Abdullah Ayan
Köşe Yazarı
Abdullah Ayan
 

Metro kararı siyasi bir tercih midir?

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Seçer' in sıkça dile getirdiği "metroya karar vermek, siyasi bir seçim olacaktır" söylemi soruya yanıt aramamızı gerektiriyor. Bu nedenle de, en son söylenecek sözü en başta söyleyeyim: Evet, metro tercihi bir siyasi karardır.. Yerel yönetimlerde, özellikle de söz konusu bir Büyükşehir şehir belediyesi olunca, aslında metro gibi gelecek nesillere kadar bir kentte yaşayacak olanları ilgilendiren önemli yatırım bir yana, atılan çoğu adım, seçenekleri değerlendirirken verilen her karar aslında siyasi bir tercihi yansıtır. Park mı, kaldırım mı? Yüzme havuzu mu kreş mi? Seçeneklerini değerlendirmek bile ekonomik olduğu kadar siyasi bir karara dayanmıyor mu? O kadar da değil! Yüzme havuzunu, parkı veya kreşi yaparken önceliği vereceğiniz semt tercihi de benzer bir karar süzgecinden geçmiyor mu? Görece geri kalmış, yoksul bir mahalleye yüzme havuzu yaparken farklı, kreş yaparken çok daha farklı bir avantaj sağlarsınız ve bu karar verme sürecinden başlayarak siyasi bir tercihi de yansıtacaktır eninde sonunda… Metro ise çok önemli bir yatırım olduğu kadar; ekonomik, sosyal kriterler yanında ve hepsinden de öte siyasi bir karardır. Ancak Mersin gibi orta büyüklükte bir kent için bile milyar dolarlık bütçelerin söz konusu olduğu metro projesi, Başkan Seçer açısından iki farklı siyasi tercihin bir araya geleceği bileşkeli bir takım bilinmezleri ve bu bilinmezlere yanıt verilmesini gerektiriyor. Konuyu biraz açmaya çalışayım; Toplu taşımayı hangi yöntemle gerçekleştireceğiniz sorusuna yanıt bulmaya çalışalım: Metrobus, hafif raylı sistem, metro gibi farklı yöntemlerin geçerli olduğu seçim öncelikle maliyet bir başka ifadeyle ekonomik bir tercihtir. Henüz doğmamış nesillerin bile ödeyecekleri borcun altına girip metro yapmak ta, onunla karşılaştırılmayacak kadar az parayla çok kısa zamanda hayata geçireceğiniz metrobus ile insanları bir yerden bir yere taşımak ta birer yöntemdir. İkisinin de birbirinden farklı avantajları dezavantajları, zayıf ve güçlü tercih nedenleri vardır. Son kararı verirken bir başka yaşamsal etken bekliyor olacak; güzergah seçimi.. Gerçekten de toplu taşıma sistemini geçireceğiniz noktalar hatta duracağı istasyon çevresi bile etkilenecektir yapacağınız tercihten… Murat Karayalçın deneyimlerini paylaştığı bir Mersin sohbetinde, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu günlerde önüne çıkan seçenekler arasında batı kent tercihiyle karşı karşıya kalırken çok farklı öneriler arasından siyasi hayatının en zor seçimlerinden birini yaptığını anlatmıştı… Bugün Mersin' de neredeyse herkesin mutabık kaldığı Mezitli-Serbest Bölge arasını ana omurga olarak GMK bulvarı üzerinden kat eden bir güzergah söz konusu.. Bu ortak mutabakata rağmen göz ardı edilen bir şey var: Mersinin ulaşım master planı var (en azından olduğu söylenen bir metin ve bu metne dayalı bir proje) ama gelecekle ilgili stratejik bir nazım imar planı yok… 25 yıl hatta 50 yıl sonra bu kentin nüfusunun ne olacağını üç aşağı beş yukarı projeksiyonlara göre ön görebiliyoruz da, bir Allahın kulu 25 yıl sonraki Mersin' in nereye doğru büyümesi gerektiğini, bu konuda yapılması gereken yatırımların nasıl yönlendirilmesi gerektiğini söyleyebilir mi? Çok masum bir soru: Büyüme bugün olduğu gibi Mezitli-Erdemli yönünde batıya doğru mu olacak? Toroslar dağ silsilesine doğru kuzey yönünde mi? Soruya verilecek yanıt hem bir tercihi yansıtacak, hem de toplu taşıma güzergahı yanında tercih edilecek sistemi belirleyecek.. Bakın Adana, 10 yıl sonrasını ön göremeyen Aytaç Durak belediyeciliğinde o günün yoğun trafiğine göre belirlenen güzergah seçimiyle ne olduğu tam anlaşılamayan (metro-raylı sistem- tramvay çorbası) bir sistem sonucu kentin trafik sorununu çözeceğine içinden çıkılmaz hale getirdi. Bununla da kalınmadı. Aradan geçen sürede Adana bambaşka bir yöne doğru büyüdü. Deyim yerindeyse kent alıp başını kuzeye taşındı. Zaten ilk gününden beri ne olduğu tam anlaşılamayan proje zaman içinde hayata geçmeden boğulmuş oldu.. Mersin BŞ Başkanını da böylesi bir tehlike bekliyor ve kentin nereye doğru gelişeceği,o gelişimin hangi araçlarla, yatırım tercihleriyle destekleneceği, bir başka ifadeyle stratejik nazım imar planı çok daha önem arz ediyor.. Hepsi bu mu? Elbette değil.. Vermesi gereken asıl büyük kararı, kısaca geleceğini belirleyecek en önemli siyasi tercihini ele alıp, geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Konya raylı sistem ihalesiyle ortaya çıkan mali tablo ışığında ele alacağım ama bir sonraki makalede…  
Ekleme Tarihi: 28 Ekim 2019 - Pazartesi

Metro kararı siyasi bir tercih midir?

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Seçer' in sıkça dile getirdiği "metroya karar vermek, siyasi bir seçim olacaktır" söylemi soruya yanıt aramamızı gerektiriyor.

Bu nedenle de, en son söylenecek sözü en başta söyleyeyim:

Evet, metro tercihi bir siyasi karardır..

Yerel yönetimlerde, özellikle de söz konusu bir Büyükşehir şehir belediyesi olunca, aslında metro gibi gelecek nesillere kadar bir kentte yaşayacak olanları ilgilendiren önemli yatırım bir yana, atılan çoğu adım, seçenekleri değerlendirirken verilen her karar aslında siyasi bir tercihi yansıtır.

Park mı, kaldırım mı? Yüzme havuzu mu kreş mi? Seçeneklerini değerlendirmek bile ekonomik olduğu kadar siyasi bir karara dayanmıyor mu?

O kadar da değil!

Yüzme havuzunu, parkı veya kreşi yaparken önceliği vereceğiniz semt tercihi de benzer bir karar süzgecinden geçmiyor mu?

Görece geri kalmış, yoksul bir mahalleye yüzme havuzu yaparken farklı, kreş yaparken çok daha farklı bir avantaj sağlarsınız ve bu karar verme sürecinden başlayarak siyasi bir tercihi de yansıtacaktır eninde sonunda…

Metro ise çok önemli bir yatırım olduğu kadar; ekonomik, sosyal kriterler yanında ve hepsinden de öte siyasi bir karardır.

Ancak Mersin gibi orta büyüklükte bir kent için bile milyar dolarlık bütçelerin söz konusu olduğu metro projesi, Başkan Seçer açısından iki farklı siyasi tercihin bir araya geleceği bileşkeli bir takım bilinmezleri ve bu bilinmezlere yanıt verilmesini gerektiriyor.

Konuyu biraz açmaya çalışayım;

Toplu taşımayı hangi yöntemle gerçekleştireceğiniz sorusuna yanıt bulmaya çalışalım: Metrobus, hafif raylı sistem, metro gibi farklı yöntemlerin geçerli olduğu seçim öncelikle maliyet bir başka ifadeyle ekonomik bir tercihtir. Henüz doğmamış nesillerin bile ödeyecekleri borcun altına girip metro yapmak ta, onunla karşılaştırılmayacak kadar az parayla çok kısa zamanda hayata geçireceğiniz metrobus ile insanları bir yerden bir yere taşımak ta birer yöntemdir. İkisinin de birbirinden farklı avantajları dezavantajları, zayıf ve güçlü tercih nedenleri vardır.

Son kararı verirken bir başka yaşamsal etken bekliyor olacak; güzergah seçimi..

Gerçekten de toplu taşıma sistemini geçireceğiniz noktalar hatta duracağı istasyon çevresi bile etkilenecektir yapacağınız tercihten…

Murat Karayalçın deneyimlerini paylaştığı bir Mersin sohbetinde, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu günlerde önüne çıkan seçenekler arasında batı kent tercihiyle karşı karşıya kalırken çok farklı öneriler arasından siyasi hayatının en zor seçimlerinden birini yaptığını anlatmıştı…

Bugün Mersin' de neredeyse herkesin mutabık kaldığı Mezitli-Serbest Bölge arasını ana omurga olarak GMK bulvarı üzerinden kat eden bir güzergah söz konusu..

Bu ortak mutabakata rağmen göz ardı edilen bir şey var:

Mersinin ulaşım master planı var (en azından olduğu söylenen bir metin ve bu metne dayalı bir proje) ama gelecekle ilgili stratejik bir nazım imar planı yok…

25 yıl hatta 50 yıl sonra bu kentin nüfusunun ne olacağını üç aşağı beş yukarı projeksiyonlara göre ön görebiliyoruz da, bir Allahın kulu 25 yıl sonraki Mersin' in nereye doğru büyümesi gerektiğini, bu konuda yapılması gereken yatırımların nasıl yönlendirilmesi gerektiğini söyleyebilir mi?

Çok masum bir soru: Büyüme bugün olduğu gibi Mezitli-Erdemli yönünde batıya doğru mu olacak? Toroslar dağ silsilesine doğru kuzey yönünde mi?

Soruya verilecek yanıt hem bir tercihi yansıtacak, hem de toplu taşıma güzergahı yanında tercih edilecek sistemi belirleyecek..

Bakın Adana, 10 yıl sonrasını ön göremeyen Aytaç Durak belediyeciliğinde o günün yoğun trafiğine göre belirlenen güzergah seçimiyle ne olduğu tam anlaşılamayan (metro-raylı sistem- tramvay çorbası) bir sistem sonucu kentin trafik sorununu çözeceğine içinden çıkılmaz hale getirdi. Bununla da kalınmadı. Aradan geçen sürede Adana bambaşka bir yöne doğru büyüdü. Deyim yerindeyse kent alıp başını kuzeye taşındı. Zaten ilk gününden beri ne olduğu tam anlaşılamayan proje zaman içinde hayata geçmeden boğulmuş oldu..

Mersin BŞ Başkanını da böylesi bir tehlike bekliyor ve kentin nereye doğru gelişeceği,o gelişimin hangi araçlarla, yatırım tercihleriyle destekleneceği, bir başka ifadeyle stratejik nazım imar planı çok daha önem arz ediyor..

Hepsi bu mu?

Elbette değil..

Vermesi gereken asıl büyük kararı, kısaca geleceğini belirleyecek en önemli siyasi tercihini ele alıp, geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Konya raylı sistem ihalesiyle ortaya çıkan mali tablo ışığında ele alacağım ama bir sonraki makalede…

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.