Kazananlar, kaybedenler… MTSO seçimlerinde ne oldu? -2... Abdullah Ayan yazdı

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 16.04.2018 - 07:57, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:41
 

Kazananlar, kaybedenler… MTSO seçimlerinde ne oldu? -2... Abdullah Ayan yazdı

Aşutʹ un Yeni Meclis belirlendikten sonra -biraz da yeni başkan adayını işaret etmek üzere- verdiği yemek davetine 80ʹ den fazla yeni Meclis üyesi katıldı. O yemekte Şerafettin Aşut, destek veren ve verecek olan Meclis üyelerine teşekkür etmekle kalmadı, yeni Başkan profilini de noktası virgülüne kadar deklare etti. Meclisin toplanacağı 6 Nisan Cuma gününe 12 saat kala, halen kendisinden umudunu kesmemiş olan ve son anda bir manevra ile şapkadan tavşan çıkararak ta olsa aday olacağını bekleyen yakın arkadaşlarını hayal kırıklığına! (bu yakın çevresinden isimlerin ifadesidir) uğratarak her türlü iletişim kanalını kapattı ve seçim sabahı Ayhan Kızıltan Başkanlığındaki liste ortaya çıkıncaya kadar deyim yerindeyse ˮyok olduˮ. Kritik 6 Nisan seçiminde Aşutʹ un aday olmayacağını son anda öğrenen bazı bulanık su balık avcıları düzenledikleri toplantılarla nabız yokladılar ama en küçük bir desteği bile vermedi yeni Meclis üyeleri. Böylece 1984ʹ te Mustafa Sözmenʹ in ölümüyle noktalanan efsanevi dönemin ardından yaşanan gelgitler. Ticaret kesiminden gelen Ahmet Uyar ve Hamit Hayfaviʹ nin Odaya yeni ama farklı kimlikler kazandırma çabaları ve Hayfaviʹ nin özveriyle koltuğunu zamanından da önce Kadri Şamanʹ a bırakması… Şaman sadece bir sanayici değildi. Aynı zamanda Türkiye KOBİʹ lerinin güçlenip ayağa kalkması için de çaba gösteren Anadolu Sanayicilerinin Mersinʹ deki mihenk taşlarından biriydi. Ne yazık ki, erken kaybettik Kadri Şamanʹ ı… Ve o erken kayıp Şamanʹ ın iki başkan yardımcısından biri olan Aşutʹ u kendisinin de beklemediği bir anda Başkanlık koltuğuna oturttu. O günden bugüne; yüklendiği misyonu günahları, sevaplarıyla sürdürmeye çalışan Aşut ʹperdeʹ dedi ama dönemin perdesi kapanmış değil.. Hayfavi-Şaman-Aşut çizgisi, Aşutʹ un aylar önce tarif ettiği ˮyabancı dil bilen, vizyonerˮ bir isimle Ayhan Kızıltan ile sürecek. Ayhan Kızıltan, babası rahmetli Refik Kızıltan beyin sanayicilik mirasını bugüne taşıyan isim. Umarım Kızıltanʹ ın Oda başkanlığında Mersin makus talihini yenerek, hak ettiği yere bir an önce gelir. Kazanan Mersin olur… Oda seçimlerinin kaybedenleri mi? Hayli uzun bir konu bu. Üstelik dönemin koşulları gereği yazılacak bölümleri var, ileride yazılmak üzere hafızalarda saklanacak ayrıntılı ve hayli ilginç öyküsü de.. Ama 2013 seçimleri arifesinde adeta savaşa hazırlanır gibi Oda yönetimini almaya ant içmiş iki ekibi seçimlere birkaç saat kala iktidar partisinin il başkanlığında bir araya getirip, kazanması kesin Aşut ekibine yönetimi, karşıdaki ekibin liderine Meclis Başkanlığını münasip görüp zoraki nikah kıydıran siyasi iradeyle başlayan Odayı dizayn etme girişimleri 6 Nisan 2018 Cuma günü Meclis üyelerinin kahir ekseriyetiyle son buldu. Eğer bu son noktaysa arada bir de 15 Temmuz sonrası kimi kamuoyunca yakından izlenip görülen, kimi gelişmelerinse pek bilinmediği gelişmeler var ki, yukarıda da vurguladığım gibi o yaşananların gizli açık aktörleri şimdilik susmayı ve köşelerine çekilmeyi tercih etmiş durumdalar. Başta o suskunlar olmak üzere, yaşananlara tanıklık edenler; 2013 seçimlerinden başlayarak, ülkenin ve ülkeden soyutlanamayacak biçimde Mersinʹ in en çalkantılı dönemlerini günün birinde çıkıp anlatır mı? Vaktini tahmin etmek elbette zor ama gerçekleşmesi hayli yüksek bir olasılık bu… O ilginç ayrıntıları zamana, zamanın akışına bırakıp ortaya çıkan sonuçla yetinelim ve yine kamuoyunun gözlerinden ırak bir detayla noktalayayım… MTSOʹ da ortaya çıkan sonucun ya da doğumun sancısız gerçekleşmesinde önemli paylardan biri de, eski Bakan Çağlayanʹ ın düştüğü hataya düşmeyen ve yerel dinamikleri dizayn etmeye kalkmayarak, kent dinamiklerini özgür iradeleriyle baş başa bırakmayı tercih eden, Mersinʹ in bugünkü kabine temsilcisi Lütfi Elvanʹ ın… Hem de son ana kadar siyasi hesaplarla islamcı elbiseli listeyi dizayn etmeye çalışan iktidarı temsil ettiğini iddia eden AK Partinin yerel aktörlerine inat, yarışa en küçük müdahalede bulunmadığı söylenen Elvanʹ a, hem yeni yönetimin hem de tüm Mersin dinamiklerinin en azından ˮgölge etmediği içinʹ teşekkür borcu var. Yeri gelmişken küçük bir detayı daha paylaşmakta yarar görürüm: Elvan tıpkı 2013ʹte Çağlayanʹ ın yaptığı gibi en azından Meclisin içinden çıkacak yönetimin belirlenme sürecine müdahale etseydi ne olurdu? Belki partiye yakın bir iki isim yeni yönetimde yer alırdı ama o ʹbir yabancı elin dokunuşuˮ ciddi hasarlara da yol açardı. Nereden mi biliyoruz: Çağlayanʹ ın zoraki çarşaf listesinin bir süre sonra çarşafa dolaşıp, iş yapamayan yönetim tarzının ve tavrının ortaya çıkmasından… İyisi mi, desteklediği liste rakibine iki kattan fazla fark attığı an Aşutʹ un perdeyi indiren mesajıyla toparlayıp noktalayayım makaleyi… ˮKim olduğunuzu bilin, Ne istediğinizi bilin, Neyi hak ettiğinizi bilin, En çok ta haddinizi bilinˮ* * Küçük bir not kamuoyunda epeyi yankılanan mesajı Aşutʹ a sordum. ˮAslında ben o sözleri kaybeden rakiplere değil, kazanan ekibime kulaklara küpe olsun diye yazdımˮ dedi. Önemli bulduğum bu anekdotu da paylaşayım istedim…  Abdullah Ayan   Önceki yazı: Kazananlar, kaybedenler… MTSO seçimlerinde ne oldu? -1  
Aşutʹ un Yeni Meclis belirlendikten sonra -biraz da yeni başkan adayını işaret etmek üzere- verdiği yemek davetine 80ʹ den fazla yeni Meclis üyesi katıldı. O yemekte Şerafettin Aşut, destek veren ve verecek olan Meclis üyelerine teşekkür etmekle kalmadı, yeni Başkan profilini de noktası virgülüne kadar deklare etti. Meclisin toplanacağı 6 Nisan Cuma gününe 12 saat kala, halen kendisinden umudunu kesmemiş olan ve son anda bir manevra ile şapkadan tavşan çıkararak ta olsa aday olacağını bekleyen yakın arkadaşlarını hayal kırıklığına! (bu yakın çevresinden isimlerin ifadesidir) uğratarak her türlü iletişim kanalını kapattı ve seçim sabahı Ayhan Kızıltan Başkanlığındaki liste ortaya çıkıncaya kadar deyim yerindeyse ˮyok olduˮ. Kritik 6 Nisan seçiminde Aşutʹ un aday olmayacağını son anda öğrenen bazı bulanık su balık avcıları düzenledikleri toplantılarla nabız yokladılar ama en küçük bir desteği bile vermedi yeni Meclis üyeleri. Böylece 1984ʹ te Mustafa Sözmenʹ in ölümüyle noktalanan efsanevi dönemin ardından yaşanan gelgitler. Ticaret kesiminden gelen Ahmet Uyar ve Hamit Hayfaviʹ nin Odaya yeni ama farklı kimlikler kazandırma çabaları ve Hayfaviʹ nin özveriyle koltuğunu zamanından da önce Kadri Şamanʹ a bırakması… Şaman sadece bir sanayici değildi. Aynı zamanda Türkiye KOBİʹ lerinin güçlenip ayağa kalkması için de çaba gösteren Anadolu Sanayicilerinin Mersinʹ deki mihenk taşlarından biriydi. Ne yazık ki, erken kaybettik Kadri Şamanʹ ı… Ve o erken kayıp Şamanʹ ın iki başkan yardımcısından biri olan Aşutʹ u kendisinin de beklemediği bir anda Başkanlık koltuğuna oturttu. O günden bugüne; yüklendiği misyonu günahları, sevaplarıyla sürdürmeye çalışan Aşut ʹperdeʹ dedi ama dönemin perdesi kapanmış değil.. Hayfavi-Şaman-Aşut çizgisi, Aşutʹ un aylar önce tarif ettiği ˮyabancı dil bilen, vizyonerˮ bir isimle Ayhan Kızıltan ile sürecek. Ayhan Kızıltan, babası rahmetli Refik Kızıltan beyin sanayicilik mirasını bugüne taşıyan isim. Umarım Kızıltanʹ ın Oda başkanlığında Mersin makus talihini yenerek, hak ettiği yere bir an önce gelir. Kazanan Mersin olur… Oda seçimlerinin kaybedenleri mi? Hayli uzun bir konu bu. Üstelik dönemin koşulları gereği yazılacak bölümleri var, ileride yazılmak üzere hafızalarda saklanacak ayrıntılı ve hayli ilginç öyküsü de.. Ama 2013 seçimleri arifesinde adeta savaşa hazırlanır gibi Oda yönetimini almaya ant içmiş iki ekibi seçimlere birkaç saat kala iktidar partisinin il başkanlığında bir araya getirip, kazanması kesin Aşut ekibine yönetimi, karşıdaki ekibin liderine Meclis Başkanlığını münasip görüp zoraki nikah kıydıran siyasi iradeyle başlayan Odayı dizayn etme girişimleri 6 Nisan 2018 Cuma günü Meclis üyelerinin kahir ekseriyetiyle son buldu. Eğer bu son noktaysa arada bir de 15 Temmuz sonrası kimi kamuoyunca yakından izlenip görülen, kimi gelişmelerinse pek bilinmediği gelişmeler var ki, yukarıda da vurguladığım gibi o yaşananların gizli açık aktörleri şimdilik susmayı ve köşelerine çekilmeyi tercih etmiş durumdalar. Başta o suskunlar olmak üzere, yaşananlara tanıklık edenler; 2013 seçimlerinden başlayarak, ülkenin ve ülkeden soyutlanamayacak biçimde Mersinʹ in en çalkantılı dönemlerini günün birinde çıkıp anlatır mı? Vaktini tahmin etmek elbette zor ama gerçekleşmesi hayli yüksek bir olasılık bu… O ilginç ayrıntıları zamana, zamanın akışına bırakıp ortaya çıkan sonuçla yetinelim ve yine kamuoyunun gözlerinden ırak bir detayla noktalayayım… MTSOʹ da ortaya çıkan sonucun ya da doğumun sancısız gerçekleşmesinde önemli paylardan biri de, eski Bakan Çağlayanʹ ın düştüğü hataya düşmeyen ve yerel dinamikleri dizayn etmeye kalkmayarak, kent dinamiklerini özgür iradeleriyle baş başa bırakmayı tercih eden, Mersinʹ in bugünkü kabine temsilcisi Lütfi Elvanʹ ın… Hem de son ana kadar siyasi hesaplarla islamcı elbiseli listeyi dizayn etmeye çalışan iktidarı temsil ettiğini iddia eden AK Partinin yerel aktörlerine inat, yarışa en küçük müdahalede bulunmadığı söylenen Elvanʹ a, hem yeni yönetimin hem de tüm Mersin dinamiklerinin en azından ˮgölge etmediği içinʹ teşekkür borcu var. Yeri gelmişken küçük bir detayı daha paylaşmakta yarar görürüm: Elvan tıpkı 2013ʹte Çağlayanʹ ın yaptığı gibi en azından Meclisin içinden çıkacak yönetimin belirlenme sürecine müdahale etseydi ne olurdu? Belki partiye yakın bir iki isim yeni yönetimde yer alırdı ama o ʹbir yabancı elin dokunuşuˮ ciddi hasarlara da yol açardı. Nereden mi biliyoruz: Çağlayanʹ ın zoraki çarşaf listesinin bir süre sonra çarşafa dolaşıp, iş yapamayan yönetim tarzının ve tavrının ortaya çıkmasından… İyisi mi, desteklediği liste rakibine iki kattan fazla fark attığı an Aşutʹ un perdeyi indiren mesajıyla toparlayıp noktalayayım makaleyi… ˮKim olduğunuzu bilin, Ne istediğinizi bilin, Neyi hak ettiğinizi bilin, En çok ta haddinizi bilinˮ* * Küçük bir not kamuoyunda epeyi yankılanan mesajı Aşutʹ a sordum. ˮAslında ben o sözleri kaybeden rakiplere değil, kazanan ekibime kulaklara küpe olsun diye yazdımˮ dedi. Önemli bulduğum bu anekdotu da paylaşayım istedim…  Abdullah Ayan   Önceki yazı: Kazananlar, kaybedenler… MTSO seçimlerinde ne oldu? -1  
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.