Abdullah Ayan
Köşe Yazarı
Abdullah Ayan
 

Varlık Vergisi dönemi genel hava…

22 Aralık 1942 günü Varlık Vergisi’ nin Türkiye genelindeki tablosu netleşmeye başlar… 60 bin mükelleften tahakkuk ettirilen vergi toplamında 330 milyon lira ile İstanbul her zaman ve alanda olduğu gibi açık ara öndedir… İstanbul’ u takip eden İzmir’ de Defterdarlığın ödeme çıkardığı borç miktarı 26 milyon 701 bin, Ankara’ da ise 16 milyon 658 bin lira olarak belirlenmiştir. Mersin’ de 23 Aralık 1942 akşamı verginin ödenmesi için tanınan süre dolar. Sürenin dolduğu gün Yeni Mersin gazetesinde yayınlanan Ali Fırat* imzalı yazı sürecin havasını yansıtması bakımından ilginçtir. Ali Fırat özetle şu hususları dile getirir: “Memleketimizin her tarafında Varlık Vergisi üzerindeki çalışmalar nihayete ermiştir. Hükümetimizin içinde bulunduğumuz fevkalade vaziyetin ahval ve şartlarını nazari olarak vatandaşların fiyat tereffüleri (yükselmesi) karşısında çektiği ızdırapları teskin, muhtemel bir enflasyon dalgalanmasını frenlemek, arz ve talep arasındaki muvazeneyi temin maksadıyla tatbik ettiği varlık vergisinin fayda ve neticeleri günden güne tevezzüh (ortaya çıkma, görülme) etmektedir. Kanunun meriyete girdiği sıralarda fena neticeler tevlid edeceğini (doğuracağını) uman bazı bozguncu ruhlar, yurttaşlarımızın gurur ve şerefle karşıladıkları bu mükellefiyeti ifa ettiklerini gözleriyle gördükten sonra istek ve iradeleri haricinde bile olsa hükümetin her tedbirinde isabetle hareket ettiğine kanaat getirdiler. (…) Bugünün harp dışı biz, bütünümüze milli birliğimize bağlıyız. O halde Varlık Vergisi içimizden gelen tuğyanın (taşma anlamında kullanılmıştır) sesidir. Varlığımızın bir kısmını medyun (borçlu) olduğumuz vatana veriyoruz ne şeref?” Toz pembe tablo çizilmeye çalışılmasına karşın Ali Fırat’ ın yazısının yayınlandığı sayfa bile satılık gayrimenkul ilanlarıyla doludur. Silifke Caddesi Müftü Mezarlığı karşısında; “20 dönüm yetişmiş fevkalade güzel portakal bahçesi’ , “Mahmudiye mahallesi eski mezarlık caddesinde satılık ev” göze çarpanlar… 25 Aralık 1942 tarihli Yeni Mersin vergi tahakkuk eden ‘mükelleflerin kâmilen denecek şekilde ödedikleri’ başlığıyla çıksa da, gerçeğin çok farklı olduğu aynı başlığın altındaki haberde yer almaktaydı. İçeriği özetleyerek vereyim: “ Mersin ve Tarsus’ ta mükelleflerin listesi 15 gün evvel ilan edildiği için kanuni müddet sona ermiştir. Mamafih yüzde bir zam şekliyle ödemek üzere bir müddet vardır.** Buna rağmen şehrimizdeki mükelleflerin mühim kısmı borçlarını kâmilen ödemiş gibidirler. Pek az tacir de yüzde bir zam vermek suretiyle Defterdarlığa borçlarını yatırmaktadırlar. Verginin ödenmesi için son günlerde tacirler arasında mühim ticari faaliyet olmuştur. Her tacir elindeki malını nakde tahvil (çevirme havale etme) için piyasaya fazla mal arzına başlamıştır. Bunun neticesi olarak bilhassa gıda maddeleri üzerinde hissedilir şekilde düşme meydana gelmiştir. Bu düşme de her gün devam etmektedir. Hatta manifatura ve tuhafiye eşyalarında da bir miktar tenezzül (inme, düşüş) göze çarpmaktadır. Tacirler şimdi ellerindeki malı nakde tahvil için mütemadiyen satmaya çalışmaktadırlar.” Gazeteler ‘mükelleflerin kâmilen ödedikleri’ varlık vergileri vurgulu haberler yapadursun işlerin hiç te beklenmediği gibi yürümediğinin en açık delili Hükümetin ‘kolaylık’ adı altında hazırladığı ve Maliye Bakanlığınca yürürlüğe koyulan bir dizi karardır… Tahakkuk ettirilen borca karşılık banka kredilerine gayrimenkul teminatlı bile olsa erişim yolları öylesine kapatılmıştır, tahsilât o kadar düşük kalmıştır ki Saraçoğlu hükümeti geri atmak zorunda kalır..  24 Aralık 1942 tarihinde Maliye Bakanlığı’ nın yürürlüğe koyduğu tedbirler kasaya girmesi murat edilen kaynağın gelmediğinin somut işaretidir. İşte o tedbirler ve detayları; 1-Bankalar varlık vergisi mükelleflerine tahdit olunan (cümle kredilerin uygulama başında engellendiğini yeterince anlatıyor) ticari kredilerinin fevkinde her türlü kredi açma hususunda serbest bırakılmışlardır. 2-T.C. Ziraat Bankası, Türkiye İş Bankası ve Osmanlı Bankası şubeleri varlık vergisinin yüzde 20’ sini ödemiş olan mükelleflere menkul mal rehni mukabilinde (her türlü ürün, vasıta vs) ikrazda bulunmak üzere tertibat almışlardır. Bu bankalar yapacakları ikrazlar mukabilinde ayda yüzde yarım faiz alacaklardır. 3-Emlak ve Eytam Bankası şubeleri varlık vergisinin yüzde 20’ sini ödemiş olan mükelleflere gayrimenkul mukabilinde ikraz yapmağa amadedirler.Bu banka da yapacağı ikraz mukabilinde ayda yüzde yarım faiz alacaktır. 4-Sümerbank fabrikalarının imalatına muktazi (gerekli) pamuk, deri gibi iptidai maddeler ve mensucatla diğer lüzumlu mamulatı satın almağa taliptir. T.C. Ziraat Bankası da Toprak Mahsulleri Ofisi namına zahire mubayaasına devam etmektedir. 5-T.C. Merkez Bankası, Ziraat Bankası, İş Bankası dâhili istikraz tahvillerini (iç borçlanma senetleri) eskiden olduğu gibi ihraç fiyatlarına işlemiş faizi zammedilmek suretiyle satın almağa devam ettikleri gibi gerek bu bankalar, gerekse Osmanlı Bankası şubeleri bu tahviller ve hazine bonoları mukabilinde avans vermeğe amadedirler. Kezalik (keza) tasarruf bonoları bilumum bankalar tarafından eskiden olduğu gibi ıskonto edilmekte berdevamdır.” Aslında Maliye Bakanlığı tebliği varlık vergisi uygulamasının ilk 15 gününde bankaların kredi musluklarının borcunu ödemek isteyen mükelleflere tümüyle kapatıldığını, gayrimenkul veya taşınır her türlü araç, elinde bulundurduğu malını gözden çıkarsa da nakde erişimin olanaksızlığını göstermesi bakımından o günkü koşulları yeterince yansıtıyor… Varlık Vergisinin eşit ve adil yöntemle belirlenmediğine çarpıcı örnek 25 Aralık 1942 günü Haber adlı akşamları yayınlanan gazetedeki Vehbi Koç haberi. Birlikte okuyalım: “ Tüccardan Vehbi Koç’ a tahakkuk ettirilen vergi miktarının yazılanlar gibi 70 bin lira olmadığı anlaşılmıştır. Vehbi Koç’ un Ankara, İstanbul ve diğer yerlerdeki teşkilatlarına tahakkuk ettirilen vergi yekûnu 720 bin liradır.” Bir başka çarpıcı habere de yer veriyor aynı gün Haber: “ Ankara’ dan bildirildiğine göre bazı mükelleflerin kendilerine takdir edilen verginin fazlalığından bahisle Büyük Millet Meclisine müracaat ettikleri, Arzuhal encümenine (bugünkü tanımla Meclis Dilekçe Komisyonu) havale edilen müracaatlara kanunun sarih hükümleri dolayısıyla aynı mealde ve toptan cevap verileceği anlaşılıyor. Müracaatların çoğu İstanbul’ dan bir kaçı Adana, İzmir ve Ankara’ dan olmak üzere 250 kadardır..” Türkiye’ deki genel havayı yansıtmaya çalıştım… Yeniden Mersin’ e ve vergi tahakkuk listesine bakalım ama sonraki makalede…   *O dönem uzun süre Mersin Çiftçiler Birliği Başkanlığı yapan Ali Fırat Kurtuluş Savaşının önemli isimlerinden ve iki dönem mebusluk yapan Hacı Bedir Ağa’ nın oğlu, 1950’ de DP’ den Milletvekili seçilecek Hüseyin Fırat’ ın kardeşi, 3 dönem AKP’den ve 2 dönem HDP Milletvekili seçilen Mir Dengir Fırat’ ın babasıdır. ** Varlık Vergisi tahakkuk ettirilen mükelleflere ilanın askıya çıkarıldığı tarihten itibaren 15 günlük süre tanınmıştı. Yüzde 1 zamlı ödemeyi seçenlere 15 gün ilave zaman tanınacaktı.
Ekleme Tarihi: 16 Ekim 2023 - Pazartesi

Varlık Vergisi dönemi genel hava…

22 Aralık 1942 günü Varlık Vergisi’ nin Türkiye genelindeki tablosu netleşmeye başlar…

60 bin mükelleften tahakkuk ettirilen vergi toplamında 330 milyon lira ile İstanbul her zaman ve alanda olduğu gibi açık ara öndedir…

İstanbul’ u takip eden İzmir’ de Defterdarlığın ödeme çıkardığı borç miktarı 26 milyon 701 bin, Ankara’ da ise 16 milyon 658 bin lira olarak belirlenmiştir.

Mersin’ de 23 Aralık 1942 akşamı verginin ödenmesi için tanınan süre dolar.

Sürenin dolduğu gün Yeni Mersin gazetesinde yayınlanan Ali Fırat* imzalı yazı sürecin havasını yansıtması bakımından ilginçtir.

Ali Fırat özetle şu hususları dile getirir:

“Memleketimizin her tarafında Varlık Vergisi üzerindeki çalışmalar nihayete ermiştir. Hükümetimizin içinde bulunduğumuz fevkalade vaziyetin ahval ve şartlarını nazari olarak vatandaşların fiyat tereffüleri (yükselmesi) karşısında çektiği ızdırapları teskin, muhtemel bir enflasyon dalgalanmasını frenlemek, arz ve talep arasındaki muvazeneyi temin maksadıyla tatbik ettiği varlık vergisinin fayda ve neticeleri günden güne tevezzüh (ortaya çıkma, görülme) etmektedir.

Kanunun meriyete girdiği sıralarda fena neticeler tevlid edeceğini (doğuracağını) uman bazı bozguncu ruhlar, yurttaşlarımızın gurur ve şerefle karşıladıkları bu mükellefiyeti ifa ettiklerini gözleriyle gördükten sonra istek ve iradeleri haricinde bile olsa hükümetin her tedbirinde isabetle hareket ettiğine kanaat getirdiler.

(…)

Bugünün harp dışı biz, bütünümüze milli birliğimize bağlıyız. O halde Varlık Vergisi içimizden gelen tuğyanın (taşma anlamında kullanılmıştır) sesidir. Varlığımızın bir kısmını medyun (borçlu) olduğumuz vatana veriyoruz ne şeref?”

Toz pembe tablo çizilmeye çalışılmasına karşın Ali Fırat’ ın yazısının yayınlandığı sayfa bile satılık gayrimenkul ilanlarıyla doludur.

Silifke Caddesi Müftü Mezarlığı karşısında; “20 dönüm yetişmiş fevkalade güzel portakal bahçesi’ , “Mahmudiye mahallesi eski mezarlık caddesinde satılık ev” göze çarpanlar…

25 Aralık 1942 tarihli Yeni Mersin vergi tahakkuk eden ‘mükelleflerin kâmilen denecek şekilde ödedikleri’ başlığıyla çıksa da, gerçeğin çok farklı olduğu aynı başlığın altındaki haberde yer almaktaydı. İçeriği özetleyerek vereyim:

“ Mersin ve Tarsus’ ta mükelleflerin listesi 15 gün evvel ilan edildiği için kanuni müddet sona ermiştir.

Mamafih yüzde bir zam şekliyle ödemek üzere bir müddet vardır.**

Buna rağmen şehrimizdeki mükelleflerin mühim kısmı borçlarını kâmilen ödemiş gibidirler. Pek az tacir de yüzde bir zam vermek suretiyle Defterdarlığa borçlarını yatırmaktadırlar.

Verginin ödenmesi için son günlerde tacirler arasında mühim ticari faaliyet olmuştur. Her tacir elindeki malını nakde tahvil (çevirme havale etme) için piyasaya fazla mal arzına başlamıştır. Bunun neticesi olarak bilhassa gıda maddeleri üzerinde hissedilir şekilde düşme meydana gelmiştir. Bu düşme de her gün devam etmektedir.

Hatta manifatura ve tuhafiye eşyalarında da bir miktar tenezzül (inme, düşüş) göze çarpmaktadır.

Tacirler şimdi ellerindeki malı nakde tahvil için mütemadiyen satmaya çalışmaktadırlar.”

Gazeteler ‘mükelleflerin kâmilen ödedikleri’ varlık vergileri vurgulu haberler yapadursun işlerin hiç te beklenmediği gibi yürümediğinin en açık delili Hükümetin ‘kolaylık’ adı altında hazırladığı ve Maliye Bakanlığınca yürürlüğe koyulan bir dizi karardır…

Tahakkuk ettirilen borca karşılık banka kredilerine gayrimenkul teminatlı bile olsa erişim yolları öylesine kapatılmıştır, tahsilât o kadar düşük kalmıştır ki Saraçoğlu hükümeti geri atmak zorunda kalır..  24 Aralık 1942 tarihinde Maliye Bakanlığı’ nın yürürlüğe koyduğu tedbirler kasaya girmesi murat edilen kaynağın gelmediğinin somut işaretidir.

İşte o tedbirler ve detayları;

1-Bankalar varlık vergisi mükelleflerine tahdit olunan (cümle kredilerin uygulama başında engellendiğini yeterince anlatıyor) ticari kredilerinin fevkinde her türlü kredi açma hususunda serbest bırakılmışlardır.

2-T.C. Ziraat Bankası, Türkiye İş Bankası ve Osmanlı Bankası şubeleri varlık vergisinin yüzde 20’ sini ödemiş olan mükelleflere menkul mal rehni mukabilinde (her türlü ürün, vasıta vs) ikrazda bulunmak üzere tertibat almışlardır. Bu bankalar yapacakları ikrazlar mukabilinde ayda yüzde yarım faiz alacaklardır.

3-Emlak ve Eytam Bankası şubeleri varlık vergisinin yüzde 20’ sini ödemiş olan mükelleflere gayrimenkul mukabilinde ikraz yapmağa amadedirler.Bu banka da yapacağı ikraz mukabilinde ayda yüzde yarım faiz alacaktır.

4-Sümerbank fabrikalarının imalatına muktazi (gerekli) pamuk, deri gibi iptidai maddeler ve mensucatla diğer lüzumlu mamulatı satın almağa taliptir. T.C. Ziraat Bankası da Toprak Mahsulleri Ofisi namına zahire mubayaasına devam etmektedir.

5-T.C. Merkez Bankası, Ziraat Bankası, İş Bankası dâhili istikraz tahvillerini (iç borçlanma senetleri) eskiden olduğu gibi ihraç fiyatlarına işlemiş faizi zammedilmek suretiyle satın almağa devam ettikleri gibi gerek bu bankalar, gerekse Osmanlı Bankası şubeleri bu tahviller ve hazine bonoları mukabilinde avans vermeğe amadedirler. Kezalik (keza) tasarruf bonoları bilumum bankalar tarafından eskiden olduğu gibi ıskonto edilmekte berdevamdır.”

Aslında Maliye Bakanlığı tebliği varlık vergisi uygulamasının ilk 15 gününde bankaların kredi musluklarının borcunu ödemek isteyen mükelleflere tümüyle kapatıldığını, gayrimenkul veya taşınır her türlü araç, elinde bulundurduğu malını gözden çıkarsa da nakde erişimin olanaksızlığını göstermesi bakımından o günkü koşulları yeterince yansıtıyor…

Varlık Vergisinin eşit ve adil yöntemle belirlenmediğine çarpıcı örnek 25 Aralık 1942 günü Haber adlı akşamları yayınlanan gazetedeki Vehbi Koç haberi. Birlikte okuyalım:

“ Tüccardan Vehbi Koç’ a tahakkuk ettirilen vergi miktarının yazılanlar gibi 70 bin lira olmadığı anlaşılmıştır. Vehbi Koç’ un Ankara, İstanbul ve diğer yerlerdeki teşkilatlarına tahakkuk ettirilen vergi yekûnu 720 bin liradır.”

Bir başka çarpıcı habere de yer veriyor aynı gün Haber:

“ Ankara’ dan bildirildiğine göre bazı mükelleflerin kendilerine takdir edilen verginin fazlalığından bahisle Büyük Millet Meclisine müracaat ettikleri,

Arzuhal encümenine (bugünkü tanımla Meclis Dilekçe Komisyonu) havale edilen müracaatlara kanunun sarih hükümleri dolayısıyla aynı mealde ve toptan cevap verileceği anlaşılıyor. Müracaatların çoğu İstanbul’ dan bir kaçı Adana, İzmir ve Ankara’ dan olmak üzere 250 kadardır..”

Türkiye’ deki genel havayı yansıtmaya çalıştım…

Yeniden Mersin’ e ve vergi tahakkuk listesine bakalım ama sonraki makalede…

 

*O dönem uzun süre Mersin Çiftçiler Birliği Başkanlığı yapan Ali Fırat Kurtuluş Savaşının önemli isimlerinden ve iki dönem mebusluk yapan Hacı Bedir Ağa’ nın oğlu, 1950’ de DP’ den Milletvekili seçilecek Hüseyin Fırat’ ın kardeşi, 3 dönem AKP’den ve 2 dönem HDP Milletvekili seçilen Mir Dengir Fırat’ ın babasıdır.

** Varlık Vergisi tahakkuk ettirilen mükelleflere ilanın askıya çıkarıldığı tarihten itibaren 15 günlük süre tanınmıştı. Yüzde 1 zamlı ödemeyi seçenlere 15 gün ilave zaman tanınacaktı.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.