Tuz deposundan Taş Binaʹ ya -61- (Akkahveʹ nin Güzel Sanatlar Galerisi oluşu)... Abdullah Ayan yazdı
Spor
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
07.05.2018 - 13:03, Güncelleme:
29.11.2021 - 14:41
Tuz deposundan Taş Binaʹ ya -61- (Akkahveʹ nin Güzel Sanatlar Galerisi oluşu)... Abdullah Ayan yazdı
Yazı dizisinin bir önceki bölümünde on beş yıl süren tüm çabalara karşın tamamlanamayan ve sonunda baykuş yuvasına dönen Ak Otel inşaatıyla altında aynı zaman diliminde sanatçıların bir araya geldiği, her düşünce ve fikrin özgürce tartışıldığı Akkahveʹ nin 1960ʹ lardan itibaren ölüme terk edilişini anlatmaya çalışmıştım.
Mevcut binasına sığmayan Belediyeʹ nin 1958ʹ de, yıllar önce Ak Otel olarak tasarlanan üst kata taşınmasıyla da bitmez serüven
Sanatçıların el ayak çekmesiyle kaderine terk edilen Akkahveʹ nin akıbeti hakkındaki arayışlar uzun zaman sürer, gider.
1962ʹ de Belediye mekanı düğün salonu olarak bir işletmeciye kiraya verir ancak kısa sürede bu proje de akamete uğrar. Yaşlı Akkahveʹ ye giydirilmeye çalışılan Düğün Salonu giysisi üzerinde sırıtır. Eski binanın elektrik tesisatı binen fazla yük nedeniyle iflas eder, tuvaletleri pislikten kullanılmaz hale gelir.
1963ʹ te bu kez Akkahveʹ nin düğün salonu elbisesinden kurtulup, daha sakin, yaşına daha uygun Güzel Sanatlar Galerisi haline dönüşmesine tanık oluyoruz.
Akkahveʹ nin galeriye döndüğünü öncelikle bir tarihi eser buluntusu sayesinde öğreniyoruz.
Birlikte göz atalım ˮViranşehirʹ de bir tarihi küp imalathanesi bulunduˮ başlıklı habere*:
ˮŞehrimize on kilometre uzaklıktaki Viranşehirʹ de Bizanslıların son devirlerine ait olduğu tahmin edilen bir küp ve bir testi imalathanesi ortaya çıkarılmıştır.
Sahil boyundaki bir tarlada çift sürme sonunda sopanın bir yerlere takılması bu tesadüfü ortaya koymuş ve tarihi imalathane ortaya çıkarılmıştır. Vali Lütfi Hancıoğlu** haberdar edilince Güzel Sanatlar Galerisi Müdürü ressam İlhan Çevik*** derhal görevlendirilmiş ve istihkam taburundan alınan araçlardan faydalanılarak buradan ancak iki tane sağlam küp çıkartılabilmiştir.
Bir insan boyunda ve iki insanın güçlükle kucaklayabileceği küpler**** şimdi Güzel Sanatlar Galerisi olan Akkahveʹ ye getirilip yerleştirilmiştir. Bir süre önce kurulan bu galeri kısa zaman içinde genç müdürün gayretleriyle İçel bölgesindeki medeniyet kalıntılarının müzesi haline gelecek ve bölgenin turizmi üzerinde büyük rol oynayacaktır.ˮ
**
Bu haberden iki gün sonra 29 Kasım 1963 tarihli Yenimersinʹ de Akkahveʹ nin Güzel Sanatlar Galerisi haline gelmesiyle ilgili daha geniş, bir başka haber yer alır
O haberi de birlikte okuyalım:
ˮGüzel Sanatlar Genel Müdürlüğüne bağlı olarak şehrimizde eski Akkahve yerinde Güzel Sanatlar Resim ve Heykel Galerisi halkın hizmetine açılmıştır.
Buranın müdürlüğüne şehrimizin tanınmış ressamlarından İlhan Çevik getirilmiş ve görevine başlamıştır.
Bu galeri halka İçel ve etrafındaki tarihi kalıntıları tanıtacağı gibi, değerli tabloları da önlerine serecektir. Bunun dışında en büyük hizmetleri ise haftada iki gün hariç diğer günlerde halka da açık olması sayesinde, isteyenler her saat tuval ve paletleriyle resmedebilecek şekilde Resim konusunda çalışabileceklerdir. Çalışmaları sırasında Galeri Müdürü İlhan Çevik te yardımcı olacak isteyenlere resim konusunda gerekli bilgileri verecektir.
Aslında Güzel Sanatlar gayesiyle kurulan galeri daha şimdiden Güzel Sanatlar okulu haline gelmiş bulunmaktadır. (
)ˮ*****
* Yenimersin 27 Kasım 1963
** Lütfi Hancıoğlu, Emekli generaldir. Tam adı Ömer Lütfi Hancıoğlu olup, 1960 darbesinden sonra emekli subayların önemli bürokratik mevkilere yerleştirilmesi rüzgarından o da nasibini almış, 1960ʹ ta Ağrı, 1961 yılında Mersin Valiliğine atanmıştır. 1964 yılına kadar Mersin Valisi olarak görev yaptıktan sonra 1964-1966 yılları arasında Konya, 1970-1971 yılları arasında da Trabzon Valiliklerinde bulunmuştur. Mezarı valiliklerin ardından yerleştiği Mersinʹ dedir. Yine Mersin Erdemliʹ de adının verildiği ilk öğretim okul vardır. Eşi Fahrünnisa hanım da son Osmanlı dönemi paşalarından Mahmud Cemil Paşaʹ nın torunudur.
*** Ressam İlhan Çevik; Mersinʹ in yetiştirdiği ressamlardan biridir. Aynı zamanda günümüz ressamlarına da dersler vermiştir. Sayım Koç ve Ahmet Yeşil İlhan Çevik ve Nuri Abaçʹ tan resim dersleri alan ressamlarımız arasındadır.
**** Küplerin neden 1947ʹden beri faal olan Mersin Müzesine değil de iki günlük Sanat Galerisine koyulduğu, sonrasında ne olduğunu bilmem mümkün değil. Tesellim o küplerin sonradan Müzeye nakledilmiş olması ve bugün modern binaya kavuşan yeni Müzede de sergilenmesi
Bu konuda bilgisi olan kaldıysa ve paylaşırsa yazı dizisinin bu bölümüne memnuniyetle ekleyeceğim.
***** Güzel Sanatlar Galerisiʹ nin açılış haberinin, aynı galeriye koyulan tarihi küplerle ilgili haberden sonra yer almasını kendimce şöyle izah ediyorum: Galerinin açılışıyla ilgili her hangi bir tören vs. yapılmadığı için gazetenin galeriden haberinin olması hayli zor bir olasılık. Viranşehirʹ de bulunan küplerin galeriye koyulmasıyla Galeriʹ den de haberdar olunuyor, böylece hayli kapsamlı bir haber yapılıyor
Abdullah Ayan
Yazı dizisinin bir önceki bölümünde on beş yıl süren tüm çabalara karşın tamamlanamayan ve sonunda baykuş yuvasına dönen Ak Otel inşaatıyla altında aynı zaman diliminde sanatçıların bir araya geldiği, her düşünce ve fikrin özgürce tartışıldığı Akkahveʹ nin 1960ʹ lardan itibaren ölüme terk edilişini anlatmaya çalışmıştım.
Mevcut binasına sığmayan Belediyeʹ nin 1958ʹ de, yıllar önce Ak Otel olarak tasarlanan üst kata taşınmasıyla da bitmez serüven
Sanatçıların el ayak çekmesiyle kaderine terk edilen Akkahveʹ nin akıbeti hakkındaki arayışlar uzun zaman sürer, gider.
1962ʹ de Belediye mekanı düğün salonu olarak bir işletmeciye kiraya verir ancak kısa sürede bu proje de akamete uğrar. Yaşlı Akkahveʹ ye giydirilmeye çalışılan Düğün Salonu giysisi üzerinde sırıtır. Eski binanın elektrik tesisatı binen fazla yük nedeniyle iflas eder, tuvaletleri pislikten kullanılmaz hale gelir.
1963ʹ te bu kez Akkahveʹ nin düğün salonu elbisesinden kurtulup, daha sakin, yaşına daha uygun Güzel Sanatlar Galerisi haline dönüşmesine tanık oluyoruz.
Akkahveʹ nin galeriye döndüğünü öncelikle bir tarihi eser buluntusu sayesinde öğreniyoruz.
Birlikte göz atalım ˮViranşehirʹ de bir tarihi küp imalathanesi bulunduˮ başlıklı habere*:
ˮŞehrimize on kilometre uzaklıktaki Viranşehirʹ de Bizanslıların son devirlerine ait olduğu tahmin edilen bir küp ve bir testi imalathanesi ortaya çıkarılmıştır.
Sahil boyundaki bir tarlada çift sürme sonunda sopanın bir yerlere takılması bu tesadüfü ortaya koymuş ve tarihi imalathane ortaya çıkarılmıştır. Vali Lütfi Hancıoğlu** haberdar edilince Güzel Sanatlar Galerisi Müdürü ressam İlhan Çevik*** derhal görevlendirilmiş ve istihkam taburundan alınan araçlardan faydalanılarak buradan ancak iki tane sağlam küp çıkartılabilmiştir.
Bir insan boyunda ve iki insanın güçlükle kucaklayabileceği küpler**** şimdi Güzel Sanatlar Galerisi olan Akkahveʹ ye getirilip yerleştirilmiştir. Bir süre önce kurulan bu galeri kısa zaman içinde genç müdürün gayretleriyle İçel bölgesindeki medeniyet kalıntılarının müzesi haline gelecek ve bölgenin turizmi üzerinde büyük rol oynayacaktır.ˮ
**
Bu haberden iki gün sonra 29 Kasım 1963 tarihli Yenimersinʹ de Akkahveʹ nin Güzel Sanatlar Galerisi haline gelmesiyle ilgili daha geniş, bir başka haber yer alır
O haberi de birlikte okuyalım:
ˮGüzel Sanatlar Genel Müdürlüğüne bağlı olarak şehrimizde eski Akkahve yerinde Güzel Sanatlar Resim ve Heykel Galerisi halkın hizmetine açılmıştır.
Buranın müdürlüğüne şehrimizin tanınmış ressamlarından İlhan Çevik getirilmiş ve görevine başlamıştır.
Bu galeri halka İçel ve etrafındaki tarihi kalıntıları tanıtacağı gibi, değerli tabloları da önlerine serecektir. Bunun dışında en büyük hizmetleri ise haftada iki gün hariç diğer günlerde halka da açık olması sayesinde, isteyenler her saat tuval ve paletleriyle resmedebilecek şekilde Resim konusunda çalışabileceklerdir. Çalışmaları sırasında Galeri Müdürü İlhan Çevik te yardımcı olacak isteyenlere resim konusunda gerekli bilgileri verecektir.
Aslında Güzel Sanatlar gayesiyle kurulan galeri daha şimdiden Güzel Sanatlar okulu haline gelmiş bulunmaktadır. (
)ˮ*****
* Yenimersin 27 Kasım 1963
** Lütfi Hancıoğlu, Emekli generaldir. Tam adı Ömer Lütfi Hancıoğlu olup, 1960 darbesinden sonra emekli subayların önemli bürokratik mevkilere yerleştirilmesi rüzgarından o da nasibini almış, 1960ʹ ta Ağrı, 1961 yılında Mersin Valiliğine atanmıştır. 1964 yılına kadar Mersin Valisi olarak görev yaptıktan sonra 1964-1966 yılları arasında Konya, 1970-1971 yılları arasında da Trabzon Valiliklerinde bulunmuştur. Mezarı valiliklerin ardından yerleştiği Mersinʹ dedir. Yine Mersin Erdemliʹ de adının verildiği ilk öğretim okul vardır. Eşi Fahrünnisa hanım da son Osmanlı dönemi paşalarından Mahmud Cemil Paşaʹ nın torunudur.
*** Ressam İlhan Çevik; Mersinʹ in yetiştirdiği ressamlardan biridir. Aynı zamanda günümüz ressamlarına da dersler vermiştir. Sayım Koç ve Ahmet Yeşil İlhan Çevik ve Nuri Abaçʹ tan resim dersleri alan ressamlarımız arasındadır.
**** Küplerin neden 1947ʹden beri faal olan Mersin Müzesine değil de iki günlük Sanat Galerisine koyulduğu, sonrasında ne olduğunu bilmem mümkün değil. Tesellim o küplerin sonradan Müzeye nakledilmiş olması ve bugün modern binaya kavuşan yeni Müzede de sergilenmesi
Bu konuda bilgisi olan kaldıysa ve paylaşırsa yazı dizisinin bu bölümüne memnuniyetle ekleyeceğim.
***** Güzel Sanatlar Galerisiʹ nin açılış haberinin, aynı galeriye koyulan tarihi küplerle ilgili haberden sonra yer almasını kendimce şöyle izah ediyorum: Galerinin açılışıyla ilgili her hangi bir tören vs. yapılmadığı için gazetenin galeriden haberinin olması hayli zor bir olasılık. Viranşehirʹ de bulunan küplerin galeriye koyulmasıyla Galeriʹ den de haberdar olunuyor, böylece hayli kapsamlı bir haber yapılıyor
Abdullah Ayan
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.