Özdemir, ʹAdana Mersin Bölgesi 3 yılda nasıl en yoksul bölge oldu?ʹ

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 07.10.2017 - 12:41, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:41
 

Özdemir, ʹAdana Mersin Bölgesi 3 yılda nasıl en yoksul bölge oldu?ʹ

Özdemir, Türkiye İstatistik Kurumuʹnun (TÜİK), araştırma sonuçlarına  göre, Türkiyeʹde yıllık ortalama kişi başı gelir 2016 yılında 19 bin 139 lira olarak hesaplandığını belirterek, ˮ Mersin-Adana Bölgesi için ise söz konusu gelir 18 bin 5 lira ile Türkiye ortalamasının yüzde 6 aşağısında yer aldı. Bölgemizde yaşayan en zengin kesim ile en yoksul kesim arasında kişi başı gelir açısından bulunan 8,1 kat fark, bölgemizi gelirin eşit dağılımı açısından tüm bölgeler içerisinde son sıraya yerleştirdi. Diğer yandan Mersin-Adana, yüzde 15,9 ile Türkiyeʹde göreli yoksulluğun en yüksek olduğu yer. Yoksulluk sınırının 6 bin 533 lira olduğu bölgemizde toplam 618 bin yoksul yaşıyor. Yani gelir olarak Türkiye ortalamasının altında bulunan Bölgemiz, gelir eşitsizliğinin ve yoksulluk oranının da en yüksek seviyede bulunduğu yer konumunda. ˮ dedi Bu sonuçlara basit bir istatistik bulgu olarak bakmak son derece yanlış ve sorunun son derece önemli olduğunu ifade eden Özdemir,ˮ Yoksulluk istatistiki değil, insani bir olgudur. Bu durumun getirdiği olumsuz sonuçları doğrudan hisseden yüz binlerce insanımız söz konusudur. Yoksulluk toplumsal dokumuzu zayıflatan, toplumsal barışa tehdit oluşturan son derece önemli bir sorundur. Yoksulluğun yaygın olduğu bir yerde güven ve huzur olmaz. Bunlar olmadan da birlik ve beraberliğimizi sürdürmekte zorlanırız.ˮdedi ˮBölge 3 yıl içinde neden en kötü duruma düştü?ˮ TUİK’in 3 yıl önce yaptığı ilk araştırmada yoksulluk oranında Türkiye ortalamasından daha iyi durumda olan bölgemizin, nasıl olup da 3 yıl içinde 26 bölge içinde en kötü duruma düşmesinin çok iyi araştırılması gerektiğini belirten Özdemir,ˮ Bu konuda başta üniversitelerimiz olmak üzere, ilgili tüm kurum ve kuruluşlara önemli görevler düşmektedir.Yoksulluğun bölgemiz içindeki coğrafi haritası (ilçe ilçe ve mahalle mahalle) bir an önce çıkarılmalıdır. Ayrıca hangi toplumsal kesimlerde yoğunlaştığı ortaya konmalıdır. Bunun getirdiği olumsuzlukları hayatlarının her alanında hisseden vatandaşlarımıza yönelik olarak iki ayrı önlemler paketi oluşturulması düşünülebilir.Birinci pakette yoksulluğun olumsuz sonuçlarını azaltmayı hedefleyen önlemler yer almalıdır. Gelir yetersizliği nedeniyle temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan dezavantajlı kesimler için gelir yaratıcı projelere öncelik verilmelidir. Eğitim, kültür ve sağlık gibi kamusal hizmetlerin sunumunda bu kesimlere pozitif ayrımcılık yapılabilir. Ayrıca, bu kesimlerin sosyal güvenlik sisteminin sağladığı imkanlardan haberdar olması sağlanmalıdır. Bu imkanlar en iyi şekilde anlatılarak erişimleri kolaylaştırılmalıdır. Bu çerçevede devlet kurumlarımız ve yerel yönetimlerimiz, koordinasyon içinde, kendi üzerlerine düşeni yapmalıdırlar.ˮdedi ˮYoksulluğun en önemli nedeni işsizlik ve mesleksizliktir.ˮ İkinci pakette ise ilimiz ve bölgemizdeki ekonomik büyümeyi, ülkemiz ortalamasının üzerine çıkaracak önlemlere ağırlık verilmesi gerektiğini belirten Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir,ˮ Yatırım teşvik sistemi yeniden dizayn edilmelidir. Mevcut yatırım teşvik sistemi birçok yatırım türünü kapsamıyor. Bu bağlamda, yatırım teşvik sisteminde sektör ve yatırım türü (yeni yatırım, modernizasyon yatırımı, ilave yatırım vb.) ayrımı yapılmaksızın, her türlü yatırıma teşvik sağlanması büyük önem taşımaktadır. Yatırımlar açısından IPARD, KOSGEB vb. kurumların teşvik verdiği projelerin kapsamı genişletilmelidir. Bizce içerisinde bulunduğumuz koşullarda yoksulluğun en önemli nedeni işsizlik ve mesleksizliktir. Bu sorunun çözümü, yeni iş sahalarının açılarak mesleki eğitime ağırlık verilmesinden geçmektedir. ˮdedi. ˮYatırım ortamı iyileştirilmeli ve yatırımlar cazip hale getirilmeliˮ İşsizlik ve buna bağlı olarak ortaya çıkan yoksulluk sorununun çözümü için, öncelikli hedefin, bölgemizdeki yatırım ortamının iyileştirilmesi ve yatırımların cazip hale getirilmesi olduğunu belirten Özdemir,ˮAyrıca, bölgemize dışarıdan yatırımcı çekebilmek için, tanıtım konusuna özel bir önem verilmelidir.Bölgemizin ulaşılabilirliğini artıracak Mersin-Antalya Sahil Yolu, Çukurova Bölgesel Havalimanı, Çeşmeli-Taşucu arasındaki Otoyol bağlantısı, Liman ve Hal Kavşağı yol yapım çalışması gibi projeler bir an önce hayata geçirilmelidir. Mersin’in batı sahil şeridinin tamamen turizm yatırım bölgesi ilan edilerek verilecek turizm teşvikleri bu kapsamda oluşturulmalıdır.Bütün bunlar yapılırsa, bölgemiz ekonomisinin büyüme hızı artacak, istihdam ve gelir yaratma kapasitesi yükselecektir. Yoksulluk konusunda bölgemizdeki kötü gidiş durdurulabilecektir. Ancak bu şekilde yoksulluğumuz ile değil, güzel özelliklerimizle haberlere konu olabiliriz.ˮdedi
Özdemir, Türkiye İstatistik Kurumuʹnun (TÜİK), araştırma sonuçlarına  göre, Türkiyeʹde yıllık ortalama kişi başı gelir 2016 yılında 19 bin 139 lira olarak hesaplandığını belirterek, ˮ Mersin-Adana Bölgesi için ise söz konusu gelir 18 bin 5 lira ile Türkiye ortalamasının yüzde 6 aşağısında yer aldı. Bölgemizde yaşayan en zengin kesim ile en yoksul kesim arasında kişi başı gelir açısından bulunan 8,1 kat fark, bölgemizi gelirin eşit dağılımı açısından tüm bölgeler içerisinde son sıraya yerleştirdi. Diğer yandan Mersin-Adana, yüzde 15,9 ile Türkiyeʹde göreli yoksulluğun en yüksek olduğu yer. Yoksulluk sınırının 6 bin 533 lira olduğu bölgemizde toplam 618 bin yoksul yaşıyor. Yani gelir olarak Türkiye ortalamasının altında bulunan Bölgemiz, gelir eşitsizliğinin ve yoksulluk oranının da en yüksek seviyede bulunduğu yer konumunda. ˮ dedi Bu sonuçlara basit bir istatistik bulgu olarak bakmak son derece yanlış ve sorunun son derece önemli olduğunu ifade eden Özdemir,ˮ Yoksulluk istatistiki değil, insani bir olgudur. Bu durumun getirdiği olumsuz sonuçları doğrudan hisseden yüz binlerce insanımız söz konusudur. Yoksulluk toplumsal dokumuzu zayıflatan, toplumsal barışa tehdit oluşturan son derece önemli bir sorundur. Yoksulluğun yaygın olduğu bir yerde güven ve huzur olmaz. Bunlar olmadan da birlik ve beraberliğimizi sürdürmekte zorlanırız.ˮdedi ˮBölge 3 yıl içinde neden en kötü duruma düştü?ˮ TUİK’in 3 yıl önce yaptığı ilk araştırmada yoksulluk oranında Türkiye ortalamasından daha iyi durumda olan bölgemizin, nasıl olup da 3 yıl içinde 26 bölge içinde en kötü duruma düşmesinin çok iyi araştırılması gerektiğini belirten Özdemir,ˮ Bu konuda başta üniversitelerimiz olmak üzere, ilgili tüm kurum ve kuruluşlara önemli görevler düşmektedir.Yoksulluğun bölgemiz içindeki coğrafi haritası (ilçe ilçe ve mahalle mahalle) bir an önce çıkarılmalıdır. Ayrıca hangi toplumsal kesimlerde yoğunlaştığı ortaya konmalıdır. Bunun getirdiği olumsuzlukları hayatlarının her alanında hisseden vatandaşlarımıza yönelik olarak iki ayrı önlemler paketi oluşturulması düşünülebilir.Birinci pakette yoksulluğun olumsuz sonuçlarını azaltmayı hedefleyen önlemler yer almalıdır. Gelir yetersizliği nedeniyle temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan dezavantajlı kesimler için gelir yaratıcı projelere öncelik verilmelidir. Eğitim, kültür ve sağlık gibi kamusal hizmetlerin sunumunda bu kesimlere pozitif ayrımcılık yapılabilir. Ayrıca, bu kesimlerin sosyal güvenlik sisteminin sağladığı imkanlardan haberdar olması sağlanmalıdır. Bu imkanlar en iyi şekilde anlatılarak erişimleri kolaylaştırılmalıdır. Bu çerçevede devlet kurumlarımız ve yerel yönetimlerimiz, koordinasyon içinde, kendi üzerlerine düşeni yapmalıdırlar.ˮdedi ˮYoksulluğun en önemli nedeni işsizlik ve mesleksizliktir.ˮ İkinci pakette ise ilimiz ve bölgemizdeki ekonomik büyümeyi, ülkemiz ortalamasının üzerine çıkaracak önlemlere ağırlık verilmesi gerektiğini belirten Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir,ˮ Yatırım teşvik sistemi yeniden dizayn edilmelidir. Mevcut yatırım teşvik sistemi birçok yatırım türünü kapsamıyor. Bu bağlamda, yatırım teşvik sisteminde sektör ve yatırım türü (yeni yatırım, modernizasyon yatırımı, ilave yatırım vb.) ayrımı yapılmaksızın, her türlü yatırıma teşvik sağlanması büyük önem taşımaktadır. Yatırımlar açısından IPARD, KOSGEB vb. kurumların teşvik verdiği projelerin kapsamı genişletilmelidir. Bizce içerisinde bulunduğumuz koşullarda yoksulluğun en önemli nedeni işsizlik ve mesleksizliktir. Bu sorunun çözümü, yeni iş sahalarının açılarak mesleki eğitime ağırlık verilmesinden geçmektedir. ˮdedi. ˮYatırım ortamı iyileştirilmeli ve yatırımlar cazip hale getirilmeliˮ İşsizlik ve buna bağlı olarak ortaya çıkan yoksulluk sorununun çözümü için, öncelikli hedefin, bölgemizdeki yatırım ortamının iyileştirilmesi ve yatırımların cazip hale getirilmesi olduğunu belirten Özdemir,ˮAyrıca, bölgemize dışarıdan yatırımcı çekebilmek için, tanıtım konusuna özel bir önem verilmelidir.Bölgemizin ulaşılabilirliğini artıracak Mersin-Antalya Sahil Yolu, Çukurova Bölgesel Havalimanı, Çeşmeli-Taşucu arasındaki Otoyol bağlantısı, Liman ve Hal Kavşağı yol yapım çalışması gibi projeler bir an önce hayata geçirilmelidir. Mersin’in batı sahil şeridinin tamamen turizm yatırım bölgesi ilan edilerek verilecek turizm teşvikleri bu kapsamda oluşturulmalıdır.Bütün bunlar yapılırsa, bölgemiz ekonomisinin büyüme hızı artacak, istihdam ve gelir yaratma kapasitesi yükselecektir. Yoksulluk konusunda bölgemizdeki kötü gidiş durdurulabilecektir. Ancak bu şekilde yoksulluğumuz ile değil, güzel özelliklerimizle haberlere konu olabiliriz.ˮdedi
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.