Trump- Bezos kavgası… Amazon üzerinden Washington Postʹu çökertme girişimleri... Abdullah Ayan yazdı

Spor (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 06.08.2018 - 09:12, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:41
 

Trump- Bezos kavgası… Amazon üzerinden Washington Postʹu çökertme girişimleri... Abdullah Ayan yazdı

Bir önceki makalede telgrafla başlatılan 1. Dünya Savaşıʹndan günümüze, değişen iletişim teknolojisini ve o teknoloji sürecinde son yıllara damgasını vuran sosyal medya olgusunu anlatmaya çalışmıştım. Özellikle de Twitter platformuyla aradığını bulduğu anlaşılan ABD Başkanı Trumpʹ ın, gecenin bir vakti veya tuvalette aklına takılanları paylaşarak dünyanın pek çok alanda feleğini şaşırtan adımlar attığını, örneğin Çin ile başlattığı ticaret savaşını, Kuzey Kore ve bugünlerde de İranʹ a yönelik tehdit dolu dilini tüm dünyanın nefesini tutarak izlediği gerçeğini tekrarlamaya sanırım gerek yok. Trumpʹ ın geleneksel diplomasiyi yıkıp geçen politika yapma anlayışından Türkiye ve Erdoğanʹ da ʹnasibini!ʹ aldı. Tutuklu Rahip Brunson üzerinden iki ülkenin gittikçe gerilen ilişkilerinde yine Trumpʹ ın twitter mesajlarının rolü ortada… Ama Trumpʹ ın, başlattığı savaşlar ülkelerle sınırlı değil… ABDʹ de doğan, aynı topraklarda serpilip büyüyen ve bugün dünyanın en değerli iki şirketinden biri haline gelen Amazon* ve patronu Bezos ile de, deyim yerindeyse ölümüne bir kavgaya tutuşmuş durumda. Kapitalizmi ölümüne savunan ve ABD iş insanlarının taleplerini en öncelikli emir gibi algılayan Trump ile Bezos neden kavga ediyor? Sorunun bir değil birkaç cevabı var… Görünmeyen ve iki tarafın da dillendirmediği nedenlerden biri, belki de en önemlisi Trump, silah ve petrole dayalı enerji kartellerinin temsilcisi rolünde. Buna karşın Bezos, bilişim sektörünün büyüttüğü bir isim… İyi de örneğin Trump neden Apple veya Microsoft üzerinden Bill Gates ile değil de Bezos ile kavga ediyor? Çünkü Bezos faaliyet alanlarını sadece sanal pazarlama alanındaki Amazon ile sınırlı tutan biri değil. Medya sektörüne de el atan, üstelik bunu ABDʹ nin en etkin iki gazetesinden biri olan Washington Postʹ u 2013ʹ te henüz Trump meydanlara çıkmamışken ve siyasi anlamda esamisi okunmayan bir figürken gerçekleştirdi. 2016 seçimlerinde Washington Post, ülkenin en etkin diğer gazetesi New York Times ile birlikte Trumpʹ a karşı en yoğun mücadeleyi yürüttü. Trump, Hillary Clintonʹ a karşı beklenmedik zaferi elde ederken, kendi ifadesiyle yerleşik medyayı da yere serdi. Özellikle WP ve NYT, Başkan olduktan sonra da Trump ile kavgaya son vermedi. Trumpʹ ın Rusya destekli trollerle ve o trollerin Facebook üzerinden gerçekleştirdiği atraksiyonlarla seçim kazandığını ve bu seçimlerin şaibe koktuğunu, Rusya lideri Putin ile Trump arasında ABD milli menfaatlerine zarar verecek ilişkiler olduğunu halen savunuyorlar. (Facebook platformunda yer alan Rusya menşeli ve destekli trollerin ABD seçimleri üzerindeki etkisini merak edenler Mart 2018ʹ deki https://abdullahayan.wordpress.com/2018/03/30/sandikta-sanal-kedi-halleri-bilisimin-demokrasi-ile-sinavi-30-mart-2018/ makaleme göz atabilir) Ve Trump Başkanlık koltuğunda oturmasına rağmen bugün de bağımsız hakimin yürüttüğü soruşturma, Demoklesʹ in kılıcı gibi tepesinde sallanıyor. Bezos Washington Postʹ u en azından gerçekleri yazma konusunda durdurmayarak ve bağımsızlığına halel getirmeyerek Trumpʹ ın canını yakıyor da, Trump boş mu duruyor? Karşınızda bugüne kadar ister Cumhuriyetçi ister Demokrat olsun tüm başkanlardan farklı ve bel altı vuruşlu siyasetin kurdu biri olunca, oyunun kuralları da alışılanın dışında ve hiçbir ahlaki değerle bağdaşmayan yöntemlerin mubah sayıldığı biçimde yürüyor… Örnek mi? Koltuğa oturduğu günden beri Trump, Amazon ve Amerikan Posta İdaresi arasındaki ilişkileri masaya yatırıp, Bezosʹ un şirketinin dağıtım ağına yönelik hamleler peşinde… Aslında Amazon ve Posta İdaresi (USPS) tamamen ticari teamüllere uygun bir iş yapmakta. Amazonʹ un kimi kargosunu USPS, belirlenen ücret tarifesi çerçevesinde dağıtıyor ve karşılığında da azımsanmayacak bir para alıyor. Üstelik USPS, internet çağının başlaması ve o güne kadar dağıtımın en önemli ayağını oluşturan ʹmektupʹ ile haberleşmenin yerini elektronik posta ve ardından gelen çok daha etkin iletişim modellerinin etkisiyle yıllar önce zaten iflas bayrağını çekmiş bir kurum… Yarım milyondan fazla insana istihdam sağlayan USPS, 2008 kriziyle su yüzüne çıkan tükenmişliğine yıllardır Kongre ve önceki Başkanlar çare bulma, yaralarını sarma derdinde. Örneğin daha 2010 yılında yıllık zararı 4 milyar doları bulan USPSʹ in kapatılması veya farklı finansman yöntemleriyle piyasaya çıkmasının sağlanması gündemdeydi. Ve Kongre o günden beri ˮbatıyoruzˮ sinyalleri veren eski amiral gemisini yüzdürmek için çareler, çözümler arayıp durmakta. Aslında Amazon, sağladığı dağıtım portföyü ile USPSʹ e yük olan değil, yük alan bir konumda. (Benzeri bir ilişki Çinʹ li Alibaba ile Türkiye PTT idaresi arasında yıllardır sürüyor. Ve tıpkı USPS gibi, icra ve mahkeme kararlarının, trafik cezalarından tutun da, belediye harç tebligatlarına varıncaya kadar her türlü resmi yazışmanın aracılığı dışında işlevini yitirmiş olan USPS, PTT ve benzeri kurumlar başlayan bilişim çağına geçişin hızlanmasıyla eninde sonunda tarihe karışacak) Ama Trump, canını sıkan kendisine muhalif Washington Postʹ u susturamayınca, gazetenin patronu Bezosʹ u Amazon- USPS ilişkisi üzerinden vurmayı deniyor. Hamleleri bezirganlığın boyutlarını sergilemesi bakımından da ilginç… Bir yandan Amazonʹ u sıkıştırıp WPʹ u sindirmek, bunu yaparken de kendi ifadesiyle ˮABD Postahanesi büyük maliyetlere mal olan dağıtım hizmetini, ,üç kuruşa Amazonʹ un emrine vererek, Federal Devletin en önemli kurumlarından birinin çalışanlarını paket teslimatçısı olarak ʹkullanıyorʹ ˮ Bu ifadelerle Amazonʹ un dağıtım işini USPSʹ e çok ucuza yaptırdığı iddiası doğru gibi görünse de gerçekçi değil. Değil çünkü; USPS, Amazonʹa mahkum ama Amazonʹ un hayli gelişmiş özel sektör dağıtım ağlarına sahip ABDʹ de pek çok çözüm ortağı bulması mümkün… Sonuçta,irili ufaklı çok sayıda şirketin faaliyet gösterdiği, 18 milyon çalışana sahip dünyanın en gelişmiş ve en aktif dağıtım ağlarına sahip ülkesinden söz ediyoruz. Kavganın sonunda ne mi olur? Trump bugün var yarın yok… Ama Amazonʹ un açtığı yol ve sanal pazarlama sektörü, biçim ve yöntem değiştirse de, hayatımızdaki yerini arttırmaya devam edecek… Amazon ve Alibabaʹ nın bugün ulaştığı cirolar bir yana, insansız hava ve kara araçlarıyla dağıtıma getirdikleri yenilikler de yeni çağın akıl almaz çeşitlilikteki ip uçlarıyla dolu… Sınırların kalktığı, engelleyici gümrük duvarlarının yıkıldığı, en kaliteli ve ucuzun dünyanın bir yerinden, en ücra köşesine ışınlandığı bir yeni çağa dev adımlarla koşuyor insanlık… Trump ve benzerleri bu gidişin devletleri ve bir avuç yöneticiyi ayakta tutan gelir kaynaklarını kuruttuğunun farkında ama iş engel olmaya gelince sürecin durdurulamayacağı gün gibi ortada. Çok değil, beş yıl sonra Trumpʹ ı acı gülümsemeyle hatırlayanlar olacaktır ama hepsi bu… Oysa Amazon ve Alibabaʹ ların yeni çağdaki rolleri, kendileri günün birinde bugünkü etkilerini yitirseler de, unutulacak gibi değil… *Uzun zamandır Apple ve Amazon işlem gördükleri borsa fiyatları üzerinden hesaplanan piyasa değerleriyle dünya üzerinde ilk kez bir trilyon dolarlık eşiği aşma noktasında nefes nefese bir yarışın içindeler. Trump ile girdiği kavgadan etkilenmese ipi Amazonʹ un göğüslemeye yakın olduğu yarışta şimdilik Apple öne geçmiş gibi görünüyor. Sizler bu makaleyi okurken Apple 1 Ağustos 2018 Borsa seansında hisse başına 200 doları aşan fiyatıyla dünyanın ilk trilyon dolarlık şirketi ünvanını elde etti. Apple bu payeye erse de, düşen performansı, arkasından gelen Samsung ve Çinʹ li Huwaiʹ nin akıllı telefon piyasasında ilk iki sırayı alarak, onu üçüncülüğe itmesi ve azalan kârlarıyla Apple liderlik tahtında daha ne kadar oturur bilinmez. Ama Apple ile en değerli şirket yarışını sürdüren Amazon çok daha emin adımlarla büyüyor ve durmadan yeni pazarlama teknikleriyle sektörünün dünya üzerindeki en önemli ikilisinden biri (diğeri Çinʹ li Alibaba) olarak, yakında birincilik tahtına oturursa bu kimseleri şaşırtmamalı. Bu kadar da değil… Amazon patronu Bezos Forbes dergisinin her yıl yayınladığı dünyanın en zengin iş insanları sıralamasında adını en üste yazdırarak 2018 yılında dünyanın en zengini unvanını elde etti.   Abdullah Ayan
Bir önceki makalede telgrafla başlatılan 1. Dünya Savaşıʹndan günümüze, değişen iletişim teknolojisini ve o teknoloji sürecinde son yıllara damgasını vuran sosyal medya olgusunu anlatmaya çalışmıştım. Özellikle de Twitter platformuyla aradığını bulduğu anlaşılan ABD Başkanı Trumpʹ ın, gecenin bir vakti veya tuvalette aklına takılanları paylaşarak dünyanın pek çok alanda feleğini şaşırtan adımlar attığını, örneğin Çin ile başlattığı ticaret savaşını, Kuzey Kore ve bugünlerde de İranʹ a yönelik tehdit dolu dilini tüm dünyanın nefesini tutarak izlediği gerçeğini tekrarlamaya sanırım gerek yok. Trumpʹ ın geleneksel diplomasiyi yıkıp geçen politika yapma anlayışından Türkiye ve Erdoğanʹ da ʹnasibini!ʹ aldı. Tutuklu Rahip Brunson üzerinden iki ülkenin gittikçe gerilen ilişkilerinde yine Trumpʹ ın twitter mesajlarının rolü ortada… Ama Trumpʹ ın, başlattığı savaşlar ülkelerle sınırlı değil… ABDʹ de doğan, aynı topraklarda serpilip büyüyen ve bugün dünyanın en değerli iki şirketinden biri haline gelen Amazon* ve patronu Bezos ile de, deyim yerindeyse ölümüne bir kavgaya tutuşmuş durumda. Kapitalizmi ölümüne savunan ve ABD iş insanlarının taleplerini en öncelikli emir gibi algılayan Trump ile Bezos neden kavga ediyor? Sorunun bir değil birkaç cevabı var… Görünmeyen ve iki tarafın da dillendirmediği nedenlerden biri, belki de en önemlisi Trump, silah ve petrole dayalı enerji kartellerinin temsilcisi rolünde. Buna karşın Bezos, bilişim sektörünün büyüttüğü bir isim… İyi de örneğin Trump neden Apple veya Microsoft üzerinden Bill Gates ile değil de Bezos ile kavga ediyor? Çünkü Bezos faaliyet alanlarını sadece sanal pazarlama alanındaki Amazon ile sınırlı tutan biri değil. Medya sektörüne de el atan, üstelik bunu ABDʹ nin en etkin iki gazetesinden biri olan Washington Postʹ u 2013ʹ te henüz Trump meydanlara çıkmamışken ve siyasi anlamda esamisi okunmayan bir figürken gerçekleştirdi. 2016 seçimlerinde Washington Post, ülkenin en etkin diğer gazetesi New York Times ile birlikte Trumpʹ a karşı en yoğun mücadeleyi yürüttü. Trump, Hillary Clintonʹ a karşı beklenmedik zaferi elde ederken, kendi ifadesiyle yerleşik medyayı da yere serdi. Özellikle WP ve NYT, Başkan olduktan sonra da Trump ile kavgaya son vermedi. Trumpʹ ın Rusya destekli trollerle ve o trollerin Facebook üzerinden gerçekleştirdiği atraksiyonlarla seçim kazandığını ve bu seçimlerin şaibe koktuğunu, Rusya lideri Putin ile Trump arasında ABD milli menfaatlerine zarar verecek ilişkiler olduğunu halen savunuyorlar. (Facebook platformunda yer alan Rusya menşeli ve destekli trollerin ABD seçimleri üzerindeki etkisini merak edenler Mart 2018ʹ deki https://abdullahayan.wordpress.com/2018/03/30/sandikta-sanal-kedi-halleri-bilisimin-demokrasi-ile-sinavi-30-mart-2018/ makaleme göz atabilir) Ve Trump Başkanlık koltuğunda oturmasına rağmen bugün de bağımsız hakimin yürüttüğü soruşturma, Demoklesʹ in kılıcı gibi tepesinde sallanıyor. Bezos Washington Postʹ u en azından gerçekleri yazma konusunda durdurmayarak ve bağımsızlığına halel getirmeyerek Trumpʹ ın canını yakıyor da, Trump boş mu duruyor? Karşınızda bugüne kadar ister Cumhuriyetçi ister Demokrat olsun tüm başkanlardan farklı ve bel altı vuruşlu siyasetin kurdu biri olunca, oyunun kuralları da alışılanın dışında ve hiçbir ahlaki değerle bağdaşmayan yöntemlerin mubah sayıldığı biçimde yürüyor… Örnek mi? Koltuğa oturduğu günden beri Trump, Amazon ve Amerikan Posta İdaresi arasındaki ilişkileri masaya yatırıp, Bezosʹ un şirketinin dağıtım ağına yönelik hamleler peşinde… Aslında Amazon ve Posta İdaresi (USPS) tamamen ticari teamüllere uygun bir iş yapmakta. Amazonʹ un kimi kargosunu USPS, belirlenen ücret tarifesi çerçevesinde dağıtıyor ve karşılığında da azımsanmayacak bir para alıyor. Üstelik USPS, internet çağının başlaması ve o güne kadar dağıtımın en önemli ayağını oluşturan ʹmektupʹ ile haberleşmenin yerini elektronik posta ve ardından gelen çok daha etkin iletişim modellerinin etkisiyle yıllar önce zaten iflas bayrağını çekmiş bir kurum… Yarım milyondan fazla insana istihdam sağlayan USPS, 2008 kriziyle su yüzüne çıkan tükenmişliğine yıllardır Kongre ve önceki Başkanlar çare bulma, yaralarını sarma derdinde. Örneğin daha 2010 yılında yıllık zararı 4 milyar doları bulan USPSʹ in kapatılması veya farklı finansman yöntemleriyle piyasaya çıkmasının sağlanması gündemdeydi. Ve Kongre o günden beri ˮbatıyoruzˮ sinyalleri veren eski amiral gemisini yüzdürmek için çareler, çözümler arayıp durmakta. Aslında Amazon, sağladığı dağıtım portföyü ile USPSʹ e yük olan değil, yük alan bir konumda. (Benzeri bir ilişki Çinʹ li Alibaba ile Türkiye PTT idaresi arasında yıllardır sürüyor. Ve tıpkı USPS gibi, icra ve mahkeme kararlarının, trafik cezalarından tutun da, belediye harç tebligatlarına varıncaya kadar her türlü resmi yazışmanın aracılığı dışında işlevini yitirmiş olan USPS, PTT ve benzeri kurumlar başlayan bilişim çağına geçişin hızlanmasıyla eninde sonunda tarihe karışacak) Ama Trump, canını sıkan kendisine muhalif Washington Postʹ u susturamayınca, gazetenin patronu Bezosʹ u Amazon- USPS ilişkisi üzerinden vurmayı deniyor. Hamleleri bezirganlığın boyutlarını sergilemesi bakımından da ilginç… Bir yandan Amazonʹ u sıkıştırıp WPʹ u sindirmek, bunu yaparken de kendi ifadesiyle ˮABD Postahanesi büyük maliyetlere mal olan dağıtım hizmetini, ,üç kuruşa Amazonʹ un emrine vererek, Federal Devletin en önemli kurumlarından birinin çalışanlarını paket teslimatçısı olarak ʹkullanıyorʹ ˮ Bu ifadelerle Amazonʹ un dağıtım işini USPSʹ e çok ucuza yaptırdığı iddiası doğru gibi görünse de gerçekçi değil. Değil çünkü; USPS, Amazonʹa mahkum ama Amazonʹ un hayli gelişmiş özel sektör dağıtım ağlarına sahip ABDʹ de pek çok çözüm ortağı bulması mümkün… Sonuçta,irili ufaklı çok sayıda şirketin faaliyet gösterdiği, 18 milyon çalışana sahip dünyanın en gelişmiş ve en aktif dağıtım ağlarına sahip ülkesinden söz ediyoruz. Kavganın sonunda ne mi olur? Trump bugün var yarın yok… Ama Amazonʹ un açtığı yol ve sanal pazarlama sektörü, biçim ve yöntem değiştirse de, hayatımızdaki yerini arttırmaya devam edecek… Amazon ve Alibabaʹ nın bugün ulaştığı cirolar bir yana, insansız hava ve kara araçlarıyla dağıtıma getirdikleri yenilikler de yeni çağın akıl almaz çeşitlilikteki ip uçlarıyla dolu… Sınırların kalktığı, engelleyici gümrük duvarlarının yıkıldığı, en kaliteli ve ucuzun dünyanın bir yerinden, en ücra köşesine ışınlandığı bir yeni çağa dev adımlarla koşuyor insanlık… Trump ve benzerleri bu gidişin devletleri ve bir avuç yöneticiyi ayakta tutan gelir kaynaklarını kuruttuğunun farkında ama iş engel olmaya gelince sürecin durdurulamayacağı gün gibi ortada. Çok değil, beş yıl sonra Trumpʹ ı acı gülümsemeyle hatırlayanlar olacaktır ama hepsi bu… Oysa Amazon ve Alibabaʹ ların yeni çağdaki rolleri, kendileri günün birinde bugünkü etkilerini yitirseler de, unutulacak gibi değil… *Uzun zamandır Apple ve Amazon işlem gördükleri borsa fiyatları üzerinden hesaplanan piyasa değerleriyle dünya üzerinde ilk kez bir trilyon dolarlık eşiği aşma noktasında nefes nefese bir yarışın içindeler. Trump ile girdiği kavgadan etkilenmese ipi Amazonʹ un göğüslemeye yakın olduğu yarışta şimdilik Apple öne geçmiş gibi görünüyor. Sizler bu makaleyi okurken Apple 1 Ağustos 2018 Borsa seansında hisse başına 200 doları aşan fiyatıyla dünyanın ilk trilyon dolarlık şirketi ünvanını elde etti. Apple bu payeye erse de, düşen performansı, arkasından gelen Samsung ve Çinʹ li Huwaiʹ nin akıllı telefon piyasasında ilk iki sırayı alarak, onu üçüncülüğe itmesi ve azalan kârlarıyla Apple liderlik tahtında daha ne kadar oturur bilinmez. Ama Apple ile en değerli şirket yarışını sürdüren Amazon çok daha emin adımlarla büyüyor ve durmadan yeni pazarlama teknikleriyle sektörünün dünya üzerindeki en önemli ikilisinden biri (diğeri Çinʹ li Alibaba) olarak, yakında birincilik tahtına oturursa bu kimseleri şaşırtmamalı. Bu kadar da değil… Amazon patronu Bezos Forbes dergisinin her yıl yayınladığı dünyanın en zengin iş insanları sıralamasında adını en üste yazdırarak 2018 yılında dünyanın en zengini unvanını elde etti.   Abdullah Ayan
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.