Harun Arslan
Köşe Yazarı
Harun Arslan
 

Mersin Üniversitesi’nde ve Ticaret Odası’ında Seçimler Öncesi

Mersin’in hak ettiği düzeyde gelişememesinin sebeplerini anlamaya ve anlatmaya çalışırken, hep bir metafor (benzetme) kurarım:  Kent bir masadır  ve onu ayakta tutan 4 ayağı şöyle sıralarım:   *Mersin Valiliği, *Mersin Büyükşehir Belediyesi, *Mersin Ticaret ve Sanayi Odası  *Mersin Üniversitesi   Mersin’in son çeyrek yılını incelersek, ne görüyoruz? Acı ama gerçek şu: Hiç bir dönemde, bu dört unsurun dördünün de başında aynı anda başarılı kişilerle yönetildiği, dolayısıyla da birlikte hareket edildiği bir dönem yaşanamadı! Birlikte olunmayınca ne oldu? Masanın yalnızca bir ya da iki ayağının sağlam olması, dengeli bir süreç yaşanmasını engelledi; gerçekliğin ifadesiyle, kentin gelişmesi için yetersiz kalındı. Bu dört oluşumun verimli bir iletişim içinde başarılı çalışması, mutlaka kentin tüm yöneticilerini, STK’ ları ve  milletvekillerini  olumlu olarak etkiler; onlar da bu birlikteliğin yüklediği imkânla ve sorumlulukla, kentin gelişmesine hizmet ederler. *                       *                     * Meseleye daha yakından bakmaya çalışayım:   *Mersin Valisi, geldiği günden beri farklı bir yönetim sergiliyor. Her konuyla ilgileniyor, kentin her köşesine gidiyor, Mersin’i hızla tanımaya çalışıyor, görüşmek isteyen herkesle görüşüyor, herkesi dinliyor. Daha önce görev yaptığı ildeki kıt imkanlarla başardıkları, bugün için ümit veriyor.   *Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı kenti bir kasaba yönetim anlayışından kent yönetim anlayışına çevirmeye çalışıyor. İyi niyetle ve gayretle çalışıyor. Bugüne kadar birçok yenilik ve hizmet yaptığını göz önüne alarak başarılı olduğunu söyleyebiliriz.   *Mersin Üniversitesi uzun yıllar kentten uzak bir anlayışta, kendi içinde yaşadı ve kente önemli bir katkısı olmadı. Teknik ve bilimsel alanda kent için maalesef ciddi bir katkı sağlayamadığı uzun bir dönem hafızalarımızda…     *20 bin üyeli Mersin Sanayi ve Ticaret Odası’na gelince… Bugüne kadar yurt dışı gezilerden kentle ilgilenmeye zaman bulamadılar. Bu büyük oluşum hep bir sonraki seçimi kazanma telaşı içinde, kentin hiç bir yatırımı ve projesi ile ilgilenmedi ve kente en fazla zarar veren bir oluşum olarak kaldı. *                     *                     * Kasım ayında hem Mersin Üniversitesi’nde hem de Mersin Sanayi veTicaret Odası’nda seçim var. Yeni Rektör ve yeni Başkan seçilecek. Her seçim için hep bu en önemli seçim diye söylenir; ama aşağıdaki analiz gereğince bu kez her 2 seçimin de önemi büyüktür.    Kısaca şöyle: Mersin tarihinde göçle gelen, farklı inançta ve etnisitede insanların  barış içinde  kentin gelişmesine emek verdiği  o kuruluş yıllarındaki ve çok değil, yarım asır önceki  Mersin’i  kısaca hatırlayalım: *1910’ lu yıllarda tramvay var; *1912 yılında Mersin’de tam 12 yabancı konsolosluk var; *1940’ lı yıllarda Mersin Operası açılmıştır. Mersin o yıllarda dünyadaki dört döner sahneden birine sahip kenttir; *1951, Vali Tevfik Sırrı Gür döneminde Stadyum ve Lise binası yapılıyor, Mersin Limanı açılıyor; *1962 yılında ATAŞ Rafinerisi açılıyor; *Yine o yıllarda Mersinli Ahmet dünya güreş şampiyonu oluyor; *Türkiye’nin  ilk kadın belediye başkanı Müfide İlhan Mersin’de görev yapıyor;  *M.İ.Y.  Avrupa kupalarında oynuyor; *Büyük miktarda pamuk ekimi yapılıyor. Mersin iskelelerinden tüm dünyaya pamuk gönderiliyor;   Neredeyse yarım asır öncesi Mersin’in gelişimine daha birçok örnek gösterebiliriz.   Mersin, başarılı geçen bir yarım asırdan sonra uzun bir sessizlik ve durağanlık dönemine girdi; tüm yatırımlara ve projelere ilgisiz kalındı Onları da hatırlayalım mı? *Havalimanımız bitmedi. *Akdeniz Sahil Yolu tamamlanmadı. *Kazanlı Turizm Projesi gerçekleşemedi. *Lojistik Merkez Yapılmadı. *Yeni Nesil Serbest Bölgeler projesi olmadı. *Yeterli Organize Sanayi Bölgeleri açılmadı. *Hızlı tren Mersin’e gelmedi. *Akdeniz Oyunları Spor Tesisleri değerlendirilemedi. v.s.   Son günlerde kentin geleceğini etkileyen bir dizi etkinlik gerçekleşti. Maalesef bu etkinliklerin hiç birinde kentin Valisinin, Büyükşehir Belediye Başkanının, Üniversite Rektörünün ve Ticaret Odası Başkanının aynı anda birlikte katıldığını göremedik. Bu küçük tespit bile kentin ne durumda olduğunu gösteriyor.   Önümüzdeki dönem yukarıda sözünü ettiğim dört ayağı sağlam bir masa ile önce Mersin’in etkin bir lobisi oluşur sonrada tüm bu projeler gerçekleşebilir.   Bunun için Üniversite’nin  ve Ticaret ve Sanayi  Odası’nın başında artık eski tip figürlerin olduğu devrin geçtiğinin bilincinde olmak gerekir. Şimdi yeni, özellikli, donanımlı kişilere gerek vardır. Mutlaka yabancı dil bilen, dünyayı tanıyan, vizyon sahibi, geçmişte başarısı olan kişilere ihtiyaç vardır. Her iki oluşumda da bu vasıflara uygun kişiler elbette mevcuttur. Uygun  vasıfları olmayan kişiler bu görevlere talip olmamalı ve kentin önünü tıkamamalıdır. Hayatın, ülkenin ve kentin geldiği yerin farkında; geleceği kuşatan bir vizyona sahip, günlük kısır politik çerçevenin ötesini düşünebilen, hizmet döneminde kalıcı izler bırakmayı vaat eden, kurumsal kimliği zengin bir kültürel kavrayışla ileriye taşıyacak adayların kentin yığınla meselesinin çözümünde etkili olacağı da açıktır. Bu bağlamda her 2 seçim de kentin yarınları açısından önemlidir, anlamlıdır.   HARUN ARSLAN......29 Eylül 2022    
Ekleme Tarihi: 29 Eylül 2022 - Perşembe

Mersin Üniversitesi’nde ve Ticaret Odası’ında Seçimler Öncesi

Mersin’in hak ettiği düzeyde gelişememesinin sebeplerini anlamaya ve anlatmaya çalışırken, hep bir metafor (benzetme) kurarım:  Kent bir masadır  ve onu ayakta tutan 4 ayağı şöyle sıralarım:

 

*Mersin Valiliği,

*Mersin Büyükşehir Belediyesi,

*Mersin Ticaret ve Sanayi Odası 

*Mersin Üniversitesi

 

Mersin’in son çeyrek yılını incelersek, ne görüyoruz?

Acı ama gerçek şu: Hiç bir dönemde, bu dört unsurun dördünün de başında aynı anda başarılı kişilerle yönetildiği, dolayısıyla da birlikte hareket edildiği bir dönem yaşanamadı!

Birlikte olunmayınca ne oldu? Masanın yalnızca bir ya da iki ayağının sağlam olması, dengeli bir süreç yaşanmasını engelledi; gerçekliğin ifadesiyle, kentin gelişmesi için yetersiz kalındı.

Bu dört oluşumun verimli bir iletişim içinde başarılı çalışması, mutlaka kentin tüm yöneticilerini, STK’ ları ve  milletvekillerini  olumlu olarak etkiler; onlar da bu birlikteliğin yüklediği imkânla ve sorumlulukla, kentin gelişmesine hizmet ederler.

*                       *                     *

Meseleye daha yakından bakmaya çalışayım:

 

*Mersin Valisi, geldiği günden beri farklı bir yönetim sergiliyor. Her konuyla ilgileniyor, kentin her köşesine gidiyor, Mersin’i hızla tanımaya çalışıyor, görüşmek isteyen herkesle görüşüyor, herkesi dinliyor. Daha önce görev yaptığı ildeki kıt imkanlarla başardıkları, bugün için ümit veriyor.

 

*Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı kenti bir kasaba yönetim anlayışından kent yönetim anlayışına çevirmeye çalışıyor. İyi niyetle ve gayretle çalışıyor.

Bugüne kadar birçok yenilik ve hizmet yaptığını göz önüne alarak başarılı olduğunu söyleyebiliriz.

 

*Mersin Üniversitesi uzun yıllar kentten uzak bir anlayışta, kendi içinde yaşadı ve kente önemli bir katkısı olmadı. Teknik ve bilimsel alanda kent için maalesef ciddi bir katkı sağlayamadığı uzun bir dönem hafızalarımızda…

 

 

*20 bin üyeli Mersin Sanayi ve Ticaret Odası’na gelince…

Bugüne kadar yurt dışı gezilerden kentle ilgilenmeye zaman bulamadılar. Bu büyük oluşum hep bir sonraki seçimi kazanma telaşı içinde, kentin hiç bir yatırımı ve projesi ile ilgilenmedi ve kente en fazla zarar veren bir oluşum olarak kaldı.

*                     *                     *

Kasım ayında hem Mersin Üniversitesi’nde hem de Mersin Sanayi veTicaret Odası’nda seçim var.

Yeni Rektör ve yeni Başkan seçilecek.

Her seçim için hep bu en önemli seçim diye söylenir; ama aşağıdaki analiz gereğince bu kez her 2 seçimin de önemi büyüktür. 

 

Kısaca şöyle:

Mersin tarihinde göçle gelen, farklı inançta ve etnisitede insanların  barış içinde  kentin gelişmesine emek verdiği  o kuruluş yıllarındaki ve çok değil, yarım asır önceki  Mersin’i  kısaca hatırlayalım:

*1910’ lu yıllarda tramvay var;

*1912 yılında Mersin’de tam 12 yabancı konsolosluk var;

*1940’ lı yıllarda Mersin Operası açılmıştır. Mersin o yıllarda dünyadaki dört döner sahneden birine sahip kenttir;

*1951, Vali Tevfik Sırrı Gür döneminde Stadyum ve Lise binası yapılıyor,

Mersin Limanı açılıyor;

*1962 yılında ATAŞ Rafinerisi açılıyor;

*Yine o yıllarda Mersinli Ahmet dünya güreş şampiyonu oluyor;

*Türkiye’nin  ilk kadın belediye başkanı Müfide İlhan Mersin’de görev yapıyor;  *M.İ.Y.  Avrupa kupalarında oynuyor;

*Büyük miktarda pamuk ekimi yapılıyor. Mersin iskelelerinden tüm dünyaya pamuk gönderiliyor;

 

Neredeyse yarım asır öncesi Mersin’in gelişimine daha birçok örnek gösterebiliriz.

 

Mersin, başarılı geçen bir yarım asırdan sonra uzun bir sessizlik ve durağanlık dönemine girdi; tüm yatırımlara ve projelere ilgisiz kalındı

Onları da hatırlayalım mı?

*Havalimanımız bitmedi.

*Akdeniz Sahil Yolu tamamlanmadı.

*Kazanlı Turizm Projesi gerçekleşemedi.

*Lojistik Merkez Yapılmadı.

*Yeni Nesil Serbest Bölgeler projesi olmadı.

*Yeterli Organize Sanayi Bölgeleri açılmadı.

*Hızlı tren Mersin’e gelmedi.

*Akdeniz Oyunları Spor Tesisleri değerlendirilemedi. v.s.

 

Son günlerde kentin geleceğini etkileyen bir dizi etkinlik gerçekleşti. Maalesef bu etkinliklerin hiç birinde kentin Valisinin, Büyükşehir Belediye Başkanının, Üniversite Rektörünün ve Ticaret Odası Başkanının aynı anda birlikte katıldığını göremedik. Bu küçük tespit bile kentin ne durumda olduğunu gösteriyor.

 

Önümüzdeki dönem yukarıda sözünü ettiğim dört ayağı sağlam bir masa ile önce Mersin’in etkin bir lobisi oluşur sonrada tüm bu projeler gerçekleşebilir.

 

Bunun için Üniversite’nin  ve Ticaret ve Sanayi  Odası’nın başında artık eski tip figürlerin olduğu devrin geçtiğinin bilincinde olmak gerekir.

Şimdi yeni, özellikli, donanımlı kişilere gerek vardır.

Mutlaka yabancı dil bilen, dünyayı tanıyan, vizyon sahibi, geçmişte başarısı olan kişilere ihtiyaç vardır.

Her iki oluşumda da bu vasıflara uygun kişiler elbette mevcuttur.

Uygun  vasıfları olmayan kişiler bu görevlere talip olmamalı ve kentin önünü tıkamamalıdır.

Hayatın, ülkenin ve kentin geldiği yerin farkında; geleceği kuşatan bir vizyona sahip, günlük kısır politik çerçevenin ötesini düşünebilen, hizmet döneminde kalıcı izler bırakmayı vaat eden, kurumsal kimliği zengin bir kültürel kavrayışla ileriye taşıyacak adayların kentin yığınla meselesinin çözümünde etkili olacağı da açıktır.

Bu bağlamda her 2 seçim de kentin yarınları açısından önemlidir, anlamlıdır.

 

HARUN ARSLAN......29 Eylül 2022

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.