17 yıl önce uyarmaya çalıştığımız Mersin dinamikleri nihayet uyandı…

Güncel 02.06.2025 - 18:00, Güncelleme: 03.06.2025 - 10:53
 

17 yıl önce uyarmaya çalıştığımız Mersin dinamikleri nihayet uyandı…

2010 yılında sorduğum ve 15 yıldır yanıt alınamayan soru umarım bu kez yanıt bulur..

2007 yılı Mayıs ayında özelleştirilip yeni işletmecisine devredilen Mersin limanı hakkında özellikle de sözleşmeye aykırı biçimde ilk günlerden itibaren uygulamaya başladığı tarife nedeniyle hizmet alanları uyarmaya çalıştığım bir kitabı dolduracak sayıda makale kaleme aldım… Sözleşmeyi denetlemekle yükümlü olan Devlet kuruluşlarından Rekabet Kurulu’ na varıncaya kadar erişebildiğim her kuruma başvurdum… Kişisel çabalarımla ve iğneyle kuyu kazar gibi, liman kiracısını bağlayan ve uymakla yükümlü olduğu sözleşmeye, devletin belirlediği tarifelere eriştim. Elde ettiğim tüm bilgi ve belgeleri en ince ayrıntısına kadar kamuoyuyla paylaştım… Başlarda bu topraklara has, ‘işim görülsün, kimseleri kızdırmayayım’ anlayışı her zaman olduğu gibi burada da geçer akçe olunca MİP’ in sözleşmeye aykırı biçimde sürekli arttırdığı tarifeler çoğu hizmet alanın umurunda bile olmadı… Tepki gelmeyince önünün açık olduğunu gören MİP fiyatları arttırmakla kalmadı, devlet eliyle işletilirken ücrete tabi olmayan pek çok uygulamadan da para almaya başladı… Mayıs 2007-2010 arası üç yıl boyunca sözleşmede yer alan ‘fiyat arttıramazsın’ hükmüne karşın daha Haziran 2007’ den başlayarak zam yaptı, güvenlik kilidi vs. gibi hizmetlerden de ücret aldı ve sanki sözleşme gereği bunları yapmamış gibi üç yılı doldurduğu gün yeni bir zamlı tarifeyi dayadı iş insanlarının önüne… Özelleştirmenin üstünden Tam 18 yıl geçti ve bugün liman işletmecisinin kent siluetini katletme pahasına Atatürk Parkı önüne kondurduğu 180 bin metrekarelik platform/rıhtımın açılış töreni gerçekleşti.. Bu hafta gerçekleşen (29 Mayıs 2025) açılışa katılan Mersin Valisinin metnin dışına çıkarak tarifeyle ilgili sıkıntıları dile getirdiği konuşmasının limanı alkışlarla inlettiği haberini okurken karmaşık duygulara kapıldım… Her şeyden önce Mersin’ de devleti temsil eden en yetkili kurumun başındaki Valinin böylesi bir soruna üstelik bayram havasına sokulmaya çalışılan bir açılış töreninde parmak basması ve konuşmasında yetkililerle konuyu masaya yatıracağı anlamına gelecek cümlelere yer vermesi alışılagelen bir durum değil.. Demek ki gerçekten hizmet alanlar açısından bıçak kemiğe dayanmış ve sorunla ilgili şikâyetler bir yanıyla karşılık ta bulmuş… Bakın ne diyor Vali Toros konuşmasının o bölümünde: “Hazır M.İ. P. yönetim kurulu başkanını burada bulmuşken şehrimizin tarifelerinin yüksek olmasına ilişkin serzenişleri ve talepleri var, bu talep sadece şehrimizdeki ticaret ve sanayi odamızın borsalarımızın ticaretle uğraşan esnafımızın sanayicimizin değil aynı zamanda Konya Gaziantep Kayseri gibi tüm odalarımızın meslek kuruluşlarımızın tamamının konuyla alakalı bir takım serzenişleri talepleri var… M.İ.P. yönetim kurulu başkanını burada bulmuşken bunları dile getiriyorum. Bilahare kendisine bu konu ile ilgili taleplerimizi doğrudan iletme şansı bulacağımızdan da memnuniyet duyuyorum.” Devletin temsilcisi Vali sadece Mersin değil limandan hizmet alan tüm bölge iş insanlarının, meslek kuruluşlarının ‘taleplerini, serzenişlerini doğrudan MİP yetkililerine ileteceğine göre sorunları limanın özelleştirildiği günden itibaren dile getiren ve fikr-i takip yapan biri olarak 2010’ da kaleme aldığım makaleden bölümlerle karınca kararınca katkıda bulunayım… “(…) Son günlerde seslendirilen şikâyetler sadece doğrudan hizmet alanları değil, istisnasız Mersin’ de yaşayan herkesi bir biçimde etkiliyor. “Mersin eşittir Liman” yüzyıldır deneyimlerle gerçekliği ispatlanmış bir formül. Gerçekten de Liman iyi çalışırsa tüm kesimler daha fazla iş yapıyor, daha çok kazanıyor, bu kentin refah düzeyi yükseliyor. Tersi durum ise bunalıma sokuyor Mersin’i… Bu gerçeklerin ışığında ve yeni işletmecisine devrinin 3 yılında Mersin limanının son durumunu, yapılan son zamların yasal ve reel gerekçeleri olup olmadığını tartışmaya açmakta yarar var: T.C.D.D ile MİP arasında imzalanan sözleşmeyle; tarife değişiklikleri, yapılacak zamlar, işleticinin vereceği hizmetler, iç ve dış denetimler gibi pek çok husus hükümlere bağlanmış durumda. Kısaca kimsenin kafasına estiği biçimde hareket etme olasılığı yok. Örneğin sözleşmeye göre, 30.12.2006 tarihinde TCDD tarafından uygulanan her türlü hizmet tarifesi 3 yıl boyunca yeni işletici eliyle aynen uygulanacak. Ancak devir tarihinde –ki bu tarih 11.5.2007 dir- TCDD’ nin vermediği hizmetlerin işletici tarafından yapılmaya başlanması ve bu hizmetlerle ilgili tarifenin TCDD tarafından onaylanması kaydıyla işletici bu yeni tarifeyi uygulayabilir. Yine sözleşme gereği MİP, fiyatlara dokunamayacağı 3 yılın ardından eğer tarifelerde bir fiyat artışı yapacaksa bu artışlarla ilgili haklı ve kabul edilir gerekçeleri ortaya koyarak, yeni tarifeyi TCDD’ ye sunmak ve Ulaştırma Bakanlığı onayından geçirmek zorunda. Kısaca MİP mevcut tarifeye 3 yıl içinde zam yapamayacak, tarifede yer almayan bir hizmet vermeye başlamışsa da, onunla ilgili maliyet hesaplarını ortaya koyup üzerine makul bir kâr ekleyerek TCDD’ nin yetkili biriminden onaylatacak. Daha da önemlisi, MİP’in verdiği hizmetlerin bir bölümünü de olsa, hiçbir şekilde üçüncü kişilere –deyim yerindeyse taşeronlara- devredemeyeceği, herkesin anlayacağı bir dille sözleşmede hüküm altına alınmış durumda. Şimdi gelin tümüyle tanımlanmış, karşılıklı olarak imzalanmış, uyulmaması halinde mukavele feshine kadar gidebilecek hükümlerin geçen zaman içinde nasıl uygulandığına. Daha doğrusu taraflardan birinin neyi nasıl yaptığına: MİP limanı devralır almaz, TCDD liman işletmesinin, 2004’ ten beri Mersin limanında ücretsiz olarak uyguladığı ISPS olarak adlandırılan Uluslararası güvenlik uygulamasını ücretli hale getiriyor. Dolu konteynerden 9, boş olandan 3 dolar tahsil etmeye başlıyor. Ne olup bittiğinden habersiz İhracat ve ithalatçı -kısaca müşteri diyelim- boynu kıldan ince biçimde istenen parayı ödemeye başlıyor. Sözleşmeye aykırılıktan kimsenin haberi yok ki, itiraz etsin. Konuyu bilen ve takip edenler var elbette. Bu “bilenler”, ISPS ücretinin MİP tarafından tahsil edilmeye başlandığını görünce, sözleşmeye aykırı durumu bir raporla hem Ulaştırma Bakanına hem de Bakanlığın yetkili birimine iletiyorlar. Ücret uygulaması üç yıldır devam ettiğine göre Bakanlığın bu konuda ne yaptığına siz karar verin. Yetmiyor, limanı devralan şirket o güne kadar ücretsiz olan konteynerlerin kilit çözme ücreti olarak tanımlanan bir hizmetten de konteyner başına 4 dolar tahsil etmeye başlıyor. Durum sözleşmeye aykırı ama yazılı, sözlü uyarılar burada da işe yaramıyor. Gelelim en önemli ve mükellefin canını en çok acıtan uygulamaya: Konteyner doldurma boşaltma ücreti limanın devredildiği gün TCDD Liman işletmesince 85 dolar olarak tahsil ediliyordu. –Bu ücrete temel teşkil eden maliyet ise 20 lik konteyner için 30, 40 feetlik konteyner için 40 doları geçmiyordu MİP limanı devralmasının ardından 3 yıl boyunca fiyat arttırmama kuralına rağmen 11.5.2007 tarihinde bu hizmetten 143 dolar almaya başladı. Tüm bu uygulamalar sözleşmeye aykırı olmasına rağmen 3 yıl içinde hayata geçirildi. Kesintisiz soluksuz zam uygulamasına izlemekle yetinmedim, üzerime farzmış gibi oturdum Özelleştirme İdaresi Başkanlığına başvurdum ve sözleşmede koşulları yer alan uygulama hakkında bilgi istedim. Kısa süre sonra Özelleştirme İdaresi Başkanlığından, Mersin limanında verilmekte olan hizmet ücretlerini derinden etkileyecek, belki de limanın bundan sonraki kaderini belirleyecek önemde bir yanıt aldım. Yanıtta “İmtiyaz sözleşmesinin hizmet tarifelerini belirleyen 9. Maddesine” atıfta bulunulurken şu hususun altı hiçbir yoruma yer bırakmayacak biçimde çiziliyor: “İşletici firmanın 11.05.2010 tarihine kadar geçen sürede limanda uygulayacağı tarifelerin, TCDD’nin 31.12.2006 itibariyle uyguladığı tarifelerden daha yüksek olmaması,” “İşleticinin 11.05.2010 tarihinden sonra da, bir hizmet için, maliyetini ciddi biçimde aşacak şekilde “fahiş fiyat” uygulamasından kaçınması” sözleşmede belirlenen cezayı gerektirir. Bu hususların, işletme hakkı süresince TCDD tarafından denetlenmesi ve işleticinin söz konusu yükümlülüklere uymadığının tespiti halinde, yine TCDD tarafından sözleşmede belirlenen para cezalarının uygulanması, hükme bağlanmıştır.” Verilen yanıtta para cezasının miktarı belirtilmemiş. Onu da ben söyleyeyim: Her yıl TÜFE oranında yeniden düzenlenecek olan meblağ 2007 yılı için gün başına 25 milyar olarak saptanmış. Yani Özelleştirme İdaresi Başkanlığı işi sağlam tutarken, gereğini TCDD’ nin emin ellerine bırakmış… Tablo bu kadar net ise, MİP maliyeti 30/40 dolar olan ve TCDD tarafından devir anına kadar 85 dolar olarak uygulanan konteyner doldurma/boşaltma ücretini 11.5.2007’de 143 dolara, -son artırımla 150 dolar- çıkararak sözleşmeye aykırı davranmış olmuyor mu? Davrandıysa TCDD neden o günden bugün gereğini yapmadı, yapmıyor? ” 2010 yılında sorduğum ve 15 yıldır yanıt alınamayan soru umarım bu kez yanıt bulur.. Abdullah AYAN
2010 yılında sorduğum ve 15 yıldır yanıt alınamayan soru umarım bu kez yanıt bulur..

2007 yılı Mayıs ayında özelleştirilip yeni işletmecisine devredilen Mersin limanı hakkında özellikle de sözleşmeye aykırı biçimde ilk günlerden itibaren uygulamaya başladığı tarife nedeniyle hizmet alanları uyarmaya çalıştığım bir kitabı dolduracak sayıda makale kaleme aldım…

Sözleşmeyi denetlemekle yükümlü olan Devlet kuruluşlarından Rekabet Kurulu’ na varıncaya kadar erişebildiğim her kuruma başvurdum…

Kişisel çabalarımla ve iğneyle kuyu kazar gibi, liman kiracısını bağlayan ve uymakla yükümlü olduğu sözleşmeye, devletin belirlediği tarifelere eriştim.

Elde ettiğim tüm bilgi ve belgeleri en ince ayrıntısına kadar kamuoyuyla paylaştım…

Başlarda bu topraklara has, ‘işim görülsün, kimseleri kızdırmayayım’ anlayışı her zaman olduğu gibi burada da geçer akçe olunca MİP’ in sözleşmeye aykırı biçimde sürekli arttırdığı tarifeler çoğu hizmet alanın umurunda bile olmadı…

Tepki gelmeyince önünün açık olduğunu gören MİP fiyatları arttırmakla kalmadı, devlet eliyle işletilirken ücrete tabi olmayan pek çok uygulamadan da para almaya başladı…

Mayıs 2007-2010 arası üç yıl boyunca sözleşmede yer alan ‘fiyat arttıramazsın’ hükmüne karşın daha Haziran 2007’ den başlayarak zam yaptı, güvenlik kilidi vs. gibi hizmetlerden de ücret aldı ve sanki sözleşme gereği bunları yapmamış gibi üç yılı doldurduğu gün yeni bir zamlı tarifeyi dayadı iş insanlarının önüne…

Özelleştirmenin üstünden Tam 18 yıl geçti ve bugün liman işletmecisinin kent siluetini katletme pahasına Atatürk Parkı önüne kondurduğu 180 bin metrekarelik platform/rıhtımın açılış töreni gerçekleşti..

Bu hafta gerçekleşen (29 Mayıs 2025) açılışa katılan Mersin Valisinin metnin dışına çıkarak tarifeyle ilgili sıkıntıları dile getirdiği konuşmasının limanı alkışlarla inlettiği haberini okurken karmaşık duygulara kapıldım…

Her şeyden önce Mersin’ de devleti temsil eden en yetkili kurumun başındaki Valinin böylesi bir soruna üstelik bayram havasına sokulmaya çalışılan bir açılış töreninde parmak basması ve konuşmasında yetkililerle konuyu masaya yatıracağı anlamına gelecek cümlelere yer vermesi alışılagelen bir durum değil..

Demek ki gerçekten hizmet alanlar açısından bıçak kemiğe dayanmış ve sorunla ilgili şikâyetler bir yanıyla karşılık ta bulmuş…

Bakın ne diyor Vali Toros konuşmasının o bölümünde:

“Hazır M.İ. P. yönetim kurulu başkanını burada bulmuşken şehrimizin tarifelerinin yüksek olmasına ilişkin serzenişleri ve talepleri var, bu talep sadece şehrimizdeki ticaret ve sanayi odamızın borsalarımızın ticaretle uğraşan esnafımızın sanayicimizin değil aynı zamanda Konya Gaziantep Kayseri gibi tüm odalarımızın meslek kuruluşlarımızın tamamının konuyla alakalı bir takım serzenişleri talepleri var…

M.İ.P. yönetim kurulu başkanını burada bulmuşken bunları dile getiriyorum. Bilahare kendisine bu konu ile ilgili taleplerimizi doğrudan iletme şansı bulacağımızdan da memnuniyet duyuyorum.”

Devletin temsilcisi Vali sadece Mersin değil limandan hizmet alan tüm bölge iş insanlarının, meslek kuruluşlarının ‘taleplerini, serzenişlerini doğrudan MİP yetkililerine ileteceğine göre sorunları limanın özelleştirildiği günden itibaren dile getiren ve fikr-i takip yapan biri olarak 2010’ da kaleme aldığım makaleden bölümlerle karınca kararınca katkıda bulunayım…

“(…) Son günlerde seslendirilen şikâyetler sadece doğrudan hizmet alanları değil, istisnasız Mersin’ de yaşayan herkesi bir biçimde etkiliyor. “ Mersin eşittir Liman” yüzyıldır deneyimlerle gerçekliği ispatlanmış bir formül. Gerçekten de Liman iyi çalışırsa tüm kesimler daha fazla iş yapıyor, daha çok kazanıyor, bu kentin refah düzeyi yükseliyor. Tersi durum ise bunalıma sokuyor Mersin’i…

Bu gerçeklerin ışığında ve yeni işletmecisine devrinin 3 yılında Mersin limanının son durumunu, yapılan son zamların yasal ve reel gerekçeleri olup olmadığını tartışmaya açmakta yarar var:

T.C.D.D ile MİP arasında imzalanan sözleşmeyle; tarife değişiklikleri, yapılacak zamlar, işleticinin vereceği hizmetler, iç ve dış denetimler gibi pek çok husus hükümlere bağlanmış durumda. Kısaca kimsenin kafasına estiği biçimde hareket etme olasılığı yok.

Örneğin sözleşmeye göre, 30.12.2006 tarihinde TCDD tarafından uygulanan her türlü hizmet tarifesi 3 yıl boyunca yeni işletici eliyle aynen uygulanacak. Ancak devir tarihinde –ki bu tarih 11.5.2007 dir- TCDD’ nin vermediği hizmetlerin işletici tarafından yapılmaya başlanması ve bu hizmetlerle ilgili tarifenin TCDD tarafından onaylanması kaydıyla işletici bu yeni tarifeyi uygulayabilir.

Yine sözleşme gereği MİP, fiyatlara dokunamayacağı 3 yılın ardından eğer tarifelerde bir fiyat artışı yapacaksa bu artışlarla ilgili haklı ve kabul edilir gerekçeleri ortaya koyarak, yeni tarifeyi TCDD’ ye sunmak ve Ulaştırma Bakanlığı onayından geçirmek zorunda.

Kısaca MİP mevcut tarifeye 3 yıl içinde zam yapamayacak, tarifede yer almayan bir hizmet vermeye başlamışsa da, onunla ilgili maliyet hesaplarını ortaya koyup üzerine makul bir kâr ekleyerek TCDD’ nin yetkili biriminden onaylatacak.

Daha da önemlisi, MİP’in verdiği hizmetlerin bir bölümünü de olsa, hiçbir şekilde üçüncü kişilere –deyim yerindeyse taşeronlara- devredemeyeceği, herkesin anlayacağı bir dille sözleşmede hüküm altına alınmış durumda.

Şimdi gelin tümüyle tanımlanmış, karşılıklı olarak imzalanmış, uyulmaması halinde mukavele feshine kadar gidebilecek hükümlerin geçen zaman içinde nasıl uygulandığına. Daha doğrusu taraflardan birinin neyi nasıl yaptığına:

MİP limanı devralır almaz, TCDD liman işletmesinin, 2004’ ten beri Mersin limanında ücretsiz olarak uyguladığı ISPS olarak adlandırılan Uluslararası güvenlik uygulamasını ücretli hale getiriyor. Dolu konteynerden 9, boş olandan 3 dolar tahsil etmeye başlıyor. Ne olup bittiğinden habersiz İhracat ve ithalatçı -kısaca müşteri diyelim- boynu kıldan ince biçimde istenen parayı ödemeye başlıyor. Sözleşmeye aykırılıktan kimsenin haberi yok ki, itiraz etsin. Konuyu bilen ve takip edenler var elbette.

Bu “bilenler”, ISPS ücretinin MİP tarafından tahsil edilmeye başlandığını görünce, sözleşmeye aykırı durumu bir raporla hem Ulaştırma Bakanına hem de Bakanlığın yetkili birimine iletiyorlar. Ücret uygulaması üç yıldır devam ettiğine göre Bakanlığın bu konuda ne yaptığına siz karar verin.

Yetmiyor, limanı devralan şirket o güne kadar ücretsiz olan konteynerlerin kilit çözme ücreti olarak tanımlanan bir hizmetten de konteyner başına 4 dolar tahsil etmeye başlıyor. Durum sözleşmeye aykırı ama yazılı, sözlü uyarılar burada da işe yaramıyor.

Gelelim en önemli ve mükellefin canını en çok acıtan uygulamaya: Konteyner doldurma boşaltma ücreti limanın devredildiği gün TCDD Liman işletmesince 85 dolar olarak tahsil ediliyordu. –Bu ücrete temel teşkil eden maliyet ise 20 lik konteyner için 30, 40 feetlik konteyner için 40 doları geçmiyordu

MİP limanı devralmasının ardından 3 yıl boyunca fiyat arttırmama kuralına rağmen 11.5.2007 tarihinde bu hizmetten 143 dolar almaya başladı.

Tüm bu uygulamalar sözleşmeye aykırı olmasına rağmen 3 yıl içinde hayata geçirildi.

Kesintisiz soluksuz zam uygulamasına izlemekle yetinmedim, üzerime farzmış gibi oturdum Özelleştirme İdaresi Başkanlığına başvurdum ve sözleşmede koşulları yer alan uygulama hakkında bilgi istedim.

Kısa süre sonra Özelleştirme İdaresi Başkanlığından, Mersin limanında verilmekte olan hizmet ücretlerini derinden etkileyecek, belki de limanın bundan sonraki kaderini belirleyecek önemde bir yanıt aldım. Yanıtta “İmtiyaz sözleşmesinin hizmet tarifelerini belirleyen 9. Maddesine” atıfta bulunulurken şu hususun altı hiçbir yoruma yer bırakmayacak biçimde çiziliyor:

“İşletici firmanın 11.05.2010 tarihine kadar geçen sürede limanda uygulayacağı tarifelerin, TCDD’nin 31.12.2006 itibariyle uyguladığı tarifelerden daha yüksek olmaması,”

“İşleticinin 11.05.2010 tarihinden sonra da, bir hizmet için, maliyetini ciddi biçimde aşacak şekilde “fahiş fiyat” uygulamasından kaçınması” sözleşmede belirlenen cezayı gerektirir. Bu hususların, işletme hakkı süresince TCDD tarafından denetlenmesi ve işleticinin söz konusu yükümlülüklere uymadığının tespiti halinde, yine TCDD tarafından sözleşmede belirlenen para cezalarının uygulanması, hükme bağlanmıştır.”

Verilen yanıtta para cezasının miktarı belirtilmemiş. Onu da ben söyleyeyim: Her yıl TÜFE oranında yeniden düzenlenecek olan meblağ 2007 yılı için gün başına 25 milyar olarak saptanmış. Yani Özelleştirme İdaresi Başkanlığı işi sağlam tutarken, gereğini TCDD’ nin emin ellerine bırakmış…

Tablo bu kadar net ise, MİP maliyeti 30/40 dolar olan ve TCDD tarafından devir anına kadar 85 dolar olarak uygulanan konteyner doldurma/boşaltma ücretini 11.5.2007’de 143 dolara, -son artırımla 150 dolar- çıkararak sözleşmeye aykırı davranmış olmuyor mu?

Davrandıysa TCDD neden o günden bugün gereğini yapmadı, yapmıyor? ”

2010 yılında sorduğum ve 15 yıldır yanıt alınamayan soru umarım bu kez yanıt bulur..

Abdullah AYAN

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.