Ahmet Akın - Yeminli Mali Müşavir MTSO Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Uzun vadede ekonomik büyümeye ulaşmanın tek yolu okulların kalitesini artırmaktır. İyileştirme için en önemli adım, ölçülen beceriler açısından net bir kalkınma hedefi ve göstergesi belirlemektir. Temel becerilerin evrensel olarak edinilmesiyle, kapsayıcı bir büyüme mümkün hale gelir ve bu da yoksulluk ve yetersiz sağlık hizmetleri sorunlarının ele alınmasında ve büyümenin sürdürülebilirliğini artırmak için gerekli yeni teknolojilerin teşvik edilmesinde muazzam bir potansiyele sahiptir. Bu kazanımları sağlayan tek bir politika yoktur. Bunun yerine, öğrenci performansının düzenli olarak izlenmesiyle desteklenen yerel yaklaşımlar mevcuttur. Eğitim, işleyen her toplumun temelidir: İnsanları bir topluluk içinde uyumlu bir şekilde yaşamaya, siyasi katılıma ve ekonomik katkı sağlamaya hazırlar. Eğitime yatırım yapmanın bireysel, ülke ve küresel düzeyde faydaları vardır. Bireysel düzeyde eğitim, insanların istihdam edilebilirliğini, kazançlarını ve sağlık sonuçlarını iyileştirebilir. İlköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretime büyük yatırım yapan ülkeler bilim ve bilgi alanındaki ilerlemelere katkıda bulunabilmiş ve yeni ürün ve teknolojiler yaratabilmiştir. Küresel olarak eğitime yapılan yatırımlar, sosyal uyumu, ekonomik büyümeyi, rekabet gücünü ve inovasyonu destekler. Hızlı sosyal, teknolojik ve ekonomik değişimin yaşandığı bir dönemde, ülkelerin dayanıklılığını artırmak için eğitime yatırım yapmak da önemlidir.  Bu karmaşık küresel ortamda, dünya, eğitim hizmetlerinin sunumunu etkileyen demografik değişimler yaşıyor. İşgücü piyasasının ötesinde, eğitim kurumları daha açık ve demokratik toplumlar yaratabilir. Genç nesillerin, toplumsal, ulusal ve küresel düzeylerde karmaşık sorunları ele alma kapasitesine sahip olması gerekir. Öğrenme kurumları, çocuklara yurttaşlık eğitimi, teknoloji kullanımı, sosyo-duygusal yeterlilikler ve yaşam boyu beceriler kazandırarak bu konuda etkilidir. Çocuklara ve gençlere kaliteli eğitim sağlamak, geleceğin iş gücünü yeterli düzeyde eğitmek ve güçlendirmek için bir fırsattır. Artan insan sermayesi ile daha yüksek ücretler, artan işgücü katılım oranları ve ekonomik büyüme gibi ekonomik sonuçlar arasında olumlu bir bağ olduğundan, eğitim kurumları gençleri sınıftan işgücü piyasasına başarılı bir şekilde geçiş yapmaları için ihtiyaç duydukları beceri ve bilgiyle donatmalıdır. Hızlı teknolojik değişim çağında, gençlerin hem donanım hem de yazılım olmak üzere temel dijital teknolojileri güvenli ve uygun bir şekilde kullanmayı öğrenmeleri zorunludur. Dijital okuryazarlık, vatandaşların internet ve mobil uygulamalar gibi araçlar aracılığıyla etkileşim kurmasına yardımcı olarak daha güçlü demokrasilerin inşasına katkıda bulunabilir. Birleşmiş Milletler'in sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada eğitimin önemini vurgulamıştır. Ayrıca, eğitimin toplumsal ve ekonomik faydaların ötesinde küresel barış ve güvenlik hedefleri için temel bir kanal olduğu da kabul edilmektedir. Bu nedenle eğitim, toplumu ekonomik kalkınma, barış ve istikrar yoluna yönlendirmede çok önemlidir.