Harun Arslan
Köşe Yazarı
Harun Arslan
 

Büyükşehir Belediyesi’nde “Logo… Ve Çorba”

Belediye hizmetlerinde önemli rol oynayan birimlerin başında Daire Başkanlıkları gelir; Daire Başkanları Belediyelerin başarısında en önemli rolü üstlenenlerdendir. Henüz yeni yapılanmada olan Büyükşehir Belediyesi Daire Başkanları kısa zaman da başarılı ve başarısız olduklarını gösterirler.   Daire başkanları ile yavaş yavaş tanışmaya ve çalışmalarını gözlemlemeye başladık. Geçtiğimiz hafta bir etkinlikte yeni Sosyal Hizmetler Daire Başkanı ile tanıştım. Kendimizi hemen Mersin ile ilgili uzun bir sohbetin içerisinde bulduk; ilk andan itibaren kentle ilgili hizmet etme ve kentle ilgili bilgi alma isteğini memnuniyetle gördüm. Kendisine ilk söz ettiğim konu, Büyükşehir Belediyesi’nin çorba dağıtımı yapması önerimdi. Bunu göreve başlar başlamaz hayata geçirdiğini anlattı. Bu projeyi 3 yıl önce ben önermiştim; dönemin aynı Daire Başkanlığı bir çalışma başlattı,  kendilerine yardımcı olmaya çalışsam da maalesef bugüne kadar sonuca dönük bir başarıyı gerçekleştiremediler. Yeni “Sosyal Hizmetler Daire Başkanı”nı bu öncelikli hizmeti için kutluyorum ve sosyal belediyecilik alanında çok daha iyi hizmetler yapacağına inanıyorum. *                     *                     * Mut Belediyesi tam 20 yıldır halka çorba dağıtıyor. “Çorba Evi” adı altında, ihtiyaçlı kişilere bir tas çorba ve bir parça ekmek veriyorlar ve Mut’ta kimse en azından aç olduğunu, yiyecek bir şey bulamadığını söyleyemez. Çok kez bunu yazılarımda belirttim ve Büyükşehir Belediyesinin de bunu yapması gerektiğini yazdım. Kısmet bugüneymiş.   Son iki dönem de de yazılarımda Belediyelerin öncelikle kentte aç ve yoksul insanların derdine bir nebze olsa çare olmalarının öncelikli olmasını diledim. Bunun için ekmek fabrikasının faaliyete geçmesi ve halkın biraz olsun bütçesine katkı vermesi için son 20 yıl içerisinde sayısız yazı yazdım. Aşevi olmasını da hep destekledim. Şimdi Aşevi var. Ama aş evi daha fazla maliyet gerektirir ve belli sayıda ihtiyaçlı hemşerilerimize ancak hizmet verebilir. Fakat çorbanın hem maliyeti azdır hem de çok sayıda insanımıza yardımcı olur. Belediye ekmek fabrikasında üretilen ekmekle birlikte bir tas çorba verilerek, en azından kentimizde aç insan kalmaz. Bunun şimdiki durumdan daha da yaygınlaşacağını ve kentteki tüm ihtiyaçlı kesimlere ulaşacağını umuyorum. Böylesi çalışmalar, hem insanların temel ihtiyacı olan beslenme konusuna kendince bir çözüm sağlamaya yardımcı olur, hem de birlikte yaşadığımız insanların farkında olmamızı, onlar için vicdanî ve ahlâkî sorumluluklarımızı hatırlatır. Böylece, komşumuz aç iken tok yatmadaki vicdani muhasebemizde bir nebze olsun rahatlarız;  bu kentte dilenciliğin ve bazı olumsuzlukların da önüne geçilir.   Kentteki yoksulluğa karşı yapılan bu büyük hizmeti görmek ve takdir etmek gerekir. Maalesef hep eski “karşı çıkma, muhalefet olma” alışkanlığımızla, şimdi de şekilcilik anlayışında değiştirilen kent logosuna önyargılarımızla takılmış durumdayız. Hemen ilçelerin girişlerine konan dev üzüm, kayısı, keklik gibi estetikten uzak maketler aklıma geliyor. Kasaba belediyeciliği zihniyetinden modern ve çağdaş bir şehircilik anlayışına geçmekte maalesef 20 yıldır bocalıyoruz. Sokaktaki insanlara logoyu beğenip beğenmediği soruluyor. Çoğunluk beğenmiyor. Nasıl bir logo istiyorlar dersiniz ? Biraz deniz, biraz portakal,  tantuni ve cezerye, bir de palmiye ağacı, bir kaç da Soli sütunu olabilir. Hepsini karıştırıp karmakarışık bir logo yaparsınız herkes memnun kalır; ama bununla kasaba zihniyeti içerisinde kalırız. Zaten herkesin beğeneceği bir logo bulmak mümkün değildir! Bu bir görsel kültür ve soyutlama meselesidir; gelişkin bir form anlayışı gerektirir. Oysa ortalama algılama bunun gerisindedir; olağandır ve bunun için resim, edebiyat, müzik, sinema, dans, bale gibi sanatsal çabalara ilgi gösterilmesi için çırpınıp duruyoruz. Modernleşme, çağdaşlaşma, Cumhuriyet değerlerini ve hedeflerini sahiplenmenin bunlarsız olmayacağını unutmayalım. Okuyacağız, dinleyeceğiz, kendimizi acımasız biçimde özeleştiriye tâbi tutacağız …yani önce kendimizi geliştireceğiz. Kentlilerimiz de bu tutucu zihniyetten kurtulur ve daha derin bir gözle bakarlarsa bunu fark edeceklerdir. Belediye yetkilileri de bunu mutlaka çeşitli uzmanlarla görüşerek daha fark edilecek, önemi anlaşılacak bir logo seçmişlerdir. Gelecekte etkisi ve değeri mutlaka görülecektir. Şimdi görüşlerimize sunulan yeni logo modern çizgilere sahip, yalın, görsel çağrışımları güçlü, renk bağıntısı hemen algılanan, devinim ve hareket açısından enerjisi yüksek bir formdur. Zaman içinde göre göre daha da sevilecektir. Şimdiki o karman çorman, artık çok eskilerde kalmış bir estetikle çizili logo yenilenmelidir. Bu kent neredeyse hizmetsizlikle ve bu tür gereksiz, tutucu tartışmalarla çeyrek asırlık bir zamanı kaybetti. Bu tür şekilcilikle uğraşacağımıza özellikle ihtiyaçlı halkımızın sorunlarını gideren hizmetlerle ilgilensek; bu arada da estetik açıdan yeniliklere açık bir zihniyetle hareket edersek daha doğru olur.   HARUN ARSLAN......17 Kasım 2019    
Ekleme Tarihi: 17 Kasım 2019 - Pazar

Büyükşehir Belediyesi’nde “Logo… Ve Çorba”

Belediye hizmetlerinde önemli rol oynayan birimlerin başında Daire Başkanlıkları gelir; Daire Başkanları Belediyelerin başarısında en önemli rolü üstlenenlerdendir.

Henüz yeni yapılanmada olan Büyükşehir Belediyesi Daire Başkanları kısa zaman da başarılı ve başarısız olduklarını gösterirler.

 

Daire başkanları ile yavaş yavaş tanışmaya ve çalışmalarını gözlemlemeye başladık.

Geçtiğimiz hafta bir etkinlikte yeni Sosyal Hizmetler Daire Başkanı ile tanıştım.

Kendimizi hemen Mersin ile ilgili uzun bir sohbetin içerisinde bulduk; ilk andan itibaren kentle ilgili hizmet etme ve kentle ilgili bilgi alma isteğini memnuniyetle gördüm.

Kendisine ilk söz ettiğim konu, Büyükşehir Belediyesi’nin çorba dağıtımı yapması önerimdi.

Bunu göreve başlar başlamaz hayata geçirdiğini anlattı.

Bu projeyi 3 yıl önce ben önermiştim; dönemin aynı Daire Başkanlığı bir çalışma başlattı,  kendilerine yardımcı olmaya çalışsam da maalesef bugüne kadar sonuca dönük bir başarıyı gerçekleştiremediler.

Yeni “Sosyal Hizmetler Daire Başkanı”nı bu öncelikli hizmeti için kutluyorum ve sosyal belediyecilik alanında çok daha iyi hizmetler yapacağına inanıyorum.

*                     *                     *

Mut Belediyesi tam 20 yıldır halka çorba dağıtıyor.

“Çorba Evi” adı altında, ihtiyaçlı kişilere bir tas çorba ve bir parça ekmek veriyorlar ve Mut’ta kimse en azından aç olduğunu, yiyecek bir şey bulamadığını söyleyemez.

Çok kez bunu yazılarımda belirttim ve Büyükşehir Belediyesinin de bunu yapması gerektiğini yazdım. Kısmet bugüneymiş.

 

Son iki dönem de de yazılarımda Belediyelerin öncelikle kentte aç ve yoksul insanların derdine bir nebze olsa çare olmalarının öncelikli olmasını diledim.

Bunun için ekmek fabrikasının faaliyete geçmesi ve halkın biraz olsun bütçesine katkı vermesi için son 20 yıl içerisinde sayısız yazı yazdım.

Aşevi olmasını da hep destekledim.

Şimdi Aşevi var. Ama aş evi daha fazla maliyet gerektirir ve belli sayıda ihtiyaçlı hemşerilerimize ancak hizmet verebilir.

Fakat çorbanın hem maliyeti azdır hem de çok sayıda insanımıza yardımcı olur.

Belediye ekmek fabrikasında üretilen ekmekle birlikte bir tas çorba verilerek, en azından kentimizde aç insan kalmaz. Bunun şimdiki durumdan daha da yaygınlaşacağını ve kentteki tüm ihtiyaçlı kesimlere ulaşacağını umuyorum.

Böylesi çalışmalar, hem insanların temel ihtiyacı olan beslenme konusuna kendince bir çözüm sağlamaya yardımcı olur, hem de birlikte yaşadığımız insanların farkında olmamızı, onlar için vicdanî ve ahlâkî sorumluluklarımızı hatırlatır.

Böylece, komşumuz aç iken tok yatmadaki vicdani muhasebemizde bir nebze olsun rahatlarız;  bu kentte dilenciliğin ve bazı olumsuzlukların da önüne geçilir.

 

Kentteki yoksulluğa karşı yapılan bu büyük hizmeti görmek ve takdir etmek gerekir.

Maalesef hep eski “karşı çıkma, muhalefet olma” alışkanlığımızla, şimdi de şekilcilik anlayışında değiştirilen kent logosuna önyargılarımızla takılmış durumdayız.

Hemen ilçelerin girişlerine konan dev üzüm, kayısı, keklik gibi estetikten uzak maketler aklıma geliyor.

Kasaba belediyeciliği zihniyetinden modern ve çağdaş bir şehircilik anlayışına geçmekte maalesef 20 yıldır bocalıyoruz.

Sokaktaki insanlara logoyu beğenip beğenmediği soruluyor.

Çoğunluk beğenmiyor.

Nasıl bir logo istiyorlar dersiniz ?

Biraz deniz, biraz portakal,  tantuni ve cezerye, bir de palmiye ağacı, bir kaç da Soli sütunu olabilir.

Hepsini karıştırıp karmakarışık bir logo yaparsınız herkes memnun kalır; ama bununla kasaba zihniyeti içerisinde kalırız.

Zaten herkesin beğeneceği bir logo bulmak mümkün değildir!

Bu bir görsel kültür ve soyutlama meselesidir; gelişkin bir form anlayışı gerektirir. Oysa ortalama algılama bunun gerisindedir; olağandır ve bunun için resim, edebiyat, müzik, sinema, dans, bale gibi sanatsal çabalara ilgi gösterilmesi için çırpınıp duruyoruz. Modernleşme, çağdaşlaşma, Cumhuriyet değerlerini ve hedeflerini sahiplenmenin bunlarsız olmayacağını unutmayalım. Okuyacağız, dinleyeceğiz, kendimizi acımasız biçimde özeleştiriye tâbi tutacağız …yani önce kendimizi geliştireceğiz.

Kentlilerimiz de bu tutucu zihniyetten kurtulur ve daha derin bir gözle bakarlarsa bunu fark edeceklerdir.

Belediye yetkilileri de bunu mutlaka çeşitli uzmanlarla görüşerek daha fark edilecek, önemi anlaşılacak bir logo seçmişlerdir. Gelecekte etkisi ve değeri mutlaka görülecektir.

Şimdi görüşlerimize sunulan yeni logo modern çizgilere sahip, yalın, görsel çağrışımları güçlü, renk bağıntısı hemen algılanan, devinim ve hareket açısından enerjisi yüksek bir formdur. Zaman içinde göre göre daha da sevilecektir. Şimdiki o karman çorman, artık çok eskilerde kalmış bir estetikle çizili logo yenilenmelidir.

Bu kent neredeyse hizmetsizlikle ve bu tür gereksiz, tutucu tartışmalarla çeyrek asırlık bir zamanı kaybetti.

Bu tür şekilcilikle uğraşacağımıza özellikle ihtiyaçlı halkımızın sorunlarını gideren hizmetlerle ilgilensek; bu arada da estetik açıdan yeniliklere açık bir zihniyetle hareket edersek daha doğru olur.

 

HARUN ARSLAN......17 Kasım 2019

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.