Mersin 'i Narenciye Festivali Heyecanı Sardı

Güncel 04.11.2022 - 09:08, Güncelleme: 12.11.2022 - 08:35
 

Mersin 'i Narenciye Festivali Heyecanı Sardı

Tüm Mersin’i 12-13 Kasım’da 8.’si gerçekleştirilecek olan Mersin Narenciye Festivali heyecanı sardı. Hazırlıklarda sona gelindi

Sedat Yılmaz/inovatifhaber Mersin Ticaret Borsası Başkanı ve Narenciye Festivali İcra Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir, “Kendimiz için narenciye, kentimiz için narenciye” sloganıyla  12-13 Kasım’da 8.’si gerçekleştirilecek olan Mersin Narenciye Festivaline tüm vatandaşları davet etti. Meyvenin kendisinin süsleme aracı olarak kullanıldığı Türkiye’de ilk festivali gerçekleştirdiklerini belirten Özdemir, “Mersin Narenciye Festivali’nin 8'ini yapacağız Üç yıl aradan sonra tekrardan Mersinlileri Mersin’in en büyük festivali  ile buluşturacağız. Mersin'e en büyük katkıları olan kavuşturacağız. Çok kısa süre kala festivale karar verdik.12 13 Kasım'da Mersin'de bu güzel festivali gerçekleştireceğiz.Türkiye'nin her yerinde festivaller yapılıyor. Kavun, karpuz, elma, üzüm, şeftali,incir vb… Bizim Mersin’de yaptığımız narenciye festivalinin en büyük farkı meyvenin kendisini obje olarak, süsleme aracı olarak kullanıyoruz. Biz burada narenciyeye verdiğimiz değeri gösteriyoruz. Onu çeşitli figürlerle kullanıp, narenciyeyi taçlandırıyoruz. Türkiye'de hiçbir yerde yapılmayan bir değişik çalışmayı Mersinlilere sunuyoruz. “dedi. Festival içeriği ile ilgili bilgiler veren Abdullah Özdemir, “Şu anda 2010'dan bu yana biriktirdiğimiz ve yaptığımız toplamda 30 tane figürümüz var. Bunların bir kısmını festival alanında sergiliyoruz. Bir kısmını da Mersin'in çeşitli yerlerinde araçlar üzerinde  gezdirerek Mersinlilere hem festival çağrısı yapıyoruz. Hem de görmeyenlere bu görsel figürleri tanıtıyoruz..Burada önemsediğim olay bir mücevher ustası gibi nasıl ki bir yüzüğü kıymetli taşlar yakut, pırlanta, yeşim gibi taşlarla süslerse bizde bu devasa figürleri portakal, greyfurt ve limonla süslüyoruz. Toplamda 100 ton 500 bin adet portakal, limon ve greyfurt kullanıyoruz. Mersin'deki bazı kişilerin vatandaşlarımızın merak ettiği bir durum var.  Biz bunları festival sonunda rasgele atmıyoruz. Tabii ki içimde yüzde 5, yüzde 10 zayiyat oluyor ama %90 sağlam kalan narenciye ürünlerini çeşitli kurum ve kuruluşlara dağıtıyoruz. Bu arada ihtiyacı olup alanda bekleyen vatandaşlara dağıtıyoruz.Dolayısıyla bunları biz ziyan etmiyoruz 500 bin adet narenciye ürünü her biri devasa boyutta olan figürlerimiz var. Bunların her biri  göz nuru gibi süsleniyor.mesajlar Burada 10 bin saat iş gücü var. Normalde  20 gün öncesinden başlıyoruz 35 ve 70 kişi her gün çalışıyor en son geldiğimiz nokta 70 kişi.  Bunların hepsi figürleri süslemek için gayret gösteriyorlar.Bulduğumuz teknikle limon greyfurt ve portakalların hiçbirisi bozulmuyor. Hiçbirisi zedelenmiyor. Burası önemli.Yani bulduğumuz teknik önemlidir. Bunun görsel alanında insanların iyi anlaması lazım.Yani bu emeğe saygı göstermeleri lazım. Bu kolay değil. Sırf o süslemeler nereden bakarsanız bakın 20 gün sürüyor. Tüm bunların hepsini kadınlarımız yapıyorlar .Onlar da çok zevk alarak bu işi yapıyorlar.Açık havada çalışıyorlar ama hepsi burada bizim en büyük şansımız 12-13 kasımda Akdeniz incisi Mersin’de güzel ve güneşli havada, açık havada festival kutlamak Türkiye’deki çoğu insana nasip olmaz.Biz bunu Mersin’de yapacak kadar şansa sahibiz. “ dedi “Narenciye temalı defile, gasto show ve flyboard gösterileri ve konserler ile rengarenk bir festival” Bunun dışında festivalde özellikle önem verdikleri narenciye temalı bir defile de yapılacağını belirten Özdemir, “ Bunu da çok önemsiyorum.Hemen hemen bu da Türkiye’de bir ilktir. Meyve renklerinin tema olarak kullanıldığı ve bunları da genç kızlarımızın Olgunlaşma Enstitüsüne yaptırdığımız bu elbiseleri giyerek defilede tanıtmaları Mersin için bulunmaz bir ayrıcalık taşımaktadır. Ayrıca Gastro show dediğimiz 12 tane 5 yıldızlı otellerin aşçıların katılacağı görsel bir şölen daha var. Bunlar ağırlıklı narenciye temalı yiyecekler ve içecekler yapacaklar ve ziyaretçilere sunacaklar. Mersin denizin kenarında yaşıyor ama denizle iç içe girmemiş bir şehir.   Festival için sahil güvenlik kendi gemimizi gelecek.İzin alabilirsek Garnizon komutanlığından büyük bir gemi yanaşacak.Akşam ışıklandıracağız.  Bir de Ali Komşusu dediğimiz bir gösteri ustasının suda yapacak flyboard gösterisi var.  Onun dışında çeşitli Mersin yerel  müzik sanatçıları var.Onları ortaya çıkarmak da bizim için bir başarı.Onlar için de böyle bir kalabalık topluluğa gösteri yapmaları ve sanatlarını icra etmeleri de büyük bir şans. Mersin'den yedi sekiz tane müzik grubu 2 gün boyunca yer alacaklar. Onun dışında gençlerin gözdesi Oğuzhan Koç Cumartesi akşamı, Fatih Erkoç ile Ahmet Baran konserleri yer alacak. Birisi gençlere hitap ederken diğerleri de orta yaş ve üstüne hitap edecek.  Böyle bir konsept belirledik. “dedi “Kent merkezinde düzenlenecek korteji ile  festivale halkımızı davet edeceğiz” Bu yıl yeterli zaman olmaması nedeniyle 2019’da  gösterileriyle katıldığı 25’i aşkın ve 700 kişiden oluşan yabancı grupları bu yıl getiremediklerini belirten Abdullah Özdemir,”11 Kasım Cuma günü akşam üstüne doğru Hastane caddesinden başlayıp , istiklal caddesine ve oradan Cumhuriyet alanında son bulacak bir kortejimiz olacak. Burada gösteri grupları ve narenciye figürleri yer alacak ve bu vesileyle halkımızı 12-13 kasımda Galatasaray Meydanında yapacağımız festivale davet etmek ve de festivali halka daha iyi tanıtmayı amaçlıyoruz.Yapacağımız yürüyüşle merkezde daha fazla bir kitle izlemiş olacak. Ayrıca festivalde Milli Eğitim ve olgunlaşma enstitüsünü de sayarsak 6 tane kurumun sergileri yer alacak. Onun dışında yeme içme yerlerimiz olacak. Esnafımız da oraya gelecek ve 2 gün boyunca hem hizmet verecek hem de  para kazanabilecek. Yani Adana’nın lezzet festivalini biz ikisi bir arada yapacağız Hem lezzet festivalini hem de narenciye festivalini yapmış olacağız. Türkiye’nin narenciye üretiminde üretimle dünyada  8. ve Avrupa'da da 2. olduğunu belirten Özdemir,”Yani narenciye üretiminde önemli bir yer tutuyoruz. Aynı zamanda da Narenciye İhracatında 3. sıradayız. Türkiye’nin narenciye üretiminin yüzde 26’sının Mersin’den yapılmakta.Limon üretiminin yüzde 55'ini Mersin tek başına sağlıyor. Türkiye’den yapılan ihracatın yüzde 36’sı Mersin’den yapılıyor. Mersin'in tüm ihracat gelirinin yüzde 15'i narenciyeden gelmektedir.Bu rakamlar narenciyenin Mersin için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.Festivali bunun için yapıyoruz. Mersin için çok önemli olan bir kalemi daha önemli hale getirmek ve tanıtmak istiyoruz. Sağlık açısında avantajlarını ve faydalarını vurgulamak istiyoruz. Türkiye’nin narenciyede 5.4 milyon ton üretimi var. 2 milyon ton ihracat yapmazsa narenciye üreticisi mutsuz oluyor. “Narenciye dalda kalır” diyor ve narenciyenin değeri düşüyor. “dedi “Pazar payını arttırmak için pazar ve ürün seçeneklerini arttırmak şart.” Narenciye ihracatında İspanya ve Güney Afrika’nın ardından üçüncü olduğunu ifade eden Özdemir,” Güney Afrika ile aramızda fark çok az. Her an ikinciliğe çıkabiliriz. Buradaki açmaz şu şekilde: Eğer ihracat yapmazsak narenciye dalda kalır diyoruz ama ihracatı yapmaya zorlarsak ortalama birim fiyat düşerdi. Yani ihracat başına düşen ihracat geliri düşüyor. Bundan dolayı kısıtlı ülkelere Rusya, Ukrayna, Irak ve Romanya’ya tüm ihracatımızın yüzde 70’ni yapıyoruz. Örneğin Rusya bizin tek büyük pazarımız olduğu için istediği gibi bizinle oynuyor. Kuralları koyuyor yada değiştiriyor. Bizim bu sarmalı aşmamız lazım. Ya iç tüketimi arttırıp ihracata daha az mal göndereceksiniz. Ya da ihracatı arttırmak için çaba göstereceksiniz ve dolayısıyla pazar sayınızı arttıracaksınız. Yeni pazarların istediği çeşitlere yöneleceksiniz. Yani ben bunu ürettim.Sen bunu al “ deme şansınız kalmadı artık. Pazar ne istiyorsa ona göre üretim yapacağız. Örneğin Brezilya, Arjantin sıkmalık portakal yetiştiriyor. İhracatlarının yüzde 90’nını sıkmalık portakal oluşturuyor. Bizde ise sofralık portakal cinsi yetişiyor.O yüzden Pazar payını arttırmak için pazar ve ürün seçeneklerini arttırmak şart. Buna destek olacak şekilde de iç tüketimi arttırmak şart.İç tüketimi arttırmak içinde bizim gibi festivallerle, çocuklara eğitimle olur. Narenciye kişi başı  tüketimi 24,7 kg.n Portakalda 9,8 kg, mandalinada 7,7 kg,  limonda 5,8 kg ve greyfurtta da kişi başı tüketim 0,8 kg. Bundan dolayı tüketimi arttırılması gerekir.” Dedi “Narenciye Festivali’ne tüm halkımızı davet ediyoruz.”  “Narenciye Sağlıktır, Narenciye Hayattır”  şeklinde sağlık sloganlarının olduğunu belirten Özdemir,  Bizim kıymetini bilmediğimiz narenciye ürünlerine önce Mersinlilerin sonra Türkiye’nin sahip çıkması lazım.12-13 Kasım’da Galatasaray Meydanında yapılacak olan Narenciye Festivali’ne tüm halkımızı davet ediyoruz. Herkesi orada bekliyoruz.İki gün boyunca güzel gün geçirmelerini temenni ediyoruz. 2019’de 500 bin kişinin ziyaret ettiği söyleniyordu. İnşallah bu rakamı daha da yukarılara çıkaracağız.
Tüm Mersin’i 12-13 Kasım’da 8.’si gerçekleştirilecek olan Mersin Narenciye Festivali heyecanı sardı. Hazırlıklarda sona gelindi

Sedat Yılmaz/inovatifhaber

Mersin Ticaret Borsası Başkanı ve Narenciye Festivali İcra Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir, “Kendimiz için narenciye, kentimiz için narenciye” sloganıyla  12-13 Kasım’da 8.’si gerçekleştirilecek olan Mersin Narenciye Festivaline tüm vatandaşları davet etti.

Meyvenin kendisinin süsleme aracı olarak kullanıldığı Türkiye’de ilk festivali gerçekleştirdiklerini belirten Özdemir, “ Mersin Narenciye Festivali’nin 8'ini yapacağız Üç yıl aradan sonra tekrardan Mersinlileri Mersin’in en büyük festivali  ile buluşturacağız. Mersin'e en büyük katkıları olan kavuşturacağız. Çok kısa süre kala festivale karar verdik.12 13 Kasım'da Mersin'de bu güzel festivali gerçekleştireceğiz.Türkiye'nin her yerinde festivaller yapılıyor. Kavun, karpuz, elma, üzüm, şeftali,incir vb… Bizim Mersin’de yaptığımız narenciye festivalinin en büyük farkı meyvenin kendisini obje olarak, süsleme aracı olarak kullanıyoruz. Biz burada narenciyeye verdiğimiz değeri gösteriyoruz. Onu çeşitli figürlerle kullanıp, narenciyeyi taçlandırıyoruz. Türkiye'de hiçbir yerde yapılmayan bir değişik çalışmayı Mersinlilere sunuyoruz. “dedi.

Festival içeriği ile ilgili bilgiler veren Abdullah Özdemir, “Şu anda 2010'dan bu yana biriktirdiğimiz ve yaptığımız toplamda 30 tane figürümüz var. Bunların bir kısmını festival alanında sergiliyoruz. Bir kısmını da Mersin'in çeşitli yerlerinde araçlar üzerinde  gezdirerek Mersinlilere hem festival çağrısı yapıyoruz. Hem de görmeyenlere bu görsel figürleri tanıtıyoruz..Burada önemsediğim olay bir mücevher ustası gibi nasıl ki bir yüzüğü kıymetli taşlar yakut, pırlanta, yeşim gibi taşlarla süslerse bizde bu devasa figürleri portakal, greyfurt ve limonla süslüyoruz. Toplamda 100 ton 500 bin adet portakal, limon ve greyfurt kullanıyoruz.

Mersin'deki bazı kişilerin vatandaşlarımızın merak ettiği bir durum var.  Biz bunları festival sonunda rasgele atmıyoruz. Tabii ki içimde yüzde 5, yüzde 10 zayiyat oluyor ama %90 sağlam kalan narenciye ürünlerini çeşitli kurum ve kuruluşlara dağıtıyoruz. Bu arada ihtiyacı olup alanda bekleyen vatandaşlara dağıtıyoruz.Dolayısıyla bunları biz ziyan etmiyoruz 500 bin adet narenciye ürünü her biri devasa boyutta olan figürlerimiz var. Bunların her biri  göz nuru gibi süsleniyor.mesajlar Burada 10 bin saat iş gücü var. Normalde  20 gün öncesinden başlıyoruz 35 ve 70 kişi her gün çalışıyor en son geldiğimiz nokta 70 kişi.  Bunların hepsi figürleri süslemek için gayret gösteriyorlar.Bulduğumuz teknikle limon greyfurt ve portakalların hiçbirisi bozulmuyor. Hiçbirisi zedelenmiyor. Burası önemli.Yani bulduğumuz teknik önemlidir. Bunun görsel alanında insanların iyi anlaması lazım.Yani bu emeğe saygı göstermeleri lazım. Bu kolay değil. Sırf o süslemeler nereden bakarsanız bakın 20 gün sürüyor. Tüm bunların hepsini kadınlarımız yapıyorlar .Onlar da çok zevk alarak bu işi yapıyorlar.Açık havada çalışıyorlar ama hepsi burada bizim en büyük şansımız 12-13 kasımda Akdeniz incisi Mersin’de güzel ve güneşli havada, açık havada festival kutlamak Türkiye’deki çoğu insana nasip olmaz.Biz bunu Mersin’de yapacak kadar şansa sahibiz. “ dedi

Narenciye temalı defile, gasto show ve flyboard gösterileri ve konserler ile rengarenk bir festival”

Bunun dışında festivalde özellikle önem verdikleri narenciye temalı bir defile de yapılacağını belirten Özdemir, “ Bunu da çok önemsiyorum.Hemen hemen bu da Türkiye’de bir ilktir. Meyve renklerinin tema olarak kullanıldığı ve bunları da genç kızlarımızın Olgunlaşma Enstitüsüne yaptırdığımız bu elbiseleri giyerek defilede tanıtmaları Mersin için bulunmaz bir ayrıcalık taşımaktadır.

Ayrıca Gastro show dediğimiz 12 tane 5 yıldızlı otellerin aşçıların katılacağı görsel bir şölen daha var. Bunlar ağırlıklı narenciye temalı yiyecekler ve içecekler yapacaklar ve ziyaretçilere sunacaklar.

Mersin denizin kenarında yaşıyor ama denizle iç içe girmemiş bir şehir.    Festival için sahil güvenlik kendi gemimizi gelecek.İzin alabilirsek Garnizon komutanlığından büyük bir gemi yanaşacak.Akşam ışıklandıracağız.  Bir de Ali Komşusu dediğimiz bir gösteri ustasının suda yapacak flyboard gösterisi var.  Onun dışında çeşitli Mersin yerel  müzik sanatçıları var.Onları ortaya çıkarmak da bizim için bir başarı.Onlar için de böyle bir kalabalık topluluğa gösteri yapmaları ve sanatlarını icra etmeleri de büyük bir şans. Mersin'den yedi sekiz tane müzik grubu 2 gün boyunca yer alacaklar. Onun dışında gençlerin gözdesi Oğuzhan Koç Cumartesi akşamı, Fatih Erkoç ile Ahmet Baran konserleri yer alacak. Birisi gençlere hitap ederken diğerleri de orta yaş ve üstüne hitap edecek.  Böyle bir konsept belirledik. “dedi

“Kent merkezinde düzenlenecek korteji ile  festivale halkımızı davet edeceğiz”

Bu yıl yeterli zaman olmaması nedeniyle 2019’da  gösterileriyle katıldığı 25’i aşkın ve 700 kişiden oluşan yabancı grupları bu yıl getiremediklerini belirten Abdullah Özdemir,”11 Kasım Cuma günü akşam üstüne doğru Hastane caddesinden başlayıp , istiklal caddesine ve oradan Cumhuriyet alanında son bulacak bir kortejimiz olacak. Burada gösteri grupları ve narenciye figürleri yer alacak ve bu vesileyle halkımızı 12-13 kasımda Galatasaray Meydanında yapacağımız festivale davet etmek ve de festivali halka daha iyi tanıtmayı amaçlıyoruz.Yapacağımız yürüyüşle merkezde daha fazla bir kitle izlemiş olacak.

Ayrıca festivalde Milli Eğitim ve olgunlaşma enstitüsünü de sayarsak 6 tane kurumun sergileri yer alacak. Onun dışında yeme içme yerlerimiz olacak. Esnafımız da oraya gelecek ve 2 gün boyunca hem hizmet verecek hem de  para kazanabilecek. Yani Adana’nın lezzet festivalini biz ikisi bir arada yapacağız Hem lezzet festivalini hem de narenciye festivalini yapmış olacağız.

Türkiye’nin narenciye üretiminde üretimle dünyada  8. ve Avrupa'da da 2. olduğunu belirten Özdemir,”Yani narenciye üretiminde önemli bir yer tutuyoruz. Aynı zamanda da Narenciye İhracatında 3. sıradayız. Türkiye’nin narenciye üretiminin yüzde 26’sının Mersin’den yapılmakta.Limon üretiminin yüzde 55'ini Mersin tek başına sağlıyor. Türkiye’den yapılan ihracatın yüzde 36’sı Mersin’den yapılıyor. Mersin'in tüm ihracat gelirinin yüzde 15'i narenciyeden gelmektedir.Bu rakamlar narenciyenin Mersin için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.Festivali bunun için yapıyoruz. Mersin için çok önemli olan bir kalemi daha önemli hale getirmek ve tanıtmak istiyoruz. Sağlık açısında avantajlarını ve faydalarını vurgulamak istiyoruz. Türkiye’nin narenciyede 5.4 milyon ton üretimi var. 2 milyon ton ihracat yapmazsa narenciye üreticisi mutsuz oluyor. “ Narenciye dalda kalır” diyor ve narenciyenin değeri düşüyor. “dedi

“Pazar payını arttırmak için pazar ve ürün seçeneklerini arttırmak şart.”

Narenciye ihracatında İspanya ve Güney Afrika’nın ardından üçüncü olduğunu ifade eden Özdemir,” Güney Afrika ile aramızda fark çok az. Her an ikinciliğe çıkabiliriz. Buradaki açmaz şu şekilde: Eğer ihracat yapmazsak narenciye dalda kalır diyoruz ama ihracatı yapmaya zorlarsak ortalama birim fiyat düşerdi. Yani ihracat başına düşen ihracat geliri düşüyor. Bundan dolayı kısıtlı ülkelere Rusya, Ukrayna, Irak ve Romanya’ya tüm ihracatımızın yüzde 70’ni yapıyoruz. Örneğin Rusya bizin tek büyük pazarımız olduğu için istediği gibi bizinle oynuyor. Kuralları koyuyor yada değiştiriyor. Bizim bu sarmalı aşmamız lazım. Ya iç tüketimi arttırıp ihracata daha az mal göndereceksiniz. Ya da ihracatı arttırmak için çaba göstereceksiniz ve dolayısıyla pazar sayınızı arttıracaksınız. Yeni pazarların istediği çeşitlere yöneleceksiniz. Yani ben bunu ürettim.Sen bunu al “ deme şansınız kalmadı artık. Pazar ne istiyorsa ona göre üretim yapacağız. Örneğin Brezilya, Arjantin sıkmalık portakal yetiştiriyor. İhracatlarının yüzde 90’nını sıkmalık portakal oluşturuyor. Bizde ise sofralık portakal cinsi yetişiyor.O yüzden Pazar payını arttırmak için pazar ve ürün seçeneklerini arttırmak şart. Buna destek olacak şekilde de iç tüketimi arttırmak şart.İç tüketimi arttırmak içinde bizim gibi festivallerle, çocuklara eğitimle olur. Narenciye kişi başı  tüketimi 24,7 kg.n Portakalda 9,8 kg, mandalinada 7,7 kg,  limonda 5,8 kg ve greyfurtta da kişi başı tüketim 0,8 kg. Bundan dolayı tüketimi arttırılması gerekir.” Dedi

Narenciye Festivali’ne tüm halkımızı davet ediyoruz.”

 “ Narenciye Sağlıktır, Narenciye Hayattır”  şeklinde sağlık sloganlarının olduğunu belirten Özdemir,  Bizim kıymetini bilmediğimiz narenciye ürünlerine önce Mersinlilerin sonra Türkiye’nin sahip çıkması lazım.12-13 Kasım’da Galatasaray Meydanında yapılacak olan Narenciye Festivali’ne tüm halkımızı davet ediyoruz. Herkesi orada bekliyoruz.İki gün boyunca güzel gün geçirmelerini temenni ediyoruz. 2019’de 500 bin kişinin ziyaret ettiği söyleniyordu. İnşallah bu rakamı daha da yukarılara çıkaracağız.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.