Harun Arslan
Köşe Yazarı
Harun Arslan
 

“Büyükşehir Adayları”Buluşması Ardından -2

Toros Üniversitesinde yapılan Büyükşehir Adaylar Buluşması’nı dikkatle takip ettim. Adayların konuşmalarından uzun notlar aldım. Fakat bu aldığım notları uzun uzun yazmayacağım. Kendime şu soruyu sordum: Acaba adayların konuşmalarından ve projelerinden en çok aklımda kalan ne oldu ? Sizlerle paylaşıyorum:   *Ayfer Yılmaz Mersin’in nasıl gelişemediğini anlattı. Mersin için yatırımlardan söz etti. Devleti tanıyan bir Bakan olarak Mersin için ümit verici büyük yatırım ve projeleri dile getirdi. Belediyecilik anlayışını “Kimliğimizi yeniden tanımlamamız gereken, yaşanabilir, üreten, paylaşan ve tekrar bütünleşen bir Mersin” olarak özetledi.  Proje değil politika üreten, sistemsizlik değil bir model içinde giden, sürdürülebilirlik içinde bir yönetim şekli olması gerektiğini belirtti. Hamit Tuna’ya, bir adayın adaylık evrakının geç verilmesi konusunda polemiğe girmeden cevap verdi. *Vahap Seçer Önce yoksulluktan kurtulmak ve bu konuda çalışmak gerektiğini söyledi. Yatırımcıyı Mersin’e çekmek ve kentin gelişmesi için Büyükşehre yakışır projeler yapılması gerektiğini vurguladı. Mersin yararına iktidar partisi ile de görüşeceğini ve herkesi kucaklayacağını belirtti. Hiçbir polemiğe girmedi.   *Hamit Tuna Söze, bir adayın adaylık evrakının geç verilmesinde sorumlu olmadığının altını çizdi; bu konuda kendini savunarak söze başladı. Eski lastiklerden yaptıkları çiçek saksılarından, hurdaları değerlendirip sanat eserleri meydana getirdiklerinden ve evlerin duvarlarına yaptırdıkları resimlerden söz etti. Kendi başarılarını ve üstün özelliklerini anlattı. İktidar partisinin desteği ile birçok projeyi gerçekleştireceğini belirtti.   Sonuç olarak; iki aday yani Ayfer Yılmaz ve Vahap Seçer kentin gelişmesinde ve buna ilişkin temel yönelimde aynı fikirdeler. Birisi ekonomi ile ilgili görevlerde bulunmuş, ekonomiyi iyi bilen bir kişi; diğeri de ekonomik alanda başarı kazanmış bir iş adamı. İkisi de yatırımcıları kente çekme, kenti geliştirecek şekilde büyük projeler yapma, istihdam sağlama, kentin refah seviyesini yükseltme amaçlarında birleştiler. *                     *                     *   Daha geçtiğimiz hafta Mersin’i ziyaret eden Kültür ve Turizm Bakanı Mersin’in özellikle en büyük zenginliği olan turizm alanında nasıl geri kaldığından ve bunun anlaşılması güç sebeplerinden söz etti. Antalya’yı kopyalamak yerine yeni bir yol çizilmesini önerdi. Yani Bakanın konuşmasından anladığımıza göre, özellikle son 15 yıldır turizm alanında her şey yanlış yapılmış! Bu acıklı sonda emeği geçen (!) herkesi, tarih hak ettiği sıfatlarla anacaktır.   Tabii konu maalesef yalnızca turizm değil. Mersin bir Ticaret kenti, Tarım Kenti, Liman kenti, Spor kenti, Kültür ve Sanat Kenti, Kongre ve Fuarlar kenti olabilecekken, nasıl bunların hiç birinde başarılı olamadı! Bu konuyu neredeyse 10 yıldır yazıyorum. Vizyonsuz, kentin rantından başka düşüncesi olmayan, adeta kentin gelişmesini istemeyen kent dinamikleri bugüne kadar bu kentin önünü tıkadılar, kentin gelişmesini engellediler. Bir büyük hazinenin üstünde oturan bu kent, maalesef yetersiz kent dinamikleri ve bu kenti sahiplenemeyenler yüzünden ve bir kasaba yönetim anlayışı ile bugünkü duruma geldi.   Şimdi kentin gelişememesinde kusuru olanlardan bazı kent dinamikleri artık yok. Yönetin kademelerinde büyük değişimler yaşandı ve yaşanıyor; ama yıllar boyu süren kötü yönetimlerin ve kişisel faydayı öne alan kötü niyetli yöneticilerin bu kentin önüne koydukları tablo da ortada. Bugüne kadar yapılanların yanlış olduğu  görülüyor. Artık Mersin için yeni bir yol haritası olması gerekiyor; yepyeni bir anlayış, vizyoner bir kavrayış, çağdaş çözümler üretmek üzere düşünce üreten, buna uygun bir yönetim iradesi ortaya koyan, güçlü kadrolarla çalışma becerisine ve güvenine sahip insanlar yetki almalıdır. Kişisel ve kurumsal düzeyde çağdaş bilgilere açık, politik kaygıların uzağında bir donanımla hizmete adanmış, sosyo-ekonomik ve  kültür-sanat alanında dünyadan haberli kadrolarla çalışan yöneticiler gerekiyor.   Mersin için her alanda çok değerli fikirleri ve projeleri olan kişiler vardır; bu insanlar yerel yönetimlere yardımcı olabilirler. Maalesef bugüne kadar Belediye Başkanları ile böyle bir ilişki sağlanamadı. Mersin’de özellikle yerel yönetimler, kentin sahip olduğu güçlü ve çağdaş hemşeri potansiyelinin çok gerisinde bir çizgi izlediler. Kentteki büyük dinamizmden, yapılan çalışmalardan, her konuda ortaya konulan güçlü çalışmalardan habersiz, Mersin’in kurumsal ve kişisel düzeydeki zenginliklerine  ilgisiz kaldılar.   Umarım yeni bir sayfa açılır, yeni kişilerle Mersin yeniden ele alınır.   Yine böyle bir etkinliğin yapılması önerisini yapan Toros Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı’na, kusursuz düzenlenmesini sağlayan KEYAM Müdürü’ne ve sorunsuz bir şekilde yapılmasında olgun ve sağduyulu tavırlarıyla katkısı olan Toros Üniversitesi öğrenci ve hocalarına teşekkür ederim. (1.Bölüm yazımda, katılan siyasilerden DP İl Başkanı’nı yazmayı unutmuştum; özür dilerim.)    HARUN ARSLAN              
Ekleme Tarihi: 15 Mart 2019 - Cuma

“Büyükşehir Adayları”Buluşması Ardından -2

Toros Üniversitesinde yapılan Büyükşehir Adaylar Buluşması’nı dikkatle takip ettim. Adayların konuşmalarından uzun notlar aldım.

Fakat bu aldığım notları uzun uzun yazmayacağım.

Kendime şu soruyu sordum: Acaba adayların konuşmalarından ve projelerinden en çok aklımda kalan ne oldu ?

Sizlerle paylaşıyorum:

 

*Ayfer Yılmaz

Mersin’in nasıl gelişemediğini anlattı.

Mersin için yatırımlardan söz etti.

Devleti tanıyan bir Bakan olarak Mersin için ümit verici büyük yatırım ve projeleri dile getirdi.

Belediyecilik anlayışını Kimliğimizi yeniden tanımlamamız gereken, yaşanabilir, üreten, paylaşan ve tekrar bütünleşen bir Mersin olarak özetledi.  Proje değil politika üreten, sistemsizlik değil bir model içinde giden, sürdürülebilirlik içinde bir yönetim şekli olması gerektiğini belirtti.

Hamit Tuna’ya, bir adayın adaylık evrakının geç verilmesi konusunda polemiğe girmeden cevap verdi.

*Vahap Seçer

Önce yoksulluktan kurtulmak ve bu konuda çalışmak gerektiğini söyledi. Yatırımcıyı Mersin’e çekmek ve kentin gelişmesi için Büyükşehre yakışır projeler yapılması gerektiğini vurguladı.

Mersin yararına iktidar partisi ile de görüşeceğini ve herkesi kucaklayacağını belirtti.

Hiçbir polemiğe girmedi.

 

*Hamit Tuna

Söze, bir adayın adaylık evrakının geç verilmesinde sorumlu olmadığının altını çizdi; bu konuda kendini savunarak söze başladı.

Eski lastiklerden yaptıkları çiçek saksılarından, hurdaları değerlendirip sanat eserleri meydana getirdiklerinden ve evlerin duvarlarına yaptırdıkları resimlerden söz etti.

Kendi başarılarını ve üstün özelliklerini anlattı.

İktidar partisinin desteği ile birçok projeyi gerçekleştireceğini belirtti.

 

Sonuç olarak; iki aday yani Ayfer Yılmaz ve Vahap Seçer kentin gelişmesinde ve buna ilişkin temel yönelimde aynı fikirdeler.

Birisi ekonomi ile ilgili görevlerde bulunmuş, ekonomiyi iyi bilen bir kişi; diğeri de ekonomik alanda başarı kazanmış bir iş adamı.

İkisi de yatırımcıları kente çekme, kenti geliştirecek şekilde büyük projeler yapma, istihdam sağlama, kentin refah seviyesini yükseltme amaçlarında birleştiler.

*                     *                     *

 

Daha geçtiğimiz hafta Mersin’i ziyaret eden Kültür ve Turizm Bakanı Mersin’in özellikle en büyük zenginliği olan turizm alanında nasıl geri kaldığından ve bunun anlaşılması güç sebeplerinden söz etti.

Antalya’yı kopyalamak yerine yeni bir yol çizilmesini önerdi.

Yani Bakanın konuşmasından anladığımıza göre, özellikle son 15 yıldır turizm alanında her şey yanlış yapılmış!

Bu acıklı sonda emeği geçen (!) herkesi, tarih hak ettiği sıfatlarla anacaktır.

 

Tabii konu maalesef yalnızca turizm değil.

Mersin bir Ticaret kenti, Tarım Kenti, Liman kenti, Spor kenti, Kültür ve Sanat Kenti, Kongre ve Fuarlar kenti olabilecekken, nasıl bunların hiç birinde başarılı olamadı!

Bu konuyu neredeyse 10 yıldır yazıyorum.

Vizyonsuz, kentin rantından başka düşüncesi olmayan, adeta kentin gelişmesini istemeyen kent dinamikleri bugüne kadar bu kentin önünü tıkadılar, kentin gelişmesini engellediler.

Bir büyük hazinenin üstünde oturan bu kent, maalesef yetersiz kent dinamikleri ve bu kenti sahiplenemeyenler yüzünden ve bir kasaba yönetim anlayışı ile bugünkü duruma geldi.

 

Şimdi kentin gelişememesinde kusuru olanlardan bazı kent dinamikleri artık yok. Yönetin kademelerinde büyük değişimler yaşandı ve yaşanıyor; ama yıllar boyu süren kötü yönetimlerin ve kişisel faydayı öne alan kötü niyetli yöneticilerin bu kentin önüne koydukları tablo da ortada.

Bugüne kadar yapılanların yanlış olduğu  görülüyor.

Artık Mersin için yeni bir yol haritası olması gerekiyor; yepyeni bir anlayış, vizyoner bir kavrayış, çağdaş çözümler üretmek üzere düşünce üreten, buna uygun bir yönetim iradesi ortaya koyan, güçlü kadrolarla çalışma becerisine ve güvenine sahip insanlar yetki almalıdır.

Kişisel ve kurumsal düzeyde çağdaş bilgilere açık, politik kaygıların uzağında bir donanımla hizmete adanmış, sosyo-ekonomik ve  kültür-sanat alanında dünyadan haberli kadrolarla çalışan yöneticiler gerekiyor.

 

Mersin için her alanda çok değerli fikirleri ve projeleri olan kişiler vardır; bu insanlar yerel yönetimlere yardımcı olabilirler.

Maalesef bugüne kadar Belediye Başkanları ile böyle bir ilişki sağlanamadı.

Mersin’de özellikle yerel yönetimler, kentin sahip olduğu güçlü ve çağdaş hemşeri potansiyelinin çok gerisinde bir çizgi izlediler. Kentteki büyük dinamizmden, yapılan çalışmalardan, her konuda ortaya konulan güçlü çalışmalardan habersiz, Mersin’in kurumsal ve kişisel düzeydeki zenginliklerine  ilgisiz kaldılar.

 

Umarım yeni bir sayfa açılır, yeni kişilerle Mersin yeniden ele alınır.

 

Yine böyle bir etkinliğin yapılması önerisini yapan Toros Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı’na, kusursuz düzenlenmesini sağlayan KEYAM Müdürü’ne ve sorunsuz bir şekilde yapılmasında olgun ve sağduyulu tavırlarıyla katkısı olan Toros Üniversitesi öğrenci ve hocalarına teşekkür ederim.

(1.Bölüm yazımda, katılan siyasilerden DP İl Başkanı’nı yazmayı unutmuştum; özür dilerim.) 

 

HARUN ARSLAN

 

 

 

 

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.