Başkonsolos Zalihe Mendeli, KKTC'nin kuruluşunun 37. yıldönümünü kutladı

14.11.2020 - 17:12, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:41
 

Başkonsolos Zalihe Mendeli, KKTC'nin kuruluşunun 37. yıldönümünü kutladı

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 37’nci yıl dönümünü kutlayan KKTC Başkosolosu Zalihe Mendeli, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ve Çukurova Bölgesi’nde yaşayan tüm yurttaşlarımızın Cumhuriyet Bayramı’nı gönülden kutlarım" dedi

Kıbrıs Türk Halkı için bir dönüm noktası olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 37’nci yıl dönümünü kutlamanın haklı gurur ve mutluluğu içerisinde olduğunu belirten KKTC Başkonsolosu Zalihe Mendeli, "Bundan tam 37 yıl önce, 15 Kasım 1983’te, Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş tarafından, Kıbrıs Türk Halkı’nın meşru ve önüne geçilmesi imkânsız istek ve iradesine tercüman olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsız bir devlet olarak kurulduğu, dünya ve tarih önünde ilan edilmişti. O gün Kıbrıs Türk Halkı, özgür iradesini kullanarak, nice zorluklarla kurduğu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetiyle, ada üzerindeki vazgeçilmez haklarını teminat altına almıştır. Ancak, Ada’da adil, kalıcı ve sürdürülebilir siyasi çözüme ulaşılabilmesi için sergilediğimiz çabalar, maalesef Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde karşılık bulamamıştır. Kıbrıs Rum tarafı, Ada’yı, Kıbrıs Türk Halkıyla siyasi eşitlik temelinde paylaşmaya yanaşmadığı gibi çözüm gayretlerini de sürekli baltalamaktadır. Kıbrıslı Türklerin eşit ortaklığını tanımayan, 1963 yılında silah zoruyla ortaklık devletinden çıkaran, 1963 yılından 1974 yılına kadar tam 11 yıl boyunca Kıbrıslı Türklere bizzat Rum yönetimi tarafından uygulanan mezalimi unutturmaya çalışanlara en güzel cevap, elbette ki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir."dedi Mendeli, "Kıbrıs Türk Halkı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetiyle, meşru haklarından feragat edemeyeceğini, kendi yönetiminden, siyasi eşitliğinden, Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti’nin etkin ve fiili garantisinden vazgeçemeyeceğini ve azınlık olarak yaşamayı kabul etmeyeceğini kanıtlamıştır."dedi Geçmişte yapılan haksızlıkları ve zulümleri unutmanın ve de bugün oynanmaya çalışılan oyunları görmezden gelmek mümkün olmadığını ifade eden KKTC Başkosolosu Zalihe Mendeli, "Tüm dünyanın Kıbrıs meselesinin çözümünün her hâlükârda eşitlik temelinde gerçekleştirileceğini bilmesi lazım. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, 2004 yılında Avrupa Birliği’ne kabul edilirken, çözüm istermiş gibi görünerek tüm dünyayı nasıl kandırdığını, üye olur olmaz da Avrupa Birliği’nin Kıbrıs Türk Halkı’na verdiği sözleri tutmasını nasıl engellediğini hepimiz biliyoruz. Rum- Yunan ikilisinin Türkiye Cumhuriyeti’nin kıta sahanlığı haklarını ve Kıbrıs Türk Halkı’nın meşru hak ve çıkarlarını görmezden gelerek bölgeyi kendi çıkarları çizgisinde şekillendirme çabaları beyhudedir. Her platformda dile getirildiği gibi, ne Türkiye Cumhuriyeti’nin ne de Kıbrıs Türk Halkı’nın kimsenin toprağında ya da yer altı- yer üstü kaynaklarında gözü yoktur, olmamıştır. Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları Ada’ya barış ve istikrarın gelmesi için bir fırsat olarak kullanılması gerekirken, Rum tarafı Ada’nın tek sahibi olduğu yanılmasıyla bu güne kadar hiçbir öneriyi kabul etmemiştir. Ancak herkes çok iyi bilmelidir ki, ne Anavatanımız ne de Kıbrıs Türk Halkı, hidrokarbon kaynakları meselesinde meşru çıkarlarından zerre kadar taviz vermeyecektir. Uluslararası toplumun, Kıbrıslı Türklerin hiçbir yasal ve meşru dayanağı olmayan ambargo ve izolasyonlara mahkûm edilmesine seyirci kalması akıllara durgunluk vermektedir. Kendilerini bir an önce Kıbrıs Türk Halkı’nın iradesine ve tarihine saygı duymaya ve hakkaniyetten yana tavır almaya davet ediyoruz."dedi. Tüm dünyada yaşanan pandemisürecine de değinen Mendeli , "Kıbrıs Türk halkının her zaman yanında olan, maddi ve manevi desteğini esirgemeyen Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti, sağlık alanında da yanımızda olmuştur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, yaşamı tehdit eden, hayatı durma noktasına getiren pandemi salgınındaki mücadelesinde, Anavatanımızın desteği ile birçok ülkeden çok daha hızlı şekilde yeni normale dönüyor. Normalleşmeyle birlikte, özellikle turizm sektörünün yeniden kapılarını açması, üretimin canlanması ve yüz yüze eğitime geçilmesiyle ülkemiz ekonomisinde bir toparlanma yaşanacaktır. İnanıyoruz ki; turizm ve eğitim gibi potansiyeli yüksek alanlarda markalaşarak, daha çok çalışarak ve üreterek parlayan bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olacağız. Maraş’ın tamamının açıldığı, ülkemizin Akdeniz’de önemli bir cazibe merkezi olduğu, Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti ile yürüttüğümüz hidrokarbon aramalarının başarıyla tamamlandığı, ekonomimizin hızla büyüdüğü bir ülke olacağız.Güzel günler bizimle olacak." dedi.   Mendeli,sözlerinin sonunda "başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Özgürlük Mücadelesi Lideri Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş ve vatanımız uğruna canlarını feda eden Aziz Şehitlerimizi rahmetle; Gazilerimizi, Kıbrıs Türk Mücahitlerimizi, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Güvenlik Kuvvetlerini şükran ve minnetle yad ederim. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ve Çukurova Bölgesi’nde yaşayan tüm yurttaşlarımızın Cumhuriyet Bayramı’nı gönülden kutlar, en derin sevgi ve saygılarımı sunarım." dedi. KKTC'nin kuruluşunun 37. yıldönümü dolayısıyla 15 Kasım'da Başkonsolosluk ile kurum ve kuruluşlarının Atatürk Anıtına çelenk koyacakları bir tören gerçekleştirilecek.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 37’nci yıl dönümünü kutlayan KKTC Başkosolosu Zalihe Mendeli, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ve Çukurova Bölgesi’nde yaşayan tüm yurttaşlarımızın Cumhuriyet Bayramı’nı gönülden kutlarım" dedi

Kıbrıs Türk Halkı için bir dönüm noktası olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 37’nci yıl dönümünü kutlamanın haklı gurur ve mutluluğu içerisinde olduğunu belirten KKTC Başkonsolosu Zalihe Mendeli, "Bundan tam 37 yıl önce, 15 Kasım 1983’te, Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş tarafından, Kıbrıs Türk Halkı’nın meşru ve önüne geçilmesi imkânsız istek ve iradesine tercüman olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsız bir devlet olarak kurulduğu, dünya ve tarih önünde ilan edilmişti.

O gün Kıbrıs Türk Halkı, özgür iradesini kullanarak, nice zorluklarla kurduğu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetiyle, ada üzerindeki vazgeçilmez haklarını teminat altına almıştır. Ancak, Ada’da adil, kalıcı ve sürdürülebilir siyasi çözüme ulaşılabilmesi için sergilediğimiz çabalar, maalesef Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde karşılık bulamamıştır. Kıbrıs Rum tarafı, Ada’yı, Kıbrıs Türk Halkıyla siyasi eşitlik temelinde paylaşmaya yanaşmadığı gibi çözüm gayretlerini de sürekli baltalamaktadır.

Kıbrıslı Türklerin eşit ortaklığını tanımayan, 1963 yılında silah zoruyla ortaklık devletinden çıkaran, 1963 yılından 1974 yılına kadar tam 11 yıl boyunca Kıbrıslı Türklere bizzat Rum yönetimi tarafından uygulanan mezalimi unutturmaya çalışanlara en güzel cevap, elbette ki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir."dedi

Mendeli, "Kıbrıs Türk Halkı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetiyle, meşru haklarından feragat edemeyeceğini, kendi yönetiminden, siyasi eşitliğinden, Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti’nin etkin ve fiili garantisinden vazgeçemeyeceğini ve azınlık olarak yaşamayı kabul etmeyeceğini kanıtlamıştır."dedi

Geçmişte yapılan haksızlıkları ve zulümleri unutmanın ve de bugün oynanmaya çalışılan oyunları görmezden gelmek mümkün olmadığını ifade eden KKTC Başkosolosu Zalihe Mendeli, "Tüm dünyanın Kıbrıs meselesinin çözümünün her hâlükârda eşitlik temelinde gerçekleştirileceğini bilmesi lazım. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, 2004 yılında Avrupa Birliği’ne kabul edilirken, çözüm istermiş gibi görünerek tüm dünyayı nasıl kandırdığını, üye olur olmaz da Avrupa Birliği’nin Kıbrıs Türk Halkı’na verdiği sözleri tutmasını nasıl engellediğini hepimiz biliyoruz.

Rum- Yunan ikilisinin Türkiye Cumhuriyeti’nin kıta sahanlığı haklarını ve Kıbrıs Türk Halkı’nın meşru hak ve çıkarlarını görmezden gelerek bölgeyi kendi çıkarları çizgisinde şekillendirme çabaları beyhudedir.

Her platformda dile getirildiği gibi, ne Türkiye Cumhuriyeti’nin ne de Kıbrıs Türk Halkı’nın kimsenin toprağında ya da yer altı- yer üstü kaynaklarında gözü yoktur, olmamıştır. Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları Ada’ya barış ve istikrarın gelmesi için bir fırsat olarak kullanılması gerekirken, Rum tarafı Ada’nın tek sahibi olduğu yanılmasıyla bu güne kadar hiçbir öneriyi kabul etmemiştir.

Ancak herkes çok iyi bilmelidir ki, ne Anavatanımız ne de Kıbrıs Türk Halkı, hidrokarbon kaynakları meselesinde meşru çıkarlarından zerre kadar taviz vermeyecektir.

Uluslararası toplumun, Kıbrıslı Türklerin hiçbir yasal ve meşru dayanağı olmayan ambargo ve izolasyonlara mahkûm edilmesine seyirci kalması akıllara durgunluk vermektedir. Kendilerini bir an önce Kıbrıs Türk Halkı’nın iradesine ve tarihine saygı duymaya ve hakkaniyetten yana tavır almaya davet ediyoruz."dedi.

Tüm dünyada yaşanan pandemisürecine de değinen Mendeli , "Kıbrıs Türk halkının her zaman yanında olan, maddi ve manevi desteğini esirgemeyen Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti, sağlık alanında da yanımızda olmuştur.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, yaşamı tehdit eden, hayatı durma noktasına getiren pandemi salgınındaki mücadelesinde, Anavatanımızın desteği ile birçok ülkeden çok daha hızlı şekilde yeni normale dönüyor.

Normalleşmeyle birlikte, özellikle turizm sektörünün yeniden kapılarını açması, üretimin canlanması ve yüz yüze eğitime geçilmesiyle ülkemiz ekonomisinde bir toparlanma yaşanacaktır.

İnanıyoruz ki; turizm ve eğitim gibi potansiyeli yüksek alanlarda markalaşarak, daha çok çalışarak ve üreterek parlayan bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olacağız. Maraş’ın tamamının açıldığı, ülkemizin Akdeniz’de önemli bir cazibe merkezi olduğu, Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti ile yürüttüğümüz hidrokarbon aramalarının başarıyla tamamlandığı, ekonomimizin hızla büyüdüğü bir ülke olacağız.Güzel günler bizimle olacak." dedi.

 

Mendeli,sözlerinin sonunda "başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Özgürlük Mücadelesi Lideri Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş ve vatanımız uğruna canlarını feda eden Aziz Şehitlerimizi rahmetle; Gazilerimizi, Kıbrıs Türk Mücahitlerimizi, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Güvenlik Kuvvetlerini şükran ve minnetle yad ederim.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ve Çukurova Bölgesi’nde yaşayan tüm yurttaşlarımızın Cumhuriyet Bayramı’nı gönülden kutlar, en derin sevgi ve saygılarımı sunarım." dedi.

KKTC'nin kuruluşunun 37. yıldönümü dolayısıyla 15 Kasım'da Başkonsolosluk ile kurum ve kuruluşlarının Atatürk Anıtına çelenk koyacakları bir tören gerçekleştirilecek.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.