yansıtmadıkları bir kabusla karşı karşıya  bugün…   Pandemi öncesi güney doğu Asya ülkelerindeki üreticilere verilen siparişlerin üretim ve teslimatı 4 ay sürerken bugün tedarik zincirini vuran konteyner krizi nedeniyle aynı süre 8 aya çıkabiliyor…   Bu ise çok hızlı değişen moda gibi sektörler açısından yıkım demek…   Uzun zamandır fason anlamda üretimlerini Bangladeş, Vietnam, Çin ve Hindistan gibi ülkelerde gerçekleştiren Avrupa ve ABD  merkezli markalar ne zaman biteceği ve ne yöne evrileceği bilinmeyen kaosa karşı başta Türkiye ve Mısır olmak üzere Avrupa' ya mesafe olarak çok yakın, lojistik anlamında konteyner dışı alternatiflere sahip ülkelere kaydırmaya başladı…   Bu alanda birikim ve deneyimi yanında dünyanın sayılı kamyon filolarından birine sahip Türkiye büyük şansa sahip…    Zara, Hugo Boss , Nike ve Adidas gibi üretimini zaten Türkiye' de sürdürenler yanında Güney Doğu Asya' da gerçekleştirdikleri üretimin en azından bir kısmını Türkiye, Mısır ve Tunus' ta gerçekleştirmek üzere hazırlıklar yapanlar var…   İtalyan Benetton bunlardan biri…   Aynı biçimde konteyner fiyatlarının neredeyse on katına çıkması nedeniyle maliyet fiyatlarının beklenmedik oranda artmasına karşı çözüm arayan Lego gibi oyuncak firmaları da artık tüketicilere yakın üretim üsleri kurmak üzere Türkiye ve doğu Avrupa ülkelerine yönelmekte…   Konteyner kriziyle ortaya çıkan gelişmeleri ve küresel markaların çözüme yönelik Türkiye' yi de yakından ilgilendiren stratejik hamleleri ele almaya devam edeceğim… Abdullah Ayan  
Ekleme Tarihi: 03 Ekim 2021 - Pazar

Tehdit Ve Fırsatlarıyla Küresel Dengeleri Sarsan Konteyner Krizi…

Tarihin kırılma anlarından birine, Aralık 2019' da Çin' in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve 3 ay içinde tüm dünyayı esir alan virüsle tanıklık ettik…

 

Pandemi etkisiyle evlere hapsolan insanlık, kapanan işletmeler, üretimi durduran fabrikalar, hayatın durduğu bir dönem…

 

Son yüzyılda iki dünya savaşına tanıklık eden insanları bile şaşırtan kaotik bir tabloyla karşı karşıyaydık..

 

Derken bilim yetişti imdada…

 

Ölümcül virüsün kodları çözüldü, tüm beklentilerden de hızlı biçimde iyi kötü aşılar geliştirildi.

 

Bugün düşmanı artık daha yakından tanıyoruz ve yeni kimliklerle karşımıza çıkmadığı sürece en azından nasıl baş edeceğimiz konusunda ilk günlere oranla daha az bilinmezle karşı karşıyayız…

 

Onca insanın can verdiği, sayısız hanede telafisi imkansız hasarlar bırakan salgının sosyal hayatta, ekonomide yarattığı tahribatın boyutlarına  gelince; hasar tespiti yapmak bugün için olanaksız…

 

Olanaksız çünkü, geride bıraktıkları bir yana henüz kaos sona ermiş değil ve her gün bir başka alanda kestirilemeyen yeni sorunlar, tüm dünyayı etkileyen yeni krizlerle karşılaşıyoruz..

 

Bugün dünya birbirine öylesine bağımlı, öylesine karmaşık hale geldi ki, tedarik zincirinde en küçük bir halkanın kopması bile küresel markaları sarsıyor, üretimden tüketime uzanan yapıların çökmesine yol açıyor…

 

Salgından sonra "hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" iddiası beklenen alanlar dışında öylesine ilginç yeni durumlarla karşımıza çıkıyor ki, ekonomi alanında olası her duruma hazırlıklı olduğu iddiasındaki uzmanlar bile ortaya çıkan 'söndürülmesi hayli güç yangınları' elleri böğürlerinde çaresiz izlemekle yetiniyorlar…

 

Örneğin çip krizi…

 

Konuyu aylar önce ele aldığım için* fazlaca değinmeyeceğim ama bir dolar maliyeti olan 2 gramlık bir çipin bile pandemiyle başlayan üretimdeki aksaklıklar sonucu başta otomotiv olmak üzere, bilişimden sağlığa hayatımızın her alanını etkileyen tüm ürünlerin üretimini aksattığını, devasa boyutlardaki tesislere sahip şirketlere diz çöktürdüğünü görüyoruz.

 

Üstelik tüm çabalara, alternatif çözüm arayışlarına rağmen ABD, Alman ve Japon otomotiv devlerinin salt çip yokluğu nedeniyle üretimlerine ara vermek zorunda kaldıklarını, yakın gelecekte de sıkıntıların süreceğini söyleyelim…

 

Pandemi ile ortaya çıkan beklenmedik olduğu kadar da karmaşık bir başka sorun ise küresel  ticaretin tüm yükünü çeken konteyner taşımacılığını sarsan kriz…

 

Toplasanız tüm geçmişi 50 yıla dayanan konteyner taşımacılığı küreselleşme etkisiyle lojistik sektörünü öylesi boyutlara taşıdı, tüm sektörleri kendisine öylesine bağımlı hale geldi ki, pandemi ile başlayan kapanma bu yöntemle sürdürülen taşıma sisteminin aksamasına, o aksaklıkların yarattığı kriz ise aklınıza gelebilecek her türlü ürünün fiyatlarının yükselmesine yol açtı, açıyor..

 

Tekstilden oyuncağa, kozmetikten spora, gıdadan şekerleme çeşitlerine, dünyanın önde gelen markaları  başta ciddiye almadıkları gibi üretim termin planlarına da yansıtmadıkları bir kabusla karşı karşıya  bugün…

 

Pandemi öncesi güney doğu Asya ülkelerindeki üreticilere verilen siparişlerin üretim ve teslimatı 4 ay sürerken bugün tedarik zincirini vuran konteyner krizi nedeniyle aynı süre 8 aya çıkabiliyor…

 

Bu ise çok hızlı değişen moda gibi sektörler açısından yıkım demek…

 

Uzun zamandır fason anlamda üretimlerini Bangladeş, Vietnam, Çin ve Hindistan gibi ülkelerde gerçekleştiren Avrupa ve ABD  merkezli markalar ne zaman biteceği ve ne yöne evrileceği bilinmeyen kaosa karşı başta Türkiye ve Mısır olmak üzere Avrupa' ya mesafe olarak çok yakın, lojistik anlamında konteyner dışı alternatiflere sahip ülkelere kaydırmaya başladı…

 

Bu alanda birikim ve deneyimi yanında dünyanın sayılı kamyon filolarından birine sahip Türkiye büyük şansa sahip…

 

 Zara, Hugo Boss , Nike ve Adidas gibi üretimini zaten Türkiye' de sürdürenler yanında Güney Doğu Asya' da gerçekleştirdikleri üretimin en azından bir kısmını Türkiye, Mısır ve Tunus' ta gerçekleştirmek üzere hazırlıklar yapanlar var…

 

İtalyan Benetton bunlardan biri…

 

Aynı biçimde konteyner fiyatlarının neredeyse on katına çıkması nedeniyle maliyet fiyatlarının beklenmedik oranda artmasına karşı çözüm arayan Lego gibi oyuncak firmaları da artık tüketicilere yakın üretim üsleri kurmak üzere Türkiye ve doğu Avrupa ülkelerine yönelmekte…

 

Konteyner kriziyle ortaya çıkan gelişmeleri ve küresel markaların çözüme yönelik Türkiye' yi de yakından ilgilendiren stratejik hamleleri ele almaya devam edeceğim…

Abdullah Ayan

 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.