Koca, kendisine yüklenen tüm iddiaları reddetti ve süreci anlattı

27.07.2019 - 14:22, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:41
 

Koca, kendisine yüklenen tüm iddiaları reddetti ve süreci anlattı

31 mart yerel seçimlerinde Burhanettin Kocamaz'ın evrakı il seçim kuruluna geç verildiği için aday olamamasından sorumlu tutulmasına ve kumpas kurduğu iddialarına, düzenlediği basın toplantısında yanıt veren dönemin İYİ Parti İl Başkanı Servet Koca, tüm suçlamaları reddedip, yanlış yönlendirildiğini ifade ederek "Hiç kimse Burhanettin Bey'e kumpas yapmak için benim yanıma gelmedi; gelemez de.Ne tehdit aldık ne bir kuruş para geçti boğazımızdan" dedi.

Gerçekleşen toplantıya, eski İYİ Parti İl Başkan Yardımcısı Orhan Galip ile bazı belediye başkan adayları ve partililer katıldı. Koca, Burhanettin Kocamaz'ın, suç duyurusunun ardından 28 Haziran'da yargı önünde aklandığını dile getirdiğini, bu sebeple toplantının yargı sonucu beklendiği için bugün gerçekleştiğini söyledi. Koca, kendisine yüklenen tüm iddiaları reddetti. 19 Şubat'ta, Kocamaz'ın evrakının verilmediğini saat 17.01'de öğrendiğini belirten Koca, İl Sekreteri Üzeyir Güleç'in kendilerine Kocamaz'ın başvurusunun Genel Merkez tarafından yapılacağını söylediği için yanlış yönlendirildiği iddia etti ve Müracaat evraklarının  saat 17.00'den sonra kendilerinin tarafından değil, bizzat Kocamaz'ın talimatı ile avukatı Hüdaverdi Aydoğdu nezaretinde teslim edildiğini ifade etti.   19 Şubat akşamı olaydan sonra Kocamaz ile evinde yaklaşık 1,5 saat görüştüğünü kaydeden Koca, Kocamaz'ın kendisine belgelerinin neden teslim edilmediğini sorduğunu aktararak, "Ben de 'Sizin müracaatınızın genel merkez tarafından yapılacağı yönünde bir talimat olduğu için evrakı bizim teslim edeceğimizi bilmiyorduk' dedim. Sizi şerefimle temin ediyorum; kutsal bildiğim her şeyin üzerine yemin ediyorum; 59 yaşındayım, Mersinliyim, bugüne kadar beni tanıyanlar çok iyi bilirler ki, hayatımda asla yalan söylemem, dostlarıma asla ihanet etmem, kapı arkasından dolanmak neymiş bilmem. Bir iş başarılacaksa çalışarak, sebat edilerek yapılacağından yanayım. Ben Mersin İl Başkanı olarak, İl Sekreterimiz Üzeyir Güleç Bey'in bizi bu şekilde yönlendirmesi sebebiyle evrakı götürüp Mersin İl Seçim Kuruluna teslim etmedim. Çünkü kafamda böyle bir yönlendirme vardı ve genel merkezin büyükşehir belediye başkan adaylarının müracaatlarını kabul edeceğini bildirmesi, Burhanettin Bey'in evrakını Ankara'ya götürüp vermesi ve genel merkezin evrakların il seçim kuruluna verilmesinden bir hafta önce beni arayarak 'Eksik evrak tespitinde bulunduk. Gönderirseniz işlem tamamlayacağız' demesi sebebiyle ve Üzeyir Bey'in 'Gördünüz mü başkanım, olaylar böyle' demesiyle evrakı ben vermedim. Bunun adı kumpas ise ben kumpas yaptım" diye konuştu. ,   Koca, genel merkezin, İl Başkan Yardımcısı Orhan Galip adına yetki belgesi ile Kocamaz'ın bu belgeye zımbalı evrakının Mersin İl Başkanlığına 16 Şubat tarihinde gönderdiğini, 19 Şubat'tan 4 gün sonra Ankara'da Genel Başkan Yardımcısı Hasan Seymen'den öğrendiğini ifade ederek,"Tek hatam, Mersin İYİ Parti İl Başkanı olarak bunu bilmek zorundaydım. 80 ilde olmamış, bir tek benim ilimde olmuş. Bunun vebali var. Genel Başkanım ve İYİ Parti'ye gönül vermiş herkes ve Mersin'deki herkes benden bunu bekler. Ben de kendimden bunu beklerdim. Bu işlem tamamlansaydı biz bu konuşmaları yapmayacaktık. Ama bir ekipsiniz, siz her yere yetişemiyorsunuz ve çeşitli konularla ilgili size, gelen evrakları okuyup, yorumlayıp size yol gösterecek arkadaşlarınız var. Ben, İl Sekreterim Üzeyir Güleç ağabeyime sonsuz güvenim sebebiyle bu duruma düştüm. Üzeyir Bey, 40 yıl bir bankada görev yapmış, bürokrasinin kurallarını bilen, 8 yıl Milliyetçi Hareket Partisi'nde il sekreterliği görevinde bulunmuş, siyasi tecrübesi olan bir ağabeyim. Hangi yoldan yanıldığımı, kime güvendiğimi anlatmaya çalışıyorum. Üzeyir Bey, 20 Şubat'ta gazetelere verdiği demeçte, 'Bu, her ne kadar Genel Başkanımızın kumpas olarak nitelendirdiği bir olay gibi görülüyorsa da gelen bir talimatın yanlış yorumlanmasıdır' diyor. Bu olayın özeti budur." ifadelerini kullandı.   Kocamaz'ın uzun yıllar belediye başkanlığı yapan bir kişi olduğunu kaydeden Koca, "20 yıl Tarsus belediye başkanlığı yapmış, 5 yıl Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış, siyasi hayatı 50 yıla ulaşmış bir insan, her sene kurbanlar keserek götürüp kendi müracaatını il seçim kuruluna veren bir insan, neden bu sefer 24 saat yanında gezen il başkanına sormadı. Kutsal bildiğim her şeyin, iki evladım var üzerine yemin ederim ki, bir günden bir güne Burhanettin Kocamaz bana, 'Benim evrakımı verelim başkanım' dese, olay ortaya çıkacak. Ben 'Sizin evrakınızı Ankara verecek' diyeceğim. Bir telefonla da öğreneceğiz ve yanlışımızı düzelteceğiz. Aylarca gezdiğimiz ortamların hiç birisinde Burhanettin Kocamaz, 'Benim evrakı ne zaman vereceğiz başkanım? Görüyorsun Hamut Tuna böyle söylüyor, Orhan Galip hakkında iddialar var. Gidelim şu evrakımı verelim' dese, biz bütün ilçeleri toplayıp davul zurna eşliğinde vermezsek namerdim. Bu benim şerefim, benim onurum. Niçin, saat 17.00'ye kadar aylarca beraber gezen il başkanınıza 'Benim evrakımı verelim' demediniz? Burhanettin Kocamaz'a; kendisinin belediye başkanlığı müracaatını yapacak kişinin adına gelen bir yetki belgesi varken, yetki belgesinin arkasında da kendi evrakları varken, bunları ilgilisine vermeyen, il başkanına vermeyen, herhangi bir kişiye sorup doğruyu öğrenmeyen, evrakı dosyaya takıp kendi evraklarını yok eden bir Üzeyir Güleç'i niçin mahkemeye verip de hakkında suç duyurusunda bulunmazsınız? Hamit Tuna'yı vermediniz mahkemeye, Üzeyir Güleç'i vermediniz mahkemeye bir kurban aradınız, beni mi buldunuz?" dedi.      
31 mart yerel seçimlerinde Burhanettin Kocamaz'ın evrakı il seçim kuruluna geç verildiği için aday olamamasından sorumlu tutulmasına ve kumpas kurduğu iddialarına, düzenlediği basın toplantısında yanıt veren dönemin İYİ Parti İl Başkanı Servet Koca, tüm suçlamaları reddedip, yanlış yönlendirildiğini ifade ederek "Hiç kimse Burhanettin Bey'e kumpas yapmak için benim yanıma gelmedi; gelemez de.Ne tehdit aldık ne bir kuruş para geçti boğazımızdan" dedi.

Gerçekleşen toplantıya, eski İYİ Parti İl Başkan Yardımcısı Orhan Galip ile bazı belediye başkan adayları ve partililer katıldı. Koca, Burhanettin Kocamaz'ın, suç duyurusunun ardından 28 Haziran'da yargı önünde aklandığını dile getirdiğini, bu sebeple toplantının yargı sonucu beklendiği için bugün gerçekleştiğini söyledi. Koca, kendisine yüklenen tüm iddiaları reddetti. 19 Şubat'ta, Kocamaz'ın evrakının verilmediğini saat 17.01'de öğrendiğini belirten Koca, İl Sekreteri Üzeyir Güleç'in kendilerine Kocamaz'ın başvurusunun Genel Merkez tarafından yapılacağını söylediği için yanlış yönlendirildiği iddia etti ve Müracaat evraklarının  saat 17.00'den sonra kendilerinin tarafından değil, bizzat Kocamaz'ın talimatı ile avukatı Hüdaverdi Aydoğdu nezaretinde teslim edildiğini ifade etti.

 

19 Şubat akşamı olaydan sonra Kocamaz ile evinde yaklaşık 1,5 saat görüştüğünü kaydeden Koca, Kocamaz'ın kendisine belgelerinin neden teslim edilmediğini sorduğunu aktararak, "Ben de 'Sizin müracaatınızın genel merkez tarafından yapılacağı yönünde bir talimat olduğu için evrakı bizim teslim edeceğimizi bilmiyorduk' dedim. Sizi şerefimle temin ediyorum; kutsal bildiğim her şeyin üzerine yemin ediyorum; 59 yaşındayım, Mersinliyim, bugüne kadar beni tanıyanlar çok iyi bilirler ki, hayatımda asla yalan söylemem, dostlarıma asla ihanet etmem, kapı arkasından dolanmak neymiş bilmem. Bir iş başarılacaksa çalışarak, sebat edilerek yapılacağından yanayım. Ben Mersin İl Başkanı olarak, İl Sekreterimiz Üzeyir Güleç Bey'in bizi bu şekilde yönlendirmesi sebebiyle evrakı götürüp Mersin İl Seçim Kuruluna teslim etmedim. Çünkü kafamda böyle bir yönlendirme vardı ve genel merkezin büyükşehir belediye başkan adaylarının müracaatlarını kabul edeceğini bildirmesi, Burhanettin Bey'in evrakını Ankara'ya götürüp vermesi ve genel merkezin evrakların il seçim kuruluna verilmesinden bir hafta önce beni arayarak 'Eksik evrak tespitinde bulunduk. Gönderirseniz işlem tamamlayacağız' demesi sebebiyle ve Üzeyir Bey'in 'Gördünüz mü başkanım, olaylar böyle' demesiyle evrakı ben vermedim. Bunun adı kumpas ise ben kumpas yaptım" diye konuştu.

,

 

Koca, genel merkezin, İl Başkan Yardımcısı Orhan Galip adına yetki belgesi ile Kocamaz'ın bu belgeye zımbalı evrakının Mersin İl Başkanlığına 16 Şubat tarihinde gönderdiğini, 19 Şubat'tan 4 gün sonra Ankara'da Genel Başkan Yardımcısı Hasan Seymen'den öğrendiğini ifade ederek,"Tek hatam, Mersin İYİ Parti İl Başkanı olarak bunu bilmek zorundaydım. 80 ilde olmamış, bir tek benim ilimde olmuş. Bunun vebali var. Genel Başkanım ve İYİ Parti'ye gönül vermiş herkes ve Mersin'deki herkes benden bunu bekler. Ben de kendimden bunu beklerdim. Bu işlem tamamlansaydı biz bu konuşmaları yapmayacaktık. Ama bir ekipsiniz, siz her yere yetişemiyorsunuz ve çeşitli konularla ilgili size, gelen evrakları okuyup, yorumlayıp size yol gösterecek arkadaşlarınız var. Ben, İl Sekreterim Üzeyir Güleç ağabeyime sonsuz güvenim sebebiyle bu duruma düştüm. Üzeyir Bey, 40 yıl bir bankada görev yapmış, bürokrasinin kurallarını bilen, 8 yıl Milliyetçi Hareket Partisi'nde il sekreterliği görevinde bulunmuş, siyasi tecrübesi olan bir ağabeyim. Hangi yoldan yanıldığımı, kime güvendiğimi anlatmaya çalışıyorum. Üzeyir Bey, 20 Şubat'ta gazetelere verdiği demeçte, 'Bu, her ne kadar Genel Başkanımızın kumpas olarak nitelendirdiği bir olay gibi görülüyorsa da gelen bir talimatın yanlış yorumlanmasıdır' diyor. Bu olayın özeti budur." ifadelerini kullandı.

 

Kocamaz'ın uzun yıllar belediye başkanlığı yapan bir kişi olduğunu kaydeden Koca, "20 yıl Tarsus belediye başkanlığı yapmış, 5 yıl Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış, siyasi hayatı 50 yıla ulaşmış bir insan, her sene kurbanlar keserek götürüp kendi müracaatını il seçim kuruluna veren bir insan, neden bu sefer 24 saat yanında gezen il başkanına sormadı. Kutsal bildiğim her şeyin, iki evladım var üzerine yemin ederim ki, bir günden bir güne Burhanettin Kocamaz bana, 'Benim evrakımı verelim başkanım' dese, olay ortaya çıkacak. Ben 'Sizin evrakınızı Ankara verecek' diyeceğim. Bir telefonla da öğreneceğiz ve yanlışımızı düzelteceğiz. Aylarca gezdiğimiz ortamların hiç birisinde Burhanettin Kocamaz, 'Benim evrakı ne zaman vereceğiz başkanım? Görüyorsun Hamut Tuna böyle söylüyor, Orhan Galip hakkında iddialar var. Gidelim şu evrakımı verelim' dese, biz bütün ilçeleri toplayıp davul zurna eşliğinde vermezsek namerdim. Bu benim şerefim, benim onurum. Niçin, saat 17.00'ye kadar aylarca beraber gezen il başkanınıza 'Benim evrakımı verelim' demediniz? Burhanettin Kocamaz'a; kendisinin belediye başkanlığı müracaatını yapacak kişinin adına gelen bir yetki belgesi varken, yetki belgesinin arkasında da kendi evrakları varken, bunları ilgilisine vermeyen, il başkanına vermeyen, herhangi bir kişiye sorup doğruyu öğrenmeyen, evrakı dosyaya takıp kendi evraklarını yok eden bir Üzeyir Güleç'i niçin mahkemeye verip de hakkında suç duyurusunda bulunmazsınız? Hamit Tuna'yı vermediniz mahkemeye, Üzeyir Güleç'i vermediniz mahkemeye bir kurban aradınız, beni mi buldunuz?" dedi.

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.