Özdemir,ʹNarenciye Sektöründe Ana Sorun Katma Değer Eksikliğiʹ

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 19.01.2018 - 09:11, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:41
 

Özdemir,ʹNarenciye Sektöründe Ana Sorun Katma Değer Eksikliğiʹ

Birleşmiş Milletler Tarım ve Gıda Örgütü (FAO) tarafından açıklanan verilere göre dünya narenciye üretimi 2016 yılında 146 milyon ton olarak gerçekleştiğini belirten Özdemir, ˮ Dünyadaki toplam narenciye üretiminin dörtte birlik bölümünü (38 milyon ton) karşılayan Çin, en önemli narenciye üreticisi durumunda. Çinʹi sırasıyla 20 milyon ton ile Brezilya, 12 milyon ton ile Hindistan ve 8 milyon ton ile Meksika takip ediyor. Ülkemiz ise 4.3 milyon tonluk üretim hacmi ile dünya genelinde 8ʹnci sırada yer alıyor. Avrupaʹda ise 7 milyon ton narenciye üretimi olan İspanyaʹnın ardından 2ʹnci sırada bulunuyoruz.ˮ dedi Narenciye üretiminde olduğu gibi, ihracatında da dünyanın önde gelen ülkeleri arasında olduklarına vurgu yapan Özdemir, 2016 yılı itibariyle 16 milyon ton sofralık olarak tanımlanan çeşitli narenciye ürünlerinin ticarete konu olduğunu, bu ürünlerin toplam piyasa değerinin de 13.5 milyar doları bulduğunu ifade etti. Dünya narenciye üretiminde 6ʹncı sırada bulunan İspanya, 3.6 milyon tonluk hacim ile ihracatta ilk sırada yer aldığını belirten Özdemir, ülkemizin ise gerçekleştirdiği 1.7 milyon ton narenciye ihracatı ile İspanyaʹnın ardından 2ʹnci sırada bulunduğunu ve bu ürünlerden sağlanılan gelirin de yaklaşık 900 milyon dolar olduğunu ifade etti. Narenciye Ürünlerinin Kullanım Alanları Genişliyor Özdemir,ˮİstatistiklerin de ortaya koyduğu gibi hem dünya narenciye üretiminde hem de sofralık narenciye ürünlerinin ihracatında söz sahibi bir ülkeyiz. Ancak bu sektörde hala atılması gereken önemli adımlar var. Narenciye ürünleri sofralık kullanımın yanında endüstriyel tip olarak adlandırılan çok çeşitli ürünlerin tüketimine de konu olmaktadır. Bu endüstriyel ürünler narenciye kullanılarak üretilen meyve suyu, marmelat, reçel, konserve gibi gıdaları kapsamaktadır. Yine endüstriyel açıdan, narenciye ürünlerinin kabuklarından elde edilen uçucu yağlardan kozmetik, gıda, kimya ve ilaç gibi pek çok sanayi dalında yararlanılmaktadır. ˮdedi. Narenciye pazarından alınan pay çok küçük Tüm bunlara karşın endüstriyel narenciye ürünlerinin üretiminde çok gerilerde yer alındığının altını çizen Özdemir,ˮ Ülkemizde narenciye işleme sanayisi henüz emekleme safhasında. Oysa bu pazarda 8.5 milyar dolarlık ticaret söz konusu. Brezilya, tüm endüstriyel narenciye ürünleri ihracatından yılda 2 milyar doların üzerinde kazanç sağlıyor. Bu pazardan ülke olarak aldığımız pay ise sadece 40 milyon dolar. Örneğin Belçika ve Hollandaʹda narenciye üretimi bulunmuyor. Ancak narenciye ürünlerinden elde edilen meyve suyu ihracatından Belçika yılda 850 milyon dolar, Hollanda ise 710 milyon dolar gelir elde ediyor. Arjantin sadece limon suyu ihracatından 180 milyon dolar gelir sağlıyor. Ülkemizin ise bu meyve sularının ihracatından sağladığı kazanç sadece 15 milyon dolar. Narenciye üretimi ülkemizden daha az olan Arjantinʹin uçucu yağ ihracatı yıllık 200 milyon dolar. Türkiyeʹnin ise yalnızca 0.5 milyon dolar. Hatta bu üründe, 1.3 milyon dolarlık ithalatımız bulunuyor. Yine narenciye üretimleri yok denecek kadar az olan Fransa ve İngiltere narenciyeden elde edilen reçel, jöle ve marmelat türü gıdaların ihracatından ülkemize kıyasla daha fazla gelir sağlıyorlar.ˮ dedi   Narenciye İşleme Sanayimizi Geliştirecek Yeni Politikalar Üretmeliyiz Özdemir, önümüzdeki dönemde narenciye üretiminde ve sofralık ürünlerin ihracatında sahip olduğumuz güçlü pozisyonu işleme sanayisine de taşıyacak yeni politikalar geliştirmek gerektiğine vurgu yaparak, ˮÇünkü sofralık narenciye ticaretinde 13.5 milyar dolarlık bir hacim söz konusuyken, endüstriyel narenciye ürünlerinin ticaretinde de 8.5 milyar dolarlık önemli bir pazar bulunmaktadır. Maalesef bu pazardan aldığımız pay yüzde 0,5 bile değildir. Ayrıca sofralık narenciye türlerine önem vermemize rağmen, İspanya bu ürünlerin ihracatından ton başına 960 dolar gelir sağlarken, ülkemiz 520 dolar kazanıyor. Türkiyeʹden daha düşük miktarda ihracat yapan Güney Afrika, Amerika ve Çin, ton başına değer olarak bizden daha fazla gelir elde ediyorlar. Narenciye ürünleri kullanılarak elde edilen meyve suyu ticaretinde diğer ülkeler ile rekabet edemiyoruz. Çünkü sofralık narenciye ürünlerimiz ihtiva ettiği meyve suyu oranı yönüyle endüstriyel talebe uygun değil. Yani, meyve suyu üretmek için sıkmalık açıdan beklenen standartları ve istenen verimliliği karşılamıyor. Hatta bu nedenle narenciye üretiminde 8ʹnci sırada bulunan ülkemiz maalesef 12 milyon dolarlık narenciye meyve suyu ithal ediyor. Bu kapsamda öncelikle narenciye ürün deseninin endüstriyel talebe uygun olarak değiştirilmesi gerekmektedir. Bu değişimin sağlanabilmesi amacıyla yeni bir narenciye üretim planlamasına ve üreticilerimize yönelik destekler verilmesine ihtiyacımız olduğu kanaatindeyim. ˮdedi ˮYa iç tüketimimizi ve ihracatımızı artıracağız, ya da endüstriyel narenciye ürünleri üreteceğizˮ Bunların yanında, narenciye ürünlerini işleyecek sanayi yatırımların artması gerektiğinin altını çizen Özdemir,ˮ Çünkü narenciyede ülkemizin iç tüketimi ve ihracatının toplamı üretimin altında kalıyor. Yani arz fazlası oluşuyor ve dolayısıyla narenciye fiyatları da düşüyor. Bunun önüne geçmek için ya iç tüketimimizi ve ihracatımızı artıracağız, ya da narenciye işleme sanayimizi geliştirerek endüstriyel narenciye ürünleri üreteceğiz. Bu bağlamda, narenciye işleme sanayimize yönelik yatırımların teşvik edilerek daha cazip hale getirilmesinin büyük önem taşıdığını düşünüyorum. Aksi takdirde, her yıl daha da büyüyen bu pazarda rekabetçi olmamız mümkün olmayacaktır.ˮdedi
Birleşmiş Milletler Tarım ve Gıda Örgütü (FAO) tarafından açıklanan verilere göre dünya narenciye üretimi 2016 yılında 146 milyon ton olarak gerçekleştiğini belirten Özdemir, ˮ Dünyadaki toplam narenciye üretiminin dörtte birlik bölümünü (38 milyon ton) karşılayan Çin, en önemli narenciye üreticisi durumunda. Çinʹi sırasıyla 20 milyon ton ile Brezilya, 12 milyon ton ile Hindistan ve 8 milyon ton ile Meksika takip ediyor. Ülkemiz ise 4.3 milyon tonluk üretim hacmi ile dünya genelinde 8ʹnci sırada yer alıyor. Avrupaʹda ise 7 milyon ton narenciye üretimi olan İspanyaʹnın ardından 2ʹnci sırada bulunuyoruz.ˮ dedi Narenciye üretiminde olduğu gibi, ihracatında da dünyanın önde gelen ülkeleri arasında olduklarına vurgu yapan Özdemir, 2016 yılı itibariyle 16 milyon ton sofralık olarak tanımlanan çeşitli narenciye ürünlerinin ticarete konu olduğunu, bu ürünlerin toplam piyasa değerinin de 13.5 milyar doları bulduğunu ifade etti. Dünya narenciye üretiminde 6ʹncı sırada bulunan İspanya, 3.6 milyon tonluk hacim ile ihracatta ilk sırada yer aldığını belirten Özdemir, ülkemizin ise gerçekleştirdiği 1.7 milyon ton narenciye ihracatı ile İspanyaʹnın ardından 2ʹnci sırada bulunduğunu ve bu ürünlerden sağlanılan gelirin de yaklaşık 900 milyon dolar olduğunu ifade etti. Narenciye Ürünlerinin Kullanım Alanları Genişliyor Özdemir,ˮİstatistiklerin de ortaya koyduğu gibi hem dünya narenciye üretiminde hem de sofralık narenciye ürünlerinin ihracatında söz sahibi bir ülkeyiz. Ancak bu sektörde hala atılması gereken önemli adımlar var. Narenciye ürünleri sofralık kullanımın yanında endüstriyel tip olarak adlandırılan çok çeşitli ürünlerin tüketimine de konu olmaktadır. Bu endüstriyel ürünler narenciye kullanılarak üretilen meyve suyu, marmelat, reçel, konserve gibi gıdaları kapsamaktadır. Yine endüstriyel açıdan, narenciye ürünlerinin kabuklarından elde edilen uçucu yağlardan kozmetik, gıda, kimya ve ilaç gibi pek çok sanayi dalında yararlanılmaktadır. ˮdedi. Narenciye pazarından alınan pay çok küçük Tüm bunlara karşın endüstriyel narenciye ürünlerinin üretiminde çok gerilerde yer alındığının altını çizen Özdemir,ˮ Ülkemizde narenciye işleme sanayisi henüz emekleme safhasında. Oysa bu pazarda 8.5 milyar dolarlık ticaret söz konusu. Brezilya, tüm endüstriyel narenciye ürünleri ihracatından yılda 2 milyar doların üzerinde kazanç sağlıyor. Bu pazardan ülke olarak aldığımız pay ise sadece 40 milyon dolar. Örneğin Belçika ve Hollandaʹda narenciye üretimi bulunmuyor. Ancak narenciye ürünlerinden elde edilen meyve suyu ihracatından Belçika yılda 850 milyon dolar, Hollanda ise 710 milyon dolar gelir elde ediyor. Arjantin sadece limon suyu ihracatından 180 milyon dolar gelir sağlıyor. Ülkemizin ise bu meyve sularının ihracatından sağladığı kazanç sadece 15 milyon dolar. Narenciye üretimi ülkemizden daha az olan Arjantinʹin uçucu yağ ihracatı yıllık 200 milyon dolar. Türkiyeʹnin ise yalnızca 0.5 milyon dolar. Hatta bu üründe, 1.3 milyon dolarlık ithalatımız bulunuyor. Yine narenciye üretimleri yok denecek kadar az olan Fransa ve İngiltere narenciyeden elde edilen reçel, jöle ve marmelat türü gıdaların ihracatından ülkemize kıyasla daha fazla gelir sağlıyorlar.ˮ dedi   Narenciye İşleme Sanayimizi Geliştirecek Yeni Politikalar Üretmeliyiz Özdemir, önümüzdeki dönemde narenciye üretiminde ve sofralık ürünlerin ihracatında sahip olduğumuz güçlü pozisyonu işleme sanayisine de taşıyacak yeni politikalar geliştirmek gerektiğine vurgu yaparak, ˮÇünkü sofralık narenciye ticaretinde 13.5 milyar dolarlık bir hacim söz konusuyken, endüstriyel narenciye ürünlerinin ticaretinde de 8.5 milyar dolarlık önemli bir pazar bulunmaktadır. Maalesef bu pazardan aldığımız pay yüzde 0,5 bile değildir. Ayrıca sofralık narenciye türlerine önem vermemize rağmen, İspanya bu ürünlerin ihracatından ton başına 960 dolar gelir sağlarken, ülkemiz 520 dolar kazanıyor. Türkiyeʹden daha düşük miktarda ihracat yapan Güney Afrika, Amerika ve Çin, ton başına değer olarak bizden daha fazla gelir elde ediyorlar. Narenciye ürünleri kullanılarak elde edilen meyve suyu ticaretinde diğer ülkeler ile rekabet edemiyoruz. Çünkü sofralık narenciye ürünlerimiz ihtiva ettiği meyve suyu oranı yönüyle endüstriyel talebe uygun değil. Yani, meyve suyu üretmek için sıkmalık açıdan beklenen standartları ve istenen verimliliği karşılamıyor. Hatta bu nedenle narenciye üretiminde 8ʹnci sırada bulunan ülkemiz maalesef 12 milyon dolarlık narenciye meyve suyu ithal ediyor. Bu kapsamda öncelikle narenciye ürün deseninin endüstriyel talebe uygun olarak değiştirilmesi gerekmektedir. Bu değişimin sağlanabilmesi amacıyla yeni bir narenciye üretim planlamasına ve üreticilerimize yönelik destekler verilmesine ihtiyacımız olduğu kanaatindeyim. ˮdedi ˮYa iç tüketimimizi ve ihracatımızı artıracağız, ya da endüstriyel narenciye ürünleri üreteceğizˮ Bunların yanında, narenciye ürünlerini işleyecek sanayi yatırımların artması gerektiğinin altını çizen Özdemir,ˮ Çünkü narenciyede ülkemizin iç tüketimi ve ihracatının toplamı üretimin altında kalıyor. Yani arz fazlası oluşuyor ve dolayısıyla narenciye fiyatları da düşüyor. Bunun önüne geçmek için ya iç tüketimimizi ve ihracatımızı artıracağız, ya da narenciye işleme sanayimizi geliştirerek endüstriyel narenciye ürünleri üreteceğiz. Bu bağlamda, narenciye işleme sanayimize yönelik yatırımların teşvik edilerek daha cazip hale getirilmesinin büyük önem taşıdığını düşünüyorum. Aksi takdirde, her yıl daha da büyüyen bu pazarda rekabetçi olmamız mümkün olmayacaktır.ˮdedi
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.