Mersin'in Gelecek Vizyonu Cesur Yüreklere Emanet

Mersin tarihi güzellikleri, ekonomik potansiyeli ve en önemlisi  kültürlerin ve dinlerin buluştuğu Türkiye'nin nadide kentlerinden birisi.  Ne yazık ki bu güzel kent hak ettiği yere bir türlü ulaşamıyor.   Bugün Mersin'in bu kadar yüksek potansiyeline rağmen çevre illerin onlarca yıl gerisinde kalmasına tanık olduk.. İhmal edilen alt yapı, çarpık kentleşme, sahipsiz kent imajı, marka kent olma arayışı vb… sorunlarla boğuşan  bir kentin önü ancak vizyoner bir belediye başkanı ile açılabilirdi.   Vahap Seçer'in gelişi ile Mersin'de gözle görülür bir değişim yaşandı. Kararlı, analitik düşünebilen, vizyon sahibi, olaylara hakim, toplumu temsil etme bilinci ile hareket eden ve insani değer odaklı çalışmaları ön planda tutan,israftan kaçan ve krizleri fırsata çeviren, görev yaptığı kurumun hak ve menfaatlerini her türlü koruyan, şeffaf bir anlayış ve cesur kişiliğiyle başarılara imza atmayı sürdürüyor.   Büyükşehir Belediye Meclisinde Cumhur İttifakının özellikle önemli proje ve çalışmalarda tüm engellemelerine rağmen kendi kurumunun imkanlarıyla önemli işlerin altından kalkmayı bildi. Kredi kullandırılmamasına rağmen yapılan onca çalışmaların yanında borçlarını azaltmayı başarabilmiştir.   Pandemi dolayısıyla bazı önemli projeleri ertelemiş olsa bile hiçbir bahaneye sığınmamış ve özellikle bu süreçte vatandaşların ihtiyaçları doğrultusunda yardımlarına koşmuştur. Son olarak yaşanan 17 günlük kapanmada 62 mahallede ve kentin önemli noktalarında  çalışmalar yapmış ve bu süreçte vatandaşlar mağdur edilmeyerek kent yenilenmiştir. Ama hiç bir zaman mega projesi olan Metro'dan vazgeçmemiştir.   Yapılan çalışmalar ve gerçekleşen projeler ile ilgili goruslerimi daha önceki yazılarımda belirtmiştim.   Mersin geçmişte yaşadığı vizyonsuzluğun yarattığı enkazdan kurtulma çabasında. Bir kente level atlatacak, birlik ve beraberliğini kentin gelişimi ve kalkınması için kullanacak güç, lobisinin olmasıdır. Mersin'in maalesef lobisi yoktur.Bugüne kadar ki çabalar cılız kalmıştır.   Son yapılan meclis toplantısında  bazı önemli konular görüşüldü. Meclis toplantısında konu Mersin limanının genişlemesi ve limanın yarattığı trafik sıkışıklığı konuşuldu. Başkan Seçer, Mersin limanının yarattığı trafik sıkışıklığına ilgili kurumların müdahale etmemesine tepki gösterdi ve ilgilileri göreve davet etti. Kalkınma planlarında yer alan Mersin limanın ana konteyner limanı olması için de tarihi bir çağrıda bulundu ve " Gelin hep birlikte Mersin limanın ana konteyner limanı yapılması için Ankara'ya çıkarma yapalım"dedi.   Bakın bu öyle basit bir çağrı değil. Cesur yürek Başkan Seçer, Mersin'in önünü açacak bir çağrıda bulundu.  Bu çağrı aynı zamanda kentin lobisinin oluşması için çok ama çok önemli bir başlangıç ve yapıtaşı olmalıdır. Bu çağrıya kentin tüm dinamiklerini, odaları  STK'ları da davet etti. Kararlı bir Mersin, kentine sahip çıkan bir Mersin olması için söylenmiş bir çağrıdır bu. Sözlerimin başında belirttiğim çevremizdeki ve bizim önümüzde dolu dizgin giden kentler bunu yıllar önce başarmıştı. Mersin neden başaramasın? İşin sırrı inanç ve cesaret. Başkan Seçer bu duygu ve düşünceyle bu tarihi çağrıyı gerçekleşmiştir.   Metro konusu da meclisin bir diğer önemli konuları arasındaydı. Metroya karşı çıkan ve Mersin'e uygun olmayacağını dile getiren konuşmalar yapıldı. Bazı iddialar ve kafalardaki soru işaretleri soruldu.   Başkan Seçer bunların hepsine en doğru bilgilerle ve en şeffaf haliyle yanıt verdi. Kafalarda soru işaretleri bırakmadı.   Metro projesi Mersin'in on yıl sonra yana yana ihtiyaç duyacağı bir mega proje. Mersin'in giderek büyümesine ve gelişmesi sonrasında önüne çıkacak sorunlarını kökünden halledecek önemli bir projedir. Bir kentin imaj projesidir. Ve unutulmamalıdır ki Mersin'in şimdiden yavaş yavaş yaşamaya başladığı ulaşım ve trafik sorunlarının tek ilacıdır. Tüm bunların yanında Mersin 2020'li yılları yaşadığımız bu süreçte  hala kent merkezinde minübüsle yolcu taşımacılığının geri kalmışlığını yaşamaktadır.   Başkan Seçer,burada vizyoner bir bakış açısı sergilemekte. Yani gelecekteki ihtiyacı görüp, Mersin'e kalıcı bir eser bırakmak niyetinde. Bu yüzden bu projede kararlıdır. Tüm riskler düşünülmüş ve en aza indirgenmiştir.Türkiye'de bir çok ilde başarılı örnekleri olan bir projedir.  Bu bakımdan Başkan Seçer, tüm sorumluluğu almaktadır. Cesur davranarak ve kentin geleceğini düşünerek doğruyu yapmakta, aldığı görevin sorumluluğu ile hareket etmektedir. Zaten vizyoner bakış da bunu gerektirmektedir.   Emin olun bugün metro projesinin kente katacağı değeri göremeyenler 3-5 yıl sonra "bu kentin neden metrosu yok?... Bu yüzden Mersin hep geri kalıyor" diyeceklerdir.   Son olarak Mersin'e kazandırılacak bir kısmı AB hibesi ile karşılanacak otobüslerin alımı için bir süredir Ankara'da imza için bekleyen programın bir an önce imzalanması gerektiğini ve bunun için Cumhur ittifakına seslenen Seçer, bu konuda yardım etmeleri istedi. Ama maalesef hala Mersin halkının ortak paydasında buluşma yerine ittifakın çalıştırmama zihniyetinin sürmesi  gerçekten çok üzüntü verici bir durum.  Ben Başkan Seçer'in, Cumhur ittifakının bu konuda yardım etmeleri halinde kamuoyu önünde  hiç çekinmeden kendilerine teşekkür edeceğine inanıyorum.   Artık Mersin'i daha yaşanılabilir bir kent yapmanın, dünya kenti Mersin olmanın zamanı gelmedi mi? Lütfen herkes elini taşın altına koysun. Adım atanları engellemeyin, yolunu açın.Birlikte yol alın.   Mersin'i hak ettiği yere taşımak ve ortak paydasında buluşmak dileğiyle. Sedat Yılmaz