Abdullah Ayan
Köşe Yazarı
Abdullah Ayan
 

Çukurova Havalimanı.. Yaşananlar, yaşanacaklar..

Önceki makalede, 2013' te hiçbir ekonomik hesaba dayanmayan ve altından kalkılması imkansız koşullarla yapım işini üstlenen, havalimanı konusunda deneyimi olmayan Koçoğlu firmasına yapılan yer teslimi ve 'Mersin çileklerinin uçacağı' söylemleri arasında mutluluk tablosu sergilenen ilk temel atma töreniyle bitirmiştim. Kaldığım yerden sürdüreyim öyküyü.. 2013' te gecikmeli yapılan yer teslimi töreni ardından Koçoğlu bir yandan şartname gereği başlaması gereken  işe koyuldu bir yandan da bir başka olmazsa olmaz koşul olan kredi arayışlarına.. Aslında DLHMİ ile imzalanan sözleşmeye göre yer teslimi yapıldığında krediyi bulduğuna dair belgeleri de ibrazı gerekiyordu ama nedense göz ardı edildi o en önemli koşul.. İstim arkadan gelsin misali, 'inşaat başlasın, nasılsa kredi de gelir' anlayışıyla yola çıkıldı.. Ancak arkadan gelecek istim, beklenen kredi bir türlü gelmedi.. Kredi bulamadığı gibi zorlanan öz kaynaklarıyla bir yere gelip dayandı, çaldığı tüm kapılar yüzüne kapanıyordu.. İnatla zorladığı süreç onun batmasına yol açmakla kalmadı, Çukurova' yı öne çıkarıp ülkenin cazibe merkezi haline getirecek lokomotif projeyle birlikte bölgenin kaybetmesi de başarılmış! oldu… O kadar ki, dünya çapında ortaklar buldum müjdeleri ardından İstanbul' un çöplerini ayıklayan bir şirketin projeyi üstlendiğini bile gördük ilerleyen günlerde.. Sonra ne mi oldu? Projeyi 'kahinlere' havale eden DHMİ genel müdürü gitti, yerine yenileri geldi. Çok sonraları yatırım planlarına alınan nice havaalanı tamamlandı ama özelde Mersin genelde Çukurova uzun yıllar bekledi durdu. Devlet kaynaklarıyla alt yapı işinin tamamlanmasına çalışıldı. O işi üstlenen taşeronlar da güç bela tutunmaya çalıştılar onca çıkan krizlere karşı.. Derken geldik 2020' ye.. 16 Mart günü yapılan ihaleye iki grup girdi. Gruplardan birini tüm Türkiye tanıyor: Limak- Kalyon ve Cengiz İnşaat.. Diğeri ise pek bilinmeyen Günbeton İnşaat - Terminal Yapı Ticaret ortak girişimi.. Tıpkı Koçoğlu gibi bu ortaklık ta kafalarda bir sürü soru işareti yarattı.. Örneğin Alaçatı-Çeşme civarında bir havalimanı işini üstlenmişlerdi ama orada süreç pek yürümüyordu, yürümüyordu çünkü devlet ihaleye çıkardığı işin olmazsa olmaz kuralı olan yer teslimini yapamamıştı. Şirketin havalimanları konusunda tek referansı olarak gösterilen Kıbrıs Ercan havalimanında ise ortakları Taş Yapı ile mahkemelik oldukları gerçeği medyada yer aldı kısa süre sonra.. Toz duman arasında tek gerçek ise Çukurova Havalimanı projesinin  yine bilinmeyene doğru sürüklendiğiydi.. Soruların yanıtı için fazla beklemedik. İhalenin onaylanması ardından Ulaştırma Bakanını görevden aldı Erdoğan. Yeni bakanın da ilk işi ihaleyi iptal etmek oldu. Bu arada yılan hikayesine dönen havalimanı ile ilgili durmadan açılış tarihleri veren AKP Mersin Milletvekili ve kendisi de eski Ulaştırma Bakanı olduğu için konuya vakıf Lütfi Elvan, iptal sonrası yapılacakları şöyle anlatıyordu: "ihaleyi alan firma yetkin değildi. Eski bakanımız YİD yöntemiyle yapılmasını uygun görmüştü, yeni bakanımızla görüştüm kamu kaynaklarıyla yapılması için gereken yapılacaktır" Oysa medyada yer alan haberler, Havalimanının Yap İşlet Devret modeliyle yapılacağı, hatta 12 milyon yolcu garantisi verilerek üst yapı işinin ilk ihalede elenen Kolin-Kalyon-Cengiz İnşaat' a verileceği gibi iddialarla doluydu… Süreç Albayrak' ın gidişiyle boşalan Hazine ve Maliye Bakanlığına 10 kasım 2020 günü oturan Lütfi Elvan' ın dillendirdiği gibi yürümedi. Ülke zaten krizdeydi ve artık gittikçe zorlanan kamu kaynakları yerine finansmanı üstlenicinin bulacağı yöntem  tercih edilecekti. Ulaştırma Bakanlığı YİD yöntemiyle 26 Ekim 2020 günü ihale düzenlediğini duyurdu. Hangi nedenle bilinmez 24 Ekim 2020 tarihinde resmi gazetede yayınlanan ilanda ihalenin 20 Kasım 2020' ye ertelendiği duyuruldu. 18 kasım günü TOBB ekonomik konseyinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan' ın ihalenin duyurulan günde yapılacağı müjdesini verdiği haberleri yayılırken, bana göre asıl ciddi gelişme ilk günden itibaren Çukurova Havalimanı projesine sıcak bakmayan TAV gibi uluslararası deneyime sahip bir şirketin ihaleye gireceği açıklamasıydı.. Kapandığı güne kadar Atatürk Havalimanı da dahil yurt içinde Ankara Esenboğa, İzmir, Antalya yanında yurt dışında Tunus, Suudi Arabistan, Gürcistan, Makedonya, Hırvatistan gibi özellikle de Türkiye eksenli coğrafyaya yakın pek çok havalimanı işletmesini üstlenen TAV' ın, on yıldır uzak durduğu ihaleye girmesi demek, şirketin Çukurova Havalimanını lojistik üs olarak değerlendirmesi anlamında önemliydi.. Günlerdir ihaleyi alacakları yoğun biçimde iddia edilen üstelik yeni İstanbul Havalimanı yapım ve işletmesini üstlenmiş olmaları nedeniyle bu alanda artık deneyim sahibi oldukları bilinen Limak-Kalyon-Cengiz ortaklığı ve küresel anlamda havalimanı işletmeciliği tartışılmaz TAV.. İki grup arasında geçmesi beklenen yarış yine bir sürprizle sonuçlandı.. Koçoğlu, Günbeton-Terminal Yapı ortaklığı derken bu kez Çerkezköy merkezli Yako Tekstil' in yer aldığı Favori İşletmecilik grubu iki dev grubun arasından sıyrılıp Çukurova Uluslararası Havalimanı üst yapısını 2,5 yılda tamamlayıp 25 yıl işletecek yeni aday olarak sahnede.. Burada soluklanıp sormak gerekiyor.. İhaleyi kazandığı açıklanan, asıl faaliyet alanı olan çorap üreticiliği olmasına karşın havacılık sektöründe tek deneyimi Somali Mogadişu Havaalanını işletmek olan Çerkezköy merkezli bir grup.. Bu grubun 2,5 yıl içinde Çukurova Havalimanını tamamlayıp hizmete alması mümkün mü? KDV' yi de eklediğimizde Bankalardan 410 milyon doları aşkın krediyi alabilmesi için devlet adına her yıl için kaç milyon yolcu ve bu yolculara tekabül eden ne kadarlık bir döviz garantisi verilmiş olabilir? Özellikle garanti verilip verilmediği, verildiyse uçsun uçmasın bu garantinin kaç yolcuya tekabül ettiği şimdilik bilinmiyor.. Umalım ve dileyelim ki, kabul edilebilir taahhütler verilmiş olsun ve Havalimanı ön görülen 2,5 yıl içinde tamamlanıp Cumhuriyetin 100. yılında sadece Çukurova' nın değil tüm iç ve dış bölgenin yük ve yolcu taşımacılığı konusunda uluslararası lojistik merkezi olarak hizmete açılır.. Binali Yıldırım, Lütfi Elvan, Feridun Bilgin, yeniden Binali Yıldırım, Ahmet Arslan, M. Cahit Turhan ve Adil Karaismailoğlu olmak üzere 7 Ulaştırma Bakanının önünde bulduğu yılan hikayesine dönen projenin artık kesintiye uğramadan tamamlanması gerekiyor.. En kritik soruyu soralım o halde; tamamlanır mı? Dilek ve temenniler bir yana, gerçekler bu soruda gizli.. Sorunun yanıtı mı? Şimdilik meçhul..  
Ekleme Tarihi: 26 Kasım 2020 - Perşembe

Çukurova Havalimanı.. Yaşananlar, yaşanacaklar..

Önceki makalede, 2013' te hiçbir ekonomik hesaba dayanmayan ve altından kalkılması imkansız koşullarla yapım işini üstlenen, havalimanı konusunda deneyimi olmayan Koçoğlu firmasına yapılan yer teslimi ve 'Mersin çileklerinin uçacağı' söylemleri arasında mutluluk tablosu sergilenen ilk temel atma töreniyle bitirmiştim.

Kaldığım yerden sürdüreyim öyküyü..

2013' te gecikmeli yapılan yer teslimi töreni ardından Koçoğlu bir yandan şartname gereği başlaması gereken  işe koyuldu bir yandan da bir başka olmazsa olmaz koşul olan kredi arayışlarına..

Aslında DLHMİ ile imzalanan sözleşmeye göre yer teslimi yapıldığında krediyi bulduğuna dair belgeleri de ibrazı gerekiyordu ama nedense göz ardı edildi o en önemli koşul..

İstim arkadan gelsin misali, 'inşaat başlasın, nasılsa kredi de gelir' anlayışıyla yola çıkıldı..

Ancak arkadan gelecek istim, beklenen kredi bir türlü gelmedi..

Kredi bulamadığı gibi zorlanan öz kaynaklarıyla bir yere gelip dayandı, çaldığı tüm kapılar yüzüne kapanıyordu..

İnatla zorladığı süreç onun batmasına yol açmakla kalmadı, Çukurova' yı öne çıkarıp ülkenin cazibe merkezi haline getirecek lokomotif projeyle birlikte bölgenin kaybetmesi de başarılmış! oldu…

O kadar ki, dünya çapında ortaklar buldum müjdeleri ardından İstanbul' un çöplerini ayıklayan bir şirketin projeyi üstlendiğini bile gördük ilerleyen günlerde..

Sonra ne mi oldu?

Projeyi 'kahinlere' havale eden DHMİ genel müdürü gitti, yerine yenileri geldi. Çok sonraları yatırım planlarına alınan nice havaalanı tamamlandı ama özelde Mersin genelde Çukurova uzun yıllar bekledi durdu.

Devlet kaynaklarıyla alt yapı işinin tamamlanmasına çalışıldı. O işi üstlenen taşeronlar da güç bela tutunmaya çalıştılar onca çıkan krizlere karşı..

Derken geldik 2020' ye..

16 Mart günü yapılan ihaleye iki grup girdi.

Gruplardan birini tüm Türkiye tanıyor: Limak- Kalyon ve Cengiz İnşaat..

Diğeri ise pek bilinmeyen Günbeton İnşaat - Terminal Yapı Ticaret ortak girişimi..

Tıpkı Koçoğlu gibi bu ortaklık ta kafalarda bir sürü soru işareti yarattı..

Örneğin Alaçatı-Çeşme civarında bir havalimanı işini üstlenmişlerdi ama orada süreç pek yürümüyordu, yürümüyordu çünkü devlet ihaleye çıkardığı işin olmazsa olmaz kuralı olan yer teslimini yapamamıştı.

Şirketin havalimanları konusunda tek referansı olarak gösterilen Kıbrıs Ercan havalimanında ise ortakları Taş Yapı ile mahkemelik oldukları gerçeği medyada yer aldı kısa süre sonra..

Toz duman arasında tek gerçek ise Çukurova Havalimanı projesinin  yine bilinmeyene doğru sürüklendiğiydi..

Soruların yanıtı için fazla beklemedik. İhalenin onaylanması ardından Ulaştırma Bakanını görevden aldı Erdoğan. Yeni bakanın da ilk işi ihaleyi iptal etmek oldu.

Bu arada yılan hikayesine dönen havalimanı ile ilgili durmadan açılış tarihleri veren AKP Mersin Milletvekili ve kendisi de eski Ulaştırma Bakanı olduğu için konuya vakıf Lütfi Elvan, iptal sonrası yapılacakları şöyle anlatıyordu:

"ihaleyi alan firma yetkin değildi. Eski bakanımız YİD yöntemiyle yapılmasını uygun görmüştü, yeni bakanımızla görüştüm kamu kaynaklarıyla yapılması için gereken yapılacaktır"

Oysa medyada yer alan haberler, Havalimanının Yap İşlet Devret modeliyle yapılacağı, hatta 12 milyon yolcu garantisi verilerek üst yapı işinin ilk ihalede elenen Kolin-Kalyon-Cengiz İnşaat' a verileceği gibi iddialarla doluydu…

Süreç Albayrak' ın gidişiyle boşalan Hazine ve Maliye Bakanlığına 10 kasım 2020 günü oturan Lütfi Elvan' ın dillendirdiği gibi yürümedi. Ülke zaten krizdeydi ve artık gittikçe zorlanan kamu kaynakları yerine finansmanı üstlenicinin bulacağı yöntem  tercih edilecekti.

Ulaştırma Bakanlığı YİD yöntemiyle 26 Ekim 2020 günü ihale düzenlediğini duyurdu.

Hangi nedenle bilinmez 24 Ekim 2020 tarihinde resmi gazetede yayınlanan ilanda ihalenin 20 Kasım 2020' ye ertelendiği duyuruldu.

18 kasım günü TOBB ekonomik konseyinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan' ın ihalenin duyurulan günde yapılacağı müjdesini verdiği haberleri yayılırken, bana göre asıl ciddi gelişme ilk günden itibaren Çukurova Havalimanı projesine sıcak bakmayan TAV gibi uluslararası deneyime sahip bir şirketin ihaleye gireceği açıklamasıydı..

Kapandığı güne kadar Atatürk Havalimanı da dahil yurt içinde Ankara Esenboğa, İzmir, Antalya yanında yurt dışında Tunus, Suudi Arabistan, Gürcistan, Makedonya, Hırvatistan gibi özellikle de Türkiye eksenli coğrafyaya yakın pek çok havalimanı işletmesini üstlenen TAV' ın, on yıldır uzak durduğu ihaleye girmesi demek, şirketin Çukurova Havalimanını lojistik üs olarak değerlendirmesi anlamında önemliydi..

Günlerdir ihaleyi alacakları yoğun biçimde iddia edilen üstelik yeni İstanbul Havalimanı yapım ve işletmesini üstlenmiş olmaları nedeniyle bu alanda artık deneyim sahibi oldukları bilinen Limak-Kalyon-Cengiz ortaklığı ve küresel anlamda havalimanı işletmeciliği tartışılmaz TAV..

İki grup arasında geçmesi beklenen yarış yine bir sürprizle sonuçlandı..

Koçoğlu, Günbeton-Terminal Yapı ortaklığı derken bu kez Çerkezköy merkezli Yako Tekstil' in yer aldığı Favori İşletmecilik grubu iki dev grubun arasından sıyrılıp Çukurova Uluslararası Havalimanı üst yapısını 2,5 yılda tamamlayıp 25 yıl işletecek yeni aday olarak sahnede..

Burada soluklanıp sormak gerekiyor..

İhaleyi kazandığı açıklanan, asıl faaliyet alanı olan çorap üreticiliği olmasına karşın havacılık sektöründe tek deneyimi Somali Mogadişu Havaalanını işletmek olan Çerkezköy merkezli bir grup..

Bu grubun 2,5 yıl içinde Çukurova Havalimanını tamamlayıp hizmete alması mümkün mü?

KDV' yi de eklediğimizde Bankalardan 410 milyon doları aşkın krediyi alabilmesi için devlet adına her yıl için kaç milyon yolcu ve bu yolculara tekabül eden ne kadarlık bir döviz garantisi verilmiş olabilir?

Özellikle garanti verilip verilmediği, verildiyse uçsun uçmasın bu garantinin kaç yolcuya tekabül ettiği şimdilik bilinmiyor..

Umalım ve dileyelim ki, kabul edilebilir taahhütler verilmiş olsun ve Havalimanı ön görülen 2,5 yıl içinde tamamlanıp Cumhuriyetin 100. yılında sadece Çukurova' nın değil tüm iç ve dış bölgenin yük ve yolcu taşımacılığı konusunda uluslararası lojistik merkezi olarak hizmete açılır..

Binali Yıldırım, Lütfi Elvan, Feridun Bilgin, yeniden Binali Yıldırım, Ahmet Arslan, M. Cahit Turhan ve Adil Karaismailoğlu olmak üzere 7 Ulaştırma Bakanının önünde bulduğu yılan hikayesine dönen projenin artık kesintiye uğramadan tamamlanması gerekiyor..

En kritik soruyu soralım o halde; tamamlanır mı?

Dilek ve temenniler bir yana, gerçekler bu soruda gizli..

Sorunun yanıtı mı?

Şimdilik meçhul..

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.