İş insanı Mustafa Güler 'İş İnsanı Gözüyle Ekonomi. Demokrasi. Siyaset' kitabını imzaladı.
İş insanı Mustafa Güler 'İş İnsanı Gözüyle Ekonomi. Demokrasi. Siyaset' kitabını imzaladı.
Yıllar boyunca STK’larda başkanlık ve üst düzeylerde görev yapmış Mersin’in sevilen ve değerli iş insanı Mustafa Güler’in “İş İnsanı Gözüyle Ekonomi Demokrasi Siyaset “ kitabının imza günü gerçekleşti.
Yıllar boyunca STK’larda başkanlık ve üst düzeylerde görev yapmış Mersin’in sevilen ve değerli iş insanı Mustafa Güler’in “İş İnsanı Gözüyle Ekonomi Demokrasi Siyaset “ kitabının imza günü gerçekleşti.
Sedat Yılmaz/inovatifhaber
MTSO Konferans Salonunda gerçekleşen imza gününe Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan, MTSO Meclis Başkanı Hamit İzol, Çukurova Sifed Başkanı Hüseyin Kış, MESİAD Başkanı Hasan Engin, MESİAD YİK Başkanı Adnan Gündoğdu, TURAB Genel Başkanı Fahri Kuş, Arbel Kurucu Başkanı Mahmut Arslan, TÜRKONFED eski Başkanı Süleyman Onatça, Büyükşehir Başkan Vekili Gülcan Kış, Toros Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Özer, Mersin Cemevi Başkanı Hasan Kılavuz ile gazeteci yazar Abdullah Ayan, Mersin Kent Konseyi önceki başkanı Faik Burakgazi, Mesiad’ın eski başkanlarından Ahmet Akkurt, eski baro başkanı Bilgin Yeşilboğaz ve Cavidan Demirağ’ın yanında çok sayıda kişi katıldı.
Programın sunumunu Prof.Dr. Yusuf Zeren gerçekleştirdi. Zeren, yaptığı açılış konuşmasının ardından konuşmalara geçildi.
Kitabın giriş bölümün yazan Prof.Dr. Şükrü Arslan, “İş İnsanı Gözüyle Ekonomi Demokrasi Siyaset “ kitabının Türkiye’nin yakın toplumsal, siyasi ve iktisadi tarihine dair bütün literatür bu tarihin hem kritik dönemlerine hem de genel serüvenine ilişkin bir bilgi ve perspektif sunduğunu söyledi.
Arslan, “Bu çerçeve içinde bu kitabın dikkat çeken özelliği yakın iktisadi ve politik tarihi bir ölçüde kültürel/sosyolojik bağlamda ve detaylı biçimde ele almış olmasıdır. Başka bir deyişle sadece bir iktisat politik tarih çalışması değil, aynı zamanda sosyolojik bağlama da sahiptir ve bu alanların ilişkisini gayet başarılı bir biçimde sunmaktadır. Dolayısıyla yakın tarihi anlamayı mümkün kılacak neredeyse bütün parçaları görme imkanı sağlamaktadır. Mustafa Güler’in dosyasını bu bağlamda da okumak uygun olacaktır. Söz konusu dünyanın içinden bu analitik ses, Türkiye’nin ekonomisi ve demokrasisinin istikrarlı ve ahenkli bir gelişme süreci için aynı zamanda ilgili tüm bireylere ve kurumlara seslerini- sözlerini söyleyebilmelerine yönelik makul bir davet olarak da okunabilir. Mustafa Güler deneyimlerini literatüre dökebilen iyi bir aktarıcı olarak son derece değerli bir iş yapmıştır.”şeklinde konuştu.
İş insanı Mustafa Güler, konuşmasında Türkiye’nin İzmir İktisat kongresi itibariyle yeni devletin ekonomik modelini uzun uzun tartışarak bu modelin mihenk taşları koyulmuştu. Yani Osmanlıdan alınan mirasın ne olduğunu, bunun sürdürülebilir olmadığını, ekonomik üretime dayalı olmayıp talana dayalı bir ekonomik modelin aslında Osmanlının çöküşünün en önemli nedeni olduğunu vurgulayarak Mustafa Kemal’in İzmir İktisat Kongresindeki konuşmasının başlangıç noktası çok değerlidir. Sonrasında ekonomik hedefler konmasına rağmen Cumhuriyetimizin demokrasiyle taçlanmaması sonucu geldiğimiz akibet buraya kadar uzanıyor. Yani ekonomik hedefler konmasına rağmen eğer cumhuriyet demokrasi ile taçlanmazsa, demokrasinin yerleşik tüm kuralları yerleştirilmediği takdirde niyetten öteye geçmeyeceğini ve halen de 98 yıldır geri kalmışlık çemberinde ve gelişmekte olan ülkeler formunda devam edip gidiyoruz. Dünyanın en önemli coğrafyasında bulunurken bu kadar kırılganlık, ekonomik zayıflık, nereden yel eserse bizim kolumuzu kanadımızı kıran ana sebebin ne olduğunu hepimiz düşünüyoruz. Herkes iktidara gelirken toplumun refahı ve mutluluğunu içeren vaadlerle geliyor. Sonuçta 98 yılda 66 hükümeti incelerken hepsi bu ekonomik hedeflerle geliyor ama demokrasi ıskalandığı için hep hedef olarak kaldığını ve amaca ulaşmadığını görüyoruz. Eğer hukukun üstünlüğünü ilkesini öne koyarsanız ekonominin de ona paralel olarak yükseldiğini görürsünüz. Yani ekonomi ile demokrasi ayrılmaz bir bütündür. Demokrasi olmadan ekonomiyi büyütmek mümkün değildir.Ekonomi büyütmeden de demokrasiyi yerleştirmek mümkün değildir.”dedi
Hak ve özgürlüklerin temelinde insanın olması gerektiğini ifade eden Güler, “ Demokrasi hak ve özgürlüklere önem verip insanı başa koymadıkça ve insan sevgisi ile yoğurmadıkça,bunun hak ve özgürlüklerini teslim etmedikçe, insanın yeteneklerinin gelişmesi ve üretime katkıda bulunması ve de gelir elde edip saygın bir birey olarak toplumda yer alması ve barış içinde bir arada yaşamanın şartı insana dokunmaktır."dedi
Ekonomi ile demokrasinin ilişkisi ve siyasetin rolünü ele alarak değerlendirilmesi gerektiğini ama bunun kurulanmasında bir eksiklik hissettiğini belirten Güler, “Bu anlamda bunun tanımlaması lazım. Siyasilerin de bu arayışa girmeleri lazım.Yani ekonomi ile demokrasi arasındaki koordinasyonu sağlayacak bir misyon üstlenmeleri gerekiyor. Bu kitapta ayrıca Türkiye’deki sermayenin örgütlenme sürecini de yazmaya çalıştım.Yani ekonomi demokrasiyi tartışırken iş dünyası bunun neresinde. Bunu da yazmaya çalıştım” dedi.
İşi insanı Mustafa Güler, katılım sağlayan dostlarına ve okurseverlere kitabını imzaladı ve onlarla hatıra fotoğrafı çektirdi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.