Erdal Bey... Nevzat Erol yazdı

Spor (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 17.11.2016 - 16:04, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:41
 

Erdal Bey... Nevzat Erol yazdı

Fizik profesörüydü, dekandı ve ODTܒde rektördü… Siyasi yaşamına SODEP’le merhaba dedi. Sosyal Demokrasi Partisi SODEP’in kurucusu ve Genel Başkanı oldu. Milli Güvenlik Konseyi tarafından veto edildi… Yeniden SODEP Genel Başkanlığına seçildi. Halkçı Parti ve Sodep birleşmesiyle kurulan SHP oluşumundaki rolü etkindi. Birleşme ertesinde bir süre SHP Genel Başkanlığını Aydın Güven Gürkan’a bıraktı. İlk kurultayda SHP Genel Başkanı oldu… Turgut Özal’lı ANAP’a karşı SHP’yle ana muhalefetin lideriydi. Siyasette deneyimsiz dediler, ama O; Rakibi Turgut Özal’la da, Mesut Yılmaz’la da parti içi muhalefetle de dişe diş mücadele etmesini bildi. Genel Başkanlık yarışları için kurultaylarda; Bir defa İsmail Cem’i, Üç defa Deniz Baykal’ı yenmesini bildi. 1989 yerel seçimlerinde partisini BİRİNCİ yaptı. Başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere 40 ilin ve yüzlerce ilçede Belediye Başkanlıklarını kazandı. Demirel’in DYP’siyle koalisyon ortağı oldu. Başbakan Yardımcılığı… Devlet Bakanlığı ve hatta Demirel’in köşke çıkmasıyla 2 aya yakın bir süre Başbakan vekilliği yaptı… Türk Siyasetinde alışılmışın çok dışında ani bir kararla; Hem Genel Başkanlıktan ve hem de koalisyondaki görevlerinden kendi isteğiyle İSTİFA etti. CHP- DYP koalisyonunda dışarıdan atamayla CHP adına Dışişleri Bakanlığı yaptı. CHP’nin Onursal Genel Başkanı seçildi. Siyasette; İSTİFASIYLA… Ankara Kızılayda korumasız gezmesiyle… Beyefendiliğiyle…Alçak gönüllüğüyle… Güldürürken DÜŞÜNDÜREN espirili kişiliğiyle… EZBERLERİ bozmuş bir liderdi… Mitinglerinde “Ölürüm yoluna” diye sevgisini gösteren partilisine mikrofondan; “Aman ölme… ölme… bir oy, bir oy…” demesiyle… Partisinin üst düzey yöneticileriyle gittiği yemekte, garsonun, “Ne yiyeceksiniz efendim?” sorusuna; “Biz şimdi birbirimiz yiyeceğiz…” şeklindeki yanıtıyla… Dönemin ANAP Lideri Mesut Yılmaz SHP Genel Merkezinde Erdal Beyi ziyaret eder, iki lider baş başa görüşürler… Yılmaz gittikten sonra, görüşmenin nasıl geçtiğini soran dönemin Genel Sekreteri Fikri Sağlar’a, “Mesut Bey bizi çok beğeniyormuş, partimize aşık olmuş…” dedikten sonra ekler: “Ama platonikmiş” diyerek… Bir başka güldürürken düşündüren anılarından, bir gazetecinin, “Efendim sizin için Norveç’te Başbakan olabilir” demesine, “Bu durum, bu yakıştırma, herhalde Türkiye’de bu işi beceremiyorsun, demenin kibarcası…” diyecek kadar ilginç cevabıyla… “Siz bilim adamısınız… Neden siyasete girdiniz?” diye kendisine sorulan verdiği yanıt gerçekten çok ilginçtir; “Ülkemi benden daha kötüler yönetmesin” diye siyasete atıldığını açıklamasıyla… Ve son olarak; Milletvekili olmak için Genel Başkan Erdal İnönü’yle görüşen Sırrı Sakık; * Efendim hakkımda çeşitli dedikodular konuşuluyormuş. Bir Ağabeyim dağda devlete karşı savaşta, bir kardeşim de hapiste, der. Sakık’ın sözlerine şaşıran Erdal Bey; * Yahu sizde devlete çalışan biri yok mu? Diye sormasıyla... TANIDIK… ………………………………………. * Ölümünün 9. Yılında saygıyla, özlemle anılan Erdal İNÖNÜ; * Mütevazı ve espirili kişiliğiyle siyasete RENK katmıştır. * Bilim dünyası ve bilimsel düşünceyi önde tutmuştur. * Sol düşünce hayatına katkısı olmuştur. * Kürt açılımına ayrı bir pencere açmıştır. * Hepsinin de ötesinde siyasette EDEPLİCE çekilmeyi bilmiş ve İSTİFA edebilmiştir. EĞER YAŞASAYDI; Şimdi ülkeyi yönetenlere, Pensilvanya’ya ve daha da önemlisi yenilgi üstüne yenilgi alan, ama İSTİFA etmeyi aklından bile geçirmeyen başta Söğütözü Efendisine ve diğer muhalefet liderine; Kim bilir neler derdi… neler… neler??? Nevzat Erol
Fizik profesörüydü, dekandı ve ODTܒde rektördü… Siyasi yaşamına SODEP’le merhaba dedi. Sosyal Demokrasi Partisi SODEP’in kurucusu ve Genel Başkanı oldu. Milli Güvenlik Konseyi tarafından veto edildi… Yeniden SODEP Genel Başkanlığına seçildi. Halkçı Parti ve Sodep birleşmesiyle kurulan SHP oluşumundaki rolü etkindi. Birleşme ertesinde bir süre SHP Genel Başkanlığını Aydın Güven Gürkan’a bıraktı. İlk kurultayda SHP Genel Başkanı oldu… Turgut Özal’lı ANAP’a karşı SHP’yle ana muhalefetin lideriydi. Siyasette deneyimsiz dediler, ama O; Rakibi Turgut Özal’la da, Mesut Yılmaz’la da parti içi muhalefetle de dişe diş mücadele etmesini bildi. Genel Başkanlık yarışları için kurultaylarda; Bir defa İsmail Cem’i, Üç defa Deniz Baykal’ı yenmesini bildi. 1989 yerel seçimlerinde partisini BİRİNCİ yaptı. Başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere 40 ilin ve yüzlerce ilçede Belediye Başkanlıklarını kazandı. Demirel’in DYP’siyle koalisyon ortağı oldu. Başbakan Yardımcılığı… Devlet Bakanlığı ve hatta Demirel’in köşke çıkmasıyla 2 aya yakın bir süre Başbakan vekilliği yaptı… Türk Siyasetinde alışılmışın çok dışında ani bir kararla; Hem Genel Başkanlıktan ve hem de koalisyondaki görevlerinden kendi isteğiyle İSTİFA etti. CHP- DYP koalisyonunda dışarıdan atamayla CHP adına Dışişleri Bakanlığı yaptı. CHP’nin Onursal Genel Başkanı seçildi. Siyasette; İSTİFASIYLA… Ankara Kızılayda korumasız gezmesiyle… Beyefendiliğiyle…Alçak gönüllüğüyle… Güldürürken DÜŞÜNDÜREN espirili kişiliğiyle… EZBERLERİ bozmuş bir liderdi… Mitinglerinde “Ölürüm yoluna” diye sevgisini gösteren partilisine mikrofondan; “Aman ölme… ölme… bir oy, bir oy…” demesiyle… Partisinin üst düzey yöneticileriyle gittiği yemekte, garsonun, “Ne yiyeceksiniz efendim?” sorusuna; “Biz şimdi birbirimiz yiyeceğiz…” şeklindeki yanıtıyla… Dönemin ANAP Lideri Mesut Yılmaz SHP Genel Merkezinde Erdal Beyi ziyaret eder, iki lider baş başa görüşürler… Yılmaz gittikten sonra, görüşmenin nasıl geçtiğini soran dönemin Genel Sekreteri Fikri Sağlar’a, “Mesut Bey bizi çok beğeniyormuş, partimize aşık olmuş…” dedikten sonra ekler: “Ama platonikmiş” diyerek… Bir başka güldürürken düşündüren anılarından, bir gazetecinin, “Efendim sizin için Norveç’te Başbakan olabilir” demesine, “Bu durum, bu yakıştırma, herhalde Türkiye’de bu işi beceremiyorsun, demenin kibarcası…” diyecek kadar ilginç cevabıyla… “Siz bilim adamısınız… Neden siyasete girdiniz?” diye kendisine sorulan verdiği yanıt gerçekten çok ilginçtir; “Ülkemi benden daha kötüler yönetmesin” diye siyasete atıldığını açıklamasıyla… Ve son olarak; Milletvekili olmak için Genel Başkan Erdal İnönü’yle görüşen Sırrı Sakık; * Efendim hakkımda çeşitli dedikodular konuşuluyormuş. Bir Ağabeyim dağda devlete karşı savaşta, bir kardeşim de hapiste, der. Sakık’ın sözlerine şaşıran Erdal Bey; * Yahu sizde devlete çalışan biri yok mu? Diye sormasıyla... TANIDIK… ………………………………………. * Ölümünün 9. Yılında saygıyla, özlemle anılan Erdal İNÖNÜ; * Mütevazı ve espirili kişiliğiyle siyasete RENK katmıştır. * Bilim dünyası ve bilimsel düşünceyi önde tutmuştur. * Sol düşünce hayatına katkısı olmuştur. * Kürt açılımına ayrı bir pencere açmıştır. * Hepsinin de ötesinde siyasette EDEPLİCE çekilmeyi bilmiş ve İSTİFA edebilmiştir. EĞER YAŞASAYDI; Şimdi ülkeyi yönetenlere, Pensilvanya’ya ve daha da önemlisi yenilgi üstüne yenilgi alan, ama İSTİFA etmeyi aklından bile geçirmeyen başta Söğütözü Efendisine ve diğer muhalefet liderine; Kim bilir neler derdi… neler… neler??? Nevzat Erol
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.