Mersin Barosuʹndan açıklama

Spor (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 13.12.2016 - 17:46, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:41
 

Mersin Barosuʹndan açıklama

Basın toplantısı İstanbul Beşiktaş”ta şehit olan polislerimiz ve sivil vatandaşlarımız için 1 dakikalık saygı duruşu ile başladı. İstanbul Beşiktaş”taki saldırı ile ilgili konuşan Mersin Barosu Başkanı Ali Er, konuşmasında şunları söylediˮ  Hepinizin bildiği üzere 10 Aralık 2016 tarihinde , İstanbul Beşiktaş’ta hain terör örgütleri tarafından güvenlik güçlerimize alçakça bombalı saldırı düzenlenmiş ve bu saldırı neticesinde; 36 polis , 8 sivil olmak üzere toplam 44 vatandaşımız şehit olmuş, 150 den fazla vatandaşımız da yaralanmıştır. Soysuz ve aşağılık vatan hainlerinin tezgahladığı alçak saldırıda , şehitlerimiz Hakkın rahmetine ve cennetine kavuşmuşlardır. Türk milletinin kutsalı olan Kandil gününde sevdiklerinden ayrılan bu kahraman polislerimizden ve vatandaşlarımızdan   geriye gözü yaşlı eşler , yetim evlatlar , acılı ana ve babalar kalmıştır.   Bu acımasız ve alçak saldırıyı dış güçlerin maşası ve uşağı eli kanlı terör örgütünün gerçekleştirdiğini biliyoruz.   Yüreklerimizi yakan bu eylemi gerçekleştirenleri , ne milletimiz , ne tarih asla unutmayacak , sonsuza kadar nefretle anacaktır.Bu ülkenin ekmeğini yiyen herkesin ,tam bir duyarlılık ve birlik içerisinde olması gereklidir.Devlet yetkililerimizin belirttiği gibi; saldırının faillerinin bulunmasını,dış bağlantılarının tespit edilmesini, en ağır şekilde cezalandırılmalarını   ve şehitlerimizin intikamının alınmasını istiyoruz. Terör örgütleri ve Türk Devletinin düşmanları bilmelidir ki , Aziz milletimiz ve devletimiz teröre karşı tek yürektir. Dış güçlerin maşası terör örgütlerine sesleniyoruz ; Bu vatan öyle kolay kazanılmadı. Bu vatanı bölemeyeceksiniz , Milletimizin birliğini bozamayacaksınız , Bayrağımızı indiremeyeceksiniz… Biz , Mersin Barosu olarak devletimizin , polisimizin ve milletimizin yanındayız. Devletimizin ve milletimizi bekası için üzerimize düşen her görevi yapmaya hazır olduğumuzun bilinmesini isteriz. Güvenlik güçlerimizin ve vatandaşlarımızın yaşam hakkına , toplumsal güven ve huzurumuza yönelik bu saldırıyı şiddet   ve nefretle kınıyor , aziz şehitlerimize Allahtan rahmet , yaralılara acil şifalar diliyoruz.ˮ Mersin Barosu Başkanı Ali Erʹin konuşmasının ardından Mersin Barosu İnsan Hakları Merkezi Başkanı Av. Bilgehan Yaşa “10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü” dolayısıyla bir açıklamada bulundu. Yaşa konuşmasında şunları söyledi: Hepinizin bildiği üzere 10 Aralık 2016 tarihinde, İstanbul/ Beşiktaş’ta terör örgütlerince güvenlik güçlerimize bombalı saldırı yapılmış ve saldırıda 36’sı polis, 8’i sivil olmak üzere toplam 44 vatandaşımız şehit olmuş, 150’den fazla vatandaşımız da yaralanmıştır. En temel insan hakkı olan “Yaşam Hakkı” ve “Yaşama Özgürlüğüne” yapılmış bu alçakça saldırıyı kınıyor, şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına  baş sağlığı, yaralılara acil şifalar diliyor, adı ve kaynağı ne olursa olsun terörü bir kez daha lanetliyoruz.  İnsan Hakları Evrensel Bildirisi,  10 Aralık 1948’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Paris’te yapılan oturumunda kabul edilmiştir. Ülkemiz tarafından da 6 Nisan 1949’da kabul edilmiştir. Bildirinin imzalandığı 10 Aralık günü de tüm dünyada Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlanmaktadır.Evrensel bildirgenin ilanından sonraki yıllarda, tüm dünyada insan hakları ihlallerinin önlenmesine yönelik uluslararası mekanizmalar oluşturulmuş ve işletilmeye başlatılmıştır. Şunu da vurgulamak gerekir ki, aradan geçen 68 yıla karşın amaçlanan hak ve özgürlüklerin standartları yakalanamamıştır. Bugün dünyada yaşayan 7 milyar insanın yaklaşık yarısı doktora ve ilaca, kendine ait bir konuta gereksinim duymaktadır. İnsanların en az dörtte biri temel eğitim olanaklarından yoksundur. Yaklaşık 2,5 milyar insan en temel hijyen koşullarından ve 1,1 milyar insan da temiz sudan yoksun yaşamaktadır. Ortadoğu Coğrafyasında yaşanan istikrarsızlıklarla beraber bölgede iç savaş ve çatışmalar artmış, 2011’de patlayan Suriye iç savaşıyla birlikte 3 milyon civarında Suriyeli ülkemize sığınmış ve insani, hukuki, tıbbi, ekonomik, ve sosyolojik birçok sorun ortaya çıkmıştır. Ülkemizin somut koşullarına baktığımızdaysa, olumsuz bir tablo ile karşı karşıya olduğumuzu üzülerek görmekteyiz; Bugün insanlarımızın en temel hakları olarak gördüğümüz yaşam hakları, ifade özgürlükleri, itiraz hakları, adil yargılanma hakları, savunma hakları, çevre hakları, sağlıklı olma hakları, eğitim hakları gibi en temel hakları ihlal edilmektedir. 15 Temmuz gecesi FETÖ/PDY terör örgütünce hain darbe girişimi ile Anayasal düzen hedef alınmış, sivil vatandaşlarımız katledilmiştir. Sonrasında ülkemizde olağanüstü hal ilan edilmiş, ülke çıkarılan olağanüstü hal KHK’leri ile yönetilmeye başlanmış birçok temel hak ve özgürlük bu kapsamda kısıtlanmıştır. Olağanüstü dönemlerde olağanüstü tedbirlerin alınması gerektiği hususunda hiçbir  kuşku yoktur. Ancak olağanüstü hal uygulamalarının ve kapsamda çıkartılan KHK’ların da amaç ve konu bakımından FETÖ/PDY terör örgütü ile sınırlı olması, muhalif kesimleri susturma yöntemi olarak kullanılmaması gerekmektedir. En kısa zamanda olağanüstü hal uygulamalarına son verilmeli, evrensel hukuk prensipleri, uluslararası sözleşmelerle ve Anayasamızla güvence altına alınan temel hak ve özgürlükler korunmalıdır. 10 Aralık 1948’de İnsan Hakları Evrensel Bildirisinin ilanı ile;Her şeyden önce onurlu, özgür ve eşit bir yaşam dile getirilmiştir,Din, dil, cinsiyet, renk, siyasal düşünce yönünden her türlü ayrımcılığa karşı çıkılmıştır,Her türlü keyfi uygulamaya karşı adil bir şekilde yargılanma hakkı getirilmiştir,İnsanlara eğitim ve kültürel yaşama katılım hakları verilmiştir.Akıl ve vicdan sahibi insana, düşünce ve vicdan özgürlükleri tanınmıştır,İnsanlar onurlu bir şekilde, hak ettikleri gibi yaşasın diye çalışma ve sosyal güvenlik hakları tanınmış, iş seçme özgürlüğü getirilmiştir,Her türlü baskı ve sömürüye karşı toplanma ve örgütlenme hakları tanınmıştır!Ve denmiştir ki, hiçbir birey, hiçbir devlet ya da hiçbir topluluk bu hakları ortadan kaldıracak bir girişimde dahi bulunamazlar.      Biz tüm insanların, insanlık onurunu koruyup eşit ve özgür yaşayabildiği, insan hakları ihlallerinin bulunmadığı bir dünyada yaşamak isteğiyle “10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü”nü Baromuz adına kutluyoruzˮ                                   
Basın toplantısı İstanbul Beşiktaş”ta şehit olan polislerimiz ve sivil vatandaşlarımız için 1 dakikalık saygı duruşu ile başladı. İstanbul Beşiktaş”taki saldırı ile ilgili konuşan Mersin Barosu Başkanı Ali Er, konuşmasında şunları söylediˮ  Hepinizin bildiği üzere 10 Aralık 2016 tarihinde , İstanbul Beşiktaş’ta hain terör örgütleri tarafından güvenlik güçlerimize alçakça bombalı saldırı düzenlenmiş ve bu saldırı neticesinde; 36 polis , 8 sivil olmak üzere toplam 44 vatandaşımız şehit olmuş, 150 den fazla vatandaşımız da yaralanmıştır. Soysuz ve aşağılık vatan hainlerinin tezgahladığı alçak saldırıda , şehitlerimiz Hakkın rahmetine ve cennetine kavuşmuşlardır. Türk milletinin kutsalı olan Kandil gününde sevdiklerinden ayrılan bu kahraman polislerimizden ve vatandaşlarımızdan   geriye gözü yaşlı eşler , yetim evlatlar , acılı ana ve babalar kalmıştır.   Bu acımasız ve alçak saldırıyı dış güçlerin maşası ve uşağı eli kanlı terör örgütünün gerçekleştirdiğini biliyoruz.   Yüreklerimizi yakan bu eylemi gerçekleştirenleri , ne milletimiz , ne tarih asla unutmayacak , sonsuza kadar nefretle anacaktır.Bu ülkenin ekmeğini yiyen herkesin ,tam bir duyarlılık ve birlik içerisinde olması gereklidir.Devlet yetkililerimizin belirttiği gibi; saldırının faillerinin bulunmasını,dış bağlantılarının tespit edilmesini, en ağır şekilde cezalandırılmalarını   ve şehitlerimizin intikamının alınmasını istiyoruz. Terör örgütleri ve Türk Devletinin düşmanları bilmelidir ki , Aziz milletimiz ve devletimiz teröre karşı tek yürektir. Dış güçlerin maşası terör örgütlerine sesleniyoruz ; Bu vatan öyle kolay kazanılmadı. Bu vatanı bölemeyeceksiniz , Milletimizin birliğini bozamayacaksınız , Bayrağımızı indiremeyeceksiniz… Biz , Mersin Barosu olarak devletimizin , polisimizin ve milletimizin yanındayız. Devletimizin ve milletimizi bekası için üzerimize düşen her görevi yapmaya hazır olduğumuzun bilinmesini isteriz. Güvenlik güçlerimizin ve vatandaşlarımızın yaşam hakkına , toplumsal güven ve huzurumuza yönelik bu saldırıyı şiddet   ve nefretle kınıyor , aziz şehitlerimize Allahtan rahmet , yaralılara acil şifalar diliyoruz.ˮ Mersin Barosu Başkanı Ali Erʹin konuşmasının ardından Mersin Barosu İnsan Hakları Merkezi Başkanı Av. Bilgehan Yaşa “10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü” dolayısıyla bir açıklamada bulundu. Yaşa konuşmasında şunları söyledi: Hepinizin bildiği üzere 10 Aralık 2016 tarihinde, İstanbul/ Beşiktaş’ta terör örgütlerince güvenlik güçlerimize bombalı saldırı yapılmış ve saldırıda 36’sı polis, 8’i sivil olmak üzere toplam 44 vatandaşımız şehit olmuş, 150’den fazla vatandaşımız da yaralanmıştır. En temel insan hakkı olan “Yaşam Hakkı” ve “Yaşama Özgürlüğüne” yapılmış bu alçakça saldırıyı kınıyor, şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına  baş sağlığı, yaralılara acil şifalar diliyor, adı ve kaynağı ne olursa olsun terörü bir kez daha lanetliyoruz.  İnsan Hakları Evrensel Bildirisi,  10 Aralık 1948’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Paris’te yapılan oturumunda kabul edilmiştir. Ülkemiz tarafından da 6 Nisan 1949’da kabul edilmiştir. Bildirinin imzalandığı 10 Aralık günü de tüm dünyada Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlanmaktadır.Evrensel bildirgenin ilanından sonraki yıllarda, tüm dünyada insan hakları ihlallerinin önlenmesine yönelik uluslararası mekanizmalar oluşturulmuş ve işletilmeye başlatılmıştır. Şunu da vurgulamak gerekir ki, aradan geçen 68 yıla karşın amaçlanan hak ve özgürlüklerin standartları yakalanamamıştır. Bugün dünyada yaşayan 7 milyar insanın yaklaşık yarısı doktora ve ilaca, kendine ait bir konuta gereksinim duymaktadır. İnsanların en az dörtte biri temel eğitim olanaklarından yoksundur. Yaklaşık 2,5 milyar insan en temel hijyen koşullarından ve 1,1 milyar insan da temiz sudan yoksun yaşamaktadır. Ortadoğu Coğrafyasında yaşanan istikrarsızlıklarla beraber bölgede iç savaş ve çatışmalar artmış, 2011’de patlayan Suriye iç savaşıyla birlikte 3 milyon civarında Suriyeli ülkemize sığınmış ve insani, hukuki, tıbbi, ekonomik, ve sosyolojik birçok sorun ortaya çıkmıştır. Ülkemizin somut koşullarına baktığımızdaysa, olumsuz bir tablo ile karşı karşıya olduğumuzu üzülerek görmekteyiz; Bugün insanlarımızın en temel hakları olarak gördüğümüz yaşam hakları, ifade özgürlükleri, itiraz hakları, adil yargılanma hakları, savunma hakları, çevre hakları, sağlıklı olma hakları, eğitim hakları gibi en temel hakları ihlal edilmektedir. 15 Temmuz gecesi FETÖ/PDY terör örgütünce hain darbe girişimi ile Anayasal düzen hedef alınmış, sivil vatandaşlarımız katledilmiştir. Sonrasında ülkemizde olağanüstü hal ilan edilmiş, ülke çıkarılan olağanüstü hal KHK’leri ile yönetilmeye başlanmış birçok temel hak ve özgürlük bu kapsamda kısıtlanmıştır. Olağanüstü dönemlerde olağanüstü tedbirlerin alınması gerektiği hususunda hiçbir  kuşku yoktur. Ancak olağanüstü hal uygulamalarının ve kapsamda çıkartılan KHK’ların da amaç ve konu bakımından FETÖ/PDY terör örgütü ile sınırlı olması, muhalif kesimleri susturma yöntemi olarak kullanılmaması gerekmektedir. En kısa zamanda olağanüstü hal uygulamalarına son verilmeli, evrensel hukuk prensipleri, uluslararası sözleşmelerle ve Anayasamızla güvence altına alınan temel hak ve özgürlükler korunmalıdır. 10 Aralık 1948’de İnsan Hakları Evrensel Bildirisinin ilanı ile;Her şeyden önce onurlu, özgür ve eşit bir yaşam dile getirilmiştir,Din, dil, cinsiyet, renk, siyasal düşünce yönünden her türlü ayrımcılığa karşı çıkılmıştır,Her türlü keyfi uygulamaya karşı adil bir şekilde yargılanma hakkı getirilmiştir,İnsanlara eğitim ve kültürel yaşama katılım hakları verilmiştir.Akıl ve vicdan sahibi insana, düşünce ve vicdan özgürlükleri tanınmıştır,İnsanlar onurlu bir şekilde, hak ettikleri gibi yaşasın diye çalışma ve sosyal güvenlik hakları tanınmış, iş seçme özgürlüğü getirilmiştir,Her türlü baskı ve sömürüye karşı toplanma ve örgütlenme hakları tanınmıştır!Ve denmiştir ki, hiçbir birey, hiçbir devlet ya da hiçbir topluluk bu hakları ortadan kaldıracak bir girişimde dahi bulunamazlar.      Biz tüm insanların, insanlık onurunu koruyup eşit ve özgür yaşayabildiği, insan hakları ihlallerinin bulunmadığı bir dünyada yaşamak isteğiyle “10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü”nü Baromuz adına kutluyoruzˮ                                   
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.