Ahmet Akın
Köşe Yazarı
Ahmet Akın
 

Türkiye Ekonomisinin 2019 Yılı Genel Değerlendirmesi

Son büyüme ve enflasyon verileri, geçen bir yılda krizle boğuşan Türk ekonomisine ilişkin beklentilerde temkinli bir iyileşme yarattı. Ancak krizden çıkış reçetesinin hala olmayışı, 2020’ye ilişkin kaygıları artırıyor. Özellikle sermaye yatırımlarındaki düşüş çok çarpıcı bir şekilde kendini belirtirken, geleceğe olumlu bakmada duraksamalar yaratıyor. Büyüme ve enflasyonda olumlu sayılan gelişmelere rağmen, kalıcı ve sürdürülebilir büyüme için daha kapsamlı bir stratejik plana gereksinim var. Çünkü, beklentilerin hala iyileşmediği gerçeği görünüyor. İstikrarlı bir maliye ve para politikası olmadan güven unsurunun kazanılamayacağı da aşikar. Kaldı ki, hukuk düzenindeki aksaklıklar yabancı sermayenin pozitif düşünme algısını önemli ölçüde zayıflatıyor. Son bir yılda daralan iç talep ve artan üretim maliyetleri nedeni ile stok eritme yoluna giden şirketlerin, azalan stoklarının yerine yenilerini koymaya başlaması  iyi haber. Bu gelişme, firmaların geleceğe daha olumlu baktığını gösteriyor diyebiliriz. Ancak, yeni yatırımlar güçlü şekilde devreye girmezse, Türkiye yakın gelecekte bir miktar büyüse bile, bu büyüme ihtiyaç duyduğunun çok altında gerçekleşecektir. Krizden hızlı çıkışın yatırımların yeniden canlanması ile mümkün olduğu ortada iken kredi hacmini genişleterek kontrolsüz bir şekilde piyasaya para sürmek faydadan çok zarar getirecektir.    Türkiye’de iç ve uluslararası güvenin artması için makroekonomik politikaların çerçevesinin çizilmesi ve mali politikalarda daha şeffaf olunması gerekirken Varlık Fonu ile Merkez Bankası’nın bağımsızlığının ortadan kaldırılmaya çalışılması endişe ile karşılanmaktadır. Hesap verme sorumluluğu olmadan yandaş iş insanlarının Ziraat Bankası’nın görev zararı faslından kurtarılması kamuoyunda tepki ile karşılanmaktadır.   Ekonomi yönetimi kısa vadeli tedbirlerle uzun vadeli çözümler getirmeye çalışıyor. Türkiye’nin gereksinimi olan ise üretkenliği ve verimliliği kaybetmeden adil, refah içinde ve sürdürülebilir bir ekonomik yapıyı oluşturmak. Türkiye ekonomisi mevcut yapısı ile uluslararası müdahalelere çok açık. Kapsamlı bir vergi reformunun önünde de en büyük engel olarak yabancı fonları ürkütmeme korkusu yatıyor. Günübirlik tedbirlerle ekonomik sorunların halledilemeyeceği ortada iken iktidarın kontrolsüz ve denetimsiz uygulamaları da işin tuzu biberi oluyor.   2018 yılının son çeyreğinde yaşanan ekonomik kasırga Türkiye’nin ekonomik değerlerinden çok şey götürdü. Borçlar katlandı, halk daha da fakirleşti, işletmeler çalışma sermayelerini kaybetti, bir kısmı da iflas etti, işsizlik kaygı verici boyutlara ulaştı. Bu kayıpları telafi etmek yıllar alacaktır. Ancak, Türkiye’nin toplumsal dokusu bize her zaman umut vermiştir. Kötü yönetime rağmen Türk Milleti feraseti ve umuduyla bu zor günlerin üstesinden gelecektir. 
Ekleme Tarihi: 23 Aralık 2019 - Pazartesi

Türkiye Ekonomisinin 2019 Yılı Genel Değerlendirmesi

Son büyüme ve enflasyon verileri, geçen bir yılda krizle boğuşan Türk ekonomisine ilişkin beklentilerde temkinli bir iyileşme yarattı. Ancak krizden çıkış reçetesinin hala olmayışı, 2020’ye ilişkin kaygıları artırıyor. Özellikle sermaye yatırımlarındaki düşüş çok çarpıcı bir şekilde kendini belirtirken, geleceğe olumlu bakmada duraksamalar yaratıyor.

Büyüme ve enflasyonda olumlu sayılan gelişmelere rağmen, kalıcı ve sürdürülebilir büyüme için daha kapsamlı bir stratejik plana gereksinim var. Çünkü, beklentilerin hala iyileşmediği gerçeği görünüyor. İstikrarlı bir maliye ve para politikası olmadan güven unsurunun kazanılamayacağı da aşikar. Kaldı ki, hukuk düzenindeki aksaklıklar yabancı sermayenin pozitif düşünme algısını önemli ölçüde zayıflatıyor.

Son bir yılda daralan iç talep ve artan üretim maliyetleri nedeni ile stok eritme yoluna giden şirketlerin, azalan stoklarının yerine yenilerini koymaya başlaması  iyi haber. Bu gelişme, firmaların geleceğe daha olumlu baktığını gösteriyor diyebiliriz. Ancak, yeni yatırımlar güçlü şekilde devreye girmezse, Türkiye yakın gelecekte bir miktar büyüse bile, bu büyüme ihtiyaç duyduğunun çok altında gerçekleşecektir. Krizden hızlı çıkışın yatırımların yeniden canlanması ile mümkün olduğu ortada iken kredi hacmini genişleterek kontrolsüz bir şekilde piyasaya para sürmek faydadan çok zarar getirecektir. 

 

Türkiye’de iç ve uluslararası güvenin artması için makroekonomik politikaların çerçevesinin çizilmesi ve mali politikalarda daha şeffaf olunması gerekirken Varlık Fonu ile Merkez Bankası’nın bağımsızlığının ortadan kaldırılmaya çalışılması endişe ile karşılanmaktadır. Hesap verme sorumluluğu olmadan yandaş iş insanlarının Ziraat Bankası’nın görev zararı faslından kurtarılması kamuoyunda tepki ile karşılanmaktadır.

 

Ekonomi yönetimi kısa vadeli tedbirlerle uzun vadeli çözümler getirmeye çalışıyor. Türkiye’nin gereksinimi olan ise üretkenliği ve verimliliği kaybetmeden adil, refah içinde ve sürdürülebilir bir ekonomik yapıyı oluşturmak. Türkiye ekonomisi mevcut yapısı ile uluslararası müdahalelere çok açık. Kapsamlı bir vergi reformunun önünde de en büyük engel olarak yabancı fonları ürkütmeme korkusu yatıyor. Günübirlik tedbirlerle ekonomik sorunların halledilemeyeceği ortada iken iktidarın kontrolsüz ve denetimsiz uygulamaları da işin tuzu biberi oluyor.

 

2018 yılının son çeyreğinde yaşanan ekonomik kasırga Türkiye’nin ekonomik değerlerinden çok şey götürdü. Borçlar katlandı, halk daha da fakirleşti, işletmeler çalışma sermayelerini kaybetti, bir kısmı da iflas etti, işsizlik kaygı verici boyutlara ulaştı. Bu kayıpları telafi etmek yıllar alacaktır. Ancak, Türkiye’nin toplumsal dokusu bize her zaman umut vermiştir. Kötü yönetime rağmen Türk Milleti feraseti ve umuduyla bu zor günlerin üstesinden gelecektir. 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.