Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Duayen Eğitimci

“ Vatan sevgisi insanlık sevgisidir. Vatan sevgisi olmayan insan; eksiktir, zararlıdır, geçimsizdir ve cahildir. Cehaletin bedeli ağırdır, zararı aydınlığadır. Bilimi engelleyen ve yaşamı zorlaştıran cehalet; vatan sevgisini de engeller. Bu sevgi ancak eğitimle sağlanır ve kuva-i milliye duygusu ile pekiştirilir.” M. Yalçın      Eğitim; sağlık, adalet ve geçim derdiyle birlikte, ülke gündeminin üst sıralarından inmeyen ilk üç-dört konudan biridir. Son günlerde liselere ve yüksek öğrenim kurumlarına giriş sınav sistemlerindeki değişikliklerle yeniden kamuoyunun dikkatlerini çekti. Günümüzde eğitime fazla önem veren devletler, dünyanın güçlü devletleri sayılmaktadır. Geçmişte topla-tüfekle yapılan savaşlar, kazanımlar artık yerini iyi bir eğitim sistemi ile yapılan başarılara, gelişmelere bırakmıştır.    Konu güncel ve önemli olduğundan hemen duayen eğitimci Mustafa Yalçın ile söyleşmek istedim. Yalçın; hayatını eğitimin önemine, bilimin rehberliğine adamış biri. Atatürk ilke ve devrimlerine sıkı sıkıya bağlılığı, muhalif duruşu nedeniyle başını sürekli derde sokmuş, oradan oraya sürülmüş…Yalçın; ilkokulu Musalı Köyü’nde orta öğrenimi de Tevfik Sırrı Gür Lisesi’nde tamamladı. Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi’ni bitirdi. Devlet Planlama Araştırma ve Koordinasyon Daire Başkanlığı’nda (PAK) uzman olarak beş yıl çalıştı. Askerlik dönüşü siyasi sebeplerden dolayı görevine devam edemedi. Gaziantep Eğitim Enstitüsü’nde formasyon dersleri öğretmenliği yaptı. Oradan yine siyasi koşullardan ötürü iki yıl sonra istifa etti ve Mersin Belediyesi’nde idari görevlerde bulundu.    Hükümet değişince eğitimciliğe tekrar döndü ve Adana Eğitim Enstitüsü’ne ataması yapıldı. Ardından Adana İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Genel Sekreteri oldu. Bu görevi sırasında, Mersin Turizm Meslek Yüksek Okulu kuruluşuna katkı sağladı. 12 Eylül’e kadar Akademi’deydi. Genel Sekreter iken, 12 Eylül yönetimi, bir buçuk satırlık yazı ile memuriyetine son verdi. Memuriyet hayatı biten Mustafa Yalçın; 1993 yılına kadar ticaret ile uğraştı. Sonra Kaya Mutlu döneminde, belediyede iki yıl genel müdürlük yaptı. 1995’te emekli oldu. Emeklilik onun için kenara çekilme anlamı taşımadı hiç. Şirketlere danışmanlık hizmetleri verdi. Sürekli sivil toplum örgütleri içinde yer aldı. Fakat sivil toplum örgütlerinin, her zaman amaçlarına uygun faaliyet göstermediklerine inanıyor. Mersin Üniversitesi Geliştirme Vakfı (MÜGEV) kurucular kurulu, yönetim kurulu üyesi ve genel sekreterlik görevini yürütüyor. Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği kurucusu, yönetim kurulu üyesi. ÇYDD, İçel Sanat Kulübü üyesi. Alzheimer Derneği Yaşlı Yaşam Merkezi ve Mersin Akademik Sanat ve Kültür (MASK) Derneği, Türk sanat müziği korolarında koristlik, solistlik icra ediyor…Ona göre müzik eğitimin bir parçası, insan hayatının olmazsa olmazlarından. Sizin için müzik ne ifade ediyor sorusuna: “ Müzik ve matematikle başlayan yaşam süreci, başarının ilk ve en önemli olgusudur. Annenin çocuğu emzirirken söylediği ilk şey ninniler, türkülerdir. Sonra konuşmaya başlayan çocuğa sayılar öğretilir. Müzik ve matematiğin yeterince geliştirilemediği durumlarda başarının gelmesini beklemek doğru değildir. Ülkemiz eğitim sisteminde güzel sanatlara yer verilmeyişi veya az yer verilişi eğitimimizdeki başarısızlığın diğer nedenlerindendir. Okuma alışkanlığının çocuklara kazandırılamayışı da okumayan bir toplum özelliğini doğurmuş, Türkçemiz çok bozulmuş, böylece eğitimin ve kültür ortamının gelişmesi engellenmiştir. Ayrıca çevremize baktığımız vakit, güzel sanatların herhangi dalından biriyle uğraşanların daha başarılı ve donanımlı olduklarını görürüz” cevabını veriyor. Türk eğitim sisteminin şimdiki hali ona büyük rahatsızlık veriyor, üzüyor… Sürekli bilime dayalı bir eğitim sisteminin vazgeçilmezliğine vurgu yapıyor. Zamanında Köy Enstitülerinin buna çok iyi örnek teşkil ettiğini hatırlatıyor. Belediyeci kimliğiyle de bazı şeyler söylemeden geçemiyor. “ Belediyenin bir numaralı işi, hizmet sunduğu halkın kültür dokusunu geliştirecek projeleri sunmaktır. Kültür hizmeti sunmayan belediye halkına ihanet eden belediyedir. İnsan sağlığına ve toplu yaşam iradesine ters düşen davranışların, her ortamda anlatılması ve yok edilmesi yönünde çalışılması gerekir” diyerek yöneticilere uyarıda bulunuyor.    Mersin’in sürekli geriye evirildiğini ve Ankara tarafından dizginlendiğini vurgulayarak her iki şehrimizde de yönetimsel bakımdan acil nöbet değişim çağrısı yapıyor.
Ekleme Tarihi: 20 Aralık 2017 - Çarşamba

Duayen Eğitimci

“ Vatan sevgisi insanlık sevgisidir. Vatan sevgisi olmayan insan; eksiktir, zararlıdır, geçimsizdir ve cahildir. Cehaletin bedeli ağırdır, zararı aydınlığadır. Bilimi engelleyen ve yaşamı zorlaştıran cehalet; vatan sevgisini de engeller. Bu sevgi ancak eğitimle sağlanır ve kuva-i milliye duygusu ile pekiştirilir.” M. Yalçın

 

   Eğitim; sağlık, adalet ve geçim derdiyle birlikte, ülke gündeminin üst sıralarından inmeyen ilk üç-dört konudan biridir. Son günlerde liselere ve yüksek öğrenim kurumlarına giriş sınav sistemlerindeki değişikliklerle yeniden kamuoyunun dikkatlerini çekti. Günümüzde eğitime fazla önem veren devletler, dünyanın güçlü devletleri sayılmaktadır. Geçmişte topla-tüfekle yapılan savaşlar, kazanımlar artık yerini iyi bir eğitim sistemi ile yapılan başarılara, gelişmelere bırakmıştır.

   Konu güncel ve önemli olduğundan hemen duayen eğitimci Mustafa Yalçın ile söyleşmek istedim. Yalçın; hayatını eğitimin önemine, bilimin rehberliğine adamış biri. Atatürk ilke ve devrimlerine sıkı sıkıya bağlılığı, muhalif duruşu nedeniyle başını sürekli derde sokmuş, oradan oraya sürülmüş…Yalçın; ilkokulu Musalı Köyü’nde orta öğrenimi de Tevfik Sırrı Gür Lisesi’nde tamamladı. Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi’ni bitirdi. Devlet Planlama Araştırma ve Koordinasyon Daire Başkanlığı’nda (PAK) uzman olarak beş yıl çalıştı. Askerlik dönüşü siyasi sebeplerden dolayı görevine devam edemedi. Gaziantep Eğitim Enstitüsü’nde formasyon dersleri öğretmenliği yaptı. Oradan yine siyasi koşullardan ötürü iki yıl sonra istifa etti ve Mersin Belediyesi’nde idari görevlerde bulundu.

   Hükümet değişince eğitimciliğe tekrar döndü ve Adana Eğitim Enstitüsü’ne ataması yapıldı. Ardından Adana İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Genel Sekreteri oldu. Bu görevi sırasında, Mersin Turizm Meslek Yüksek Okulu kuruluşuna katkı sağladı. 12 Eylül’e kadar Akademi’deydi. Genel Sekreter iken, 12 Eylül yönetimi, bir buçuk satırlık yazı ile memuriyetine son verdi. Memuriyet hayatı biten Mustafa Yalçın; 1993 yılına kadar ticaret ile uğraştı. Sonra Kaya Mutlu döneminde, belediyede iki yıl genel müdürlük yaptı. 1995’te emekli oldu. Emeklilik onun için kenara çekilme anlamı taşımadı hiç. Şirketlere danışmanlık hizmetleri verdi. Sürekli sivil toplum örgütleri içinde yer aldı. Fakat sivil toplum örgütlerinin, her zaman amaçlarına uygun faaliyet göstermediklerine inanıyor.

Mersin Üniversitesi Geliştirme Vakfı (MÜGEV) kurucular kurulu, yönetim kurulu üyesi ve genel sekreterlik görevini yürütüyor.

Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği kurucusu, yönetim kurulu üyesi. ÇYDD, İçel Sanat Kulübü üyesi. Alzheimer Derneği Yaşlı Yaşam Merkezi ve Mersin Akademik Sanat ve Kültür (MASK) Derneği, Türk sanat müziği korolarında koristlik, solistlik icra ediyor…Ona göre müzik eğitimin bir parçası, insan hayatının olmazsa olmazlarından. Sizin için müzik ne ifade ediyor sorusuna: “ Müzik ve matematikle başlayan yaşam süreci, başarının ilk ve en önemli olgusudur. Annenin çocuğu emzirirken söylediği ilk şey ninniler, türkülerdir. Sonra konuşmaya başlayan çocuğa sayılar öğretilir. Müzik ve matematiğin yeterince geliştirilemediği durumlarda başarının gelmesini beklemek doğru değildir. Ülkemiz eğitim sisteminde güzel sanatlara yer verilmeyişi veya az yer verilişi eğitimimizdeki başarısızlığın diğer nedenlerindendir. Okuma alışkanlığının çocuklara kazandırılamayışı da okumayan bir toplum özelliğini doğurmuş, Türkçemiz çok bozulmuş, böylece eğitimin ve kültür ortamının gelişmesi engellenmiştir. Ayrıca çevremize baktığımız vakit, güzel sanatların herhangi dalından biriyle uğraşanların daha başarılı ve donanımlı olduklarını görürüz” cevabını veriyor. Türk eğitim sisteminin şimdiki hali ona büyük rahatsızlık veriyor, üzüyor… Sürekli bilime dayalı bir eğitim sisteminin vazgeçilmezliğine vurgu yapıyor. Zamanında Köy Enstitülerinin buna çok iyi örnek teşkil ettiğini hatırlatıyor.

Belediyeci kimliğiyle de bazı şeyler söylemeden geçemiyor. “ Belediyenin bir numaralı işi, hizmet sunduğu halkın kültür dokusunu geliştirecek projeleri sunmaktır. Kültür hizmeti sunmayan belediye halkına ihanet eden belediyedir. İnsan sağlığına ve toplu yaşam iradesine ters düşen davranışların, her ortamda anlatılması ve yok edilmesi yönünde çalışılması gerekir” diyerek yöneticilere uyarıda bulunuyor.

   Mersin’in sürekli geriye evirildiğini ve Ankara tarafından dizginlendiğini vurgulayarak her iki şehrimizde de yönetimsel bakımdan acil nöbet değişim çağrısı yapıyor.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.